![]() |
KUR’ÂN’IN TEMEL KONULARI BÖLÜM3 - Baskı Önizleme +- Rasit Tunca - Tiryaki Board () +-- Forum: DİNİ İSLAMİ BİLGİLER (/forumdisplay.php?fid=8) +--- Forum: iSLAMi BiLGiLER (/forumdisplay.php?fid=187) +---- Forum: Dini Genel Bilgiler (/forumdisplay.php?fid=204) +---- Konu Başlığı: KUR’ÂN’IN TEMEL KONULARI BÖLÜM3 (/showthread.php?tid=23205) |
KUR’ÂN’IN TEMEL KONULARI BÖLÜM3 - RasitTunca - 10-12-2023 KUR’ÂN’IN TEMEL KONULARI Kur’ân okumalarının bir başka şekli de mukabele olarak asr-ı saadetten bize intikal etmiştir. Mukabele bir kişinin Kur’ân okuyup diğer kişi ya da kişilerin onu dinlemesi ve okuduğunu kontrol etmesidir. Bu şekilde hem Kur’ân nüshaları hem de oku- nan Kur’ân her defasında yeniden kontrol edilir, okuyan ya da dinleyenler hatalarını düzeltir. Mukabele, Hz. Peygamber (a.s.) döneminden gelen bir gelenektir. Asr-ı saadette Peygamberimiz her sene Cebrail ile Kur’ân ayetlerini ve surelerini mukabele ederlerdi. Bazen Peygamberimiz okur Cebrail dinler, bazen de Cebrail okur Peygamberimiz (a.s.) dinlerdi. Hicretin 10. yılında Peygamberimiz (a.s.) ömrünün sonuna yaklaştığını hissetmişti ya da bu ona bildirilmişti. O sene Cebrail ile iki defa Kur’ân’ı mu- kabele etmişlerdi. Bu son mukabele idi. Bu şekilde Kur’an karşı tarafa arz edildiği için buna mukabele veya muaraza denilmiştir. (Bk. Buhari, Fedailü’l-Kur’ân, 7; Ahmed, II/399; VI/282) Kur’an sürekli okunması, mukabele ve müzakere edilmesi, üzerinde düşünülmesi gereken bir kitaptır. Zira Kur’ân’daki her cüz sanki müstakil bir kitaptır ve farklı konular ile insanlardaki iman, ibadet ve ahlak bilincini yenilemekte, güçlendirip diri tut- maktadır. Elinizdeki bu çalışma da Kur’ân okumalarında faydalı olması ve bir takva (sorumluluk) bilinci kazandırması için her cüzden 3 temel konu seçilerek oluşturulmuştur. Kur’ân okurken bitirilen cüzden sonra o cüzdeki temel konuları/meseleleri ve mesajları yeniden hatırlamak ve genel hatlarıyla anlamak/müza- kere etmek hayatımızı ve toplumları değiştirecektir. Bu nedenle camide ya da evde her cüz okumalarından sonra söz konusu cüzle ilgili bölümün bu eserden okunması ve müzakere edilmesi güzel sonuçlara yol açacaktır. Kur’ân’ı her okuyuşta ya da her hatimde; farklı gözle ve he- defle okumak tavsiye edilir ki hem okuyucunun zihni diri kalsın hem de her okuyuşta Kur’ân’ın farklı bir yönünü keşfetsin. ON BİRİNCİ CÜZ (s. 201 - 220) Mümin; hatada ısrar etmeyen, her zaman Müslümanca duruşu olan ve şahsiyetli bir hayat yaşayan insandır. On birinci cüzde; Tövbe suresinin son tarafı ve Yunus suresi- nin tamamı bulunmaktadır. Bu kısımdaki 3 konu (mesaj): 1. TÖVBE Tövbe Etmek ve Hatadan Dönmek Erdemli Bir Harekettir Tövbe suresinin son tarafında tövbe ve istiğfar konusu iş- lenmektedir. Bir peygamberin, müşrikler için istiğfar etmesinin ve af dilemesinin doğru olmadığı belirtilmektedir. Bununla ilgili olarak Hz. İbrahim üzerinden örnek verilmektedir. Çünkü o da kâfir olan baba(lığı) için istiğfar etmişti. Allah ise muhacir, ensar ve diğer samimi müminlerin dua ve istiğfarlarını kabul etmek- tedir. Bu bağlamda Tebük savaşına keyfi katılmayan, ama sonra çok pişman olup tövbe eden 3 sahabinin durumu hatırlatılır. Bir aydan daha fazla süre devam eden bu tövbe/pişmanlık süreci, toplumsal tepki ve yeryüzünün onları daralttığı bir dönemde tövbelerin kabul edilmesi ve 3 sahabinin kurtulması bizim için önemli bir örnektir (Tevbe, 9/118). Rıyazü’s-Salihin isimli hadis ki- tabının başındaki Tövbe bölümünde, tövbe eden bu 3 sahabinin ilginç hikayesi ile ilgili rivayet aktarılır (Buhari, Megâzi, 80; Müslim, Tevbe, 53). Mutlaka oradaki bu olay gibi çok farklı tövbe olayları okunmalıdır. 2. MÜSLÜMANCA DURUŞ Kur’ân’dan ve Peygamberlerden Öğrenmek Bu cüzde Yunus suresi de bulunmaktadır. İlk kısmında Hz. Pey- gamber’in Mekke’deki risalet çalışması, insanları tevhide çağrışı ve onların tepkileri karşısında sergilediği Müslümanca duruş anlatılmaktadır. Burası aslında bütün davetçiler için önemli bir bölümdür. 3. ŞAHSİYETLİ OLMAK Peygamberlerin Hayat Tarzı (Sünneti) Budur Yunus suresinin ikinci bölümünde ise Hz. Yunus’un da içinde bulunduğu önceki 3 peygamberin tevhid çağrısı, risalet çalışması ve cahiliye toplumu karşısında sergiledikleri duruşları anlatılır. Bu tevhidi duruşun bütün peygamberlerin sünneti (hayat tarzı) olduğu hatırlatılır ve bütün davetçilere bir mesaj verilir. ON İKİNCİ CÜZ (s. 221 - 240) Peygamberler gibi; insanlar tevhid, risalet ve ahiret inancına davet edilmeli, hayatın tüm zorluklarına karşı da sabredilmeli/dirençli olunmalıdır On ikinci cüzde; Hud suresinin 1. sayfası dışındaki tamamı ve Yusuf suresinin ilk yarısı bulunmaktadır. Yunus, Hud, Yusuf, İbrahim, Hicr sureleri aslında Elif-lam-ra (الر) ile başlayan sureler serisidir. Bununla belki de bu 5 surenin konu bütünlüğüne/bir- liğine dikkat çekilmekte ve dikkatli okunması gerektiği mesajı verilmektedir. Bu kısımdaki 3 konu (mesaj): 1. PEYGAMBERLERİN MÜCADELESİ Peygamberler Tevhid, Risalet ve Ahiret’le İlgili Bilgi Verirler Hud suresinin girişinde (tebliğ edilmesi emredilen) tevhid, ri- salet ve ahiret ile ilgili konular aktarılır. Bu girişten sonra önceki ümmetlere gönderilen peygamberlerin tebliğ sırasında yaşadığı olaylar (Yunus suresindeki kaldığı yerden) anlatılmaya devam etmektedir; orada peygamberlerin kavmi ile ilk iletişimleri/teb- liğleri ve kavimlerinin tepkileri anlatılırken, bu surede ise olay- ların devamında tebliği reddeden ve peygamberlere savaş açan o kavimlerin helakı açıklanmaktadır. Hz. Nuh ve kibirli kavminin helak oluşu (Hud, 11/25-49), Hz. Hud ve hilekâr kavminin helak oluşu (Hud, 11/50-60), Hz. Salih ve zalim kavminin helakı (Hud, 11/61- 68), Hz. Lut ve ahlaksız kavminin helakı (Hud, 11/77-82), Hz. Şuayb ve sahtekâr kavminin helakı (Hud, 11/61-68), Hz. Musa ve kendisini putlaştıran zalim Firavun ile mücadelesi ve zalimlerin sonu (Hud, 11/96-101) anlatılmakta; “Kesinlikle zalimlere meyletmeyin..” (Hud, 11/113) emri ve “Rabbin yaptıklarınızdan gafil değildir” (Hud, 11/123) hatırlatması ile sure sona ermekte; Muhammed ümmetinin aynı hatalara düşmemesi istenmektedir. 2. HAYATIN ZORLUKLARI Sabretmek Gerekir Bu cüzde Yusuf suresinin ilk kısmı da bulunmaktadır. Yusuf suresinde sadece Yusuf peygamberin hayatı baştan sona anlatıl- makta, başka bir yerde Hz. Yusuf ile ilgili bir bilgi verilmemek- tedir. Sure Hz. Yusuf’un gördüğü bir rüya ile başlar. Bu rüya ile babası Yakup Peygamberin küçük Yusuf’a sevgisi daha da artar. Bunu kıskanan kardeşleri küçük Yusuf’tan kurtulmak isterler ve onu bir kuyuya atarlar. Oraya su ihtiyaçları için uğrayan kervan- daki kişiler kovalarını sarkıtınca onu bulup kurtarırlar, ancak Mısır’a götürüp orada köle olarak satarlar. 3. SUÇSUZ OLANLAR KURTULUR Temiz Halleri Ortaya Çıkar Hz. Yusuf’u satın alan kişi Mısır’ın üst seviyede yöneticisi olan bir azizdir. Eşi ile birlikte Yusuf’u büyütürler. Ancak Yusuf güzel bir genç olunca Aziz’in hanımı tarafından rahatsız edilir ve ka- dının yararlanma isteği etrafta duyulunca o dönemdeki skandalı önlemek için; suçsuz olduğu halde Hz. Yusuf’u hapse atarlar. Çünkü sonuçta o ellerindeki bir köledir ve hiçbir kıymeti yok- tur. Hapiste Hz. Yusuf iki kişi ile tanışır. Bir gün o ikisi bu temiz gence gördükleri ilginç rüyalarını anlatırlar. Hz. Yusuf rüyalarını 38 | KUR’ÂN’IN TEMEL KONULARI tabir etmeden önce onlara tevhid inancını anlatır, İslam’ı tebliğ eder. Sonra bu rüyayı; o iki kişiden birisinin hapisten kurtulup kralın yakın adamı olacağı, diğerinin ise asılıp idam edileceği şeklinde tabir eder ve yorumlar. Daha sonra olaylar bu şekilde gelişir. Kurtulan kişi kralın yakın adamı olur ve Hz. Yusuf’u unu- tur. Yıllar sonra kralın gördüğü bir rüyayı kimse tabir edemeyin- ce, o kişinin aklına zindandaki Hz. Yusuf gelir ve onu çıkartırlar. Hz. Yusuf bu rüyayı ileride gelecek ve yedi yıl sürecek büyük bir kıtlık ile tabir eder. O kıtlığa hazırlık yapılması gerektiğini söyler. Bunun üzerine Hz. Yusuf, kral tarafından Mısır’ın eko- nomisi ile ilgili olarak görevlendirilir ve büyük hazırlıklar başlar. Bu dönemde Aziz’in karısı da vicdan azabından dolayı Yusuf’un suçsuz ve temiz olduğunu itiraf eder…( Sonraki gelişmeler ve olaylar bir sonraki 13. cüzde devam etmektedir.) ' ON ÜÇÜNCÜ CÜZ (s. 241 - 260) Önemli Olan Şahsiyetli Bir Müslüman Olarak Yaşamak Zorluklara Karşı Sabretmek ve Direnmektir On üçüncü cüzde; Yusuf suresinin son yarısı, Ra’d ve İbrahim surelerinin tamamı bulunmaktadır. Bu kısımdaki 3 konu (mesaj): 1. SABRIN SONU Sabreden Kurtulur/Başarılı Olur Yusuf suresinin son kısmında Mısır ve Ortadoğu’da gerçekle- şen bir kıtlıktan bahsedilir. Kıtlığa hazırlıksız yakalanan insanlar Filistin tarafından Mısır’a gelip yiyecek talebinde bulunurlar. Gelen kişiler arasında Hz. Yusuf’un kardeşleri de vardır. Ancak Yusuf Peygamber onları affedip yiyecek vermiş, babalarıyla be- raber Mısır’a gelmelerini ve yerleşmelerini istemiştir. O sıralar Yakup peygamber üzüntüden gözleri görmüyordu, oğlu Yusuf’un gömleği gelince onu gözlerine sürdü, Allah’ın izni ile gözleri açıldı ve görmeye başladı. Sonra hep beraber Mısır’a gittiler. Yusuf Peygamber’in yanına gelince hepsi ona saygı için eğildiler (Yakup peygamber ve 11 oğlu). Böylece Hz. Yusuf’un küçükken gördüğü rüya gerçekleşmiş oldu. Surenin sonunda Hz. Yusuf’un bir konuşması ve duası bulunmaktadır (Rad, 13/100-101). Yusuf suresi ile Allah Mekke’de zor durumda olan Hz. Muhammed ve asha- bına moral vermekte, ileride gerçekleşecek olan hicret ve dev- lete hazırlamakta, onların da Hz. Yusuf gibi başarılı olacaklarını müjdelemektedir. 2. GÜÇLÜ MÜMİN Allah’a İtaatle Güçlenmek Sonra Ra’d suresi başlar. Burada Kur’ân’ın güç ve kudret sahibi Allah’tan geldiği ve O’nun gücünün; yerlerin ve göklerin yaratı- lışı ve sistematik işleyişinde, diriliş, ilim, gök gürültüsü (ra’d) ve meleklerin itaatinde görüldüğü zikredilir, insanlar iman ve itaate davet edilir ve kalplerin Allah’ın zikri ile mutmain olacağı açıkla- nır (Rad, 13/28). Burada ayrıca güçlü müminin sıfatları da zikredilir: a. Onlar ahitlerinde dururlar, b. Allah’ın emrettiği ilkelerden ayrılmazlar, c. Sabrederler, d. Namaz kılarlar, e. İnfak ederler, f. Kötülüğü iyilikle silerler, g. Risalete de her zaman tabi olurlar (Rad, 13/19-33). 3. PEYGAMBERLERİN DURUŞU Güçlü Şahsiyetler/Örnek İnsanlar Bu cüzde ayrıca İbrahim suresi bulunmaktadır. Kitabın ve pey- gamberin rehberliği anlatılmakta; Hz. Musa, Nuh, Ad ve Semud kavimlerinden örnekler verilmektedir. Ümmetlerin bir kısmı da peygamberlerini reddetmiş, ülkelerinden sürme veya öldürme ile tehdit etmişlerdi. Aynı şeyler Hz. Muhammed ve ashabı için de söz konusuydu (İbrahim, 14/3-34). Surenin sonunda ise Hz. İb- rahim’in uzun ve güzel bir duası bulunmaktadır (İbrahim, 14/35-41). ' ON DÖRDÜNCÜ CÜZ (s. 261 - 280) Hayatınızın değerlenmesini istiyorsanız Allah’ın emrettiği gibi yaşayın. Mazlumlara karşı mütevazı, zalimlere karşı cesur olun. Peygamberler gibi dik durun ve eğilmeyin. ( On dördüncü cüzde; Hicr ve Nahl surelerinin tamamı bulun- maktadır. Bu kısımdaki 3 konu (mesaj): 1. HAYATI ALLAH İÇİN YAŞAMAK O’nun İstediği Gibi Bir Mümin Olmak Hicr suresinde genel olarak Allah için yaşamak ve mücadele etmek konusu işlenmektedir. (Hicr: Mekke’nin kuzeyinde Semut kavminin yaşadığı bir yerdir). Bu sure Kur’ân’ın rehberliği ile başlamaktadır; sonra tarihte tevhid ve şirk mücadelesi özetlen- mekte, peygamberle mücadele edenlerin akıbetleri açıklanmak- tadır: Hz. Adem ve şeytan mücadelesi (Hicr, 15/52-84), Hz. İbrahim ve azap meleklerinin diyaloğu (Hicr, 15/52-60), Lut kavminin hela- kı (Hicr, 15/61-77), Şuayb peygamberin kavmi Eyke’nin helakı (Hicr, 15/78-79) ve Semut kavminin yurdu Hicr ve helakı (Hicr, 15/80-84) anlatılmaktadır. 2. MÜMİNLER MÜTEVAZI VE CESURDURLAR Sonra Hicr suresi şu güzel mesajlarla tamamlanmaktadır: İnsanlara güzel davran, Kur’ân’ı tebliğ et, onların elindeki güç sizi etkilemesin, müminlere şefkatli davran, müşriklere aldır- ma, Rabbini tesbih et ve O’na secde et, ölünceye kadar ibadete devam et (Hicr, 15/85-99). 3. PEYGAMBERLERİN TEBLİĞİ Onlar Gibi Tebliğe Devam Etmek ve Sıkıntılara Sabretmek Gerekir Burada ayrıca Nahl suresi de bulunmaktadır. Bu surede; tev- hid inancıyla ilgili yoğun bir tartışma ortamı oluşturulmakta; vahiy gönderen Allah, kâinatın ve sizin yaratıcınız-Rabbiniz olan Allah’tır (Nahl, 16/1-34). Müşrikler tek Tanrı olan Allah’a ortak koş- tukları için yeryüzünde büyük bir fitneye sebep olmakta ve hadlerini aşmaktadırlar (Nahl, 16/35-47). Siz Hz. İbrahim (a.s.) gibi olun, tebliğe devam edin ve sıkıntılara sabredin. Takva ve ihsan sahibi olun (Nahl, 16/120-128). ' ON BEŞİNCİ CÜZ (s. 281 - 300) Bir mümin bulunduğu coğrafyada dinini yaşamak ve onu tebliğ etmek için uğraşır, gelebilecek her türlü sıkıntıya katlanır. On beşinci cüzde; İsra suresinin tamamı ve Kehf suresinin ilk yarısı bulunmaktadır. Bu kısımdaki 3 konu (mesaj): 1. ALLAH’IN DESTEĞİ Tebliğe Devam Eden ve Sıkıntılara Sabredenlere Allah Yardım Eder/Destekler İsra suresinde Allah’ın sonsuz gücü anlatılmaktadır. Ayrıca İsra (gece yolculuğu) mucizesi ile İslam’ın, önceki peygamberlere gönderilen ilahî dinlerin devamı ve sonuncusu olduğu mesajı verilmektedir. İslam, aslında Hz. Adem’le başlayan bir süreçtir. O dönemde Mekke’de inşa edilen Kâbe, yeryüzünün ilk mabe- didir. Daha sonra Kudüs’te Mescid-i Aksa inşa edilmiştir. Son peygamberin gelişi ile İslam yeniden yeryüzüne Mekke’den ya- yılmıştır. Bu açıdan Mescid-i Haram (Kâbe) ile Mescid-i Aksa (Kudüs) arasında bir bağ bulunmaktadır (İsra, 17/1). Surede İsra olayından sonra Hz. Musa dönemine geçilir. Çünkü o dönem tarihin önemli kırılma noktalarından birisidir ve Hz. Musa’ya gönderilen 10 emrin büyük bir bölümü bu surede âdeta yeniden emredilir. “Allah’a şirk koşmayacaksın, öldürmeyeceksin, zina etmeyeceksin, çalmayacaksın….vd.” (İsra, 17/11-54). 2. ALLAH İÇİN HİCRET Surenin ikinci bölümünde Hz. Adem’in yeryüzüne inişi ve şeytanın yeryüzündeki tuzakları anlatılıp (İsrâ, 17/61-67), ardından hicret duası zikredilir (İsrâ, 17/80). Bununla sanki bir yıl sonra olan hicrete bir hazırlık ve asıl imtihanın hicretten sonra başlaya- cağına dair bir mesaj verilmektedir. Surenin son tarafında ise, Hz. Peygamber’e ve Müslümanlara önemli uyarılar bulunulmakta (İsrâ, 17/89-103) ve özellikle İsrailoğullarının bir araya geldikten sonra yeryüzünde çıkaracakları ikinci büyük fitneye karşı ha- zırlıklı olma uyarısı yapılmaktadır (İsrâ, 17/4-7, 104). 3. HİCRETLE BAŞARILI OLMAK Ayrıca bu cüzde Kehf suresinin ilk yarısı bulunmaktadır. Surenin başında bir grup inanmış gencin hicreti anlatılır. Sığındıkları ma- ğarada kaderin tecellisi ile 309 sene uyutulurlar, sonra uyanırlar. Uyandıkları yüzyılda ahiret ve dirilişe imanda bir zayıflık olsa ge- rek ki, (özgürlüğe giden yolda) insanlara böyle bir “diriliş” örneği gösterilir. 309 sene sonra bu gençler yeniden yeryüzüne gelirler. Bu surede de Müslümanları (sahabeyi) hicrete hazırlama ve onlara moral verme söz konusudur. Allah için hicret edenlerin başarılı olacakları vurgulanır (Kehf, 18/9-31); Sonra Hz. Musa ve Hızır olayı ile şer gibi görünen hadiselerin hayır olabileceği/hayırla sonuçlana- bileceği ve biraz sabredilmesi gerektiği ifade edilir (Kehf, 18/60-82) Kaynak : Rıfat ORAL Ankara - 2020 Diyanet YAYINLARI KUR’ÂN’IN TEMEL KONULARI BÖLÜM3 |