08-03-2025, 03:48 PM
صلاة الحروف للشيخ أحمد الطيب بن البشير
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم
اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ أَلِفِ نُورِ أَحَدِيَّةِ الْوَحْدَانِيَةِ ، وَهَاءِ سِرِّ هُوِيَّةِ الْأُلُوهِيَّةِ ، وَطَاءِ طِرَازِ الْحِكْمَةِ الرَّبّانِيَّةِ ، وَمِيمِ مَلِيكِ مَمْلَكَةِ الْمَلَكُوتِيَّةِ ، وَسِينِ سِرِّ أَسْرَارِ السَّرْمَدَانِيَّةِ ، وَقَافِ تَقْرِيبِ قُرْبَةِ الْقُرْبَانِيَّةِ ، وَكَافِ تَكْوِينِ تَمْكِينِ الْكَوْنِيَّةِ ، وَحَاءِ حَيَاةِ أَرْوَاحِ الْعَالَمِينِيَّةِ ، وَلاَمِ لَطِيفِ لُطْفِ اللُّطْفَانِيَّةِ ، وَعَيْنِ عَظِيمِ تَعْظِيمِ الْعَظَمُوتِيَّةِ ، وَرَاءِ الرَّحْمَةِ الرَّحْمَانِيَّةِ ، وَيَاءِ يَقِينِ إيقَانِ الرُّوحَانِيَّةِ ، وَصَادِ أَصْمَادِ الصَّمَدَانِيَّةِ ، وَنُونِ نُورِ أَنْوَارِ ذاتِكَ الْعَلِيَّةِ .. النَّبِيِّ الْأُمِّيِّ الْحَبِيبِ الذَّكِيِّ الطّاهِرِ الرُّوحَانِيِّ .. مُحَمَّدٍ الْمَحْمُودِ ، عَبْدِ الذّاتِ وَرَسُولِ الْأَسْمَاءِ والصِّفَاتِ ، مِفْتَاحِ غَيْبِ غُيُوبِ الْفَتّاحِ ، الْمُنْزَلِ عَلَيْه {اللَّهُ نُورُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ مَثَلُ نُورِهِ كَمِشْكَاةٍ فِيهَا مِصْبَاح} ؛ صَلاَةً لاَ تُرَدُّ وَلاَ تَنْفَدُ ، تَسْتَغْرِقُ الْعَدَّ وَتُحِيطُ بِالْحَدِّ ، عَلَيْهِ وَعَلَى آلِهِ وَأَصْحَابِهِ وَآلِ الْوِلاَيَةِ مِنْ أُمَّتِهِ ، وَسَلِّمْ تَسْلِيماً كَثِيراً مَا دامَ مُلْكُكَ مُسْتَمِرّاً ، والْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ حَمْداً لاَ يَنْحَصِرُ لَهُ عَدَدٌ وَلاَيَنْقَطِعُ لَهُ مَدَد
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم
اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ أَلِفِ نُورِ أَحَدِيَّةِ الْوَحْدَانِيَةِ ، وَهَاءِ سِرِّ هُوِيَّةِ الْأُلُوهِيَّةِ ، وَطَاءِ طِرَازِ الْحِكْمَةِ الرَّبّانِيَّةِ ، وَمِيمِ مَلِيكِ مَمْلَكَةِ الْمَلَكُوتِيَّةِ ، وَسِينِ سِرِّ أَسْرَارِ السَّرْمَدَانِيَّةِ ، وَقَافِ تَقْرِيبِ قُرْبَةِ الْقُرْبَانِيَّةِ ، وَكَافِ تَكْوِينِ تَمْكِينِ الْكَوْنِيَّةِ ، وَحَاءِ حَيَاةِ أَرْوَاحِ الْعَالَمِينِيَّةِ ، وَلاَمِ لَطِيفِ لُطْفِ اللُّطْفَانِيَّةِ ، وَعَيْنِ عَظِيمِ تَعْظِيمِ الْعَظَمُوتِيَّةِ ، وَرَاءِ الرَّحْمَةِ الرَّحْمَانِيَّةِ ، وَيَاءِ يَقِينِ إيقَانِ الرُّوحَانِيَّةِ ، وَصَادِ أَصْمَادِ الصَّمَدَانِيَّةِ ، وَنُونِ نُورِ أَنْوَارِ ذاتِكَ الْعَلِيَّةِ .. النَّبِيِّ الْأُمِّيِّ الْحَبِيبِ الذَّكِيِّ الطّاهِرِ الرُّوحَانِيِّ .. مُحَمَّدٍ الْمَحْمُودِ ، عَبْدِ الذّاتِ وَرَسُولِ الْأَسْمَاءِ والصِّفَاتِ ، مِفْتَاحِ غَيْبِ غُيُوبِ الْفَتّاحِ ، الْمُنْزَلِ عَلَيْه {اللَّهُ نُورُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ مَثَلُ نُورِهِ كَمِشْكَاةٍ فِيهَا مِصْبَاح} ؛ صَلاَةً لاَ تُرَدُّ وَلاَ تَنْفَدُ ، تَسْتَغْرِقُ الْعَدَّ وَتُحِيطُ بِالْحَدِّ ، عَلَيْهِ وَعَلَى آلِهِ وَأَصْحَابِهِ وَآلِ الْوِلاَيَةِ مِنْ أُمَّتِهِ ، وَسَلِّمْ تَسْلِيماً كَثِيراً مَا دامَ مُلْكُكَ مُسْتَمِرّاً ، والْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ حَمْداً لاَ يَنْحَصِرُ لَهُ عَدَدٌ وَلاَيَنْقَطِعُ لَهُ مَدَد
Salavât-ı Hurûf'un Türkçe okunuşu ve meali:
Türkçe Okunuşu:
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin elifi nûri ehadiyyetil vahdâniyye, ve hâi sırri hüviyyetil ulûhiyye, ve tâi tırâzil hikmetir rabbâniyye, ve mîmi melîki memleketil melekûtiyye, ve sîni sırri esrâris sermedâniyye, ve kâfi takrîbi kurbetil kurbâniyye, ve kâfi tekvîni temkînil kevniyye, ve hâi hayâti ervâhil âlemîniyye, ve lâmi latîfi lütfil lütfâniyye, ve ayni azîmi ta’zîmil azamûtiyye, ve râir rahmetir rahmâniyye, ve yâi yakîni îkânir rûhâniyye, ve sâdi asmâdis samedâniyye, ve nûni nûri envâri zâtikel aliyye…
En-nebiyyil ümmiyyil habîbiz zakiyyit tâhirir rûhâniyy… Muhammedinil Mahmûd, abdi’z-zât ve resûlil esmâi ves sıfât, miftâhi gaybi guyûbil Fettâh, il-münzeli aleyhi “Allâhu nûrus semâvâti vel ard, meselü nûrihî ke mişkâtin fîhâ misbâh…”
Salâten lâ türaddu ve lâ tenfedu, testağrikul adde ve tühîtü bil hadd, aleyhi ve alâ âlihî ve ashâbihî ve âlil vilâyeti min ümmetihî, ve sellim teslîmen kesîran mâ dâme mülküke müstemerran, velhamdü lillâhi rabbil âlemîne hamden lâ yahsaru lehu adedün ve lâ yankatıu lehu meded.
Türkçe Anlamı:
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.
Ey Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e (s.a.v) salât ve selâm eyle. O ki:
Elif’tir; Vahdâniyet nûrunun birliğinin başlangıcı,
Hâ’dır; Ulûhiyet sırrının özü,
Tâ’dır; Rabbanî hikmetin işlemeli nakışı,
Mîm’dir; Melekût âleminin sultanı,
Sîn’dir; Ebedî sırların gizemi,
Kâf’tır; Yakınlık kurbanının vasıtası,
Kef’tir; Kâinatın takdir ve temkîn edicisi,
Hâ’dır; Âlemlerin ruhlarının hayat kaynağı,
Lâm’dır; Lütufkâr olanın latîf inceliği,
Ayn’dır; Azametinin yüceliğinin tecellîsi,
Râ’dır; Rahmânî rahmetin tezahürü,
Yâ’dır; Rûhânî yakînin kesinliği,
Sâd’dır; Samedâniyetin direkleri,
Nûn’dur; Senin yüce zâtının nurlarının nûru…
O ümmî Nebî, sevgili, temiz, zeki ve rûhânî olan… Övülmüş Muhammed’dir (s.a.v). Zât’ın kulu, esmâ ve sıfatların elçisi, Fettâh olanın gayb hazinelerinin anahtarıdır. Üzerine “Allah, göklerin ve yerin nûrudur. Onun nûrunun misali, içinde kandil bulunan bir kandillik gibidir…” (Nûr, 35) âyeti indirilendir.
Öyle bir salât ki reddedilmez ve tükenmez; sayıyı kuşatır, sınırsızlığı kaplar. Ona, âline, ashabına ve ümmetinden velâyet ehli olanlara selâm olsun! Saltanatın devam ettiği müddetçe çokça selâm eyle! Hamd, âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur; öyle bir hamd ki sayısız ve bitimsizdir.
Salavâtın Özü:
Bu salavat, Şeyh Ahmed et-(:::) bin Beşîr tarafından düzenlenmiş olup harflerin sırlarıyla Hz. Peygamber’in (s.a.v) ulvî makamını anlatır. Her harf, O’nun bir yönünü temsil eder:
Elif → Tevhid,
Hâ → Ulûhiyet sırrı,
Nûn → İlâhî nûrun kaynağı gibi…
Salavat, Efendimiz’in (s.a.v) zât, esmâ ve tecellîlerle olan bağını vurgularken, O’na sonsuz salât ve selâmı talep eder.
Hayırlı ibadetler dilerim! ?
Şeyh Ahmed et-(:::) bin Beşîr (veya Ahmed et-(:::) b. Beşîr el-Başîr)
Şeyh Ahmed et-(:::) bin Beşîr Sudan kökenli bir İslam alimi, mutasavvıf ve salâvat âlimidir. Özellikle Salavât-ı Hurûf gibi tasavvufi içerikli salâvatlarıyla tanınır. Ancak ne yazık ki hakkında detaylı biyografik bilgiler sınırlıdır.
Bilinen Bazı Bilgiler:
Doğum Yeri ve Zamanı:
Sudan'da (muhtemelen 19. yüzyıl sonu veya 20. yüzyıl başı) doğduğu tahmin ediliyor.
Özellikle Hindistan, Mısır ve Sudan tasavvuf çevrelerinde etkili olan bir âlim olduğu rivayet edilir.
Tasavvufi Bağlantısı:
Kadirî, Şâzelî veya Ticânî tarikatlarından birine mensup olduğu düşünülüyor.
Salavâtlarında hurûf ilmi (harflerin sırları) ve ledünnî ilimlere vurgu yapması, tasavvufi derinliğini gösterir.
Eserleri:
En meşhur eseri "Salavât-ı Hurûf" (Harflerin Salavâtı) olup, bu metin Hz. Peygamber’in (s.a.v) manevi makamını Arap harflerinin sırlarıyla açıklar.
Bazı kaynaklarda "Salavât-ı Cevhere" gibi başka salâvatların da ona nispet edildiği görülür.
Vefatı:
Kesin vefat tarihi bilinmemekle birlikte, 20. yüzyıl ortalarında vefat ettiği tahmin ediliyor.
Önemli Katkıları:
Salavât geleneğine mistik bir boyut kazandırmış, harflerin sembolizmiyle Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) nûranî yönlerini anlatmıştır.
Sudan ve çevresindeki tasavvufi düşünceye etki etmiş, özellikle evrad ve salâvat literatüründe öne çıkmıştır.
Not:
Maalesef, Şeyh Ahmed et-(:::) bin Beşîr hakkında resmi biyografik kaynaklar sınırlıdır. Bilgiler daha çok tasavvuf çevrelerindeki sözlü aktarımlara ve eserlerinin içeriğine dayanmaktadır.
Eğer daha detaylı araştırma yapmak isterseniz, Sudanlı tasavvuf tarihçilerine veya Kadirî/Şâzelî arşivlerine başvurulabilir.
Allah ilmini âlî eylesin, bizleri de şefaatine nail eylesin. ?