MUHAMMED
BAYRAK

Hoşgeldin, Ziyaretçi |
Sitemizden yararlanabilmek için kayıt olmalısınız. |
Forum İstatistikleri |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
DOWNLOADEN
AYET
FELSEFEMiZ
Raşit Tunca Sözü
GÜZEL SÖZ
Lady Gaga Kimdir? Biyografisi
Stefani Joanne Angelina Germanotta (İngilizce telaffuz : [ˈstɛfəniː dʒɜrməˈnɒtə]; d. 28 Mart 1986), bilinen sahne adıyla Lady Gaga, Amerikalı şarkıcı, şarkı yazarı ve oyuncu. Başlangıçta lise oyunlarında yer alarak ve müzik kariyerine odaklanmak için yarıda bıraktığı CAP21'da öğrenim görerek tiyatro alanında performans sergiledi. Bir rock grubundan ayrıldıktan, Lower East Side'ın avangart performans sanatları etkinliklerine katıldıktan ve anlaşma yaptığı Def Jam Recordings'ten çıkarıldıktan sonra Sony/ATV Music Publishing'de şarkı yazarı olarak görev aldı. Orada Gaga'nın vokal yeteneklerini beğenen Akon, Gaga'nın Interscope Records ve kendi şirketi KonLive Distribution ile ortak bir anlaşma imzalamasına yardımcı oldu.
Gaga; eleştirmenlerin beğenisini kazanan, ticari bir başarı yakalayan, "Just Dance" ve "Poker Face" gibi dünya genelindeki listelerde bir numara olan single'lara yer veren çıkış albümü The Fame (2008 ) ile ünlendi. Ardından yayımlanan The Fame Monster (2009) adlı EP, benzer başarılar yakaladı ve "Bad Romance", "Telephone" ve "Alejandro" şarkılarına yer verdi. İkinci albümü Born This Way, 2011'de yayımlandı ve ilk haftasında bir milyonun üzerinde satış yaptığı ABD dahil yirmiden fazla ülkede listelerin zirvesinde yer aldı. Albümün çıkış single'ı "Born This Way", pek çok ülkede bir numara oldu. 2013'te yayımladığı üçüncü albümü ARTPOP, ABD listelerinde bir numara oldu, başarılı single'lar "Applause" ve "Do What U Want"a yer verdi. 2014'te Tony Bennett ile birlikte yayımladığı caz albümü Cheek to Cheek, Gaga'nın bu ülkede art arda bir numara olan üçüncü albümü oldu.
Gaga; tarzı, canlı performansları, video klipleri ve verdiği kişiliği güçlendirici mesajlarıyla müzik endüstrisine yaptığı farklı katkılarıyla tanınmaktadır. Nisan 2015 itibarıyla dünya genelinde 28 milyon albüm ve 140 milyon single satışıyla tüm zamanların en çok satan müzisyenlerinden biridir. On üç Guinness Dünya Rekoru, altı Grammy Ödülü ve Songwriters Hall of Fame'in Çağdaş İkon Ödülü dahil olmak üzere yüzlerce ödülü bulunmaktadır. Billboard'un Yılın Sanatçısı listelerinde ve Forbes'un güç ve kazanç sıralamalarında düzenli olarak yer alan Gaga, 2013'te Time tarafından Son Onyılın En Etkili İkinci Kişisi olarak gösterildi. Müziğinin yanı sıra çeşitli hayırseverlik faaliyetlerinde yer aldı; LGBT haklarını savundu ve HIV/AIDS önleme çalışmalarına katıldı. 2012'de kâr amacı gütmeksizin gençlerin güçlendirilmesini amaç edinen Born This Way Foundation'ı kurdu.
Hayatı ve kariyeri
1986-2004 : İlk dönem
Stefani Joanne Angelina Germanotta, 28 Mart 1986'da Manhattan'daki Lenox Hill Hastanesi'nde[2] Katolik bir ailenin kızı olarak doğdu.[3] Cynthia Louise "Cindy" Bissett ve İnternet girişimcisi Joseph Anthony "Joe" Germanotta, Jr.'ın en büyük kızıdır.[4][5][6] %75 oranında İtalyan kökleri bulunan Germanotta'nın Kanadalı Fransız kökleri de vardır.[7][8][9] Kız kardeşi Natali moda öğrencisidir.[10][11] Manhattan'ın Upper West Side bölgesinde yetişen Germanotta, annesinin iletişim sektöründe sabah sekizden akşam sekize kadar çalıştığını, babasının da işte çok vakit harcadığını ifade etmektedir.[12][13] Germanotta, on bir yaşından itibaren Manhattan'ın Upper East Side bölgesindeki özel bir Roma Katoliği kız okulu olan Kutsal Kalp Manastırı'na gitti.[14][15][16] Lisedeki öğrenim yıllarını "çok çalışkan, çok disiplinli" ama "biraz da güvensiz" olarak tanımlayan Germanotta, bu dönemi hakkında daha sonraları "Ya çok kışkırtıcı ya da çok tuhaf olduğum için alay konusu olurdum, ben de daha az göze batmaya çalıştım. Uyum sağlayamadım ve kendimi ucube gibi hissettim." ifadelerini kullandı.[17] Piyano çalmaya dört yaşında başlayan Germanotta, ilk piyano baladını on üç yaşında yazdı ve on dört yaşında açık mikrofon akşamlarında piyano performansı sergilemeye başladı.[18] Aralarında Gönül Yolu'ndaki (Guys and Dolls) Adelaide ve Aptallar Şehri'ndeki (A Funny Thing Happened on the Way to the Forum) Philia olmak üzere lisedeki müzikallerin baş rollerinde oynadı.[19] Ayrıca The Sopranos dizisinin 2001'deki "The Telltale Moozadell" adlı bölümünde küçük bir rol olan afacan öğrenci rolünü üstlendi ve New York'taki gösterilerin seçmelerine katılıp başarısız oldu.[12][20]
Liseyi bitirdikten sonra New York Üniversitesi'nin müzikal tiyatro konservatuvarı olan Collaborative Arts Project 21'a (CAP21) başvurdu.[12] On yedi yaşında, erken kabul edilen yirmi öğrenciden biri olarak üniversitenin yurdunda kalmaya başladı.[19] Şarkı sözü yazma yeteneğini geliştirmeye ek olarak sanat, din, sosyal sorunlar ve politika konularında kompozisyonlar ve pop sanatçıları Spencer Tunick ve Damien Hirst üzerine bir tez yazdı.[21][22] Germanotta ayrıca pek çok rol için seçmelere katıldı ve 2005'te MTV'nin Boiling Points adlı reality şovunda yer aldı.[12][23]
2005-07 : Kariyer başlangıcı
Germanotta, on dokuz yaşında müzik kariyerine odaklanmaya karar verdi ve öğreniminin ikinci yılının ikinci döneminde CAP21'dan ayrıldı.[24] Babası, eğer başarısız olursa okula geri dönmesi şartıyla Germanotta'nın bir yıllık kirasını ödemeyi kabul etti. Sanatçı, o günlerde maddi yönden sıkıntı çektiğini belirtmektedir.[19] 2005 yazına doğru Rivington Street'te bir daireye yerleşen Germanotta, hip-hop şarkıcısı Grandmaster Melle Mel ile Cricket Casey tarafından yazılan bir çocuk kitabı olan The Portal in the Park'ın sesli kitabı için birkaç şarkı kaydetti.[12][25] Aynı yılın Eylül ayında New York Üniversitesi'nden arkadaşlarıyla Stefani Germanotta Band (SGBand) adında bir grup kurdu.[12][19] Grup, Led Zeppelin'in "D'yer Mak'er"ı gibi klasik rock şarkılarının yanı sıra kendi şarkılarını da çalmaktaydı. Greenwich Village'daki The Bitter End ve Lower East Side'daki Mercury Lounge gibi barlarda çalan grup, bir hayran kitlesi de edindi ve yapımcı Joe Vulpis'in dikkatini çekti.[12] Vulpis'in stüdyosundaki görüşmeyi takip eden aylarda, SGBand 2005'te çıkan EP'leri Words ve Red and Blue'yu New York'taki çeşitli mekânlarda çalarken, Lower East Side'nın merkezindeki kulüplerin demirbaşı olmaya başladı.[19]
Mart 2006'da Germanotta, yapımcı Rob Fusari ile tanıştı.[26] SGBand kariyerinin zirvesine Haziran ayında, The Cutting Room'da müzisyen Wendy Starland'in yapımcı Rob Fusari adına yetenek avcılığı yaptığı 2006 Songwriters Hall of Fame New Songwriters Showcase'te ulaştı. Starland, yeni bir grubun solisti olması için bir kadın şarkıcı arayan Fusari'yi Germanotta'nın yetenekleri konusunda bilgilendirdi ve Germanotta'yla sözleşme imzaladı. SGBand dağıldıktan sonra, Germanotta her gün New Jersey'ye gidip yazdığı şarkıların üzerinde çalıştı ve yapımcısıyla yeni şarkılar hazırladı.[12] Fusari, Mayıs 2006'da Germanotta ile bir ilişkiye başladığını ve "Lady Gaga" lakabını Queen şarkısı "Radio Ga Ga"dan esinlenerek bulduğunu söylemektedir.[27] Germanotta, Fusari'den "Lady Gaga" yazan bir mesaj aldığında kendisine bir sahne adı bulmaya çalışıyordu.[28][29] Fusari ve Gaga bir süre sonra Team Lovechild adlı bir şirket kurdular ve kaydettikleri elektropop şarkılarını müzik endüstrisi patronlarına yolladılar.[30] Def Jam Recordings'in A&R bölümünün başı Joshua Sarubin, olumlu görüş bildirdi ve Gaga'ya bir şans verilmesini sağladı. Patronu Antonio "L.A." Reid ile anlaştıktan sonra Gaga, Eylül 2006'da dokuz ay içinde albümünü tamamlama amacıyla Def Jam ile sözleşme imzaladı.[12] Fakat üç ay sonra şirketten çıkarıldı; hayatının bu dönemi daha sonra 2011'de çıkaracağı "Marry the Night" single'ının klibinin tretmanına esin kaynağı olacaktı.[31] Noel için ailesinin yanına ve Lower East Side'ın gece hayatına dönen Gaga; yeni burlesk gösterileri sergilemek, barlarda üzerinde bikiniyle go-go dansı yapmak gibi işlerle uğraşıyor ve bu dönemde uyuşturucu maddeler kullanıyordu.[12][15] Fusari ile olan ilişkisi de Ocak 2007'de sona erdi.[27]
Bu süreçte Gaga, sahnedeki kişiliğine şekil vermesine yardım eden performans sanatçısı Lady Starlight ile karşılaştı.[32] SGBand gibi ikili kısa zamanda aralarında Mercury Lounge, The Bitter End ve Rockwood Music Hall'un da bulunduğu kulüplerde sahneye çıkmaya başladı. 1970'lerin müziğini gerçeğe en yakın haliyle sunan "Lady Gaga and the Starlight Revue" adlı canlı performansları "The Ultimate Pop Burlesque Rockshow" (Türkçe : Mükemmel Burlesk Rock Gösterisi) olarak lanse edildi.[33][34] Kısa süre sonra ikili, Ağustos ayındaki 2007 Lollapalooza müzik festivaline davet edildi.[35] Gösteri eleştirmenlerce beğenildi ve olumlu tepkiler aldı.[33] Başlangıçta avangart elektronik dans müziğine odaklanan Gaga, müzikal nişini pop melodileri ile David Bowie ile Queen'in glam rockını kendi müziğine kattığında buldu. Gaga ve Starlight şarkı söylemekle meşgulken yapımcı Rob Fusari, Gaga ile birlikte yaptıkları şarkıların üzerinde çalışmaya devam eti. Fusari bu şarkıları, arkadaşı da olan yapımcı Vincent Herbert'a gönderdi.[36] Herbert, şarkıcıyı hemen Interscope Records'ın bir markası olan ve 2007'de kurulan kendi şirketi Streamline Records'un kadrosuna kattı.[37] İlerleyen yıllarda Gaga, Herbert'tan kendisini keşfeden kişi olarak bahsedecek ve "Sanırım pop tarihini yazdık ve yazmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullanacaktı.[36] Sony/ATV Music Publishing tarafından satın alınmadan önce Famous Music Publishing'de acemi şarkı sözü yazarı olarak staj yaptıktan sonra Gaga, Sony/ATV ile sözleşme imzaladı. Bunun sonucunda Britney Spears, New Kids on the Block, Fergie ve Pussycat Dolls için şarkı yazması için işe alındı.[38] Interscope'ta şarkıcı-söz yazarı Akon, Gaga'nın ses yeteneğini stüdyoda kendi şarkılarından biri için kayıt yaparken fark etti.[39] Akon daha sonra Interscope Geffen A&M Başkanı ve CEO'su Jimmy Iovine'i, Gaga'yla aynı anda kendi şirketi KonLive'da kalması şartıyla ortak sözleşme imzalaması için ikna etti.[31][40]
2007'nin sonuna doğru Gaga'nın eski yönetim şirketi, şarkıcıyı aynı şirketin bir parçası olan söz yazarı ve yapımcı RedOne ile tanıştırdı.[41] RedOne ile yaptığı ilk şarkı, Mötley Crüe'nun "Girls, Girls, Girls" ve AC/DC'nin "T.N.T." şarkılarından esinlenen "Boys Boys Boys" idi.[29] Gaga, RedOne ile olan iş birliğine ilk albümü için bir hafta stüdyoda kayıt yaparak devam etti. Diğer taraftan Interscope'un bir markası olan, yapımcı ve söz yazarı Martin Kierszenbaum tarafından kurulan Cherrytree Records'a Kierszenbaum ile aralarında "Christmas Tree" ve "Eh, Eh (Nothing Else I Can Say)" single'larının da bulunduğu dört şarkıyı ortak yazdıktan sonra katıldı.[38]
2008-10 : The Fame ve The Fame Monster
2008'de Gaga, ilk stüdyo albümü üzerinde çalışmak için Los Angeles, Kaliforniya'ya taşındı ve Andy Warhol'un Factory'sine benzeyen Haus of Gaga adlı kendi yaratıcı ekibini kurdu.[29][42] Gaga'nın ilk stüdyo albümü The Fame, ilk olarak 19 Ağustos 2008'de yayımlandı. Gaga, Avrupa ve ABD'deki bazı gey kulüplerde şarkı söyleyerek ve New Kids on the Block'un birleşme turnesinin Kuzey Amerika ayağında açılış şarkıcısı sıfatıyla performans sergileyerek albümü tanıttı.[43][44] İlk single "Just Dance", albümün yayımından dört ay önce satışa sunulsa da, uluslararası listelerin zirvesine çıkması Ocak 2009'da gerçekleşti. Bu çıkışla birlikte albümün satışları da bir anda arttı ve sanatçıya, kendisinin ilk Grammy Ödülü (En İyi Dans Kaydı dalında) adaylığını kazandırdı. Single ise dünya çapında en çok satan single'lardan biri oldu.[43][45] Gaga, daha büyük bir başarıyı "Poker Face"in 2009'un başında dünya genelindeki büyük müzik marketlerin çoğunda bir numara olduğu ve 9,8 milyon kopya sattığı zaman yakaladı.[46][47] "Poker Face", 52. Grammy Ödülleri'nde Yılın Şarkısı ve Yılın Kaydı dallarında aday gösterilirken, En İyi Dans Kaydı dalında ödül aldı.
The Fame Yılın Albümü dalında aday gösterilirken aynı törende En İyi Dans/Elektronika Albümü ödülünü kazandı.[48] Eleştirmenler, albümde Gaga'nın üne olan takıntısı ile zengin ve ünlü yaşam tarzının inceliklerini keşfettiğini, albümün Def Leppard baterileri ve alkışları ile urban müziğin metal baterilerinin, 1980'lerin elektropopunun ve dans müziği ile belirgin hookların birleşmesinden oluştuğunu belirttiler.[31] Albüm; Almanya, Avusturya, Birleşik Krallık, İrlanda, İsviçre ve Kanada listelerinde bir numara olurken ABD, Avustralya ve on beş ülkenin listesinde ilk beşe girdi.[49][50] Albüm ayrıca ardışık olmayan 106 hafta boyunca Dance/Electronic Albums listesinin zirvesinde kaldı ve yayımından beri dünya genelinde 12 milyon kopya sattı.[51] Albümün başarısı, 2009'da aralarında Billboard dergisinin Yükselen Yıldız ödülü, MTV Video Müzik Ödülleri'nde 9 adaylıktan En İyi Yeni Sanatçı, "Paparazzi" single'ı ile En İyi Sanat Yönetmenliği ve En İyi Özel Efektler dalında toplam 3 ödül olmak üzere pek çok başarı getirdi.[52][53]
Gaga, 2009'da The Pussycat Dolls'un Avrupa ve Okyanusya'daki Doll Domination Tour adlı turnesinin açılış sanatçısı olduktan sonra 2009'un Mart ve Eylül ayları arasında gerçekleşen ve eleştirmenler tarafından beğenilen altı aylık ilk dünya turnesi The Fame Ball Tour'u başlattı.[54] Dünyayı dolaşırken, Kasım 2009'da yayımlanan sekiz şarkılık bir EP olan The Fame Monster'ı yazdı. Albümün çıkış single'ı "Bad Romance" on sekiz ülkede listelerin zirvesine çıkarken; ABD, Avustralya ve Yeni Zelanda'da ilk ikiye girdi ve En İyi Kadın Pop Vokal Performansı ile En İyi Video Klip kategorilerinde ödül kazandırdı. Gaga, dijital müzik tarihinde dört milyon satış rakamını geçen üç single'ı ("Just Dance" ve "Poker Face" ile birlikte) olan ilk şarkıcı oldu.[55] Beyoncé ile düet yaptığı albümün ikinci single'ı "Telephone", En İyi Pop Vokal İş Birliği Grammy Ödülü'ne aday gösterildi ve Gaga'nın Birleşik Krallık'taki dördüncü bir numaralı single'ı oldu; şarkıya çekilen klip tartışmalı olsa da "müzikalitesi, Michael Jackson'ın şovmenliği ve Madonna'nın güçlü cinselliği ve kışkırtıcılığı" nedeniyle eleştirmenlerden olumlu geri dönüşler aldı.[56][57] Bir sonraki single'ı "Alejandro"da Gaga ve moda fotoğrafçısı Steven Klein klip için iş birliğine gitti.[58] Video klipleri etrafında dönen tartışmalara rağmen Gaga, video paylaşım sitesi YouTube'da videoları toplamda bir milyar izlenen ilk sanatçı oldu.[59] 2010 MTV Video Müzik Ödülleri'nde aday gösterildiği 13 kategoriden 8'ini kazandı. "Bad Romance" ile ödül aldığı Yılın Video Klibi kategorisinde "Telephone" da aday gösterildiğinden, bu ödül için aynı anda iki kez aday gösterilen ilk kadın sanatçı oldu.[60][61] The Fame Monster, 53. Grammy Ödülleri'nde altı adaylık elde ederken -ilk albümünün elde ettiği ile aynı sayıda- En İyi Pop Vokal Albüm dalında ödül aldı ve Gaga'nın art arda ikinci kez Yılın Albümü'ne aday gösterilmesini sağladı.[62][63] The Fame Monster ve 2010 derlemesi The Remix, Gaga'nın Cherrytree Records ile çıkarttığı son albümler oldu. Şirketten ayrılışının nedenleri bilinmezken menajeri Troy Carter 2011'de şirketin başı Martin Kierszenbaum ile Gaga'nın sanatçıyı yurt dışında tanıtma taktikleri üzerinde çalıştıklarını belirtti.[64] Gaga'nın Forbes Celebrity 100 ve Dünyanın En Güçlü 100 Kadını listelerine ilk girişi 2010 yılında oldu, listelerde sırasıyla dördüncü ve yedinci sırada yer aldı.[65][66]
The Fame Monster'ın başarısı Gaga'nın albümün çıkışından birkaç hafta ve The Fame Ball Tour'un bitiminden birkaç ay sonra ikinci dünya turnesi The Monster Ball Tour'u başlatmasına neden oldu.[67] Mayıs 2011'de sona eren, eleştirmenlerin beğendiği ve ticari olarak başarılı olan turne bir buçuk yıldan fazla sürerken $227,4 milyon hasılatla tüm zamanların en çok hasılat yapan turnelerinden biri oldu.[68] New York'ta Madison Square Garden'daki konserler HBO'da Lady Gaga Presents the Monster Ball Tour : At Madison Square Garden adlı programda gösterildi. DVD ve Blu-ray olarak yayımlanan program, aday gösterildiği beş Emmy Ödülü'nden birini kazandı.[69] Gaga ayrıca albümden şarkıları, aralarında Birleşik Krallık Kraliçesi II. Elizabeth'in de katıldığı 2009 Royal Variety Performance, Elton John ile piyano düeti yaptığı 52. Grammy Ödülleri ve Gaga'nın üç ödülle ayrıldığı 2010 BRIT Ödülleri'nin bulunduğu uluslararası etkinliklerde seslendirdi.[70] Ayrıca Michael Jackson'ın Londra'da The O2 Arena'daki This Is It konserlerinde açılış sanatçısı olsa da, Jackson'ın hayatını kaybetmesi üzerine etkinlikler iptal edildi.[71]
2009'da Gaga, Monster Cable Products firmasıyla Heartbeats adında, üstü mücevherlerle kaplı bir kulaklık yapmak için çalışmalara başladı.[72] Ocak 2010'da Polaroid adlı şirketin yaratıcı yönetmeni olan Gaga,[73] ilk üçlü yeni ürün olan Grey Label'ı 2011 Consumer Electronics Show adlı elektronik fuarında tanıttı.[74] Eski yapımcısı ve eski erkek arkadaşı Rob Fusari, Gaga ile olan iş birliği nedeniyle sanatçının yapım şirketinin gelirlerinden %20 pay iddia etti ve Mermaid Music LLC aleyhine dava açtı. Gaga'nın avukatı Charles Ortner, Fusari ile olan anlaşmayı "hukuksuz" olarak niteledi ve yorum yapmaktan kaçındı fakat beş ay sonra New York Yüksek Mahkemesi davayı ve Gaga'nın açtığı karşı davayı reddetti.[75][76] Bu çekişmeye ek olarak Gaga'ya sistemik lupus eritematozus teşhisi kondu ama semptomlardan etkilenmediği iddia edildi. Larry King ile yaptığı bir röportajda Gaga, semptomlardan kaçınmayı ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemeyi umduğunu belirtti.[77][78]
2011-12 : Born This Way
Gaga, ikinci stüdyo albümü Born This Way'i 23 Mayıs 2011'de yayımladı. Albüm Gaga tarafından "bir peruktan veya rujdan veya kahrolası bir et elbiseden çok daha derin bir şey" olarak nitelendirildi.[79][80] Albüm piyasaya çıktıktan sonra müzikal tarzı ve Gaga'nın vokal performansıyla müzik eleştirmenlerinden genelde olumlu tepkiler aldı.[81][82] Born This Way ABD'de ilk haftasında 1.108 milyon kopya satarak Billboard 200 listesine bir numaradan giriş yaptı ve yirmiden fazla ülkede liste başı oldu.[83] Dünya genelinde 6 milyondan fazla satışa ek olarak Born This Way, Gaga'nın üçüncü kez art arda aday gösterildiği Yılın Albümü dahil üç Grammy Ödülü'ne aday gösterildi.[84] Yıl sonunda Gaga, ABD$90 milyon kazanması sayesinde Celebrity 100 List'te bir numaraya otururken Dünya'nın En Güçlü Kadınları listesinde on birinci sırada yer aldı.[85][86] Mart 2012'de ise Born This Way satışları ve The Monster Ball Tour geliri dahil $25.353.039 kazançla Billboard'un en çok kazananlar listesinde dördüncü sıraya yerleşti.[87]
Albümün çıkış single'ı "Born This Way", ilk kez 53. Grammy Ödülleri'nde söylendi. Billboard Hot 100 listesine bir numaradan giriş yaparken liste tarihinde bir numaradan giriş yapan on dokuzuncu single, toplamda ise bininci bir numaralı single oldu.[88][89] İkinci single "Judas" birçok büyük müzik marketin listelerinde ilk ona girerken "The Edge of Glory", dijital mağazalarda başarı yakalaması ve eleştirmenlerden övgü alması üzerine üçüncü single olarak yayımlandı.[90][91] Ardından yayımlanan iki single sırasıyla "Yoü and I" ve "Marry the Night" oldu ancak ikisi de uluslararası listelerde önceki single'lar kadar üst sıralara çıkamadı.[92] Temmuz 2011'de "Yoü and I"ın klip çekimleri sırasında Gaga, oyuncu ve model Taylor Kinney ile tanıştı. İkili kısa süre içinde çıkmaya başladı.[93] Gaga daha sonra PPL tarafından Birleşik Krallık'ta 2011 yılının en çok çalınan ikinci sanatçısı olarak açıklandı.[94]
Gaga müzikal çalışmalarına Tony Bennett ile "The Lady Is a Tramp" şarkısında düet yaparak devam etti.[95] Animasyon filmi Gnomeo & Juliet için de Elton John ile düet yaptı. "Hello, Hello" şarkısı Gaga'nın vokali olmadan yayımlandı; ancak filmde düet versiyonu kullanıldı.[96][97] 13 Temmuz 2011'de Sydney Town Hall'da tek sefere mahsus Born This Way'i tanıtmak için ve eski ABD Başkanı Bill Clinton'ın 65. doğum günü kutlamaları dolayısıyla sahne aldı. Gecede Gaga Marilyn Monroe'nun John F. Kennedy'ye yaptığı performansa atıfta bulunarak sarı peruk taktı ve "Yoü and I"ın sözlerini değiştirdi.[98][99] Şükran Günü'nde Gaga'nın A Very Gaga Thanksgiving adlı programı ekrana geldi. Eleştirmenlerin övgüsünü alan ve 5.749 milyon Amerikalı izleyiciye ulaşan programı Gaga'nın dördüncü EP'si A Very Gaga Holiday takip etti.[100][101][102] Mayıs 2012'de, Simpsonlar'ın 23. sezonunun final bölümü "Lisa Goes Gaga"da konuk oyuncu olarak rol aldı.[103][104] Ayrıca Bennett'ın 2012 yapımı belgesel filmi The Zen of Bennett'ta da göründü.[105] Eylül'de Coty, Inc. ile birlikte hazırladığı ilk parfümü Lady Gaga Fame'i piyasaya sürdü.[106]
Born This Way albümüne destek niteliği taşıyan The Born This Way Ball adlı turne, Nisan 2012'de Güney Kore'nin başkenti Seul'da başladı.[107] Dünya genelinde 110 gösteriden oluşması planlanan turne, birçok muhafazakâr yorumcu tarafından tanıtımı yapıldıktan kısa süre sonra kınansa da iyi eleştiriler aldı ve ekonomik bir başarı yakaladı. Bu erken tartışma, özellikle turnenin Asya ayağındaki çeşitli noktalarda belirginleşti, birçok dinî grup tarafından şeytani ve dinî değerlere karşı olduğu gerekçesiyle protesto edildi ve sonuç olarak Cakarta'daki konser, izin verilmediği için iptal edildi.[108][109][110] Sağ kalçasındaki yırtıktan dolayı Gaga, 12 Şubat 2013'te Born This Way Ball turnesinin kalan gösterilerini iptal etti.[111]
2013-14 : ARTPOP ve Cheek to Cheek
2012'nin başında Gaga, yapımcı Fernando Garibay ile çalışırken üçüncü stüdyo albümü ARTPOP'ta yer alacak şarkıların gelişmeye başladığını duyurdu.[112][113] Albüm çalışmaları The Born This Way Ball turnesi sırasında da devam etti ve Gaga'nın menajerlerinden Vincent Herbert, Mayıs 2012'deki bir röportajda "çılgın ve harika şarkılar" için söz verdi.[114] Aynı ay Gaga, kalça ameliyatı olduğunu ve iyileştiğini doğruladı.[115] Niyetinin dinleyicilerine "gerçekten iyi zaman geçirtmek" olduğunu belirterek "Albümü kulüpte geçirilen bir gece gibi baştan sona eğlenceli olması için tasarladım. Dinlediğinizde hoş bir şekilde aktığını göreceksiniz. Arkadaşlarınızla dinlemek çok eğlenceli. Baştan sona coşalım diye bunu kendim ve arkadaşlarım için yazdım." dedi.[116]
ARTPOP, 6 Kasım 2013'te yayımlandı ve müzik eleştirmenlerinden karışık geri dönüşler aldı.[117][118] İlk haftasında 258 bin kopya satarak sanatçının ABD'deki ikinci bir numaralı albümü oldu[119] ve albümden yayımlanan "Applause" ve R&B şarkıcısı R. Kelly ile düet yapılan "Do What U Want" single'ları ticari başarılar yakaladı.[120][121][122] Üçüncü single "G.U.Y.", Gaga'nın o güne kadar listelerde en az başarı gösteren single'ı oldu.[123] Mayıs 2014'te Gaga, konseptini artRave tanıtım etkinliğinden alan artRave : The ARTPOP Ball adlı turneye çıktı. $83 milyon hasılat elde eden turne, The Born This Way Ball turnesinin iptal edildiği şehirler ile şarkıcının daha önce ziyaret etmediği şehirlere uğradı.[124][125] Bu arada Gaga, uzun zaman menajerliğini yapan Troy Carter ile "yaratıcılık farklılıkları" nedeniyle yollarını ayırdı[126] ve Haziran 2014'te yeni menajeri Bobby Campbell ile birlikte Live Nation Entertainment'ın sanatçı yönetim bölümü olan Artist Nation'a katıldılar.[127] Gaga, 2013'te yayımlanan Celebrity 100 List'e kazandığı ABD$80 milyon ile ikinci sıradan dahil oldu ve 30 Yaş Altı En Çok Kazanan Ünlüler listesinde bir numaraya oturdu.[128] Ayrıca Time tarafından Son Onyılın En Etkili İkinci Kişisi olarak gösterildi.[129]
Gaga, ilk sinema oyunculuğunu Robert Rodriguez'in yönettiği Ustura Dönüyor filmi ile yaptı. 11 Ekim 2013'te vizyona giren filmde La Chameleón karakterini canlandırdı. Film eleştirel ve ticari açıdan başarısız oldu.[130][131][132] Filmdeki performansından ötürü Gaga, En Kötü Yardımcı Kadın Oyuncu dalında Altın Ahududu Ödülü'ne aday gösterildi.[133] Ayrıca Saturday Night Live'ın 16 Kasım 2013'teki bölümünün sunucusu olan sanatçı, programın sonunda R. Kelly ile birlikte "Do What U Want"ı seslendirdi.[134] 28 Kasım'da Gaga, ABC'de Lady Gaga and the Muppets' Holiday Spectacular adlı kendisinin ikinci Şükran Günü özel televizyon yayınını yaptı ve programda The Muppets, Elton John, Joseph Gordon-Levitt ve RuPaul ile şarkılar söyledi.[135] Gaga yine bir Robert Rodriguez filmi olan ve 22 Ağustos 2014'te vizyona giren Günah Şehri : Uğruna Öldürülecek Kadın'da rol aldı.[136] "Lady Gaga For Versace" kampanyası kapsamında Versace'nin ilkbahar-yaz 2014 sezonunun yüzü oldu.[137][138]
Sinema çalışmalarının yanında Gaga, müzik alanındaki girişimlerde yer almaya devam etti. Amerikalı caz sanatçısı Tony Bennett ile birlikte Cheek to Cheek adlı bir caz albümü hazırladı. 19 Eylül 2014'te yayımlanan albüm, ilk hafta 131.000 kopya satarak Billboard 200 listesine zirveden girdi ve Gaga'nın ABD'de art arda bir numara olan üçüncü albümü oldu.[139] Albüm, 57. Grammy Ödülleri'nde En İyi Geleneksel Pop Vokal Albüm dalında ödül kazandı.[140] Albümün yayımlanmasından sonra kaydedilen Tony Bennett and Lady Gaga : Cheek to Cheek Live! adlı özel bir konser 24 Kasım 2014'te PBS'te yayınlandı.[141] İkilinin albümü tanıtmak için çıktığı Cheek to Cheek Tour, 2015'in ilk yarısında Kuzey Amerika ve Avrupa'da verilen otuz altı konserden oluştu.[142] Eylül 2014'te Gaga, Coty Inc. ile birlikte hazırladğı ikinci parfümü Eau de Gaga'yı satışa sundu.[143]
2015 : Beşinci stüdyo albümü ve American Horror Story
Aralık 2014'te Gaga, beşinci stüdyo albümünün çalışmalarının başladığını doğruladı ve albüm için Billboard'a yapımcı RedOne ile bir kez daha iş birliği yapacağını bildirdi.[144][145][146] Yapımcı Giorgio Moroder de albüme katkı sağladığını duyurdu.[147] Gaga, The Hunting Ground belgeseli için hazırlanan "Till It Happens to You" adlı şarkıda Diane Warren ile çalıştığını doğruladı.[148] Şubat 2015'te Taylor Kinney ile nişanlandı.[149] 22 Şubat 2015'te gerçekleşen 87. Akademi Ödülleri'nde The Sound of Music filmini anmak için filmdeki şarkılardan oluşan bir performans sergiledi.[150] Performans yayımlandığı anda İnternet'te en çok konuşulan olay oldu ve Gaga hakkında Facebook'ta dakikada 214 binden fazla paylaşım yapıldı.[151] Sürpriz bir şekilde Gaga, Bakü, Azerbaycan'da düzenlenen 2015 Avrupa Oyunları'nda da sahne alarak John Lennon'ın "Imagine" şarkısının piyano versiyonunu söyledi.[152] Eurosport'a göre altı dakikalık bu performans için kendisine ABD$2 milyon ödendi.[153] Haziran 2015'te 46. Songwriters Hall of Fame Ödülleri'nden Çağdaş İkon Ödülü'nü kazandı. Bu ödül töreninde kendisi 4 Non Blondes'un "What's Up" şarkısını seslendirirken grubun vokalisti ve gitaristi Linda Perry ise "Bad Romance"i seslendirdi.[154] 2015'te yayımlanan Celebrity 100 List'e Gaga, kazandığı ABD$59 milyon gelirle yirmi beşinci sıradan dahil oldu.[155]
Şubat 2015'te Lady Gaga, FX'in American Horror Story dizisinin beşinci sezonu Hotel'da yer alacağını Twitter üzerinden duyurdu.[156] Dizide otelin zengin ve kötü sahibi Elizabeth'i canlandıracak.[157][158]
Sanatı
Müzikal tarzı
Gaga'nın müzikal ve performans tarzı, eleştirmenlerin çözümleme ve incelemelerinin çoğuna konu olmaktadır. Gaga, sesini ve imajını sürekli yenileyerek kendisini "özgürleştirdiğini" belirtir ve bunun çocukluğundan geldiğini söyler.[159] Vokal olarak Gaga kontralto bir sese sahiptir ve 2,7 oktava kadar çıkabilmektedir.[160] Playback yapmayı reddeden Gaga -ses aralığı sık sık Madonna ve Gwen Stefani'ninkilerle karşılaştırılıyor- kariyeri boyunca vokal tarzını değiştirse de 2011'de çıkan albümü Born This Way için "Vokal olarak kapasiteme çok daha yakın bir seviyede." yorumunu yaptı.[161][162] Entertainment Weekly, "Sesini kullanışının ardında muazzam duygusal bir zekâ var. Sanatçılığın ciğer gücünün aksine nüansta bulunduğunu bildiği için ses yeteneğiyle neredeyse hiçbir şarkıyı ezmiyor." diye yazdı.[163]
Gaga, Mart 2009'da plastik baloncuklardan bir elbise giyerken şarkı söylüyor.
İlk şarkılarının sözleri entelektüel dürtülerden yoksun olduğu için eleştirilse de "[Gaga] neredeyse hiç çabalamadan hareket etmenizi ve zevk almanızı sağlıyor."[164] Gaga "tüm iyi müziklerin piyano başında söylenebileceğine ve yine de birer hit olabileceğine" inanıyor.[165] Şarkılarında çok çeşitli konular işledi : The Fame (2008 ) yıldız olma arzusuna odaklanırken The Fame Monster (2009) ünün karanlık yanını canavar metaforlarıyla ifade ediyor. Born This Way (2011) İngilizce, Fransızca, Almanca ve İspanyolca söylenirken aşk, seks, din, para, uyuşturucu, kimlik, kurtuluş, cinsellik, özgürlük ve bireysellik gibi Gaga'nın tartışmalı şarkı yazımı temalarını içeriyor.[166][167]
Müzik tarzı elektropop[168] ve dans-pop[169] olarak tanımlanmaktadır ve müziğinin yapısı 1980'lerin klasik popu ve 1990'ların Europopundan etkilenmektedir.[170] İlk stüdyo albümü The Fame, The Sunday Times'ın "Müzik, moda, sanat ve teknolojiyi birleştiren Gaga, Madonna, 'Hollaback Girl''deki Gwen Stefani, 2001'deki Kylie Minogue veya şimdiki Grace Jones'u anımsatıyor." diye yazmasına ve The Boston Globe'un "Kızımsı ama güçlü sesi ve neşeli ritimleriyle... Madonna'dan Gwen Stefani'ye kadar belirgin etkilenmeler taşıyor" yorumunu yapmasına neden oldu.[171][172] Müzik eleştirmeni Simon Reynolds, "Gaga ile ilgili her şey electroclashten, özellikle 1980'ler olmayan müzik hariç, Auto-Tune ile parlatılmış acımasızca akılda kalıcı edepsiz poptan ve alttan desteklenen R&B benzeri ritimlerden geliyor." dedi.[173] "Yetmişlerin glam rock tarzına, ABBA'nın diskosuna ve Stacey Q'nun gerilemelerine" yer veren sonraki kayıt The Fame Monster, Gaga'nın taklit zevkine tanık olurken Born This Way ayrıca çocukluğundan kayıtları kullandı ve hâlâ öncülleri gibi "elektro ritimler ve eurodisco nakaratlara" sahip ama opera, heavy metal, disko ve rock and roll gibi çeşitli tarzlar barındırmaktadır.[166] "Albümde hoş bir an yok, fakat en deli halinde bile müzik duygusal detaylarla dolu." diye yazan Rolling Stone, yazısını şöyle sonlandırdı : "Gaga ne kadar aşırılaşırsa o kadar dürüst oluyor."[167] 2014'te çıkan Cheek to Cheek ile birlikte Gaga, caz ile amatör bir şekilde ilgilendi. Eleştirmenler Gaga'nın müzik sevgisini ve kaydettiği şarkıları takdir etse de sesinin gerçek bir caz müzisyeninin sesinden ziyade bir Broadway şarkıcısının sesine benzediğini belirtti.[174]
Etkilendikleri
The Beatles, Stevie Wonder, Queen, Bruce Springsteen, Pink Floyd, Mariah Carey, Grateful Dead, Led Zeppelin, Whitney Houston, Elton John, Blondie ve Garbage[175] gibi sanatçıları dinleyerek büyüyen Gaga, tüm bu sanatçılardan etkilendi.[176][177] Ayrıca Iron Maiden ve Black Sabbath gibi heavy metal gruplarının en sevdiği müzisyenler olduğunu belirtti.[178]
Gaga "Ben gerçek bir aile kızıyım. Konu aşk ve bağlılıksa çok eski kafalıyım. Ve böyle tuhaf biri için biraz gerçekçiyim." dedi.[179] "Ailemle ilgili biraz gelenekselim. Hep böyle oldum."[176] Gaga'ya göre 19 yaşında lupustan ölen halası Joanne Germanotta, kendisinin içinde yaşıyor ve tüm müziğine esin kaynağı oluyor.[180] Joanne'ın ölüm tarihi Gaga'nın bedeninde dövme olarak bulunmaktadır; Gaga'nın doğumundan 12 yıl önce ölmesine rağmen Gaga "İki kalbim olduğuna gerçekten inanıyorum. Bedenimde iki ruh taşıdığımı düşünüyorum ve onun hayatıyla iyiliğinin kalanını yaşıyorum -bakire olarak öldü, yaşamlarımızda deneyimleyip sevdiğimiz hiçbir şeyi deneyimleyemeden öldü." dedi.[181]
Gaga'nın üzerindeki diğer bir ruhani etki Hint fizikçi, konuşmacı ve yazar Deepak Chopra'dır. Chopra'yı "gerçek esin" olarak niteleyen Gaga, "Bana her zaman hayatım boyunca hayranlarım için çalışmamı ve hayalimle kaderimi gerçekleştirmemi hatırlatıyor." dedi.[182] Gaga ayrıca Twitter'da Osho'nun kitabı Creativity'den bir söz paylaştı.[183][184] Osho ile arasındaki bağlantı sorulan Gaga, onun çalışmalarından etkilendiğini ve kendisi için "isyanın en iyi yolunun yaratıcılık olduğunu" belirtti ve "Eşitlik hayatımdaki en önemli şey." dedi.[185]
Gaga, Madonna ve David Bowie gibi sanatçılardan etkilendi. Gaga, Madonna ve David Bowie gibi sanatçılardan etkilendi.
Gaga, Madonna ve David Bowie gibi sanatçılardan etkilendi.
Gaga müzikal olarak, dans-pop şarkıcıları Madonna ve Michael Jackson'dan glam rock sanatçıları David Bowie ve Queen'e kadar sayısız müzisyenden esinlenirken performanslarında Andy Warhol'un tiyatral yeteneklerini kullanmaktadır.[31][186][187] Andy Warhol tarafından hazırlanan "The Philosophy of Andy Warhol : From A to B and Back Again", Gaga'nın ünlülere yaklaşımını şekillendirdi. Warhol, ünün temelinin esrarengiz siyahlığın yarattığı cazibe olabileceğini belirtmişti. Bazıları "Gaga" kimliğini saran gizemin bu stratejiye sahip olduğunu düşünmektedir.[188]
Queen şarkısı "Radio Ga Ga" şarkıcının sahne adına esin kaynağı olmuştur : "Freddie Mercury'ye bayılırdım ve Queen'in 'Radio Gaga' adında ünlü bir şarkısı vardı. Bu yüzden bu adı seviyorum [...] Freddie özgündü -pop müziğin en büyük kişiliklerinden biri." dedi.[189] Gaga'da kendi yansımasını gördüğünü belirten Madonna ile Gaga sık sık karşılaştırılmaktadır.[190] Bu karşılaştırmalara yanıt olarak Gaga "Küstah olmak istemem ama pop müzikte devrim yapmayı kendime hedef seçtim. Bir önceki devrim 25 yıl önce Madonna tarafından yapıldı." dedi ve ekledi : "Benden daha çok Madonna'yı seven ve ona bayılan biri yoktur. Kişisel ve profesyonel olarak en büyük hayranıyım."[191]
Gaga kariyeri boyunca müzikal olarak Madonna, Whitney Houston, Grace Jones, Cyndi Lauper, Blondie'nin solisti Debbie Harry, Scissor Sisters, Prince, Marilyn Manson, Yoko Ono, Beyoncé, Willow Smith, Britney Spears ve Christina Aguilera gibi çeşitli sanatçılardan etkilenmektedir.[192] Gaga, Spears'tan birçok röportajda bahsetti ve "Britney'nin benden alacağı öğüt yok! Britney Spears popun kraliçesi. Ondan öğreniyordum." dedi.[193] Gaga ayrıca 2011 MTV Video Müzik Ödülleri'nde Spears'a Yaşam Boyu Başarı Ödülü'nü verirken "Bize korkusuz olmayı öğretti ve onsuz bu sektör aynı olmazdı." diyerek sanatçıyı övdü.[194]
Gaga modayı kendisi için önemli bir etkilenme alanı olarak tanımlar ve stil açısından Leigh Bowery, Isabella Blow ve Cher ile karşılaştırılır.[15][24][179][195] Gaga çocukken bir şekilde Cher'in tuhaf moda anlayışını özümsediğini ve kendisine uyguladığını belirtti.[195] Donatella Versace'yi müzü ve İngiliz moda tasarımcısı ve yakın arkadaşı Alexander McQueen'i esin kaynağı olarak varsayan Gaga, bazı çalışmalarına McQueen'i yansıttığında "Lee'yi her giyinişimde özlüyorum." dedi.[15][77] Buna karşılık Versace, Lady Gaga için "yeni Donatella" ifadesini kullandı.[196] Andy Warhol'un Factory'sinden esinlenen Gaga'nın kişisel olarak ilgilendiği kendi yaratıcı ekibi Haus of Gaga, şarkıcının pek çok kostümünü, sahne donanımını ve saç modelini hazırladı.[197] Modaya olan düşkünlüğü, "her zaman bakımlı ve güzel" olarak nitelediği annesinden gelmektedir.[198] Larry King'e verdiği bir röportajda Gaga, kendi annesi ve anneannesinden sonra kendisi için en önemli kadının 20. yüzyılın moda ikonu Prenses Diana olduğunu belirtti ve "Prenses Diana'yı çok seviyorum. Ben küçükken üzerimdeki etkisi çok büyüktü çünkü annem ona hayrandı. Öldüğünde, asla unutmayacağım, annem ağlıyordu. Annemin birisine bu kadar bağlı olduğunu görmek çocukluğumdan kalan güçlü bir an." dedi.[199]
"Müzik yazarken sahnede giymek istediğim kostümleri düşünüyorum. Bu her şeyin bir arada olmasıyla ilgili -performans sanatı, pop performans sanatı, moda. Benim için bu her şeyin bir araya gelmesi ve süper hayranı geri getirmenin gerçek hikâyesi. Ben bunu geri getirmek istiyorum. Hayranların her bir parçamızı yemeyi, tatmayı ve yalamayı isteyecek kadar gerçek imgeler olsun istiyorum."[24] Gaga podyuma ilk kez Nicola Formichetti'nin kadınlar için yaptığı ilk koleksiyonundan kıyafetlerle Mart 2011'de Thierry Mugler'ın Paris Moda Haftası'ndaki defilesinde çıktı. O günden beri V dergisinde kendi yaratım süreci, pop kültürü dünyası üzerine yaptığı çalışmaları ve pop kültürünün evrimleşmesine olan uyumu üzerine yazmakta, moda köşe yazarlığı yapmaktadır.[200]
Global Language Monitor, "Lady Gaga"yı Zirvedeki Moda Terimi ilan etti; şarkıcıyla özdeşleşen "pantolonsuz" modası da üçüncü oldu.[201] Entertainment Weekly şarkıcının kostümlerini on yıllık "en iyiler" listesinin sonuna koydu ve "Muppet'lardan ya da stratejik olarak yerleştirilmiş baloncuklardan yapılmış bir elbise olsun, Gaga'nın sıra dışı giysileri performans sanatını ana akımla buluşturdu." yorumunu yaptı.[202] Time dergisi Gaga'yı Michael Jackson, Madonna, ve The Beatles gibi esinlendiği sanatçılarla birlikte "Tüm Zamanların 100 Moda İkonu Listesi"ne koydu ve "Lady Gaga aşırı tarzıyla olduğu gibi pop hitleriyle de dile düştü. Yine de Stefani Germanotta olarak doğan Gaga, plastik baloncuklardan, Kurbağa Kermit kuklalarından ve çiğ etten elbiseler giydi."[203]
Klipleri ve performansları
Sıra dışılığı ile tanınan Gaga, 2010'da "kana bulanmış" şekilde şarkı söylüyor.
Sürekli değiştirdiği kıyafetleri, arkadaki dansçıları ve provokatif görselleri ile Gaga'nın klipleri genelde kısa film olarak kabul edilmektedir.[204] Gaga "Provokatif olmak sadece insanların dikkatlerini çekmek için değildir. İnsanları gerçekten, olumlu olarak etkileyen bir şeyi söylemektir." diye belirtti.[204] Yaygın feminist temalarına ek olarak bondage ve sadomazoşizm unsurları da içeren Lady Gaga kliplerine şekil veren üç ana tema "seks, şiddet ve güçtür".[205] The Wall Street Journal, "Gaga tecavüz benzeri vodvilyen ve cinsel fantezileri listelerin zirvesine çıkarma ustalığına sahip." diye yazdı.[206] Başka bir eleştirmen ise "Fiziksel şiddet ya da cinsel istismar olsun veya olmasın, bu klipler kadınların bedenleri üzerindeki erkek iktidarının canlı tasvirlerini sunmaktadır." dedi.[205] Kendisini "biraz feminist" olarak tanımlayan ve "cinsellikle kadınları güçlendirdiğini" savunan Gaga,[206] aynı zamanda genç kadınları inandıkları şey uğruna mücadele etmeleri için yüreklendirmektedir.[205] Ayrıca hayranlarını "daha az yalnız" hissetmeleri için özgürleştirmeye çalışmaktadır.[207] Pop eleştirmeni Ann Powers "Gaga sadece tamamen özgün olduğu iddiasını yinelemiyor, ayrıca pop kültüründen kaynaklanan bir kişiliği inşa etmenin bir kişinin doğrularının ifadesi olabileceği hakkında felsefik bir duruşun ve biraz da feminizmin inceliklerini işliyor." dedi.[208] Sanatçının kliplerinin özetinde ise Rolling Stone "Lady Gaga kliplerine kısıtlama için bakan var mı?" retoriğini kullandı.[92]
Performansları "oldukça eğlenceli ve yenilikçi" olarak tanımlanırken 2009 MTV Video Müzik Ödülleri'ndeki kan fışkırtan "Paparazzi" performansı MTV tarafından "şaşırtıcı" olarak nitelendirildi.[209] Gaga, "kana bulanmış" temasına The Monster Ball Tour'da da devam etti; üzerinde dekoltesi olan siyah bir korse varken siyah giymiş bir dansçı tarafından "saldırıya uğradı" ve boynu kemirildi, dolayısıyla boynundan göğsüne doğru "kan" aktı ve yere düştüğü yer kan gölüne döndü. Performansın bu sahnesi yüzünden İngiltere'de, bir taksi sürücüsünün 12 kişiyi öldürdüğü olayın ardından ölenlerin aileleri ve bazı hayranları Gaga'yı protesto etti.[210] Mothers Against Violence adlı kurumun üyesi Lynn Costello "Bradford'da olanlar insanların hafızasında çok taze ve birkaç saat önce Cumbria'da yaşanan şiddeti düşününce bu bir duyarsızlıktı." dedi.[211] Sıra dışılığı 2011 MTV Video Müzik Ödülleri'nde de devam etti : erkek kılığında ikinci kişiliği Jo Calderone olarak şarkı söyledi ve "Yoü and I"ı söylemeden önce sevda ile ilgili bir monolog yaptı.[212] Bazıları Gaga'nın gösterişli ve kışkırtıcı tavrını savundu. Chris Rock yaptığı bir yorumda "Yani o Lady Gaga. O 'Lady Terbiyeni Takın' değil. Adı Gaga olan birinden harika bir tavır sergilemesini mi istiyorsunuz? Beklentiniz bu mu?" dedi.[213] Gaga'nın koreografı ve yaratıcı yönetmeni Laurieann Gibson dört yıl boyunca performansları ve klipleri için şarkıcıya malzeme sağladı. Fakat ikili Kasım 2011'de ayrıldı; Gaga, Gibson'ın yardımcısı Richard Jackson'ı işe aldı.[214] Konu ayrıntılı gösterileri olunca Gaga mükemmeliyetçi olduğunu kabul etti. "Çok otoriterim. Bir ışık bile sönse deli gibi bağırabilirim. Ayrıntılara dikkat ediyorum -gösterinin her dakikası kusursuz olmalı."[204]
İmajı
Rolling Stone'dan Chris Molanphy, Gaga'yı 2011'de "Pop'un Kraliçesi" seçmesine karşın Gaga'nın müziği, tarzı ve kişiliği ile ilgili farklı görüşler bulunmaktadır.[215] Rol model olarak bulunduğu konum, hayranlarına yaşattığı özgüven patlaması, öncü ve moda ikonu olarak sektöre nefes aldırması dolayısıyla dikkat çekmektedir.[216] Gaga'nın albümleri genelde olumlu yorumlar aldı ve eleştirmenler sanatçının pop müzikteki özgün yerine, popüler kültürdeki yeni hareket ihtiyacına, Gaga'nın modern sosyal konulara getirdiği ilgiye ve sanatının öznel doğasına dikkat çektiler.[217] Gaga 2010 MTV Video Müzik Ödülleri'nde çiğ etten bir elbise giydi ve yine aynı malzemeden yapılmış çizme, cüzdan ve şapka kullandı.[218] Kısmen bu elbiseden dolayı Vogue'un Birleşik Krallık edisyonu internet sitesinde Gaga'yı 2010 yılının En İyi Giyinen İnsanları arasında gösterirken Time elbiseyi 2010'un Moda İfadesi olarak adlandırdı. Ancak farklı görüşler de vardı; dünya genelinde basının ilgisini çeken elbise hayvan hakları kuruluşu PETA'yı öfkelendirdi.[219][220][221] Gaga'nın modern kültür üzerindeki etkisi ve küresel üne kavuşması ışığında Güney Karolina Üniversitesi'nden sosyolog Mathieu Deflem 2011'de sanatçının üne kavuşmasının sosyolojik boyurlarını aydınlatmak amacıyla "Lady Gaga ve Ün Sosyolojisi" adlı bir kurs başlattı.[222] ABD başkanı Barack Obama, bir yardım etkinliğinde 16 inç yüksekliğinde topuklu giyen ve dolayısıyla odadaki en uzun kadın olan Gaga ile karşılaştıktan sonra o anı "korkutucu" olarak nitelendirdi.[223]
Gaga'nın Londra'daki Madame Tussauds'da bulunan balmumu heykeli.
2008'in sonuna doğru, tarz, şaç ve makyajlarında benzerlikler bulunan Gaga ve Christina Aguilera arasında karşılaştırmalar yapıldı.[15] Aguilera, "Gaga'dan tamamen habersiz olduğunu" ve "erkek mi yoksa kadın mı olduğunu bilmediğini" belirtti.[15] Barbara Walters 2009'da ABC News'teki programı 10 Most Fascinating People için Gaga ile röportaj yaptığında, şarkıcı şehir efsanesi haline gelen interseksüel olduğu iddialarını reddetti. Bu konu hakkında yanıtladığı bir soruda "İlk başta çok ilginçti. Ama bir bakıma kendimi çok hermafrodit gösteriyorum ve hermafroditliği seviyorum." dedi.[224] Aguilera'nın açıklamasına ek olarak karşılaştırmalar, Aguilera "Not Myself Tonight" single'ına klip çekince 2010'da da devam etti. Eleştirmenler şarkı ve klibi ile Gaga'nın "Bad Romance" klibi arasında benzerlikler buldu.[225] Benzer karşılaştırmalar Gaga'nın tarzı ile Missing Persons grubunun solisti ve moda ikonu Dale Bozzio'nun tarzı arasında yapıldı. Bazıları sanatçıların tarzlarının çarpıcı şekilde paralel olduğunu düşünürken Missing Persons hayranları Bozzio'nun otuz yıldan fazla süre önce bu tarza öncülük ettiğini belirttiler.[226]
Sadık hayranları Gaga'yı "Mother Monster" olarak adlandırırken Gaga hayranlarına "Little Monsters" olarak seslenmektedir ve bunu "mikrofon tuttuğu koluna" dövme yaptırmıştır.[227][228] Bazılarına göre bu ikililik, yabancı kültürü konseptine başkaldırmaktadır. Camille Paglia, 2010'da The Sunday Times'ın kapağında çıkan "Lady Gaga and the death of sex" adlı çalışmasında Gaga'nın "erotik tabu yıkıcıdan çok bir kimlik hırsızı olduğunu ve ucubeler, asiler ve yoksunlar için şarkı söylediğini iddia eden ama bunların hiçbiri olmayan ana akım üretilen bir ürün olduğunu" ileri sürdü.[229][230] The Guardian için yazan Kitty Empire, bu ikililiğin "izleyicilerin düşünmeleri gerekmeden 'günahkâr' bir deneyim yaşamalarına izin verdiğini" belirtti ve "Performanslarının özünde Gaga'nın ucubeler ve serserilerle birlikte olduğu fikri var. The Monster Ball özgür olabileceğimiz bir yer. Bu saçmalığın dik alâsı. Gaga'nın ticari kurnazlıkla yaptığı müziğini bir sürü insan alıyor, Gaga'nın ilham aldığı drag queenlerle ve modern gece yaratıklarıyla sınırlı değiller. Ama Gaga içten görünüyor." dedi.[231] Gaga ayrıca Haziran 2012'de hayranlarına adadığı ilk resmî sosyal ağı "littlemonsters.com"u kurdu.[232]
2012'de Lady Gaga, Varşova'daki Ulusal Müze'nin 150. kuruluş yılı için hazırlanan The Elevated. From the Pharaoh to Lady Gaga adlı sergide yer aldı.[233]Gücün tekniklerine ve resmedilmesine adanan sergi, Polonya Kültür Bakanlığı ile ortak finanse edildi.[233] Serginin amacı hiyerarşinin antik çağlardan günümüze her yerde oluşunu göstermekti.[233] Serginin ana konusunu yaşadıkları zamanda toplumda yüksek statüye sahip olan iki kadın oluşturmaktaydı.[234] Bunlardan biri soylu bir aileden gelen, güzelliği ve aklıyla 18. yüzyılın ünlülerinden Dorothea de Biron oldu.[234] Diğeri ise kendi imajını yaratmada usta, medya ile modernliğin simgesi haline gelen ve çiğ etten bir elbise ile sunulan Lady Gaga oldu.[234] Et elbise Washington D.C.'deki National Museum of Women in the Arts'ta sanatçının siyasi mesajının bir açıklamasıyla birlikte sergilendi.[235]
Gaga'nın adı birkaç organizmanın bilimsel adında kullanıldı. Yeni bir eğrelti cinsi Gaga ile iki tür G. germanotta ve G. monstraparva adlarını sanatçıdan almaktadır. Türlerden birine verilen monstraparva adı Lady Gaga'nın hayranları "little monsters"a göndermedir; çünkü hayranların işareti havaya kaldırılmış "canavar pençesi" elidir, bu da bir eğrelti yaprağının açmadan önceki durumuna çok benzemektedir.[236] Ayrıca soyu tükenmiş bir memeli olan Gagadon ile parazit bir yaban arısı olan Aleiodes gaga adlarını sanatçıdan almaktadır.[237][238][239]
Aktivizm
Hayırseverlik
Gaga, 2009'da Ulusal Eşitlik Yürüyüşü'nde bir konuşma yapıyor.
Müzik kariyerinin yanında Gaga birçok yardım kuruluşuna katkıda bulunmuştur. Ayrıca doğal afetlerle mücadele için çeşitli kampanyalara yardım etmiştir. 2010 Haiti depremi kurbanlarının yararına yapılan "We Are the World 25" single'ında yer alması için yollanan daveti reddetmesine rağmen 24 Ocak 2010'da New York'ta Radio City Music Hall'da verdiği konserin gelirini ülkenin yeniden inşasında kullanılmak üzere bağışladı.[240] Kendi resmî online mağazasının o günlük kazancı da bağışlandı. Gaga yardım fonu için toplamda $500.000 toplandığını açıkladı.[241] 11 Mart 2011'de Tōhoku depremi ve tsunamisi Japonya'yı vurduktan dakikalar sonra Gaga bir mesaj ve Japan Prayer Bracelets için bir bağlantı tweetledi. Bir şirketle ortak tasarladıkları bilekliklerin tüm geliri yardım kuruluşlarına bağışlandı.[242] 29 Mart 2011 itibarıyla bilekliklerden $1,5 milyon gelir elde edildi.[243] Fakat avukat Alyson Oliver Haziran 2011'de Detroit'te Gaga hakkında bilekliklerin vergilendirildiği ve $3.99 kargo ücreti alındığı iddiasıyla dava açtı. Ayrıca bilekliklerin tüm gelirinin yardım için kullanılmadığına inandığını belirtti ve kampanyanın denetlenip bileklikleri alanlara paralarının geri ödenmesini talep etti. Gaga'nın sözcüsü davayı "değersiz" ve "yanıltıcı" olarak nitelendirdi.[244] 25 Haziran 2011'de Gaga MTV Japonya'nın Makuhari Messe'de Japon Kızılhaçı yararına düzenlediği yardım gecesinde performans sergiledi.[245]
Ekim 2012'de Gaga, Londra'daki Ekvador Büyükelçiliği'nde Wikileaks'in kurucusu Julian Assange ile buluştu.[246] 9 Ekim 2012'de Yoko Ono, Gaga ve dört başka aktiviste Lennon Ono Barış Ödülü'nü İzlanda'nın başkenti Reykjavík'te verdi.[247] 6 Kasım 2012'de Gaga, Sandy Kasırgası'ndan zarar görenlere yardım etmek için Amerikan Kızılhaçı'na $1 milyon bağışladı. Gaga ayrıca gençlerin HIV ve AIDS'in riskleri hakkında eğitilmelerine odaklanarak hastalığa karşı verilen savaşa katkıda bulunmaktadır. Cyndi Lauper ve Gaga MAC Cosmetics'in desteğiyle Viva Glam markası altında ruj satışına başladılar. Bir basın açıklamasında Gaga "Viva Glam'in sadece hayır amaçlı aldığınız bir ruj olmasını istemiyorum. Gece çıkarken rujunuzla birlikte çantanıza bir de prezervatif koymanızı hatırlatmasını istiyorum." dedi.[248] Rujların satışından HIV ve AIDS'e karşı savaşta kullanılmak üzere $202 milyondan fazla gelir elde edildi.[249]
Born This Way Foundation
2012'de Gaga, gençlerin güçlendirilmesi ve mutluluğu, kişisel güven, iyilik, zorbalıkla mücadele, rehberlik ve kariyer gelişimi gibi konulara odaklanan kendi kâr amacı gütmeyen kuruluşu Born This Way Foundation'ı oluşturdu. Adını 2011'de çıkan single ve albümden alan kuruluş, aralarında John D. and Catherine T. MacArthur Foundation, The California Endowment ve Harvard Üniversitesi'ndeki Berkman Center for Internet & Society'nin de bulunduğu ortaklarla çalışmayı planlamaktadır.[250] Medya patronu Oprah Winfrey, yazar Deepak Chopra ve ABD Sağlık Bakanı Kathleen Sebelius Harvard Üniversitesi'ndeki açılışta konuştular.[251][252] Kuruluşun başlangıçtaki fonunu Lady Gaga'nın bağışladığı $1,2 milyon, MacArthur Foundation'ın verdiği $500.000 ve Barneys New York'tan alınan $850.000 oluşturmaktaydı.[253] Kuruluş, Harvard Üniversitesi'ndeki Berkman Center for Internet & Society, MacArthur Foundation, California Endowment[254] ve Viacom ile ortaklık kurmuştur.[255][256] Temmuz 2012'de BTWF, kuruluşun mesajını destekleyen sınırlı sayıda üretilen okula dönüş ürünlerinin satışının %25'ini -en az $1 milyon- bağışlayacağını söyleyen Office Depot ile ortaklığa gitti.[257] Kuruluşun girişimleri arasında Mart 2012'de katılımcıların "Cesaret size ne ifade ediyor?" sorusuna yanıt olarak yaptıkları poster yarışması,[258] gençlerce açılan ve sanatçıyı turnesi boyunca takip eden zorbalık karşıtı "Born Brave Bus"[259][260] ve "Born Brave" topluluğu ve okul grupları bulunmaktadır.[261]
LGBT savunuculuğu
Gaga dünya genelindeki LGBT haklarının açık sözlü bir savunucusudur.[262] Ana akım bir sanatçı olarak ilk başarılarının çoğunu gey hayranlarına dayandırmaktadır ve bir gey ikonu olarak değerlendirilmektedir.[263] Kariyerinin başlarında radyoda şarkılarını çaldırmakta zorluk çektiğini belirtti ve "Benim için dönüm noktası gey topluluğuydu." dedi.[264] The Fame albüm kitapçığında kendi çalıştığı müzik şirketi Interscope'un da birlikte iş yaptığı Manhattan merkezli bir LGBT pazarlama şirketi olan FlyLife'a teşekkür etti.[265] Televizyonda gösterilen ilk performanslarından biri Mayıs 2008'de LGBT televizyon kanalı Logo TV'de yayımlanan NewNowNext Ödülleri'nde gerçekleşti.[266] Aynı yılın Haziran ayında San Francisco Pride etkinliğinde şarkı söyledi.[267] The Fame yayımlandıktan sonra "Poker Face"in kendi biseksüelliği ile ilgili olduğunu açıkladı. Rolling Stone ile yaptığı bir röportajda biseksüelliğine erkek arkadaşlarının nasıl tepki verdiklerinden bahsetti ve "Kadınlardan hoşlandığım gerçeği onları korkutuyor. Rahatsız oluyorlar. 'Üçlü seks yapmaya ihtiyacım yok. Sadece seninle de mutluyum.' diyorlar." dedi.[268] Mayıs 2009'da The Ellen DeGeneres Show'a konuk olduğunda DeGeneres'ı "kadınlara ve gey topluluğuna esin kaynağı" olduğu için övdü.[269]
11 Ekim 2009'da National Mall'daki Ulusal Eşitlik Yürüyüşü mitingini "kariyerinin tek başına en önemli etkinliği" olarak değerlendirdi.[270][271][272] Gaga 2010 MTV Video Müzik Ödülleri'ne "Don't ask, don't tell" (DADT) politikası yüzünden orduda açıkça hizmet veremeyen Amerika Birleşik Devletleri Silahlı Kuvvetleri'nin dört gey ve lezbiyen eski üyesiyle geldi.[273] YouTube'a yüklediği üç videoda hayranlarını senatörleriyle iletişime geçip DADT politikasını kaldırtmaya çağırdı. Eylül 2010'da Portland, Maine'de Servicemembers Legal Defense Network'ün bir mitinginde konuşma yaptı. Bu etkinlikten sonra The Advocate'ın editörleri Gaga'nın gey ve lezbiyenlerin "gerçek bir savunucusu" olduğu yorumunu yaptılar.[274] Gaga, Haziran 2011'de Roma'da düzenlenen Avrupa genelinde uluslararası bir LGBT etkinliği olan Europride'a katıldı. Birçok Avrupa ülkesinde gey haklarına hoşgörüsüz davranılmasını eleştirdi ve geyleri "aşkın devrimcileri" olarak tanımladı.[275]
Başarıları
Nisan 2015 itibarıyla dünya genelinde yaklaşık 28 milyon albüm ve 140 milyon single satan Gaga'nın single'ları dünyada en çok satan single'lar arasındadır ve kendisi en çok satan müzik sanatçılarından biridir.[276] Ayrıca ilk üç dünya turnesi sonucu 3,2 milyon bilet satışından $300 milyondan fazla hasılat elde etmesi nedeniyle önemli bir turne sanatçısı olarak kabul edilmektedir.[127] Diğer başarıları arasında altı Grammy Ödülü, on üç MTV Video Müzik Ödülü ve on üç Guinness Dünya Rekoru bulunmaktadır. Ayrıca Songwriters Hall of Fame'in Çağdaş İkon Ödülü'nün kazanan ilk sanatçıdır.[276]
Gaga; Billboard tarafından 2010'dan bu yana Yılın Sanatçısı seçilmektedir, VH1'ın Müzikteki 100 Büyük Kadın listesinde dördüncü sırada yer almaktadır, RIAA'e göre ABD'de en çok dijital single satan beşinci sanatçıdır[277] ve RIAA'den Dijital Elmas Ödülü alan ilk sanatçıdır.[278] Aralarında 2010 ve 2014 yıllarındaki Dünyanın En Güçlü 100 Kadını Listesi olmak üzere[279] Forbes tarafından hazırlanan listelerde düzenli olarak bulunmaktadır ve Time tarafından dünyadaki en etkili kişilerden biri olarak gösterilmektedir.[249][280]
Diskografi
Detaylı liste için bakınız : Lady Gaga diskografisi
The Fame (2008 )
The Fame Monster (2009)
Born This Way (2011)
ARTPOP (2013)
Cheek to Cheek (2014)
Filmografi
Ayrıca bakınız : Lady Gaga videografisi
The Zen of Bennett (2012)
Katy Perry : Part of Me (2012)
Ustura Dönüyor (2013)
Muppets Aranıyor (2014)
Günah Şehri : Uğruna Öldürülecek Kadın (2014)
Turneleri
Tek başına çıktığı turneler
The Fame Ball Tour (2009)
The Monster Ball Tour (2009-11)
The Born This Way Ball (2012-13)
artRave : The ARTPOP Ball (2014)
Ortak turneleri
Fame Kills : Starring Kanye West and Lady Gaga (2009-10; iptal edildi)
Cheek to Cheek Tour (Tony Bennett ile birlikte) (2014-15)
Yerleşik gösteriler
Lady Gaga Live at Roseland Ballroom (2014)
Tanıtım konserleri
artRave (2013)
Açılış sanatçısı olduğu turneler
New Kids on the Block : Live (2008 )
Doll Domination Tour (2009)
Take That Presents : The Circus Live (2009)
This Is It (2009-10; iptal edildi)
Ayrıca bakınız
Billboard Social 50 bir numaralı şarkıcıları listesi
En çok satan müzik sanatçıları listesi
Şarkıcıların takma isimleri listesi
Kaynakça
^ Killoran, Ellen (22 Haziran 2011). "Lady Gaga : How Much is She Worth?". International Business Times. Erişim tarihi : 26 Mart 2014.
^ Spedding, Emma (28 Mart 2013). "It's Lady Gaga's 27th Birthday! We Celebrate With Her 10 Style Highlights Of The Year". Grazia. Erişim tarihi : 15 Ağustos 2014.
^ Naoreen, Nuzrat (29 Mart 2013). "Monitor : Court trips, birthdays, and more". Entertainment Weekly (1252) : 30. Erişim tarihi : 24 Mayıs 2013.
^ "Lady GaGa : Biography". TV Guide. Erişim tarihi : 28 Temmuz 2010.
^ "Lady Gaga's Universe : Mom Cynthia Germanotta". Rolling Stone. Erişim tarihi : 25 Mart 2014.
^ "Mom accompanies Gaga to control her wild ways". Sify.com. Erişim tarihi : 20 Ekim 2011.
^ "Lady Gaga's Universe : Dad Joseph Germanotta". Rolling Stone. Erişim tarihi : 25 Mart 2014.
^ Pierce, Kathleen (14 Mayıs 2011). "Just call him pop culture's sleuth". Boston Globe. Erişim tarihi : 23 Nisan 2014.
^ Carpenter, Cassie (16 Kasım 2013). "Lady Gaga brings two pizza boxes home after tweeting about father's 'delicious' Italian restaurant". Georgia Newsday. Erişim tarihi : 22 Ağustos 2014.
^ FitzSimons, Amanda. "Lady Gaga's Little Sister, Natali Germanotta Tells All". Teen Vogue. Erişim tarihi : 4 Aralık 2011.
^ "Lady Gaga's Sis Makes Cameo in "Telephone" Video". E!. Erişim tarihi : 30 Mayıs 2011.
^ a b c d e f g h i j Morgan, Johnny (2010). Gaga. Sterling Publishing. ISBN 1-4027-8059-1.
^ Barber, Lynn (6 Aralık 2009). "Shady lady : The truth about pop's Lady Gaga". The Sunday Times (London). Erişim tarihi : 14 Haziran 2010.
^ Montogomery, James (9 Haziran 2010). "Lady Gaga's 'Alejandro' Director Defends Video's Religious Symbolism". MTV. Erişim tarihi : 11 Ocak 2011.
^ a b c d e f Hattie, Collins (14 Aralık 2008 ). "Lady GaGa : the future of pop?". The Sunday Times (Londra). 17 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi : 6 Aralık 2009.
^ Sturges, Fiona (16 Mayıs 2009). "Lady Gaga : How the world went crazy for the new queen of pop". The Independent. Erişim tarihi : 26 Mayıs 2009.
^ Bream, Jon (21 Mart 2009). "Don't Gag on Gaga". Star Tribune. Erişim tarihi : 23 Ocak 2010.
^ "Musicians @ google interview". YouTube. Erişim tarihi : 22 Mart 2011.
^ a b c d e Grigoriadis, Vanessa (28 Mart 2010). "Growing Up Gaga". New York. Erişim tarihi : 29 Mart 2010.
^ Ditzian, Eric (11 Ekim 2010). "Lady Gaga's 'Sopranos' Cameo Surfaces". MTV. Erişim tarihi : 2 Temmuz 2011.
^ Carlton, Andrew (16 Şubat 2010). "Lady Gaga : 'I've always been famous, you just didn't know it'". The Telegraph. Erişim tarihi : 9 Şubat 2011.
^ Florino, Rick (30 Ocak 2009). "Interview : Lady GaGa". Artistdirect. Erişim tarihi : 18 Şubat 2009.
^ Anitai, Tamar (5 Ekim 2009). "Vintage Lady Gaga! Watch Gaga On MTV's 'Boiling Points' In 2005". MTV. Erişim tarihi : 2 Temmuz 2011.
^ a b c Harris, Chris (9 Haziran 2008 ). "Lady GaGa Brings Her Artistic Vision Of Pop Music To New Album". MTV. Erişim tarihi : 7 Mayıs 2009.
^ Musto, Michael (19 Ocak 2010). "Lady Gaga Did a Children's Book In 2007!". The Village Voice. Erişim tarihi : 19 Ocak 2010.
^ Kaufman, Gil (19 Mart 2010). "Lady Gaga/ Rob Fusari Lawsuit : A Closer Look – Music, Celebrity, Artist News". MTV News. Erişim tarihi : 8 Ekim 2013.
^ a b "Lady Gaga Sued By Producer Rob Fusari". Billboard. Erişim tarihi : 8 Ekim 2013.
^ Rose, Lisa (21 Ocak 2010). "Lady Gaga's outrageous persona born in Parsippany, New Jersey". The Star-Ledger. Erişim tarihi : 23 Ocak 2010.
^ a b c "Lady GaGa Profile". Contactmusic.com. Erişim tarihi : 20 Şubat 2009.
^ Resende, Sasha (9 Aralık 2009). "Lady Gaga unleashes an electro-pop 'Monster'". The Michigan Daily (University of Michigan). Erişim tarihi : 27 Haziran 2014.
^ a b c d Birchmeier, Jason (20 Nisan 2008 ). "Lady Gaga". AllMusic. Erişim tarihi : 3 Ocak 2010.
^ Cassis, Christine (22 Şubat 2010). "Meet the woman who inspired Lady Gaga". Thaindian News. Erişim tarihi : 3 Şubat 2010.
^ a b Hobart, Erika (18 Kasım 2008 ). "Lady GaGa : Some Like it Pop". Seattle Weekly. Erişim tarihi : 10 Ocak 2009.
^ "Lady Gaga". Broadcast Music Incorporated. 9 Temmuz 2007. Erişim tarihi : 26 Şubat 2009.
^ D'Souza, Nandini (18 Ekim 2007). "Going Ga-Ga for Lady Gaga". W Magazine. Erişim tarihi : 3 Ocak 2009.
^ a b Haus of GaGa (16 Aralık 2008 ). Transmission Gaga-vision : Episode 26. Lady Gaga Official website.
^ Mitchell, Gail (10 Kasım 2007). "Interscope's New Imprint". Billboard 119 (45) : 14. ISSN 0006-2510. Erişim tarihi : 6 Mayıs 2010.
^ a b Harding, Cortney (15 Ağustos 2009). "Lady Gaga : The Billboard Cover Story". Billboard. Erişim tarihi : 6 Mayıs 2010.
^ Cowing, Emma (20 Ocak 2009). "Lady GaGa : Totally Ga-Ga". The Scotsman. Erişim tarihi : 20 Şubat 2009.
^ Vena, Jocelyn (5 Haziran 2009). "Akon Calls Lady Gaga His 'Franchise Player'". MTV News. Erişim tarihi : 20 Haziran 2009.
^ "Interview With RedOne". HitQuarters. 23 Mart 2009. Erişim tarihi : 19 Aralık 2009.
^ Herbert, Emily (2010). Lady Gaga : Queen of Pop. John Blake Publishing. ISBN 978-1-84454-963-4.
^ a b Paramor, Jordan (2010). "Smash Hits Special : Lady Gaga". Smash Hits.
^ Reporter, Staff (8 Ocak 2009). "International Pop Star Lady Gaga Set to Tour With New Kids on the Block". Erişim tarihi : 8 Ocak 2009.
^ "The 51st Annual Grammy Awards Nominations List". National Academy of Recording Arts and Sciences. Erişim tarihi : 2 Ocak 2009.
^ "Lady Gaga – Poker Face – World Charts". aCharts.us. Erişim tarihi : 3 Ocak 2009.
^ "Lady Gaga World Tour". Erişim tarihi : 19 Mart 2012.
^ "List of Grammy winners". CNN. 1 Şubat 2010. Erişim tarihi : 25 Nisan 2010.
^ Williams, John (14 Ocak 2009). "Lady GaGa's 'Fame' rises to No. 1". Jam!. Erişim tarihi : 14 Ocak 2009.
^ "Lady Gaga – The Fame – World Charts". aCharts.us. Erişim tarihi : 8 Ocak 2009.
^ "Lady Gaga Opens Up". CBS News. 3 Ağustos 2010. Erişim tarihi : 3 Ağustos 2010.
^ Caulfield, Keith (3 Ekim 2009). "Beyonce Accepts Billboard's Woman Of the Year Award, Lady Gaga Is Rising Star". Billboard. Erişim tarihi : 6 Ekim 2009.
^ "2009 MTV Video Music Awards Winners". MTV. Erişim tarihi : 14 Eylül 2009.
^ Fame Ball Tour :
Vena, Jocelyn (13 Ocak 2009). "Lady Gaga Gears Up For Pussycat Dolls Tour". MTV News. Viacom.. Erişim tarihi : 17 Haziran 2010.
Menze, Jill (4 Mayıs 2009). "Lady Gaga / May 2, 2009 / New York (Terminal 5)". Billboard. Erişim tarihi : 5 Mayıs 2009.
Morgan 2010, s. 131
^ The Fame'in ABD satışları :
Grein, Paul (23 Temmuz 2010). "Chart Watch Extra : Gaga's Nice Round Number". Yahoo!. s. 2. 23 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi : 24 Temmuz 2010.
"Lady Gaga Returns With 8 New Songs on 'The Fame Monster'". Interscope Records. 8 Ekim 2009. Erişim tarihi : 9 Ekim 2009.
"Lady Gaga – Bad Romance – World Charts". acharts.us. Erişim tarihi : 17 Nisan 2010.
"53rd annual Grammy awards : The winners list". CNN. Erişim tarihi : 21 Şubat 2011.
^ "Lady Gaga tops UK album and single charts". BBC News. 22 Mart 2010. Erişim tarihi : 13 Aralık 2010.
^ McCormick, Neil (17 Mart 2010). "Lady GaGa's Telephone video". The Daily Telegraph. Londra. Erişim tarihi : 13 Aralık 2010.
^ Montgomery, James (8 Haziran 2010). "Lady Gaga's 'Alejandro' Video : German Expressionism With A Beat!". MTV. Erişim tarihi : 13 Aralık 2010.
^ Whitworth, Dan (26 Ekim 2010). "Lady Gaga beats Justin Bieber to YouTube record". BBC. Erişim tarihi : 28 Aralık 2010.
^ "MTV Video Music Awards 2010". MTV. 12 Eylül 2010. Erişim tarihi : 30 Ocak 2012.
^ "Lady Gaga, Eminem Top VMA Nominations". MTV. 10 Ağustos 2010. Erişim tarihi : 30 Ocak 2012.
^ "53rd annual Grammy awards : The winners list". CNN. Erişim tarihi : 17 Temmuz 2011.
^ "Nominations list for the 53rd annual Grammy awards". USA Today. 1 Aralık 2010.
^ Newman, Melinda (29 Haziran 2011). "Martin Kierszenbaum has a knack for finding the next big thing". Los Angeles Times. Erişim tarihi : 13 Şubat 2013.
^ "The Celebrity 100". Forbes. 28 Haziran 2010. Erişim tarihi : 29 Haziran 2015.
^ "Most Powerful Women 2010". Forbes. Erişim tarihi : 29 Haziran 2015.
^ Herrera, Monica (15 Ekim 2009). "Lady Gaga Unveils 'The Monster Ball'". Billboard. Erişim tarihi : 15 Ekim 2009.
^ Nestruck, Kelly (30 Kasım 2009). "Lady Gaga's Monster Ball, reviewed by a theatre critic". The Guardian. Erişim tarihi : 1 Aralık 2009.
Adams, Jeremy (2 Aralık 2009). "Live Review : Lady Gaga Brings Her Pop Theatricality to Boston in First U.S. "Monster Ball" Show". Rolling Stone. ISSN 0035-791X.
"Top 25 Tours 2010". Billboard. 13 Aralık 2010. Erişim tarihi : 14 Aralık 2010.
Waddell, Ray (5 Mayıs 2011). "Lady Gaga's Monster Ball Tour Breaks Record for Debut Headlining Artist". Billboard. Erişim tarihi : 2 Haziran 2011.
^ "Lady GaGa Presents The Monster Ball Tour : At Madison Square Garden". Emmy Awards. Academy of Television Arts & Sciences. Erişim tarihi : 25 Ağustos 2011.
^ "Lady Gaga wins Brit Awards triple". BBC News. 16 Şubat 2010. Erişim tarihi : 28 Aralık 2010.
^ Herrera, Monica (1 Haziran 2010). "Lady Gaga Talks Michael Jackson, Lupus Diagnosis with Larry King". New York. Erişim tarihi : 30 Mayıs 2011.
^ Williams, Martyn (7 Eylül 2009). "Lady Gaga Storms IFA With New Headphones". PC World. Erişim tarihi : 27 Ocak 2012.
^ Swash, Rosie (8 Ocak 2010). "Lady Gaga to become Polaroid's creative director". The Guardian. Erişim tarihi : 27 Ocak 2012.
^ O'Dell, Jolie (6 Ocak 2011). "Polaroid & Lady Gaga Launch New Line at CES [PICS"]. Mashable. Erişim tarihi : 11 Temmuz 2015.
^ Reporter, Staff (20 Mart 2010). "Lady Gaga bites back at music producer". The Daily Telegraph. Erişim tarihi : 20 Mart 2010.
^ "Lady Gaga and jilted producer drop legal dispute". Reuters. 10 Eylül 2010. Erişim tarihi : 11 Eylül 2010.
^ a b Moran, Caitlin (23 Mayıs 2010). "Come party with Lady Gaga". The Times. Erişim tarihi : 24 Mayıs 2010.
^ Temple, Sarah (2 Haziran 2010). "Gaga was to open Jackson's This Is It tour". ABC News. Erişim tarihi : 2 Haziran 2010.
^ Dinh, James (9 Kasım 2010). "Lady Gaga Says Born This Way Will Be 'Greatest Album Of This Decade'". MTV. Erişim tarihi : 30 Kasım 2010.
^ Vena, Jocelyn (18 Kasım 2010). "Lady Gaga's Born This Way Will 'Grab All The Monsters,' Akon Says". MTV. Erişim tarihi : 2 Aralık 2010.
^ Markovitz, Adam (25 Mayıs 2011). "Lady Gaga's 'Born This Way'". Entertainment Weekly. Erişim tarihi : 29 Ekim 2011.
^ Cinquemani, Sal (21 Mayıs 2011). "Lady Gaga : Born This Way". Slant Magazine. Erişim tarihi : 29 Ekim 2011.
^ Montgomery, James (2 Haziran 2011). "Lady Gaga Crashes Billboard With 1.1 Million". MTV. Erişim tarihi : 2 Haziran 2011.
^ "Lady Gaga Biopic : 5 Stars Who Could Play the Role". International Business Times. 5 Ekim 2011. Erişim tarihi : 12 Şubat 2012.
^ "Lady Gaga Tops Celebrity 100 List". Forbes. 18 Mayıs 2011. Erişim tarihi : 29 Haziran 2015.
^ "Lady Gaga beats out Oprah in Forbes 'Most Powerful Women' list". Zap2it. 18 Mayıs 2011. Erişim tarihi : 29 Haziran 2015.
^ "Music's Top 40 Money Makers 2012". Billboard. Erişim tarihi : 9 Mart 2012.
^ Vena, Jocelyn (15 Şubat 2011). "Lady Gaga Talks Grammy 'Vessel,' Born This Way Details". MTV. Erişim tarihi : 1 Şubat 2012.
^ Trust, Gary (16 Şubat 2011). "Lady Gaga Claims 1,000th Hot 100 No. 1 with 'Born This Way'". Billboard. Erişim tarihi : 16 Şubat 2011.
^ Corner, Nick (11 Mayıs 2011). "Lady Gaga Makes Edge Of Glory Official Single?". Digital Spy. Erişim tarihi : 29 Ekim 2011.
^ Young, Eleanor (17 Haziran 2011). "First Look : Lady Gaga's 'Edge of Glory' Video". Marie Carie. Erişim tarihi : 1 Şubat 2012.
^ a b Daw, Robbie (12 Aralık 2011). "Lady Gaga's "Marry The Night" : Will Facebook Campaign Help It Chart Better?". Idolator. Erişim tarihi : 1 Şubat 2012.
^ "Lady Gaga fell for Taylor Kinney on video shoot". 25 Kasım 2013.
^ "Adele PPL's top artist of 2011". Erişim tarihi : 13 Haziran 2012.
^ Vena, Jocelyn (14 Eylül 2011). "Lady Gaga Is 'The Biggest,' Tony Bennett Says". MTV (MTV Networks). Erişim tarihi : 21 Eylül 2011.
^ Herrera, Monica (28 Ocak 2011). "Lady Gaga, Elton John Duet Won't Appear On Film Soundtrack". Billboard. Erişim tarihi : 4 Şubat 2011.
^ Michaels, Sean (25 Ekim 2010). "Elton John and Lady Gaga record duet". The Guardian. Londra. Erişim tarihi : 15 Aralık 2010.
^ Mrkic, Mike (30 Mayıs 2011). "Gaga confirms Oz visit". Sydney Star Observer. Erişim tarihi : 30 Mayıs 2011.
^ Perpetua, Mathew (17 Ekim 2011). "Lady Gaga, Bono Rock For Clinton Foundation". Rolling Stone. Erişim tarihi : 21 Ekim 2011.
^ Tucker, Ken (25 Kasım 2011). "'A Very Gaga Thanksgiving' review : Singing and talking turkey with Gaga, 'America's Picasso'". Entertainment Weekly. Erişim tarihi : 28 Aralık 2011.
^ Freeman, Hadley (25 Kasım 2011). "Lady Gaga goes mainstream with a twist on Thanksgiving TV special". The Guardian. Erişim tarihi : 28 Aralık 2011.
^ Greenwald, David (23 Kasım 2011). "Lady Gaga Releases Holiday EP". Billboard. Erişim tarihi : 28 Aralık 2011.
^ Snierson, Dan (23 Ağustos 2011). "Lady Gaga to guest on 'The Simpsons' — Exclusive Photo". Entertainment Weekly. Erişim tarihi : 23 Ağustos 2011.
^ Maloney, Devon (19 Mayıs 2012). "Hear Lady Gaga's Cartoony, 90-Second 'Simpsons' Tune". Spin. Erişim tarihi : 23 Mayıs 2012.
^ Hasty, Katie (27 Nisan 2012). "Tony Bennett talks Britney Spears, Lady Gaga and 'The Zen of Bennett'". HitFix. Erişim tarihi : 11 Ağustos 2015.
^ "Lady Gaga To Launch LADY GAGA FAME, The First Fragrance From Haus Laboratories". 14 Haziran 2012. Erişim tarihi : 9 Temmuz 2012.
^ Waddell, Ray (8 Şubat 2012). "Exclusive Info : Lady Gaga's 'Born This Way Ball' Tour to Hit Asia, Europe, Latin America This Year; North America in 2013". Billboard. Erişim tarihi : 24 Haziran 2012.
^ "'Vulgar' Lady Gaga refused entry by Indonesia for sold-out show". The Daily Telegraph. Erişim tarihi : 11 Temmuz 2015.
^ BBC TEAM. "Lady Gaga tour starts in Seoul with adults-only concert". BBC News. Erişim tarihi : 25 Mayıs 2012.
^ "Lady Gaga cancels Indonesia show after threat from Muslim extremists". The Guardian. 27 Mayıs 2012. Erişim tarihi : 11 Temmuz 2015.
^ "Lady Gaga cancels tour, will have hip surgery". CNN. Erişim tarihi : 14 Şubat 2013.
^ Copsey, Nick (5 Ağustos 2012). "Lady GaGa's new album to be called 'ARTPOP'". Digital Spy. Erişim tarihi : 6 Ağustos 2012.
^ Vena, Jocelyn (13 Haziran 2011). "Lady Gaga Says Next Album Is 'Beginning To Flourish'". MTV News. Erişim tarihi : 2 Ocak 2012.
^ "Lady Gaga's manager promises singer will deliver an 'insane' third album". NME. Erişim tarihi : 31 Mayıs 2012.
^ "Lady Gaga says she's had hip surgery". USA Today. Erişim tarihi : 21 Şubat 2013.
^ Vena, Jocelyn (18 Eylül 2013). "Lady Gaga's ARTPOP Isn't An Album, But 'A Night At The Club'". MTV News. Erişim tarihi : 17 Ekim 2013.
^ "アートポップ (初回生産限定盤) CD [Artpop (Limited Edition) [CD]"] (Japonca). Universal Music Japan. 26 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi : 13 Kasım 2013.
^ "ARTPOP Reviews". Metacritic. CBS Interactive. Erişim tarihi : 30 Kasım 2013.
^ Caulfield, Keith (20 Kasım 2013). "Lady Gaga Scores Second No. 1 Album With 'ARTPOP'". Billboard. Erişim tarihi : 20 Kasım 2013.
^ Caulfield, Keith (21 Ağustos 2013). "Robin Thicke Leads Hot 100, Katy Perry Holds At No. 2". Billboard. Erişim tarihi : 17 Ekim 2013.
^ "August 24, 2013 Top 40 Official Singles Chart UK Archive". Official Charts Company. Erişim tarihi : 17 Ekim 2013.
^ Lipshultz, Jason (22 Ekim 2013). "Lady Gaga : R. Kelly Duet 'Do What U Want' Is Now 'ARTPOP's' Second Single". Billboard (Prometheus Global Media). Erişim tarihi : 22 Ekim 2013.
^ Mompellio, Gabriel (28 Mart 2014). "G.U.Y. : Lady Gaga" (İtalyanca). Radio Airplay Italy. Erişim tarihi : 28 Mart 2014.
^ "LADY GAGA'S artRave : THE ARTPOP BALL". 10 Aralık 2013. Erişim tarihi : 10 Aralık 2013.
^ Allen, Bob (5 Aralık 2014). "Rolling Stones & Lady Gaga Wrap Up Their Tours on Top". Billboard. Erişim tarihi : 5 Aralık 2014.
^ Rivera, Zayda (5 Kasım 2013). "Lady Gaga, longtime manager Troy Carter split over 'creative differences' : report". Daily News. New York. Erişim tarihi : 6 Kasım 2013.
^ a b Waddell, Ray (11 Haziran 2014). "Lady Gaga and Manager Bobby Campbell Join Artist Nation (Exclusive)". Billboard. Erişim tarihi : 11 Haziran 2014.
^ "Lady Gaga Tops Forbes' List Of Top-Earning Celebs Under 30". Forbes. 22 Temmuz 2013. Erişim tarihi : 29 Haziran 2015.
^ "Lady Gaga Is 'Time' Magazine's Second Most Influential Icon of the Decade". Forbes. 17 Nisan 2013. Erişim tarihi : 29 Haziran 2015.
^ Chitwood, Adam (15 Ocak 2013). "Machete Kills Set for Release on September 13, 2013". Collider.com. Erişim tarihi : 15 Ocak 2013.
^ "Machete Kills (2013)". Rotten Tomatoes. Erişim tarihi : 30 Kasım 2013.
^ Vejvoda, Jim (13 Ekim 2013). "Machete Kills Flops at the Box Office". IGN. Erişim tarihi : 30 Kasım 2013.
^ "Grown Ups 2 Leads Razzie Nominations – Today's News : Our Take". TV Guide. 15 Ocak 2014. Erişim tarihi : 1 Şubat 2014.
^ Rivera, Zayda (17 Kasım 2013). "Lady Gaga hosts 'Saturday Night Live,' plays future self without fame or applause". Daily News. New York.
^ Messer, Lesley. "Lady Gaga Teams Up With the Muppets and Adorable Photos Result". ABC News. Erişim tarihi : 17 Ekim 2013.
^ Vena, Jocelyn (29 Ağustos 2013). "Lady Gaga 'Nailed It' In 'Sin City' Sequel, Joseph Gordon-Levitt Reveals". MTV News. Erişim tarihi : 29 Ağustos 2013.
^ "Becoming Donatella : Lady Gaga For Versace". Vogue UK. 25 Kasım 2013. Erişim tarihi : 17 Haziran 2015.
^ "Lady Gaga for Versace confirmed". The Daily Telegraph. 25 Kasım 2013. Erişim tarihi : 17 Haziran 2015.
^ Caulfield, Keith (1 Ekim 2014). "Tony Bennett & Lady Gaga's 'Cheek To Cheek' Debuts at No. 1". Billboard. Prometheus Global Media. Erişim tarihi : 1 Ekim 2014.
^ Rosen, Christopher (8 Şubat 2015). "Grammy Winners List For 2015 Includes Beyoncé, 'Frozen' & Kendrick Lamar". The Huffington Post. Erişim tarihi : 8 Şubat 2015.
^ "Tony Bennett & Lady Gaga : Cheek to Cheek LIVE!". PBS. 15 Ekim 2014. Erişim tarihi : 10 Mart 2015.
^ "Lady Gaga to perform with Tony Bennett on New Year's Eve". Business Standard. 8 Ekim 2014. Erişim tarihi : 17 Haziran 2015.
^ "Store Locator". Haus Laboratories. Eylül 2014. Erişim tarihi : 3 Ekim 2014.
^ Norris, John (22 Aralık 2014). "Lady Gaga Reflects On Her Year With Tony, Taylor, and the Acid-like Effect of ArtPop". Yahoo!. Erişim tarihi : 24 Aralık 2014.
^ Stern, Bradley (23 Aralık 2014). "Lady Gaga Is Working On The Follow-Up To 'ARTPOP' : "I Want It To Be A Surprise"". Idolator. Erişim tarihi : 24 Aralık 2014.
^ Slutz, Colin (16 Ocak 2015). "Lady Gaga Back in the Studio with RedOne". Billboard. Erişim tarihi : 16 Ocak 2015.
^ "Giorgio Moroder producing tracks for forthcoming Lady Gaga album". The Guardian. 27 Ocak 2015. Erişim tarihi : 30 Ocak 2015.
^ Caulfield, Keith (27 Ocak 2015). "Diane Warren On Lady Gaga Song Till It Happens to You". Billboard. Erişim tarihi : 5 Şubat 2015.
^ Lewis, Barry (16 Şubat 2015). "Our editor congratulated her : Lady Gaga is engaged". Times-Herald Record. Erişim tarihi : 16 Şubat 2015.
^ Fallon, Patrick (22 Şubat 2015). "Oscars 2015 : The Show". The New York Times. Erişim tarihi : 23 Şubat 2015.
^ Ashley Lee (23 Şubat 2015). "Oscars 2015 : Lady Gaga's 'The Sound of Music' Medley Dominated Social Media". The Hollywood Reporter. Erişim tarihi : 11 Temmuz 2015.
^ Ellingworth, James (12 Haziran 2015). "Lady Gaga helps open European Games open in Azerbaijan". Yahoo! News. Erişim tarihi : 12 Haziran 2015.
^ Keel, Toby (15 Haziran 2015). "Athletics – Lady Gaga 'paid $2m' to sing at opening of European Games". Yahoo! Sports. Erişim tarihi : 17 Haziran 2015.
^ Vokes-Dudgeon, Sophie (June 19, 2015). "Lady Gaga Accepts Songwriters Hall of Fame Award Dressed in Black Leather Bra and Panties, and a Pair of Torn Pantyhose!". Us Weekly. Erişim tarihi : 19 Haziran 2015.
^ Berg, Madeline (29 Haziran 2015). "Lady Gaga's Earnings : $59 Million In 2015". Forbes. Erişim tarihi : 29 Haziran 2015.
^ Austillo, Michael (25 Şubat 2015). "Lady Gaga joins American Horror Story Season 5". TVLine. Erişim tarihi : 23 Şubat 2015.
^ Stack, Tim (17 Haziran 2015). "Finn Wittrock joins American Horror Story : Hotel... and a Lady Gaga love triangle". Entertainment Weekly. Erişim tarihi : 17 Haziran 2015.
^ Riher, Andrea (7 Ağustos 2015). "'American Horror Story : Hotel' character primer : Find out who everyone plays". Zap2it. Erişim tarihi : 7 Ağustos 2015.
^ "Lady Gaga liberated through reinvention". The Times of India. 8 Eylül 2011. Erişim tarihi : 27 Kasım 2011.
^ Chatterjee Shukla, Ishani (18 Kasım 2010). "Lady Gaga's biography". Buzzle (Kaliforniya).
^ Sciarretto, Amy (21 Ekim 2010). "Lady Gaga Doesn't Lip Sync". Artist Direct. Erişim tarihi : 27 Kasım 2011.
^ Copsey, Robert (10 Şubat 2011). "Lady GaGa announces next single title". Digital Spy. Erişim tarihi : 27 Kasım 2011.
^ Blauvelt, Christian (23 Şubat 2011). "Lady Gaga talks early struggles, denies lip-synching, shouts-out Liza Minnelli and Marisa Tomei at Madison Square Garden". Entertainment Weekly. Erişim tarihi : 27 Kasım 2011.
^ Sawdey, Evan (12 Ocak 2009). "Lady GaGa The Fame". PopMatters. Erişim tarihi : 30 Nisan 2009.
^ Love, Ryan (23 Mart 2011). "Lady GaGa : 'LP shows songwriting ability'". Digital Spy. Erişim tarihi : 27 Kasım 2011.
^ a b "Lady Gaga : Album Guide". Rolling Stone. 11 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi : 27 Kasım 2011.
^ a b Sheffield, Rob (20 Mayıs 2011). "Lady Gaga, 'Born This Way'". Rolling Stone. 27 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi : 27 Kasım 2011.
^ Aşağıdaki kaynaklar Lady Gaga'nın tarzından "elektropop" olarak bahsetmektedir :
"Happening Wednesday : Lady Gaga, Warped Tour and more". Los Angeles Times. 11 Ağustos 2010. Erişim tarihi : 10 Temmuz 2014.
"Track-By-Track : Lady Gaga – The Fame Monster". musicOMH. 23 Kasım 2009. Erişim tarihi : 10 Temmuz 2014.
"Lady Gaga And Producer RedOne 'Always Want To Shock People'". MTV News. Viacom. 12 Nisan 2009. Erişim tarihi : 10 Temmuz 2014.
"New CDs". The New York Times. 13 Haziran 2010. Erişim tarihi : 10 Temmuz 2014. "Certainly you could draw a dotted line between Robyn and Lady Gaga, another electro-pop heroine whose songs involve the drama of the dance floor."
^ Aşağıdaki kaynaklar Lady Gaga'nın tarzından "dans-pop" olarak bahsetmektedir :
"Lady Gaga – Full Biography". MTV News. Erişim tarihi : 10 Temmuz 2014.
Harrington, Jim. "Review : Lady Gaga delivers crazy dance-pop show". San Jose Mercury News. Erişim tarihi : 10 Temmuz 2014.
Pastorek, Whitney (9 Şubat 2009). "Lady GaGa : Bonus quotes from the dance-pop queen!". Entertainment Weekly. Erişim tarihi : 10 Temmuz 2014.
^ Petridis, Alexis (3 Ocak 2009). "Lady Gaga : The Fame". The Guardian (Londra). Erişim tarihi : 6 Mayıs 2010.
^ Hajibageri, Sarah (14 Aralık 2008 ). "Lady GaGa : the future of pop?". The Sunday Times (Londra). Erişim tarihi : 9 Ağustos 2009.
^ Rodman, Sarah (27 Ekim 2008 ). "Lady Gaga". Boston Globe. Erişim tarihi : 9 Ağustos 2009.
^ Reynolds, Simon (22 Ocak 2010). "The 1980s revival that lasted an entire decade". The Guardian (Londra). Erişim tarihi : 22 Ocak 2010.
^ Clark, Philip (27 Ekim 2014). "Why pop-turned-jazz stars just ain't got that swing". The Guardian. Erişim tarihi : 4 Mayıs 2015.
^ "Lady Gaga Interviews Debbie Harry". Harper's Bazaar. 5 Ağustos 2011. Erişim tarihi : 23 Mayıs 2014. ""I am such a huge Garbage fan. When I was in middle school, I had a rotation of [Blondie's] albums and Garbage's albums.""
^ a b Britney, Free (10 Mayıs 2011). "Lady Gaga : Just a Normal, Family-Oriented Girl". The Hollywood Gossip. Erişim tarihi : 26 Kasım 2011.
^ Rap, Up (19 Mart 2012). "Lady Gaga on Whitney Houston : 'she's the greatest of all time'". Rap-Up. Erişim tarihi : 19 Mart 2012.
^ "Lady Gaga : 'Iron Maiden Changed My Life'". Blabbermouth. 25 Mayıs 2011. Erişim tarihi : 27 Ekim 2013.
^ a b Van Meter, Jonathan (10 Şubat 2011). "Lady Gaga : Our Lady of Pop". Vogue. Erişim tarihi : 26 Kasım 2011.
^ Rainey, Naomi (19 Şubat 2011). "Lady GaGa : 'My aunt lives through me'". Digital Spy. Erişim tarihi : 27 Kasım 2011.
^ "I have two hearts, two souls : Lady Gaga". The Times of India. 19 Şubat 2011. 21 Mart 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi : 27 Kasım 2011.
^ "TIME 100 : Lady Gaga on Her Biggest Influence". Time. Erişim tarihi : 11 Temmuz 2015.
^ Osho (1999). Creativity : Unleashing the Forces Within (1 bas.). ISBN 0-312-20519-8. Erişim tarihi : 11 Ocak 2011.
^ "I read Osho because I love his work". OSHO International Media and Publishing News. 28 Ekim 2011. Erişim tarihi : 28 Ekim 2011.
^ "Lady Gaga cantará ante un público selecto en el GP de Fórmula 1 de la India" (Fransızca). La Prensa. 28 Ekim 2011. Erişim tarihi : 28 Ekim 2011.
^ Petridis, Alexis (9 Eylül 2010). "Lady Gaga's direct line to Andy Warhol". The Guardian. Erişim tarihi : 27 Kasım 2011.
^ Still, Jennifer (20 Mayıs 2011). "Lady GaGa : 'I was inspired by musical theatre'". Digital Spy. Erişim tarihi : 27 Kasım 2011.
^ Galante, Matthew. All We Hear is Lady Gaga. Dots and Dashes. Erişim tarihi : 11 Aralık 2011.
^ Thomson, Graeme (6 Eylül 2009). "Soundtrack of my life : Lady Gaga". The Guardian (Londra). Erişim tarihi : 6 Mayıs 2010.
^ "Madonna Talks Divorce, Lady Gaga & Being A 'Geek' In High School". Access Hollywood. 14 Ekim 2009. Erişim tarihi : 27 Kasım 2011.
^ "Lady Gaga : Madonna Approves 'Born This Way'". The Hollywood Reporter. 15 Şubat 2011. 7 Haziran 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi : 27 Temmuz 2011.
^ Lady Gaga'nın müzikal olarak etkilendikleri :
"Lady Gaga Recalls Beyonce's Inspiration In MTV's 'Inside The Outside'". MTV News. Erişim tarihi : 26 Ekim 2014.
Reporter, Staff (10 Şubat 2010). "Britney Spears/Lady Gaga collaboration in the works". The Sun (Londra : Pop Crunch). Erişim tarihi : 20 Haziran 2010.
"Lady Gaga : I can't wait to come to India". IBN Live. 21 Nisan 2011. Erişim tarihi : 27 Mayıs 2011.
Symonds, Alexandra (10 Temmuz 2009). "Lady GaGa : "Grace Jones, Androgynous, Robo, Future Fashion Queen"". Prefix. Erişim tarihi : 11 Temmuz 2009.
Tann, Remmy (11 Temmuz 2011). I was born this way : Lady Gaga. Yahoo!. Erişim tarihi : 11 Temmuz 2011.
Smith, Liz (25 Ekim 2009). "Debbie Harry Would Love To Perform With Lady Gaga". London Evening Standard. Erişim tarihi : 30 Ekim 2009.
Gallo, Phil (18 Mayıs 2011). "Lady Gaga Reflects on Springsteen Influence for 'Inside the Outside' Doc". Billboard. Erişim tarihi : 26 Kasım 2011.
Van Meter, Jonathan (10 Şubat 2011). "Lady Gaga : Our Lady of Pop". Vogue. Erişim tarihi : 26 Kasım 2011.
Daw, Robbie (15 Şubat 2011). "Lady Gaga Discusses Willow Smith And Madonna On The 'Tonight Show'". Idolator. Erişim tarihi : 9 Temmuz 2015.
Johnson, Zach (18 Aralık 2013). "Christina Aguilera and Lady Gaga Perform on The Voice, Effectively Putting Feud Rumors to Rest". E!. Erişim tarihi : 25 Ocak 2014. "I'm a very big fan of Christina Aguilera..."
^ "Lady GaGa : I don't have time for dating". Now. 9 Şubat 2009. Erişim tarihi : 17 Mayıs 2012.
^ "Britney Spears Accepts Video Vanguard VMA – And A Kiss From Lady Gaga". MTV. MTV Networks. 28 Ağustos 2011. Erişim tarihi : 6 Mart 2012.
^ a b Dresdale, Andrea (26 Eylül 2011). "Lady Gaga Says Cher's Outfits Inspired Her Own Crazy Style". ABC. 17 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi : 27 Kasım 2011.
^ Ginsberg, Merle (20 Mart 2014). "Designer's dish : A Conversation With Donatella Versace". The Hollywood Reporter. Erişim tarihi : 24 Haziran 2014.
^ Garcia, Cathy (8 Mart 2009). "Lady Gaga Burning Up Album Charts". The Korea Times. Erişim tarihi : 10 Mart 2009.
^ Warrington, Ruby (22 Şubat 2009). "Lady Gaga : ready for her close-up". The Sunday Times. Erişim tarihi : 22 Şubat 2009.
^ "Larry King Live – Interview With Lady Gaga". CNN. Erişim tarihi : 7 Mart 2014.
^ Vena, Jocelyn (13 Mayıs 2011). "Lady Gaga Talks About Fashion Obsession In V Magazine". MTV. Erişim tarihi : 13 Mayıs 2011.
^ Silva, Horatio (4 Mart 2010). "The World According to Gaga". The New York Times. Erişim tarihi : 25 Nisan 2010.
^ Geier, Thom (11 Aralık 2009). "The 100 Greatest Movies.. Trends That Entertained Us Over The Past 10 Years". Entertainment Weekly 1079/1080 (74) : 84. ISSN 10490434.
^ "All-Time 100 Fashion Icons". Time. Erişim tarihi : 21 Kasım 2013.
^ a b c Parvis, Sarah (2010). Lady Gaga. Andrews McMeel Publishing. ISBN 0-7407-9795-6.
^ a b c Fogel, Curtis; Quinlan, Andrea (2011). "Lady Gaga and Feminism : A Critical Debate". Cross-Culture Communication. Erişim tarihi : 12 Temmuz 2015.
^ a b Smith, Emily Esfahani (7 Nisan 2010). "The Pop Singer as Ultimate Predator". The Wall Street Journal. Erişim tarihi : 4 Şubat 2012.
^ Juzwiak, Rich (19 Ocak 2010). "Lady Gaga Approximately". The Village Voice. Erişim tarihi : 4 Şubat 2012.
^ Powers, Ann (13 Aralık 2009). "The Cultural Critic; Lady Gaga". Los Angeles Times.
^ Vena, Jocelyn (13 Eylül 2009). "Lady Gaga Lets It Bleed During Eye-Popping VMA Performance". MTV. Erişim tarihi : 18 Haziran 2010.
^ Roberts, Sorya (3 Haziran 2010). "Fans protest Lady Gaga's blood-spattered Monster Ball show in England after shooting spree". Daily News. Erişim tarihi : 23 Haziran 2010.
^ "Gaga's bloody stage show sparks fury". Hindustan Times. 4 Haziran 2010. Erişim tarihi : 23 Haziran 2010.
^ Dinh, James (28 Eylül 2011). "Lady Gaga Bends Gender, Minds With VMA Monologue". MTV. Erişim tarihi : 28 Eylül 2011.
^ Patrick, Dan (9 Temmuz 2010). "Q&A with Chris Rock". CNN. Erişim tarihi : 16 Temmuz 2010.
^ Kennedy, Gerrick (14 Kasım 2011). "Lady Gaga dismisses longtime creative director Laurieann Gibson". Los Angeles Times. Erişim tarihi : 15 Kasım 2011.
^ Molanphy, Chris (29 Haziran 2011). "Introducing the Queen of Pop". Rolling Stone. Erişim tarihi : 27 Kasım 2011.
^ Buckner, Michael (28 Aralık 2009). "The Year in Style | Lady Gaga". The New York Times. Erişim tarihi : 17 Haziran 2010.
Caramanica, Jon (3 Mayıs 2009). "An Artist Whose Chief Work Is Herself". The New York Times. Erişim tarihi : 17 Haziran 2010.
Vineyard, Jennifer (7 Temmuz 2009). "Lady Gaga, You Are No Grace Jones". MTV. Erişim tarihi : 17 Haziran 2010.
Lewis, Luke (9 Ağustos 2009). "Lady Gaga Vs. Roisin Murphy – Spot The Difference". Yahoo! Music. 17 Kasım 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi : 18 Haziran 2010.
"Kylie Minogue thinks there's an element of her in Lady Gaga". Hollywood News. 13 Haziran 2010. Erişim tarihi : 18 Haziran 2010.
^ "Lady Gaga : The Fame". Metacritic. Erişim tarihi : 9 Ocak 2009.
Browne, David (9 Ocak 2010). "Is Lady GaGa a saviour of Pop?". Entertainment Weekly 1091 (2). ISSN 1049-0434.
Andres, Joanna (9 Nisan 2010). "Heather Cassils : Lady Gaga's Prison Yard Girlfriend". Out. Erişim tarihi : 18 Haziran 2010.
"Lady Gaga Fashion – Vote on 15 of Lady Gaga's Outfits". Elle. 1 Aralık 2009. Erişim tarihi : 18 Haziran 2010.
^ Roberts, Laura (14 Eylül 2010). "Lady Gaga's meat dress divides opinion". The Daily Telegraph. Erişim tarihi : 12 Haziran 2010.
^ Julia Neel (22 Aralık 2010). "Best Dressed People of the Year". Vogue.co.uk. Erişim tarihi : 1 Temmuz 2013.
^ Luscombe, Belinda (9 Aralık 2010). "Lady Gaga – The Top 10 Everything of 2010 – TIME". Time. Erişim tarihi : 15 Aralık 2010.
^ Winterman, Denise; Kelly, Jon (14 Eylül 2010). "Five interpretations of Gaga's meat dress". BBC News. Erişim tarihi : 12 Haziran 2010.
^ Vena, Jocelyn (30 Ekim 2010). "US College Offering Lady GaGa Degree". Erişim tarihi : 3 Kasım 2010.
Deflem, Mathieu. "SOCY 398D – Lady Gaga and the Sociology of the Fame". Güney Karolina Üniversitesi. Erişim tarihi : 11 Mart 2010.
Katharine Q. Seelye (28 Ekim 2010). "Beyond ABCs of Lady Gaga to the Sociology of Fame". The New York Times.
^ Dwyer, Devin. "President Obama Calls Lady Gaga 'A Little Intimidating'". ABC News. Erişim tarihi : 2 Ekim 2011.
^ Walters, Barbara (30 Aralık 2009). "Lady Gaga : 'I Love Androgyny'". ABC News. Erişim tarihi : 3 Mayıs 2010.
^ McRady, Rachel (23 Eylül 2013). "Lady Gaga Calls Christina Aguilera Feud 'Total Nonsense' on Watch What Happens Live". Wetpaint. Erişim tarihi : 28 Eylül 2013.
^ Tarradell, Mario (14 Aralık 2009). "Dale Bozzio should be flattered...maybe". The Dallas Morning News. 10 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi : 3 Kasım 2010.
^ Hattenstone, Simon (14 Mayıs 2011). "Lady Gaga : Lording it". The Guardian. Erişim tarihi : 11 Şubat 2012.
^ Odell, Amy (3 Şubat 2010). "Lady Gaga dedicates her new 'Little Monsters' tattoo to her fans". Daily News. Erişim tarihi : 2 Nisan 2010.
^ Paglia, Camille (12 Eylül 2010). "Lady Gaga and the death of sex". The Sunday Times. Erişim tarihi : 4 Ekim 2010.
^ Fynes-Clinton, Jane (15 Eylül 2010). "Lady Gaga's grab for attention enough to make you gag". The Courier-Mail. Erişim tarihi : 4 Ekim 2010.
^ Empire, Kitty (21 Şubat 2010). "Lady Gaga at MEN arena, Manchester". The Guardian (Londra). Erişim tarihi : 18 Haziran 2010.
^ Bort, Julie. "FIRST LOOKS : Lady Gaga Opens Her Own Social Network To The Public". Business Insider. Erişim tarihi : 10 Temmuz 2012.
^ a b c "Those Elevated Ones. From the Pharaoh to Lady Gaga". The Warsaw Voice. Erişim tarihi : 6 Temmuz 2012.
^ a b c "Od faraona do Lady Gagi. Wywyższeni w warszawskim Muzeum Narodowym". Wprost. Erişim tarihi : 6 Temmuz 2012. "Wizytówką wystawy jest zestawienie w holu muzeum wizerunków dwóch kobiet, które osiągnęły wysoki status w społeczeństwie swojej epoki. Jedna z nich, Dorota de Biron pochodziła z książęcego rodu i za sprawą urodzenia, ale też urody i intelektu, była powszechnie podziwianą osobistością późnego XVIII wieku, celebrytką ówczesnej kultury dworskiej. Amerykańska piosenkarka Lady Gaga, która na zdjęciu w muzeum prezentuje się w sukni z surowego mięsa to – zdaniem autorów wystawy – ikona współczesności, wywyższona poprzez władzę jaką sprawuje nad lansującymi ją mass mediami."
^ "Lady Gaga's meat dress headed for D.C. museum". CBS News. 9 Ağustos 2012. Erişim tarihi : 6 Eylül 2012.
^ Fay-Wei Li, Kathleen M. Pryer, Michael D. Windham (2012). "Gaga, a new fern genus segregated from Cheilanthes (Pteridaceae)". Systematic Botany 37 (4) : 845-860. DOI : 10.1600/036364412X656626.
^ Stucky, Richard K.; Covert, Herbert H. (2014). "A new genus and species of early Eocene (Ypresian) Artiodactyla (Mammalia), Gagadon minimonstrum, from Bitter Creek, Wyoming, U.S.A.". Journal of Vertebrate Paleontology 34 (3) : 731–736. DOI : 10.1080/02724634.2013.827580.
^ D. Wheeler, Quentin (16 Eylül 2012). "New to Nature No 84 : Aleiodes gaga". The Guardian (Londra). Erişim tarihi : 21 Temmuz 2013.
^ Butcher, Buntika Areekul, et al. (2012). "A turbo-taxonomic study of Thai Aleiodes (Aleiodes) and Aleiodes (Arcaleiodes)(Hymenoptera : Braconidae : Rogadinae) based largely on COI barcoded specimens, with rapid descriptions of 179 new species". Zootaxa 3457 : 1–232.
^ Vena, Jocelyn (5 Şubat 2010). "Lady Gaga Explains Her Absence From 'We Are The World' Recording". MTV. Erişim tarihi : 6 Ocak 2011.
^ Kaufman, Gil (27 Ocak 2010). "Lady Gaga Says She Raised $500,000 For Haiti Relief". MTV. Erişim tarihi : 6 Ocak 2011.
^ Vena, Jocelyn (21 Mart 2011). "Lady Gaga Designs Japanese Tsunami Relief Wristband". MTV. Erişim tarihi : 29 Mart 2011.
^ Mangalindan, JP (29 Mart 2011). "Today in Tech : Lady Gaga gives to Zynga, Apple delaying iPhone 5?". CNN. Erişim tarihi : 29 Mart 2011.
^ "Lady Gaga sued over fundraising for Japan". Associated Press. MSNBC. 29 Haziran 2011. Erişim tarihi : 30 Haziran 2011.
^ Schwartz, Rob (14 Nisan 2011). "Lady Gaga to Appear at MTV Japan Charity Event". Billboard (Prometheus Global Media). Erişim tarihi : 15 Nisan 2011.
^ Robert Booth (9 Ekim 2012). "Lady Gaga takes tea with Julian Assange". The Guardian. Erişim tarihi : 1 Temmuz 2013.
^ "Lennon Ono Grant For Peace 2012 awarded to Rachel Corrie, John Perkins, Christopher Hitchens, Pussy Riot and Lady Gaga". Imagine Peace. 5 Ekim 2012. Erişim tarihi : 29 Ocak 2013.
^ Chao, Ning. "Going Gaga". Marie Claire. Erişim tarihi : 6 Ocak 2011.
^ a b "Lady Gaga Profile". Forbes. Erişim tarihi : 8 Ekim 2010.
^ Born This Way Foundation Partnerleri :
Vena, Jocelyn (2 Kasım 2011). "Lady Gaga Launches Born This Way Foundation". MTV News. Erişim tarihi : 12 Aralık 2011.
"Lady Gaga Launches Born This Way Foundation". ABC News. 1 Mart 2012. Erişim tarihi : 4 Mart 2012.
May, Jackie (25 Haziran 2012). "Lady Gaga's quest for kindness makes her 'Reel Cool'". The Times.
Lee, Leon (6 Mayıs 2012). "She does it her way; Lady Gaga stands up for individuality". South China Morning Post.
^ "Lady Gaga launches youth foundation with Oprah Winfrey at Harvard". The Telegraph. 1 Mart 2012. Erişim tarihi : 4 Temmuz 2013.
^ "Oprah Teams Up With Lady Gaga for Born This Way Foundation Launch". Billboard. 14 Şubat 2012. Erişim tarihi : 5 Temmuz 2012.
^ "Lady Gaga Testifies at Harvard on Behalf of Born This Way Foundation.". Mental Health Weekly Digest. 12 Mart 2012. Erişim tarihi : 5 Temmuz 2012.
^ "Oprah Winfrey to Join Lady Gaga for Born This Way Foundation Launch". 14 Şubat 2012. Erişim tarihi : 4 Mart 2012.
^ Loading Tumblr posts. "Born This Way Foundation". Born This Way Foundation. Erişim tarihi : 6 Temmuz 2012.
^ Katz, David (17 Mayıs 2012). "Viacom Joins Forces with Lady Gaga's Born This Way Foundation as its Lead Media Partner". Erişim tarihi : 6 Temmuz 2012.
^ "Office Depot and Born This Way Foundation Connect with the Youth Market at Highly Anticipated Teen Award Show". Business Wire. Berkshire Hathaway. 17 Temmuz 2012. Erişim tarihi : 23 Temmuz 2012.
^ "Poster Contest Official Rules". Born This Way Foundation. Erişim tarihi : 6 Temmuz 2012.
^ Krasny, Ros (1 Mart 2012). "Lady Gaga lends star wattage to youth empowerment". Erişim tarihi : 5 Temmuz 2012.
^ "Menace of cyber bullies". Cape Argus. 11 Nisan 2012. Erişim tarihi : 5 Temmuz 2012.
^ "Born This Way Foundation Unveils 'Born Brave' Groups; Lady Gaga's foundation to launch community-based youth organizations nationwide". PR Newswire. 28 Haziran 2012.
^ Zak, Dan (12 Ekim 2009). "For Gay Activists, The Lady Is a Champ". The Washington Post. Erişim tarihi : 12 Aralık 2009.
^ Thomas, Matt (9 Temmuz 2009). "Going Gaga". Fab 54 (9) : 45.
^ Vena, Jocelyn (7 Mayıs 2009). "Lady Gaga On Success : 'The Turning Point For Me Was The Gay Community'". MTV. Erişim tarihi : 11 Ağustos 2009.
^ The Fame (albüm kitapçığı). Lady Gaga. Interscope Records. 2008. 2726601.
^ "NewNowNext Awards". 3 Mayıs 2008. Erişim tarihi : 11 Ağustos 2009.
^ "2008 Main Stage Line-Up". San Francisco Pride. 13 Haziran 2008. Erişim tarihi : 11 Ağustos 2009.
^ Hiatt, Brian (30 Mayıs 2009). "The Rise of Lady Gaga". Rolling Stone (New York) 1080 (43). ISSN 0035-791X.
^ "Lady GaGa knocks out Ellen Degeneres". Zee News. 24 Mayıs 2009. Erişim tarihi : 26 Eylül 2013.
^ Brand, Fowler (12 Ekim 2009). "Kanye Who? Lady Gaga Teams Up With President Obama". E!. Erişim tarihi : 12 Aralık 2009.
^ Vena, Jocelyn (14 Ağustos 2009). "Lady Gaga's Shocking 2009 VMA Fashion Choices". MTV. Erişim tarihi : 19 Ağustos 2009.
^ Nicole Carter (10 Aralık 2009). "Lady Gaga performs her version of 'Imagine' at the Human Rights Campaign dinner in Washington D.C". Daily News. Erişim tarihi : 12 Haziran 2010.
^ Zezima, Katy (20 Eylül 2010). "Lady Gaga Goes Political in Maine". The New York Times. Erişim tarihi : 21 Eylül 2010.
^ "Gaga : We've Found Our Fierce Advocate". The Advocate. 28 Eylül 2010. Erişim tarihi : 21 Eylül 2010.
^ "Lady GaGa Performs At EuroPride In Rome". MTV. 13 Haziran 2011. Erişim tarihi : 20 Haziran 2011.
^ a b "Lady Gaga To Receive First-Ever Contemporary Icon Award". Songwriters Hall of Fame. 23 Nisan 2015. Erişim tarihi : 24 Nisan 2015.
^ "RIAA – Top Artists (Digital Singles)". Amerika Kayıt Endüstrisi Birliği. Erişim tarihi : 28 Temmuz 2013.
^ "Lady Gaga Becomes RIAA's First Female Digital Diamond Award Recipient". Recording Industry Association of America. Erişim tarihi : 7 Mart 2015.
^ "Power Women". Forbes. 28 Mayıs 2014. Erişim tarihi : 29 Haziran 2014.
^ Caulfield, Keith (12 Eylül 2010). "Lady Gaga Is Billboard's 2010 Artist of the Year, Ke$ha Takes Top New Act". Billboard. Erişim tarihi : 11 Temmuz 2015.
Ek okumalar
Goodman, Elizabeth (2010). Lady Gaga : Critical Mass Fashion. St. Martin's Press. ISBN 0-312-66840-6.
Richard J. Gray, ed. (2012). The Performance Identities of Lady Gaga : Critical Essays. Jefferson, N.C. : McFarland & Company. ISBN 0-7864-6830-0.
Halberstam, J. Jack (2012). Gaga Feminism : Sex, Gender, and the End of Normal. Boston : Beacon Press. ISBN 978-0-8070-1098-3.
Herbert, Emily (2010). Lady Gaga : Queen of Pop. John Blake Publishing. ISBN 978-1-84454-963-4.
Morgan, Johnny (2010). Gaga. Sterling Publishing. ISBN 1-4027-8059-1.
Parvis, Sarah (2010). Lady Gaga. Andrews McMeel Publishing. ISBN 0-7407-9795-6.
Phoenix, Helia (2010). Lady Gaga : Just Dance—The Biography. Orion Publishing Group. ISBN 978-1-4091-1567-0.
Monster Anthems (2011), Robert Christgau
Jennifer Lopez Kimdir ? Biyografisi
Jennifer Lynn López (24 Temmuz 1969[1], New York), ABD'li oyuncu, şarkıcı, moda tasarımcısı, dansçı ve yapımcı.
Gösteri dünyasına katılmaya 1986'da oynadığı My Little Girl filminde aldığı küçük bir rolden sonra karar verdi. Lopez 1993'te oyuncu olmaya karar verinceye kadar kaldığı In Living Color'da Fly Girl dansçısı olarak 1991'de ilk büyük işini elde etmiştir. Lopez'in ilk başrol filmi 1997'de oynadığı Selena adlı biyografik bir filmdir. Gelecek yılda Lopez Out of Sight filmiyle 1 milyon $ üzerinde kazanan ilk Latin oyuncusu olmuştur. 1999'da ilk stüdyo albümü On the 6'le müzik kariyerine giriş yapmıştır.
2001'de ikinci stüdyo albümü J. Lo ve filmi The Wedding Planner'ın aynı anda yayınlanmasıyla Lopez aynı haftada albümü ve filmi 1 numaralı olan ilk kişidir. 2002'deki remix albümü J to tha L–O! The Remixes tarihte ilk kez US Billboard 200'e 1 numaradan giriş yaparken 2007'deki beşinci stüdyo albümü Como Ama una Mujer Amerika'daki İspanyolca bir albüm için ilk haftada en yüksek satış rakamlarına sahip olmuştur. Lopez kendini film ve müzik endüstrilerinde önemli bir kişi olarak belirler. 75 milyon albüm satışlarıyla ve giderek artan 2 milyar $ film satışıyla Lopez Amerika'daki en etkili Latin sanatçı olmasının yanında aynı zamanda en çok para kazanan Latin oyuncudur.
Lopez'in halk imajı ve özel hayatı dünya basınının dikkatini çeker. Lopez'in en çok dikkat çeken ilk ilişkisi 2000 Grammy Ödülleri'nde eşilk ona eden Sean Combs'tur. Daha sonra This Is Me... Then üçüncü stüdyo albümünde ona esin kaynağı olan Ben Affleck ile ikinci kocası Chris Judd ile evliyken ilişkisi olmuştur. Lopez uzun süredir arkadaşı olan Marc Anthony ile 2004'te evlenmiştir ve 2008 yılında Emme ve Maximilian adlı ikizleri dünyaya gelmiştir. 2012'de Lopez'in net serveti 250 milyon $ olarak belirlenmiştir.
Jennifer Lopez Latin müziğin kadın öncüsü olup Latin müziğin patlama yapmasını sağlamıştır. 2000'li yılların en başarılı 3. kadın sanatçısıdır,[2] 2000’li yılların en çok radyoda dinlenen 8. kadın sanatçısıdır,[3] 2000'li yılların en başarılı 8. dans/club sanatçısıdır,[4] "Ain't It Funny (Murder Remix)" şarkısı 2000'li yılların en popüler 2. şarkısı,[5] en iyi 2. pop şarkısı[6] ve en iyi 3. R&B şarkısı[7] seçilmiştir. 2010 yılında Dünya Müzik Ödülleri'nde sanata üstün katkılarından dolayı efsane ödülünü kazanmıştır.[8] 2013 yılında müziğe katkılarından dolayı Hollywood Bulvarı'ndaki Şöhret Yolu'nda 2,500. yıldıza sahip olmuştur.[9]
İlk Yılları
Jennifer Lynn Lopez 24 Temmuz 1969'da Bronx, New York'ta doğdu. Porto Rikolu ebeveynlerin Guadalupe Rodriguez ve David Lopez'in ortanca çocuğudur. Ablası Leslie ve kardeşi Lynda'dır. Lopez doğduğu sırada ailesi küçük bir apartman dairesinde yaşıyordu. Birkaç yıl sonra ailesi para biriktirip iki katlı bir eve taşındılar. Beş yaşındayken Lopez şan ve dans dersleri aldı. Yedi yaşındayken okuluyla birlikte New York'ta turneye gittiler. Lopez akademik kariyerinde Katolik okullara gitti. Okulda Lopez jimnastik, atletizm ve beyzbol sporlarını yaptı. 1984'te 15 yaşındayken ilk erkek arkadaşı David Cruz'la çıkmaya başladı.
Lise son sınıftayken Lopez bir film şirketinin küçük roller için birçok genç kızı aradığını öğrendi. Ve böylece My Little Girl filminin seçmelerine katıldı. Filmde Lopez Myra'yı canlandırdı. Filmden sonra Lopez ünlü bir film yıldızı olmak istediğini anladı. Lopez ailesine hayalinin bir film yıldızı olmak istediğini söyledi fakat onlar bunun aptalca bir fikir olduğunu ve hiçbir Latin'in bunu yapmadığını söylediler. Fikir ayrılıkları nedeniyle Lopez ailesinin yanından Manhattan'a taşındı Bu sürede Lopez bölgesel müzikallerde Jesus Christ, Superstar! ve Oklahoma'da rol aldı. Buradan Golden Musicals of Broadway korosunda işe alındı ve 5 ay boyunca Avrupa'da turneye gittiler. Rolünden memnun değildi çünkü koro üyeleri içinde solo performansı olmayan tek kişiydi. Daha sonra Japonya'da dansçı, şarkıcı ve koreograf olarak Synchronicity şovunda işe girdi.
Kariyeri
1991-96 : In Living Color ve film kariyerinin başlangıcı
Lopez 1991'de New Kids on the Block için arka dansçı seçildi ve Amerikan Müzik Ödülleri'nde Games performansıyla onlarla birlikte dans etti.[10] Kısa bir süre sonra, In Living Color televizyon programında Fly Girl olarak ilk büyük çıkışını yapmış oldu. Ekipten bir üyenin şova devam edemeyeceğini öğrendikten sonra işe başvurdu. 2,000 başvurunun arasından Lopez finallere kalmayı başardı. İkinci olmuştu ama kazanan işi kabul edemeyince işi Lopez aldı. Şov için Cruz'la birlikte Los Angeles'a taşındı ve 1993'e kadar şovda görev aldı. Şovdan ayrılmasının sebebi oyuncu olmak istemesiydi. Şovdan ayrılmasının asıl sebebi ise kısa süreliğine Janet Jackson'ın dansçısı olmasıydı.[11] 1993 sonlarında Lopez, Jackson'la birlikte dünya turnesine çıktı fakat "kendi şeyini" yapmak istediği için işini bıraktı.[12]
Lopez ilk profesyonel oyunculuk teklifini Lost in the Wild (1993) filmiyle aldı. 1993 sonlarında CBS ile başrolünde oynayacağı Second Chances dizisi için anlaşma imzaladı.[13] 1994 Northridge Depremi sete zarar verdiği için dizi 6 bölüm gösterildikten sonra iptal edildi. Aynı yıl Hotel Malibu adlı uyarlama dizisinin çekimleri başladı.[14] Ayrıca çok kısa bir zamanda çekilen dizi Second Chances gibi olumsuz eleştiriler aldı. Lopez ilk büyük sinema rolünü Young Maria'yı canlandırdığı Gregory Nava'nın 1995 drama filmi My Family ile aldı.[15] Ayrıca Esai Morales, Jimmy Smits ve Edward James Olmos'ın da oynadığı film son derece beğenildi. Filmin rol listesinde adı geçmemesine rağmen Lopez Independent Spirit Award En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünü aldı. Kasım'da Lopez Wesley Snipes ve Woody Harrelson ile Para Treni adlı filmde rol aldı.[16] Film olumsuz eleştiriler aldı ve 68 milyon $ bütçesiyle istediği başarıyı yakalayamadı. Filmin dünya çapında gişe hasılatı 77 milyon $ olmuştur. 1996 Ağustos'ta Lopez Jack adlı komedi filminde yardımcı oyuncu olarak rol almıştır.[17] 45 milyon $ bütçesiyle yurt içinde filmin hasılatı 59 milyon $ olmuştur. Film genellikle olumsuz eleştiriler almıştır.
1997-2000 : Selena filmi ve On the 6 albümüyle dönüm noktası
Şubat 1997'de Lopez Jack Nicholson ve Stephen Dorff ile birlikte Blood and Wine filminde rol aldı.[18] Filmin yeteri kadar reklamını yapamadıkları için 26 milyon $ bütçeye sahip film yurt içinde 1 milyon $ gişe hasılatı yaptı. Fakat film eleştirmenlerden olumlu eleştiriler aldı. Mart'ta Lopez Selena adlı biyografik filmde rol aldı.[19] Filmin yönetmeniyle daha önce My Family filminde çalışmasına rağmen Lopez filmde görev almadan önce yoğun bir ses geliştirici programına tabi tutuldu. 20 milyon $ bütçeyle, yurt içinde toplam 35 milyon $ hasılat yaptı. Selena çekildikten sonra Lopez "gerçekten Latin kökünü" hissetti ve demo olarak İspanyolca şarkı kaydetti. Lopez'in menajeri "Vivir Sin Ti" (Sensiz Yaşıyorum) başlıklı şarkıyı Lopez'e ilgi duyan Sony Music Entertainment'ın Work Group'una yolladı.[20]
Nisan'da Ice Cube ve Jon Voight ile Anaconda adlı korku filminde rol aldı.[21] 45 milyon $ bütçesiyle, film dünya çapında 137 milyon $ hasılat yaptı. Daha sonra Ekim'de Lopez Sean Penn ve Billy Bob Thornton ile U Turn adlı suç filminde rol aldı.[22] John Ridley'in Stray Dogs romanından baz alınan film genellikle olumlu eleştiriler aldı. Temmuz'da Lopez George Clooney ile Out of Sight filminde rol aldı.[23] Lopez filmdeki performansından dolayı övgü dolu eleştiriler aldı ve bir rol için 1 milyon $ üzerinde kazanan ilk Latin aktris oldu. 48 milyon $ bütçeyle, dünya çapında 78 milyon $ hasılat yaptı. Ekim'de Lopez Antz animasyon filminde Azteca'ya ses verdi.[24] 105 milyon $ bütçeyle, dünya çapında 172 milyon $ hasılat yaptı.
Lopez'in ilk çıkış şarkısı If You Had My Love Mayıs 1999'da yayınlandı.[25] Lopez çıkış şarkısıyla Billboard Hot 100'de birinci olan ilk şarkıcı olmuştur. On the 6 çıkış albümünün yapımı sırasında Lopez albüm kayıt sözleşmesini yaptığını ve daha önceden eğlence endüstrisinde bir isim oluşturduğunun farkındaydı, müzikal yeteneğini geliştirmek istiyordu. On The 6'in üçüncü teklisi Waiting for Tonight Lopez'in en iyi şarkısı olarak düşünüldü.[26] Şarkı sık sık festival marşı olarak kullanıldı. Lopez'in müzikal başarısı eleştirmenleri şaşkına uğrattı; müzik kariyerinin başlangıcı "popüler oyuncuyu daha da popüler" yaptı. 1999'un sonunda Lopez başarılı bir şekilde kendini bir film yıldızından bir pop yıldızına dönüştürdü. Bunu başaran azınlıktan biri oldu.
Lopez 2000 Grammy Ödüllerine giydiği yeşil Versace elbisesiyle katıldı.[27] Giydiği bu elbise medyanın ilgisini çekti ve törenden sonra 24 saat içinde Grammy'nin internet sitesinde yarım milyon kere tıklandı. Lopez bu ilgiden dolayı çok şaşırdı ve "elbisenin bu kadar olay olacağını bilmiyordum" dedi. Lopez Ağustos'ta Vincent D'Onofrio ile oynadığı psikolojik gerilim filmi The Cell ile sinemaya geri döndü.[28] 33 milyon $ bütçesiyle, film dünya çapında 104 milyon $ hasılat yaptı.
2001-03 : Yükselen başarı, J.Lo ve This Is Me... Then
İkinci albümünü yaratma sürecinde Lopez imajını biraz değiştirmeye karar verdi. Çünkü bir seks sembolüne dönüşüyordu. Sahne ismini fanları tarafından verilen J.Lo ismiyle değiştirdi. Akabinde 22 Ocak 2001'de çıkan albümünün adını J. Lo koydu. Albümün çıkışıyla birlikte ABD'de Billboard 200 'de bir numara oldu.[29] Aynı haftada Matthew McConaughey ile birlikte oynadığı romantik komedi filmi The Wedding Planner gişede bir numara oldu.[30] Bu Lopez'i aynı anda albümü ve filmi 1 numarada olan ilk sanatçı yaptı. Albümden çıkan hit tekliler Love Don't Cost a Thing ve Play (şarkı)'dir. Nisan 2001'de Lopez J.Lo by Jennifer Lopez adlı kendi giyim markasını yarattı. Mayıs'ta gişede hayal kırıklığı yaratan romantik komedi Angel Eyes'ta rol aldı.[31] Temmuz'da I'm Real/I'm Real (Murder Remix) şarkısını Ja Rule ile birlikte remiksini yaptı. Bu remiks Billboard Hot 100'de bir numaraya ulaştı.[32] 11 Eylül saldırılarından sonra Lopez yardım aktivitelerinde daha fazla yer aldı. Diğer şarkıcıların katılımıyla What's Going On ve El Ultimo Adios (Son Elveda) yardım şarkılarında şarkı söylemiştir.
5 Şubat 2002'de J to tha L–O! The Remixes albümü yayınlandı. İlk çıkış teklisi Ja Rule'la düet yaptığı ve ABD'de bir numaraya yerleşen Ain't It Funny (Murder Remix) şarkısıdır. Remiks albümü çıktığı zaman Billboard 200'de bir numara olmuş ve ilk defa bir remiks albümü birinci olmuştur.[33] ABD'de 1,5 milyon satışıyla tarihte en çok satan 3. remiks albüm olmuştur.[34] Albümden çıkan diğer tekliler I'm Gonna Be Alright ve Alive'dır. Nisan 2002'de Lopez kendi restoranı Madrè's'i açtı.
Mayıs 2002'de Lopez gerilim filmi Enough 'ta rol aldı.[35] Olumsuz eleştirilere rağmen film gişede 52 milyon $ hasılat yaptı. Eylül'de Lopez Glow by J.Lo isimli ilk parfümünü çıkardı. Başarısız olması tahmin edilen parfüm Amerika'da en çok satılan parfümler arasına girdi. Ben Affleck'le nişanlandığı ay This Is Me... Then albümü yayınlandı. Lopez albümü nişanlısına ithaf etti. Dünya çapında başarılı olan teklileri Jenny from the Block ve All I Have oldu. Albümün içinde bulunan aşk temalı şarkılarıyla ve güçlü yorumlarıyla ABD'de 2,5 milyon satış rakamına ulaştı. Aralık 2002'de Ralph Fiennes'la romantik komedi filmi Maid in Manhattan'da rol aldı.[36] Film 55 milyon $ bütçeyle dünya çapında 155 milyon $ hasılat yaptı. Ağustos 2003'te Lopez Ben Affleck'le romantik komedi filmi Gigli'de rol aldı.[37] 54 milyon $ bütçesiyle film dünya çapında toplam 7 milyon $ hasılat yaptı. Film evrensel olarak olumsuz eleştiriler aldı. Gigli ayrıca tüm zamanların en kötü filmleri arasındadır.
2004-09 : Film başarısının devam etmesi, Rebirth ve Como Ama una Mujer
Mart 2004'te Ben Affleck'le birlikte Jersey Girl filminde ufak bir rol aldı.[38] 35 milyon $ bütçesiyle film toplamda 36 milyon $ hasılat yaptı. Fakat film genel olarak olumlu eleştiriler aldı. Ekim'de Richard Gere ile birlikte drama filmi Shall We Dance?'de rol aldı.[39] 50 milyon $ bütçesiyle film dünya çapında 170 milyon $ hasılat yaptı. Film genel olarak olumlu eleştiriler aldı.
2004'te Children's Hospital Los Angeles 'ta gösterişten uzak ziyaretinde Lopez 11 yaşında kanser hastası olan Paige Patterson'la arkadaş oldu. Patterson hastane için yapılan Noche de Niños açılış galasına katıldı. Ayrıca Lopez de o gecede ödül aldı. Fakat galadan sonraki sabah Patterson daha da hastalandı ve Kasım 2004'te öldü. Lopez "Patterson'ın ölümü bana hayır işinin ne kadar önemli olduğunu fark ettirdi" dedi.[40] Lopez dördüncü stüdyo albümü Rebirth 'ü Patterson'a ithaf etti. Mayıs'ta Jane Fonda ile birlikte Vay Kaynanam Vay filminde rol aldı.[41] Lopez, Charlie rolü için 15 milyon $ aldı. 43 milyon $ bütçesiyle film dünya çapında 155 milyon $ hasılat yaptı. Fakat film genellikle olumsuz eleştiriler aldı. Ağustos'ta Lopez Robert Redford ve Morgan Freeman'la birlikte An Unfinished Life'ta rol aldı.[42] 30 milyon $ bütçesiyle film dünya çapında 18 milyon $ hasılat yaptı.
Lopez'in prodüktörlüğünü yaptığı ve oynadığı Bordertown 18 Mayıs 2006'da Cannes Film Festivali'nde filmin galası yapıldı.[43] Film Avrupa'da belirli sinemalarda gösterime girdi ve bazı ülkelerde Amerika'da dahil sinemalarda gösterime girmeden CD şeklinde piyasaya sürüldü. 21 milyon $ bütçesiyle film dünya çapında 8 milyon $ hasılat yaptı. Albümün prodüktörü Estéfano'ya göre Lopez'in beşinci stüdyo albümü Como Ama una Mujer "büyük şarkılar iyi bir ses gerektirir" diyen eleştirilerin yanlış olduğunu kanıtlayacaktı.[44] Bu söz Lopez'in "sınırlı bir ses aralığı var" diyen eleştirilere cevap niteliğindeydi. Como Ama una Mujer İspanyolca bir albüm için en yüksek bir haftalık satış rakamını ve en yüksek dijital satış rakamını elde etti. Lopez ve Marc Anthony 28 Eylül'de Güney Amerika'da turneye çıktılar. Turne tahmini olarak 10 milyon $ hasılat yaptı. Lopez'in altıncı stüdyo albümü Brave Ekim'de yayınlandı. Lopez'in dünya çapında en az satan albümü olmuştur.
2010-12 : Kariyerinin tekrar canlanması, American Idol ve turneye çıkması
Lopez Şubat 2010'da Epic Records'la yollarını ayırdı ve yedinci stüdyo albümü Love?'ı Island Records etiketi altında çıkardı.[45] Nisan'da Lopez 3 yıl aradan sonra romantik komedi The Back-up Plan filminde rol aldı.[46] Film dünya çapında 77 milyon $ hasılat yaptı. Eleştirmenler tarafından Lopez'in rolü övülmesine rağmen film olumsuz eleştiriler aldı. Eylül ayında Lopez'in American Idol 'ın 10. sezonuna jüri üyesi olarak katılacağı duyuruldu.[47] Çoğu medya kuruluşu Lopez'i bu konuda destekledi. Ekim'de Lopez 14. parfümü Love and Glamour'ı çıkardı. Parfüm Lopez'in "sahneye geri dönüşü" ilham alınarak tasarlandı.[48]
L'Oréal Paris Lopez'i yeni Global Temsilci ve markanın yüzü olarak seçti. 2011'in ilk aylarında Lopez'in EverSleek reklamı, Love? albümü ve American Idol'e jüri olması onun sahnelere geri dönüşüydü. Onun bir sonraki geri dönüşü ise Venus markasının yeni Global Temsilcisi olmasıydı. Lopez'in geri dönüş teklisi On The Floor daha sonra aynı ayda yayınlandı. Şarkı dünya çapında 1 numara oldu ve yılın en başarılı şarkısı seçildi. Şarkı ayrıca Jenny from the Block'tan beri radyolarda en çok çalınan hit olmuştur.[49] Love? albümünü Mayıs'ta yayınlandı. Lopez'in bir sonraki parfümü Love and Light Lopez'in en başarılı parfümü olmuştur ve 2.9 milyon $ üzerinde satmıştır.
Ocak 2012'de Lopez American Idol 'ın 11. sezonuna jüri olarak geri döndü ve 20 milyon $ aldı.[50] Aynı ayın sonunda Lopez Simon Fuller tarafından tasarlanan yeni yetenek şovu ¡Q'Viva! The Chosen'a katıldı.[51][52] Lopez, Anthony ve yönetmen-koreograf Jamie King ile birlikte Las Vegas şovu için yeni yetenek bulmak için 21 Latin Amerika ülkesini dolaştı. 18 Mayıs'ta Lopez Cameron Diaz, Elizabeth Banks, Matthew Morrison ve Dennis Quaid ile birlikte oynadığı What to Expect When You're Expecting filminde rol aldı.[53] Olmusuz eleştirilere rağmen film 84 milyon $ hasılat yaptı. Mayıs'ın sonlarında Lopez Glowing by JLo parfümünü satışa sundu.[54]
14 Haziran'da Lopez Dance Again World Tour adını verdiği dünya turnesine çıktı. Lopez Buz Devri 4 : Kıtalar Ayrılıyor animasyon filmi için Shira isimli karaktere ses verdi.[55] Film ABD gişesinde 1 numaradan giriş yaptı ve ayrıca film ilk haftasında 46 milyon $ hasılat yaptı.[56] 95 milyon $ bütçesiyle film dünya çapında 877 milyon $ hasılat yaptı.
Lopez'in ilk toplama albümü Dance Again... the Hits 24 Haziran 2012'de yayınlandı. Albümün hit parçaları Dance Again ve Goin' In Billboard Hot Dance Club Songs listesinde 1 numaraya ulaştı.[57] Böylece Lopez aynı listede 13 kere 1. olmuş oldu.
2013-günümüz : A.K.A. ve diğer girişimleri
Ocak 2013'te Jason Statham'la birlikte Parker filminde rol aldı.[58] Lopez'in performansı olumlu eleştiriler aldı. Fakat gişede film beklenilen sonucu alamadı. Bir sonraki ay Grammy Ödülleri'nde giydiği sağ bacağının tamamını açıkta bırakan siyah elbise olumsuz eleştiriler aldı.[59] Mayıs'ta Lopez nunoTV'nin baş yapımcısı olduğunu duyurdu.
Yakın zamanda ölen eş cinsel teyzesinden ilham alarak evli lezbiyen çift ve onların beraber yetiştirdikleri biyolojik ve evlatlık çocuklarının anlatıldığı The Fosters dizisinin baş yapımcısı oldu.[60] Lopez Human Rights Campaign tarafından Ally for Equality ödülüne layık görüldü.[61] Haziran ayında Lopez Türkmenistan Cumhurbaşkanı Kurbankulu Berdimuhammedov'un doğum günü için konser verdi.[62] Verdiği konser tepki çekti. Daha sonra Lopez'in medya sözcüsü özür diledi.[62]
Lopez'in gelecek birçok projesi var. RedOne 8. stüdyo albümünün yapımcısı ve albüm birçok tarzı içinde bulunduracak.[63] Albüm Capitol Records ve RedOne'nın 2101 Records şirketi adı altında 2014'ün ilk aylarında çıkması bekleniyor.[64] Albümün ilk teklisi Pitbull'la düet yaptığı Live It Up şarkısıdır. Lopez 20. parfümü JLove by JLo'yu satışa sundu.[65] Lopez jüri olarak American Idol 'ın 13. sezonunda geri döndü ve 17.5 milyon $ aldı. 2015'te yayınlanacak düşük bütçeli The Boy Next Door ve Lila and Eve adlı filmde rol aldı.[66][67] Aralık 2013'te bir sonraki albümü için Same Girl adlı şarkısına Castle Hill'de klip çekti.[68] 8. stüdyo albümünde yayınlanacak iki şarkısı Girls'ü 22 Ocak ve Same Girl'ü 30 Ocak'ta yayınladı.[69][70] Martta yayınlanacak olan yeni albümünün ilk teklisi olan ve French Montana'yla düet yaptığı I Luh Ya Papi adlı şarkısını yayınladı.[71] Nisanda 2014 FIFA Dünya Kupası için Pitbull ve Claudia Leitte ile seslendirdiği We Are One (Ole Ola) şarkısını yayınladı.[72] Lopez 2014 Billboard Müzik Ödülleri'nde "İkon Ödülü" verildi. Böylece bu ödülü alan ilk kadın sanatçı olmuş oldu.[73]
Sanatçılık
Müzik Stili
Lopez'in sesi 2.2 oktavdır. Klasik soubrettedir. G3-G5 ses aralığına sahip olan Lopez ses türü nedeniyle normalden daha yüksek notalara çıkabiliyor. Lopez kariyeri boyunca birçok müzik türünde şarkı söylemiştir. Bunlar Latin pop, R&B, hip hop, rock, funk, house ve salsadır. Lopez çocukken Latin pop müzik türlerinden salsadan bachataya kadar hepsinin etkisinde kalmıştır fakat 1979'da The Sugarhill Gang grubunun Rapper's Delight şarkısı hayatını değiştirmiştir. Bu yüzden müzik kariyeri başlarken büyüdüğü Latin müziği ile sevdiği hip hop'ı harmanlamıştır. İlk iki albümünde funk, dans ve urban müziğin yanında duygusal baladlar ve İspanyolca şarkılar yer almıştır.[74]
This Is Me... Then albümü 70'lerin müziğinden ilham alınarak hazırlanmıştır.[75] Rebirth albümünde daha çok hip hop ve pop rock kullanıldı. 6. ve 7. stüdyo albümlerinde Brave ve Love?'da ise geleceğin dans müziği yönünü değiştirmiştir.[76] Bazen şarkılarına kendi kişisel tecrübelerini aktarmıştır. Ben Affleck'le olan ilişkisini Dear Ben ve He'll Be Back şarkılarıyla anlatmıştır.[77][78] Love? albümünde ise Until It Beats No More ve One Love şarkısı da Lopez'in hayatını anlatan şarkılardır.
Lopez Tina Turner, James Brown, Michael Jackson, Madonna, Barbra Streisand gibi sanatçılardan etkilenmiştir.[79]
Koreografi ve Sahnesi
Lopez çocukluğundan beri dansla arasında güçlü bir bağ vardı.[80] Daha sonraki yıllarında bale, flamenko ve jazz dans türlerinde uzmanlaştı. Onun kariyeri komedi dizisi In Living Colour'la başladı. Lopez kısa süreliğine Janet Jackson'ın dansçısı oldu ve onun koreografisinde büyük ölçüde etkisi oldu. Lopez Shall We Dance? filmi için salon dansını öğrendi.
Lopez sahnede enerjik dolu olmasıyla ve koreografileriyle tanınmıştır.[81] Bazen performanslarında tek parça streç giysisi (bodysuit) giymektedir.[82][83] Müzik kariyerinin ilk yıllarında playback yapmasıyla tanınmış olmasına rağmen Dance Again World Tour turnesinde canlı performans sergilemiştir.[84]
Toplumsal İmajı
Lopez seks sembolü oldu ve "dünyada en çok arzulanan kadın"lardan biri olmuştur.[85] Buna rağmen Lopez krav magaya çalıştı ve profesyonel boksör seviyesine gelmesi için çalıştırıldı.[86] Lopez ayrıca kıvrımlı hatlarından dolayı da medya tarafından büyük bir ün sahibi olmuştur.[87]
Lopez'in seksapelliği kadınlarda kıvrımlı hatların kabul olunabileceğini gösterdi. Details dergisi tarafından Lopez 1998'de "Yılın En Seksi Kadını" seçilmiştir ve FHM dergisinin "En Seksi 100 Kadın" listesinde iki kez 1. olmuştur.[88] 2011'de People dergisi tarafından "Dünyanın En Güzel Kadını" seçilmiştir.[89] 2012'de Complex dergisi "Tüm Zamanların En Ateşli 100 Kadın Sanatçısı" listesinde 2. olmuştur.[90] Bir sonraki yıl VH1 "100 Seksi Sanatçı" listesinde Lopez'i 4. sıraya koymuştur.[91] Lopez modaya olan ilgisiyle bilinir ve kariyeri boyunca görüntüsünü birçok kez değiştirmiştir. Fakat kıyafetlerinde kürk kullandığı için hayvan hakları örgütü PETA tarafından eleştirilmektedir. Medya bazen Jennifer Lopez ve aktris Elizabeth Taylor'ı başarısız ilişkilerinden dolayı birbirine benzetir.[92] Lopez'e medya tarafından "Günümüzün Liz Taylor'ı" ismi verilmiştir.
Özel hayatı
15 yıldır Lopez'in özel hayatı medyanın dikkatini çekmiştir. 22 Şubat 1997'den Ocak 1998'e kadar Kübalı garson Ojani Noa'yla evli kaldı.[93] Noa'yla ilgili hukuki problemler olması nedeniyle evlilikleri kısa sürdü. Lopez Noa'nın evlilikleri hakkında bir kitap yayınlamasını önlemek için Nisan 2006'da dava açtı.[94] Bir sonraki yıl Lopez davadan 545.000 $ kazandı. Ayrıca Noa kitap hakkındaki tüm materyalleri Lopez veya avukatına göndermek zorunda kaldı.
İlk albümü On The 6 üzerinde çalışırken yapımcı ve rapçi Sean Combs'la çıkmaya başladı. 27 Aralık 1999'da New York'ta bir kulüpte gerçekleşen silah saldırısıyla bağlantısı olduğu için Lopez ve Combs tutuklandı. Daha sonra Lopez bu olaydan temize çıktı. Fakat Combs bu suçlamalardan kurtulamadı. Combs'tan ayrıldıktan sonra dansçısı Chris Judd'la çıkmaya başladı. Judd'la 29 Eylül 2001'den Haziran 2002'ye kadar evli kaldı. İkinci boşanmasından sonra oyuncu ve yönetmen Ben Affleck'le çıkmaya başladı ve Kasım 2002'e nişanlandılar.[95] Medya onları Bennifer olarak anmaya başladı ve medyada ve popüler kültürde öne çıkan muhteşem çift oldular. Bennifer popüler bir terim haline geldi ve konuşma diline ve yeni kelime sözlüğüne girdi. Böylece diğer ünlü çiftlerin adlarının baş harfi alınarak isim kombinasyonu yapma trendi başladı.[96] Eylül 2003'teki düğünden önceki gün çift düğünü erteledi.
Affleck'le Ocak 2004'teki ayrılığından sonra Lopez uzun süredir arkadaşı olan Marc Anthony ile çıkmaya başladı. Çift o Haziran evlendi. 7 Kasım 2007'de çift ilk bebeklerini beklediğini açıkladı. 22 Şubat 2008'de New York Long Island'da Maximilian David ve Emme Maribel ismini verdikleri ikizlerini doğurdu.[97][98] People dergisi 6 milyon $ karşılığında ikizlerin fotoğrafını çekti ve bu fotoğraf o zamana kadar çekilen en pahalı ünlü fotoğrafı oldu.[99] 3 yıl sonra Haziran 2011'de çift ayrıldıklarını açıkladılar ve Nisan 2012'de boşandılar.[100] Ekim 2011'den beri ilişkisi olan dansçısı Casper Smart'la ayrıldı.[101]Fakat bu ayrılık kısa sürdü ve çift yeniden birliktedir.
Jennifer Lopez Diskografisi
Albüm
1999 : On the 6
2001 : J. Lo
2002 : J to tha L-O! : The Remixes
2002 : This Is Me... Then
2005 : Rebirth
2007 : Como Ama una Mujer
2007 : Brave
2011 : Love?
2012 : Dance Again... the Hits
2014 : A.K.A.
DVD
2000 : Feelin' So Good (DVD)
2003 : Let's Get Loud (DVD)
2003 : The Reel Me (DVD-CD)
2007 : Como Ama Una Mujer (DVD)
Filmler
1986 : My Little Girl, Myra
1993 : Lost in the Wild, Rosie Romero
1995 : My Family, Young Maria
1995 : Money Train, Grace Santiago
1996 : Jack, Miss Marquez
1996 : Blood & Wine, Gabriela Gabby
1997 : Selena, Selena Quintanilla-Perez
1997 : U Turn, Grace McKenna
1997 : Anaconda, Terri Flores
1998 : Out Of Sight, Karan Sisco
1998 : AntZ, Voice Azteca
2000 : The Cell, Catherine Deane
2001 : The Wedding Planner, Mary Fiore
2001 : Angel Eyes, Sharon Pogue
2002 : Enough, Slim Hiller
2002 : Maid in Manhattan, Marisa Ventura
2003 : Gigli Ricki
2004 : Jersey Girl, Gertrude Steiney
2005 : Monster-in-Law, Charlie
2005 : Shall We Dance, Paulina
2005 : An Unfinished Life, Jean Gilkyson
2006 : El Cantante, Puchi
2006 : Bordertown, Lauren Adrian
2010 : The Back-up Plan, Zoe
2012 : Ice Age : Confinental Drift, Voice Shira
2012 : What to Expect When You're Expecting, Holly
2013 : Parker, Leslie Rogers
2014 : Home, Tip'in annesi
2014 : Lila and Eve, Eve Rafael
2015 : The Boy Next Door
Kaynak ve Dipnotlar
Wikipedia
Charles Perrault Kimdir? Biyografisi
Charles Perrault, (d. 12 Ocak 1628 - ö. 16 Mayıs 1703), Fransız yazar.
Yazdığı çocuk hikâyeleri ile ünlenmiştir. Birçok önemli eseri vardır. Bunlardan en önemlileri Külkedisi, Uyuyan Güzel ve Kırmızı Başlıklı Kız’dır. Uyuyan Güzel opera ve bale olarak salonlarda izleyici ile buluşurken, Walt Disney adlı şirket de Külkedisi ve Uyuyan Güzel'e animasyon filmleri çekmiştir. Bu hikâyeler günümüzde halen popülerliğini korumaktadır.
Hayatı
Charles Perrault 12 Ocak 1628'de Paris'te varlıklı bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Babası tanınmış bir avukattı. Charles önce Beavuais Koleji'nde öğrenim gördü, daha sonra Orleans'da hukuk öğrenimi görmeye başladı. 1651'de hukuk fakültesinden mezun oldu. Paris Barosu'na kaydoldu ve kısa bir süre avukatlık yaptı. Sanata büyük bir ilgisi vardı, çeşitli resmi görevlerde yer aldı.
Yazı hayatına 1654 yılında başlamıştır ve yazmak kısa sürede onun en büyük tutkusu olmuştur. Gelecekte yazdığı çocuk masallarıyla ünlenecek olan Perrault'un çocuk masalları yazmaya başlamasının ana nedeni kendi çocuklarına anlatacak, okuyacak bir masal beğenememesiydi. İlk masallarını kendi çocukları için yazmıştır. Bundan zevk almaya ve ürettiklerinin kalitesini anlamaya başlayınca çocuk masalları yazmaya devam etmiştir. Yazdığı masallar ileride peri masalı olarak adlandırılacak türün ilk örneklerindendi. Yazdığı masallarda genelde çevresindeki bilinen mekanları kullanmış, düş-benzeri atmosferler yaratmıştır.
Başlıca Eserleri
La Belle au bois dormant (Uyuyan Güzel)
Le Petit Chaperon rouge (Kırmızı Başlıklı Kız)
Le Chat botté (Çizmeli Kedi)
Cendrillon (Külkedisi)
Charles Perrault Biyografie Auf Deutsch
Charles Perrault (* 12. Januar 1628 in Paris; † Nacht vom 15. Mai auf den 16. Mai 1703 in Paris) war ein französischer Schriftsteller und hoher Beamter. Er wurde vor allem durch seine Märchensammlung Histoires ou Contes du temps passé (frz. „Geschichten, oder Erzählungen aus alter Zeit“) berühmt und hat das Genre in Frankreich und damit in Europa popularisiert. Auch deutsche Autoren wie die Brüder Grimm, Ludwig Bechstein und Franz Xaver von Schönwerth aus der Oberpfalz haben Märchen von ihm übernommen.
Leben und Schaffen
Die frühen Jahre
Perrault (dessen Zwillingsbruder noch als Säugling starb) wuchs als jüngster von vier Brüdern in einer wohlhabenden Familie auf, die dem Pariser Juristen- und hohen Beamten-Milieu angehörte und, wie dort häufig, dem Jansenismus nahestand. Er trieb Jurastudien und wurde 1651 als Anwalt zugelassen.
Schon vorher hatte er begonnen zu schreiben, und zwar in dem gerade angesagten Genre der Burleske. So hatte er 1648 eine Vergil-Parodie (L'Énéide burlesque) verfasst und 1649 die ebenfalls parodistische Vers-Satire Les murs de Troie ou L'Origine du burlesque, wo er sich über das aufständische Pariser Volk mokiert, mit dessen Revolte der Fronde-Aufstand begonnen hatte, aber auch den Kardinal-Minister Mazarin nicht schont, der zunächst unterlegen war. Schon in diesen Texten zeigt sich eine gewisse Respektlosigkeit gegenüber der Antike.
1653, nach dem Ende der Fronde, trat er in die Dienste seines ältesten Bruders Pierre, der einen hohen Posten in der Finanzverwaltung der Krone bekleidete, und wurde von ihm am Hof eingeführt. Dort und vor allem in Pariser Salons brillierte er als guter Unterhalter und vielseitiger Literat (z. B. mit seinen Odes au Roi et autres poèmes).
Hierbei fiel er dem älteren Literatenkollegen Jean Chapelain positiv auf, der ihn dem neuen allmächtigen Minister Colbert empfahl. Dieser machte Perrault 1662 zum Sekretär der sog. Petite Académie, einer Art Prüfinstanz für alle Kunst- und Literaturwerke, die König Ludwig XIV. zum Kauf angeboten wurden oder ihm zugeeignet werden sollten. Wenig später wurde Perrault so etwas wie ein oberster Kulturbeamter. Als solcher wachte er z. B. über die künstlerische Qualität der königlichen Bauvorhaben, womit er maßgeblich an Umbauten des Louvre sowie (zusammen mit seinem Bruder Claude, einem Naturforscher und Architekten) an der Planung und Erbauung des Versailler Schlosses beteiligt war. Gegen 1670 übernahm er von Chapelain die Führung der Liste von Literaten, die Colbert und Ludwig XIV. genehm waren und einer jährlichen Gratifikation („pension“) aus der königlichen Schatulle würdig erschienen.
1671 wurde er mit Hilfe Colberts in die Académie française gewählt und kurz darauf zu deren Sekretär, d. h. Vorsitzenden, und Bibliothekar ernannt. Zur gleichen Zeit (1672) heiratete er, wurde rasch vierfacher Vater, aber bald auch (1678 ) Witwer. 1680 gab er seinen Posten an der Académie zugunsten des Sohnes von Colbert auf.
Die „Querelle des Anciens et des Modernes“
Charles Perrault
1683 wurde Perraults Karriere durch den Tod Colberts gestoppt, und er wendete sich wieder mehr der Schriftstellerei zu. So verfasste er u. a. das christliche Epos Saint Paulin, Évêque de Nole (1686).
Anfang 1687, in einer Sondersitzung der Académie, die der Huldigung des Königs galt, verlas er ein als Le Siècle de Louis le Grand betiteltes Gedicht, worin er die Überlegenheit seiner Zeit über die Antike postulierte. Da bis dahin das klassische Altertum als unerreichbares künstlerisches und zivilisatorisches Vorbild galt, löste Perrault mit seinem Gedicht eine unerwartet heftige Kontroverse aus, die als Querelle des Anciens et des Modernes in die Geschichte einging.
Zur Seite der Traditionalisten, der „Alten“, zählten fast alle arrivierten Autoren der Zeit, insbesondere Jacques Bénigne Bossuet, François Fénelon, Jean de La Bruyère, Jean de La Fontaine, Jean Racine und Nicolas Boileau. Auf der Seite der „Modernen“ bezogen u. a. Charles de Saint-Évremond (1613–1703), Pierre Bayle und Bernard le Bovier de Fontenelle Position. Vor allem Boileau war ein verbissener Gegner Perraults. Er hatte 1674 in seiner Verspoetik L’Art poétique noch selbstverständlich der antiken Literatur den Vorrang gewährt.
1688 begann Perrault, um seine Position zu untermauern, einzelne Vergleiche in Dialogform zu verfassen, die er bis 1697 in vier Bänden unter dem Titel Parallèles des Anciens et des Modernes gesammelt herausgab. Demselben Zweck diente die Porträtserie Les Hommes illustres qui ont paru en France pendant ce Siècle, die auf ebenfalls vier Bände anwuchs (1696-1700 erschienen).
Inzwischen arbeitete allerdings auch die Zeit für ihn. Boileau versöhnte sich schon 1694 öffentlich mit ihm, und um 1700 war die Vorstellung von der Gleichwertigkeit, wenn nicht Überlegenheit der Moderne praktisch Allgemeingut geworden.
Die Märchen
Perrault sollte jedoch vor allem durch seine Märchen berühmt werden. Schon von 1691 bis 1694 hatte er drei märchenartige Verserzählungen veröffentlicht : La Marquise de Saluces ou la Patience de Grisélidis, Les Souhaits ridicules und Peau d’Âne, die er 1694 und nochmals 1695 als Bändchen herausgab. Nach dessen Erfolg publizierte er 1697 ohne Autorangabe acht Histoires ou Contes du temps passé, avec des moralités, die später auch als Contes de ma Mère l’Oye firmierten. Gewidmet war die Sammlung Élisabeth Charlotte von Orléans, der Nichte Ludwigs XIV. Als Unterzeichner der Widmung und angeblicher Autor figuriert „P. Darmancour“, d. h. Perraults dritter, 1678 geborener Sohn Pierre. Die Angabe, die Geschichten stammten von „Mutter Gans“, bezieht sich offenbar auf Bertha, die legendäre Mutter Karls des Großen, die einen vom vielen Spinnen verformten „Gänsefuß“ gehabt haben soll.
Die Märchen selbst stammten sowohl aus mündlicher Überlieferung als auch von anderen Autoren (z. B. Giovanni Francesco Straparola und Giambattista Basile). Perrault passte sie dem Geschmack des damaligen literarischen Publikums an, vor allem dem der Pariser Salons. So lässt er den einzelnen Texten, die er in bewusst schlichter, leicht archaisierender Prosa verfasst, jeweils eine sie witzig kommentierende und ironisierende Moral in Versform folgen und manchmal sogar sich gegenseitig relativierende zwei.
Ebenfalls 1697, im selben Jahr wie die Märchen, publizierte Perrault ein religiöses Epos, Adam ou la Création de l'Homme, das er Bischof Jacques Bénigne Bossuet widmete. Vielleicht hatte er deshalb die Märchen nicht mit seinem eigenen Namen zeichnen wollen.
1701 begann er mit der Abfassung von Memoiren, die aber erst postum, 1755 gedruckt wurden.
Liste der Märchen
Die Versmärchen (Contes en vers), 1695
Griseldis (zuerst 1691)
Eselshaut (Peau d’Âne, zuerst 1694)
Die törichten Wünsche (Les Souhaits ridicules, zuerst 1693)
Die Prosamärchen (Histoires ou Contes du temps passé, avec des moralités, auch Contes de ma Mère l’Oye), 1697
Die schlafende Schöne im Walde (La Belle au bois dormant, zuerst 1696), bekannt durch Grimms Märchen als Dornröschen
Das Rotkäppchen (Le Petit Chaperon rouge), bekannt durch Grimms Märchen als Rotkäppchen
Der Blaubart (La Barbe bleue), bekannt durch Grimms Märchen als Blaubart
Meister Kater oder Der Gestiefelte Kater (Le Maître Chat ou le Chat botté), bekannt durch Grimms Märchen als Der gestiefelte Kater
Die Feen (Les Fées)
Aschenputtel oder Der kleine gläserne Schuh (Cendrillon ou la Petite Pantoufle de verre[1]), bekannt durch Grimms Märchen als Aschenputtel
Riquet mit dem Schopf (Riquet à la Houppe)
Der kleine Däumling (Le Petit Poucet), später auch bei Ludwig Bechstein
Die acht Histoires ou contes du temps passé, avec des moralités („Geschichten oder Erzählungen aus alter Zeit, mit Moral“) erschienen zuerst unter dem Namen von Perraults Sohn. Sie wurden gemäß Titelblatt der Originalausgabe und eines früheren Manuskripts auch als Contes de ma Mère l’Oye (etwa : „Geschichten meiner Mutter Gans“) bekannt und erschienen posthum oftmals gemeinsam mit den drei Versmärchen Perraults in einem Band.
Rezeption
Auf Umwegen gelangten veränderte Fassungen in Grimms Märchen und Bechsteins Deutsches Märchenbuch. Auch Ludwig Tieck übersetzte die Märchen ins Deutsche.
Viele der Märchen Perraults wurden zum europäischen Allgemeingut und für das Theater, Ballett oder Film adaptiert.
Eines der populärsten Ballette, Dornröschen von Tschaikowski, basiert auf einer Adaption von La belle au bois dormant von Perrault. Maurice Ravel komponierte eine Klavier-Suite für vier Hände Ma Mère l’Oye, welche 1910 orchestriert und später als Ballett aufgeführt wurde.
Die bekanntesten Perrault-Adaptionen von Walt Disney (allerdings auf der Basis der englischen Versionen) sind die Zeichentrickfilme Cinderella (1950) und Dornröschen (1959).
Werke
Poème sur le siècle de Louis le Grand. 1687.
Parallèles des anciens et des modernes en ce qui regarde les arts et les sciences. 1688–97 (vier Bände).
Le cabinet des beaux arts ou recueil d’estampes gravées d’après les tableaux d’un plafond où les beaux arts sont representés : avec l’explication des ces mêmes tableaux. Edelinck, Paris 1690, (Digitalisat).
Histoires ou contes du temps passé, avec des moralités : Contes de ma mère l’Oye. 1697, (dt. Feenmärchen für die Jugend, 1822; moderne Übersetzung von Doris Distelmaier-Haas unter dem Titel Sämtliche Märchen. Reclam, Stuttgart 2001, 141 S., ISBN 3-15-008355-9, englisch Mother Goose).
Mémoires de C. Perrault. 1755.
Labyrinte de Versailles. / Verf. der Prosa : Charles Perrault. Verf. der Verse : Isaac de Benserade. Stecher : W. Swidde. - Amsteldam : Visscher, 1682. Digitalisierte Ausgabe der Universitäts- und Landesbibliothek Düsseldorf.
Literatur
Hans Kortum : Charles Perrault und Nicolas Boileau. Der Antike-Streit im Zeitalter der klassischen französischen Literatur. Rütten & Loening, Berlin 1966.
Marc Soriano : Les Contes de Perrault : Culture savante et traditions populaires. Gallimard, Paris 1968.
Marc Soriano : Le Dossier Charles Perrault. Hachette, Paris 1972.
Weblinks
Wikisource : Charles Perrault – Quellen und Volltexte (französisch)
Commons : Charles Perrault – Sammlung von Bildern, Videos und Audiodateien
Druckschriften von und über Charles Perrault im VD 17
Literatur von und über Charles Perrault im Katalog der Deutschen Nationalbibliothek
Werke von und über Charles Perrault in der Deutschen Digitalen Bibliothek
Märchen von Charles Perrault bei Hekaya : Märchen, Fabeln und Sagen aus aller Welt
Märchen Eselshaut, über einen geplanten Inzest und die Errettung des Mädchens durch eine Fee
Kurzbiografie und Werkliste der Académie française (französisch)
Biblioweb : Biografie, Bibliografie (französisch)
Artikel in „Namen, Titel und Daten der französischen Literatur“ (Hauptquelle für „Leben und Schaffen“)
„Contes“, Digitalisat der Ausgabe Paris 1926, durchgängig illustriert von Félix Lorioux (1872–1964).
„Märchen“, Digitalisat der Ausgabe Stuttgart 1867.
Etiketler : Charles Perrault ,Kimdir? ,Biyografisi,
Halit Kıvanç Kimdir?
Halit Kıvanç (d. 18 Şubat 1926[1]; Fatih,İstanbul), Türk radyo ve televizyon ve eski maç sunucusu, gazeteci. Türkiye'nin en ünlü ve en uzun süre çalışmış sunucularındandır. Yazar ve müzisyen Ümit Kıvanç'ın babasıdır.Aynı zamanda Pelé ile ilk röportajı yapan gazetecidir.[2]
Orta öğretimini Pertevniyal Lisesi'nde, yüksek öğrenimini İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde tamamladı. 3 ay kadar hakimlik yaptı[3]. Milliyet, Tercüman, Hürriyet, Güneş başta olmak üzere çeşitli gazete ve dergilerde yazar ve yönetici olarak üst düzey görevler aldı.1953'te Alp Zirek ve Halit Talayer ile birlikte memleketimizin ilk günlük spor gazetesi (Türkiye Spor)gazetesini çıkardı. Bir yıla yakın ünlü yayın kuruluşu BBC de çalıştı. Türkiye'de Radyo ve TV yayıncılığının gelişmesinde önemli katkıları olan Kıvanç, TV'nin birçok yayınında 'ilk'lerin adamı oldu. Olimpiyatlar ve büyük uluslararası karşılaşmalarda sunucu olarak görev aldı. Dünya kupasını televizyondan sunan ilk Türk spikerdir. 10 Dünya Kupası finallerini Radyo ve Tv de nakletmistir.
Sunuculukta 50 yılını 2005'te bir jübileyle kutlayan Kıvanç, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti,TSYD ve diğer kuruluşların düzenlediği yarışmalarda 200'ün üzerinde ödül aldı. 1983 yılında Cumhurbaşkanlığı Kupası maçıyla maç spikerliğine veda etti.
Yazar, spiker, sanat adamı olarak kabul edilen Halit Kıvanç, Türk halkına temiz bir Türkçe ile saygın ve eğitici çalışmaları ile hizmet vermesinden dolayı Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi tarafından Kariyer Dalında büyük ödüle layik görüldü.
Kıvanç, halen NTV televizyonunda pazar günleri Halit Kıvanç'la Ustalar ve NtvRadyo'da Pazar sabahları 10.30'da Mikrofonda Halit Kıvanç adlı programları sunuyor. Koyu bir Fenerbahçe taraftarı olan Halit Kıvanç halen FB TV'de yayınlanan "Efsanenin yeni 100 yılı" isimli söyleşi programını sunmaktadır.
Aydın Engin'le yaptığı söyleşi Bir Koltukta Kaç Karpuz: Halit Kıvanç Kitabı adlı kitapta toplanarak İş Bankası Kültür Yayınları tarafından piyasaya sunulmuştur. Halit Kıvanç, ayrıca 2006 yılında Türkiye İş Bankası tarafından yayımlanan Ağlama Palyaço Makyajın Bozulur adlı kitabın da yazarıdır. Kıvanç, sanatçı Müjdat Gezen ile yaptığı söyleşiyi kaleme aldığı kitapta, sanatçının yaşamını acı ve tatlı yanlarıyla anlatmaktadır. Şimdilerde ise Ntv Spor kanalında Futbol Bir Aşk adlı programı sunmaktadır.
Kitapları
Halit Kıvanç'ın yazdığı kitaplar
Ve Allah Gazeteciyi Yarattı 1959. İstanbul Matbaası.
Kazulet Hanımın Minisi. (Altan Erbulak'la birlikte) 1968. Altın Kitaplar
Mikrofonunu Kordonuna Göre Uzat. 1977. Meta Yayınları
Beckenbauer Futbol Okulu. (Çeviri) 1977 Kelebek Yayınları.
Gülmece Güldürmece. 1978 (1. Baskı).Kelebek Çocuk Kitapları
Ve Karşınızda Halit Kıvanç. 1979 (1. Baskı) Milliyet yayınları. 1980, Karacan yayınları
Gelin Yarışalım. 1982. Kelebek Yayınları (Kelebek Çocuk Kitapları)
Halit Kıvanç Anlatıyor Üç Yüz Otuz Üç Fıkra. 1982. Karacan yayınları
Gool Diye Diye. 1983. Hürriyet Yayınları.
Hadi Anlat Bakalım Anılar 1. 1998 (3. baskısı) Yorum Kitapları
Bulutlarla Yarışan Kadın, Halit Kıvanç Sabiha Gökçen'le söyleşiyor. 1998 Yapı Kredi Yayınları.
Çok Affedersiniz Ama... 1999. Aksoy Yayıncılık.
Telesafir Bizde TV Böyle Başladı. 2002 Remzi Kitabevi
Kupaların Kupası Dünya Kupası 1930'dan 2002'ye. 2002 Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Futbol! Bir Aşk... İletişim Yayınları. 2004. ISBN 9750502574
Ağlama Palyaço Makyajın Bozulur Müjdat Gezen Kitabı. 2006. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. ISBN 9754588368
Halit Kıvanç hakkında yazılmış kitaplar
Bir Koltukta Kaç Karpuz Halit Kıvanç Kitabı. Yazan:Aydın Engin Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/Nehir Söyleşi Dizisi. ISBN : 9789754584813
Plakları
1965 - Şampiyonlar Şarkısı - 45'lik vinil plak. A- Yüzünde Vasfi Uçaroğlu orkestrasının "Şampiyonlar Şarkısı", B- Yüzünde ise Halit Kıvanç'ın anlatımıyla “Şampiyonların 15 Golü” yer alıyor. Ezgi Plakları. 45-104 Spor Serisi No: 1
1966 - 45'lik vinil plak - A- Yüzü: Metin Geliyor Metin (Şevket Uğurluer). B- Yüzü: Kralın Golleri (Halit Kıvanç maç anlatıyor) Ezgi Plakları. 45-105 [4]
1974 - Kıbrıs 74 - 45'lik vinil plak. Balet Plak [5]
Kaynakça
^ "Futbol, hiçbir memlekette şikesiz oynanmamıştır". 28 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi.
^ "Pele: Oyuncular sadakatlerini kaybediyor". hurriyet. 22 Kasım 2007. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2013.
^ http: // www.ekocerceve. com/haberDetay.asp?kategori=6&HaberID=5662
^ http: // www.diskotek.arkaplan. com.tr/catalog/product_info.php?cPath=24&products_id=255
^ http: // www.aksam. com.tr/arsiv/aksam/2004/12/08/yazarlar/yazarlar297.html
Etiketler: Halit Kıvanç, Kimdir?,Biyogarfisi,hayat hikayesi,ne zaman dogdu, meslegi nedir,sunucu,trt,23 nisan kutlamalari,
Kazım Karabekir Paşa Kimdir?
Kurtuluş Savaşı komutanlarından asıl adı Musa Kazım Karabekir 23 Temmuz 1882 yılında İstanbul’un Kocamustafapaşa semtinde Dünyaya gelmiştir. 26 Ocak 1939 Yılında 66 yaşında hayata gözlerini yummuştur.
Karamanlı Mehmet Emin Paşa’nın oğlu olan Kazım Karabekir Paşa aslen Karaman’ın Gaferriyat ya da yeni adı ile Kazımkarabekir İlçesindendir.Annesi ise Hacı Havva Hanımdır.
1902 yılında Harbiye Mektebinden Mezun olan Kazım Karabekir Paşa 1905’te ise Mekteb-i Erkân-ı Harbiye’den mezun oldu.1907 yılında ise Enver Paşa ile birlikte İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Manastır şubesini kurdu.
Birinci Dünya savaşı sırasında Paris’te görevli iken tehlikenin farkına vararak Ülkesine geri döndü.1914 yılında Genel Kurmay istihbarat Şube Müdürü olarak görevlendirildi. Bu savaştan mümkün olduğunca uzak durmanın gerekliliğini savunarak boğazlara yeni kuvvetler yığmanın gerekliliğini belirtti.Bu yıllarda yarbay rütbesine çıkarak vali görevinde de bulunmuştur.
İstanbul dönüşü 1915 yılında 19.Tümen Komutanlığına atanmıştır. Çanakkale taarruz savaşlarında görevlendirildiğinde Alçıtepe’yi 3,5 ay gibi savaşarak sayıca kat kat üstün düşmanın ilerlemesini durdurmuştur. Bu nedenle Alçıtepe Kahramanı olarak tarihte yerini almıştır.Kendisine Muharebe Gümüş Liyakat Madalyası verilerek Miralay rütbesine yükseltilmiştir.
Bu sırada Gelibolu savaşların da da üç yıl boyunca yer alınca “Mirliva” rütbesine yükseldi.Artık bir paşa olarak hizmete devam etmektedir.İstiklal Savaşı komutanlarında n Anadolu’ya geçen ilk paşadır. Kolordu komutanlığı sırasında 93 harbi sırasında kaybettiğimiz
Sarıkamış, Kars, Ardahan, Artvin ve Batum’u 1920 yılında Ruslar’dan geri almıştır.Kendisine aynı yıl Ferik yani Korgeneral rütbesi verilmiştir.Sonrasında ise 1.Ferik yani Orgeneralliğe kadar yükselecektir.
1922 yılında Edirne ve İstanbul Milletvekili olarak hizmet ve siyaseti yan yana götürmüştür. Bu aralarda yargılandığı da olmuştur.1946’da yapılan TBMM başkanlık seçimlerinde Meclis Başkanı seçilen Kazım karabekir Paşa 66 yaşında iken 26 Ocak 1948’de kalp krizinden vefat etti.
Geriye ise Hayat,Emel ve Timsal adında üç değerli kız bıraktı.
Eserleri:
• Ankara’da Savaş Rüzgarları
• Bir Düello ve Bir Suikast
• Birinci Cihan Harbi 1-4
o Birinci Cihan Harbine Neden Girdik?
o Birinci Cihan Harbine Nasıl Girdik?
o Birinci Cihan Harbini Nasıl İdare Ettik?
o Birinci Cihan Harbini Nasıl İdare Ettik?
• Cumhuriyet Tarihi Set 1
• Cumhuriyet Tarihi Set 2
• İstiklal Harbimiz 1-5
• Paşaların Kavgası
• Paşaların Hesaplaşması
• Cehennem Değirmeni 1-2
• İzmir Suikasti
• Çocuklara Öğütler
• Hayatım
• İttihat ve Terraki Cemiyeti 1896-1909
• Ermeni Dosyası
• İngiltere, İtalya ve Habeş Harbi
• Kürt Meselesi
• Çocuk, Davamız 1-2
• İstiklal Harbimizin Esasları
• Yunan Süngüsü
• Sanayi Projelerimiz
• İktisat Esaslarımız
• Tarihte Almanlar ve Alman Ordusu
• Türkiye’de ve Türk Ordusunda Almanlar
• Tarih Boyunca Türk-Alman İlişkileri
• İstiklal Harbimizde İttihad Terraki ve Enver Paşa 1-2
• İstiklal Harbimizin Esasları Neden Yazıldı?
• Milli Mücadelede Bursa
• İtalya ve Habeş
• Ermeni Mezalimi
• Sırp-Bulgar Seferi
• Osmanlı Ordusunun Taaruz Fikri
• Erkan-i Harbiye Vezaifinden İstihbarat
• Sarıkamış-Kars ve Ötesi
• Erzincan ve Erzurum’un Kurtuluşu
• Bulgaristan Esareti -Hatıralar, Notlar
• Nutuk ve Karabekir’den Cevaplar
Kazım Karabekir Paşa Fortograflari
Etiketer : Kazım, Karabekir, Paşa,Kimdir,Kazım Karabekir, Paşa Kimdir,Kazım Karabekir Paşa,
Sultan II Abdülhamit Han Kimdir ?
II. Abdülhamid (Osmanlı Türkçesi: عبد الحميد ثانی `Abdü’l-Hamīd-i sânî- d. 22 Eylül [1] 1842 – ö. 10 Şubat 1918 ), Osmanlı İmparatorluğu'nun 34. padişahı ve 113. İslam halifesidir. Bunalımlı bir dönemde tahta çıkan Abdülhamid, Batı'ya karşı dengeci, Doğu'ya karşı İslamcı politikalar izlemiş, ülke içinde mutlakiyeti güçlendirmiştir.
Sultan İkinci Abdülhamid 21 Eylül 1842 tarihinde İstanbul'da doğdu. Babası Sultan Birinci Abdülmecid, annesi Tir-i Müjgan Kadın Efendi'dir. Annesi Çerkezdir. Sultan İkinci Abdülhamid çok küçük yaşta iken annesini kaybettiği için öksüz büyüdü ve onu üvey annesi Piristu Kadın yetiştirdi. Çocukluğunda çok zayıf bir bünyeye sahip olan Sultan İkinci Abdülhamid sık sık hasta olurdu. Babasının padişahlığı sırasında bu durumu yüzünden özel ilgi gördü. Çok hoşgörülü bir ortamda büyüdü. Kültür derslerinin yanında musiki dersleri aldı ve piyano çalmayı öğrendi. Bekarlığı sırasında çok serbest bir hayat yaşayan Sultan İkinci Abdülhamid, evlendikten sonra tüm boş zamanını ailesiyle, çocuklarıyla geçirmeye başladı. Sultan İkinci Abdülhamid, yıkılmak üzere olan Osmanlı İmparatorluğunu 33 yıl ayakta tutmayı başarmış büyük bir padişahtır. Dindar bir insan olan Sultan İkinci Abdülhamid ibadetlerini aksatmazdı. Hayırsever ve cömert bir insan olan Sultan İkinci Abdülhamid, sıradan bir vatandaş gibi yaşardı. Yunan seferi sırasında, kendisine hazinede yeterli para bulunmadığı söylenince, atalarından kalma şahsi servetinden masrafları karşılamış, devletten beş kuruş almamıştı. Boş vakitlerini marangozhanede geçirir, harika eşyalar yapar, bunları sattırır ve parasını fakire fukaraya dağıttırırdı. Son derece şefkatli bir insan olan Sultan İkinci Abdülhamid'in kendisini öldürmek isteyenleri bağışlaması, dünya siyaset tarihinde görülmemiş bir olaydır. Sultan İkinci Abdülhamid, kültüre önem vermiş ve eğitim konusunda hizmet verecek birçok mekan yaptırmıştır. Üniversiteler, Güzel Sanatlar Akademisi, Ticaret ve Ziraat Okulları kuran Sultan İkinci Abdülhamid, ilk ve orta dereceli okullar, dilsiz ve kör okulları, kız meslek okulları da yaptırmıştır. Vilayetlere liseler, kazalara ortaokullar kurmakla beraber, ilkokulları köylere kadar ulaştırdı. İstanbul'da Şişli Etfal Hastahanesini ve Darülaceze'yi kendi şahsi parasıyla yaptırdı. Hamidiye adı verilen nefis içme suyunu borularla İstanbul'a getirtti. Karayollarını Anadolu içlerine kadar uzatan Sultan İkinci Abdülhamid, Bağdat'a ve Medine'ye kadar da demiryolları döşetmiştir. Büyük şehirlere atlı tramvay hatları döşetti.
Gençliği
Sultan Abdülmecid'in oğludur. Henüz 10 yaşındayken annesi Tirimüjgan Sultan ölünce, bakımını Abdülmecid'in diğer çocuksuz eşi Piristû Kadın Efendi üstlendi. Piristû Kadın Efendi, Abdülhamid'i kendi çocuğu gibi büyüttü. Babasının ölümünden sonra yerine geçen amcası Abdülaziz diğer şehzadelerle birlikte Abdülhamid'in eğitimiyle de yakından ilgilendi. 1867 yılında çıktığı Avrupa gezisine Abdülhamid'i de beraberinde götürdü.
Tahta çıkışı ve Birinci Meşrutiyet
Meclis-i Mebusan'ın açılışı, 1876
Amcası Abdülaziz'in 1876'da tahttan indirilmesi ve şüpheli koşullarda ölümü, ağabeyi V. Murat'ın tahta geçirildikten üç ay sonra ruhsal çöküntü geçirdiği iddiasıyla [2] tahttan indirilerek Çırağan Sarayı'na hapsedilmesi olaylarına tanık oldu. 31 Ağustos 1876'da padişah ilan edildi ve 7 Eylül günü Eyüp'te kılıç kuşandı.[3] Ağabeyinin yerine tahta geçirildikten sonra, her iki saltanat değişiminin mimarı olan Mithat Paşa'yı sadrazam yaptı.
Abdülhamid tahta çıktığında Osmanlı İmparatorluğu büyük bir bunalım içindeydi. 1871'de Âli Paşa'nın ölümünden sonra saray ile Bâb-ı Âli arasındaki çekişme alevlenmiş, 1875'te devlet borçlarını ödeyemez hale düşerek Muharrem Kararnamesi ile moratoryum ilan etmiş, Rusya'nın başını çektiği Panslavizm akımının etkisiyle Balkanlar'da ulusal ayaklanmalar baş göstermişti. Yurt içinde meşrutiyet yanlısı görüşler güçleniyor, hatta padişahlığın tasfiyesiyle cumhuriyet ilânı fikri tartışmaya açılıyordu.
Abdülhamid, tahta geçmeden Mithat Paşa'ya verdiği taahhüt uyarınca 23 Aralık 1876'da, ilk Osmanlı anayasası olan Kanun-ı Esasî'yi ilan etti.[4] Meclis-i Mebusan ve Ayan Meclisi üyelerinden oluşan ilk meclis 19 Mart 1877'de açıldı. Böylece I. Meşrutiyet dönemi başladı. Padişah ile meclisin ülkeyi birlikte yönetmesi ilkesine dayanan anayasayla yargı bağımsızlığı ve temel haklar güvence altına alınmasına rağmen egemenliğin esas kaynağı yine padişahtı.[5] Abdülhamid, Kanun-ı Esasî'nin 113. maddesiyle kendisine tanınan "idari sürgün yetkisi"ni kullanarak, daha meclis toplanmadan Mithat Paşa'yı sürgüne yolladı.
Balkanlarda karışıklıklar ve uluslararası ortam
II. Abdülhamid, Osmanlı Devleti'nin en bunalımlı günlerini yaşadığı bir dönemde 31 Ağustos 1876 tarihinde tahta çıktı. Abdülaziz döneminde (1861-1876) 1875 yılında başlamış olan Hersek İsyanı ve Bulgar İsyanları sürerken, V. Murad döneminde Sırbistan ve Karadağ ile savaşlar da Balkan topraklarını savaş alanına çevirmişti. Bu ayaklanmaları kışkırtan ve destekleyen Rusya Şark meselesini halletmek üzere fırsat kollamakta idi. Kırım Savaşı (1853-1856) sırasında Rusya aralarında Osmanlı Devleti'nin de bulunduğu Batı ittifakına yenilmiş ve yalıtılmıştı. Rusya, dikkatini 1860'larda itibaren Kafkasya'daki son direnişi kırmaya (1863-1864) ve Orta Asya'daki Türk hanlıklarının topraklarının ele geçirilmesine (1866-1876) vermiş, aynı dönemde ise İngiltere ve Fransa'nın dikkati 1871'de Almanya'nın birleşmesi ve İtalya'nın birleşmesiyle Avrupa kıtasında oluşan yeni dengelere yönelmişti. İngiltere'de Kırım Savaşı'nda Osmanlı Devleti'ni destekleyen Palmerston (1855-1865) döneminin aksine Gladstone (1868-1874, 1880-1885 ve 1892-1894) Osmanlı karşıtı bir siyasi tutum içine girmiş, muhalefetteyken de özellikle Bulgar İsyanları'nın bastırılması sırasında Osmanlı Devleti'nin katliamlar yaptığı iddialarını gündeme taşımış [6]; bu da Macar devrimcilerinin Osmanlı Devleti'ne sığınmaları (1848 ) ve Kırım Savaşı (1853-1856) sırasındaki müttefiklik sayesinde Türklere yönelik olumlu bakış açısını tersine çevirmeye başlamıştı. Yine Abdülaziz’in son yıllarında Sadrazam Mahmud Nedim Paşa’nın dış borçların ödenmesiyle ilgili moratoryum kararı (Tenzil-i faiz kararı)[7], Avrupa’da büyük tepkilere yol açmış ve bu yüzden Balkanlardaki ayaklanmaların bastırılması için yeni bir malî yardım alınması olanaksızlaştığı gibi, Avrupa kamuoyu da iyice Osmanlı Devleti aleyhine dönmüştü.
Sırbistan ve Karadağ ile savaş (1876-1878 ) ve Tersane Konferansı
Sırbistan 1815 yılında özerklik kazanmış, bu özerklik Ruslarla imzalanan Akkerman Antlaşması (1826) ve Edirne Antlaşması ile teyit edilmiş, 1835 yılında Sırbistan'ın ilk anayasası kabul edilmiş, 1867 yılında ise Batılı ülkelerin baskısıyla Türk birliklerinin Sırbistan'daki tüm kalelerden çekilmesi üzerine Sırbistan görünüşte özerk, ancak fiilen bağımsız bir yapıya kavuşmuştu. Karadağ ise İşkodra'ya bağlı bir sancak olmakla birlikte, Osmanlı egemenliği için askeri harekat yapılmasına gerek görülmeyen çorak bölgede vladika adlı yöneticiler kısmi bir özerklik yaşamakta olup, 1852 yılında Rusların da desteğiyle Karadağ Prensliği adıyla bu özerkliğini resmiyete kavuşturmayı başarmışlardı. 1858 ve 1862 yıllarındaki Osmanlı-Karadağ savaşlarının sonucunda imzalanan belgelerde Karadağ'ın sınırları da belirlenmişti. Sırbistan ile savaş başlangıçta Osmanlı ordularının başarısıyla sonuçlandı. Sırpların Niş, Pirot ve Sofyahedeflerine yönelik olarak başlattıkları taarruzları durduran Türk birlikleri karşı taarruza geçti ve 1 Eylül 1876 tarihinde Aleksinaç Muharebesi'nde Sırpları kesin bir yenilgiye uğrattı. Ekim ayında Sırpların savunmasının tamamen çökmesi ve Osmanlı ordusuna Belgrad yolunun açılması üzerine Rusya 48 saat içinde silahlı çatışmaların durdurulması hususunda Osmanlı Devleti'ne ültimatom verdi. Rus baskısına boyun eğmek zorunda kalan Osmanlı Devleti ateşkes yaptı. 15 Ocak 1877 tarihi itibarıyla Sırbistan ile savaşın ilk evresi kesin olarak sona erdi. Karadağ ile 18 Haziran 1876 tarihinde başlamış olan savaşta ise Osmanlı ordusu başarısız oldu. 18 Temmuz'da Niksiç Muharebesi'nde yenilgiye uğrayan Osmanlı ordusu geri çekilmek zorunda kaldı.
Balkanlarda ortaya çıkan buhranı çözüme kavuşturmak amacıyla ve Osmanlı Devleti'nin Balkanlardaki eyaletlerinin yönetim koşullarını düzenlemek üzere Avrupa ülkelerinin baskısı sonucu İstanbul'daki Haliç Tersanelerinde 23 Aralık 1876 tarihinde Tersane Konferansı toplandı. Aynı gün Meşrutiyet ilan edildiyse de bunun Batılı ülkelerin kararı üzerinde bir etkisi olmadı. Nitekim bu konferansta, Sırbistan ve Karadağ için bağımsızlık, Bulgaristan ve Bosna-Hersek içinse özerklik kararı alındı. Osmanlı Devleti 18 Ocak 1877 tarihinde bu kararları reddedince Rusya 24 Nisan 1877 tarihinde savaş açtı.
Ruslarla savaşın çıkması üzerine hem Sırbistan hem de Karadağ ile muharebeler de yeniden başladı. Osmanlıların neredeyse tüm birliklerini Ruslarla savaşa teksif ettikleri bir dönemde Sırbistan ve Karadağ'daki az sayıdaki birlikle savunmada kaldılar ve yenilgilere uğradılar. Sırplar 1878 yılında Niş, Pirot ve Vranje'yi ele geçirirken Karadağlılar da Nikşiç, Podgorica, Bar ve Ülgün'ü işgal ederek Adriyatik Denizi'ne çıktılar. Osmanlı Devleti 1878 yılında imzalanan Ayastefanos Antlaşması ve Berlin Antlaşması ile Karadağ ve Sırbistan'ın bağımsızlıklarını tanıdığı gibi, kaybettiği toprakların bu iki ülkeye ait olduğunu kabul etti.
1877-78 Türk-Rus Savaşı (93 Harbi)
Rusya'nın Balkanlar'da ıslahat için verdiği tekliflerin 12 Nisan 1877'de İbrahim Ethem Paşa hükumeti tarafından reddedilmesi üzerine 93 Harbi olarak bilinen Osmanlı-Rus Savaşı patlak verdi. Abdülhamid'in karşı olmasına rağmen[8] Mithat Paşa, Damat Mahmud Paşa ve Redif Paşa gibi devlet adamlarının ısrarlarıyla girilen savaşta Rus orduları Balkan ve Kafkas cephelerinde Osmanlı kuvvetlerini bir dizi yenilgiye uğratarak doğuda Erzurum'u, batıda ise Bulgaristan'ın tamamı ile Trakya'nın İstanbul surlarına kadarki kısmını işgal ettiler. Meclis-i Mebusan'da hükümetin savaş politikalarına yöneltilen ağır eleştiriler üzerine Abdülhamid, meclisi 18 Şubat 1878'de tatil etti. Takip eden 30 yıl boyunca meclisi bir daha toplantıya çağırmadı ve bu süre zarfında meşrutiyet anayasası olan Kanun-ı Esasî'yi kağıt üzerinde de olsa muhafaza ederek, aldığı kararları yine bu anayasaya göre yürürlüğe koydu.
93 Harbi, 3 Mart 1878'de İstanbul surları dışındaki Ayastefanos'ta karargah kuran Rus kuvvetlerinin dikte ettiği Ayastefanos Antlaşması ile sona erdi. Anlaşmaya göre; Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı, sınırları Tuna'dan Ege'ye, Trakya'dan Arnavutluk'a uzanacak bağımsız bir Bulgaristan Prensliği kurulacak, Bosna-Hersek'e iç işlerinde bağımsızlık verilecek, Sırbistan, Karadağ ve Romanya tam bağımsızlık kazanacak ve sınırları genişletilecek, Kars, Ardahan, Batum ve Doğubeyazıt Rusya'ya verilecek, Teselya Yunanistan'a bırakılacak, Girit ve Ermenistan'da ıslahat yapılacak, Osmanlı İmparatorluğu Rusya'ya 30 bin ruble savaş tazminatı ödeyecekti. Oldukça ağır şartlar içeren bu antlaşmaya, Rusya'nın aşırı derecede güçlenmesinden kaygı duyan diğer Avrupa devletleri karşı çıktılar. 13 Temmuz 1878'de Ayastefanos Antlaşması'nın yerine geçen Berlin Antlaşması imzalandı. Yeni antlaşmayla Rusya'nın toprak kazanımları geri alındıysa da, Romanya ve Karadağ'a bağımsızlık verilirken, Bulgaristan'da Almanya ve Avusturya-Macaristan himayesinde özerk bir prenslik oluşturuldu.
Bosna Hersek ve Yenipazar'ın Avusturya tarafından işgali (1878 )
Avrupalı devletlerin katılımıyla 13 Temmuz 1978'de Berlin'de bir yoplantı düzenlenmiş, toplantıya katılan Avusturya-Macaristan delegesi Kont Andrassy Osmanlı Devleti'nin egemenliği altındaki Bosna-Hersek'te asayişi sağlayamadığını ve bu durumun kendilerini rahatsız ettiğini söylemiş, bunun üzerine İngiltere delegesi Lord Salisbury Bosna-Hersek'in Avusturya tarafından işgalini önermiştir. Tekli Rusya delegesi tarafından da kabul görünce Osmanlı delegesi Alexandır Karatodori Paşa teklife şiddetle karşı çıkmış ancak Prens Bismarck kongrenin yapılmasının amacının Osmanlı'nın menfaatlerini savunmak değil, Avrupa'nın menfaatlerini korumak olduğunu söylemiştir. Aynı toplantının ardından Avusturya-Macaristan'in Bosna işgaline izin verilmiş, Yenipazar Osmanlı'ya bırakılmıştır. Bu kararın ardından Osmanlı birebir Avusturya--Macaristan ile müzakerelere girse de Avusturya-Macaristan'nı işgal kararından geri çevirememiş, 29 Temmuz'da başlayan işgal yoğun Boşnak direnişi sonrası ancak 28 Ekim 1878'de tamamlanmıştır.
Kıbrıs'ın İngiltere tarafından işgali (1878 )
19. yüzyıl Osmanlı'nın yıkılmasına ve dağılmasına yönelik içeriden ve dışarıdan yapılan yıkıcı faaliyetler ile geçmiştir. Yine bu yıkıcı faaliyetlerin en önemlilerinden biri de 93 Harbi olmuş, 1877-1878 Rus Harbi de denilen bu savaş sonucunda Rus askerlerinin İstanbul ile Yeşilköy'e kadar gelmeleri, topraklarında menfaati olan İngiltere'yi harekete geçirmiş, Akdeniz'de ekonomik menfaatleri olan İngiltere, Hindistan'a giden en kısa yol olan Süveyş Kanalı'nı ve Doğu Akdeniz'i kontrol etmek için Kıbrıs'ı ele geçirmek gerektiğine inanıyordu. Çünkü İngiltere için Kıbrıs, Atlantik Okyanusundan Hint Okyanusuna kadar uzanan bu deniz yolu üzerinde, Cebelitarık ve Malta'dan sonra Akdeniz'deki üçüncü bir iskele ve üs durumundaydı. Hindistan yolunu ekonomik, siyasî ve askerî denetim altına almak açısından Kıbrıs, İngiltere için önemli bir kaleydi.
İngiltere Kıbrıs Yüksek Komiserliği Bayrağı
İngiltere'nin Asya'daki en önemli rakibi olan Rusya İmparatorluğu'nun, 93 Harbi neticesinde imzalanan Ayastefanos Antlaşması ile Osmanlı üzerinde elde ettiği haklar, iki büyük güç arasındaki dengeyi bozacak nitelikteydi. İngiltere bölgede rakibi Rusya'nın Ayastefanos Antlaşması ile elde ettiği etkinliği azaltmak üzere siyasî ve askerî girişimlerde bulunmaya başlamıştır. Bu girişimlerin sonucunda Ayastefanos Antlaşmasının tadili maksadıyla uluslararası bir kongrenin; Berlin Kongresinin toplanmasına karar verilmiş, Yeşilköy'e kadar ilerlemiş olan Rus kuvvetleri, İngiltere Hükûmeti çıkarları açısından tehdit olmuştur. Rusların Anadolu içlerine doğudan da saldırması ihtimalini gündeme getiren İngiltere; Kars, Ardahan ve Batum’u işgal eden Rusların, Anadolu'daki gayrimüslimleri ve Suriye-Irak bölgesindeki ahaliyi Osmanlı Devletine karşı kışkırtabileceğini iddia etmiş. Böyle bir durumun Osmanlı Devleti'nin sonu olacağını İngiltere Hükûmeti Osmanlı Devletine tebliğle bildirmiştir. Bu durum karşısında çözümün Türk-İngiliz ittifakı olduğunu iddia eden İngilizler, bunun karşılığında Osmanlı Hükûmetinden iki talepte bulunmuş. Buna karşılık İngilizler Osmanlı'dan iki talepte bulunmuş, ilk talebi Asya'da bulunan Hıristiyan ve sair tebaanın hâlini ıslah için Osmanlının teminat vermesini, bir ikinci talep ise İngiltere'nin Rusları işgal ettikleri yerlerden çıkarmak ve Osmanlı topraklarını tecavüzden korumak taahhüdünü yerine getirebilmesi amacıyla İngiltere'ye, Suriye veya Anadolu sahillerine yakın bir yerin verilmesidir.
1878'de Kıbrıs'a İngiliz bayrağının çekilmesi
Kıbrıs'ın Osmanlı Devletine ait olacağını, vermekte olduğu vergiyi Osmanlı Hazinesine ödemeye devam edeceği, sadece askerî ve stratejik mülahazalarla İngiltere tarafından kullanılacağı o dönem İngiltere'nin Osmanlı Hükûmetine verdiği tebliğde belirtmiştir. Rusların işgal ettikleri yerlerden çekildikleri vakit İngiltere'nin de Kıbrıs'tan çekileceği taahhüt edilmiştir. Tebliği Padişah II. Abdülhamid'e ileten İngiliz elçisi dönemin Hariciye Nazırı'nın itirazı üzerine, "Eğer Osmanlı Hükûmeti bu antlaşmayı kabul etmezse kongrede (Berlin Kongresi) barış şartlarını değiştirmeye İngiliz murahhısları çalışmayacak ve İngiliz Devleti donanması kuvvetiyle cebren Kıbrıs'ı işgal edecektir" diyerek açık bir tehditte bulunmuş, bu durum üzerine Padişah II. Abdülhamit, "Hukuku şahaneme asla halel gelmemek şartı ile muahedenameyi tasdik ederim" notunu metne yazarak, muahedeyi tasdik etmiştir. Bu durum tahlil edilirken, Rus kuvvetlerinin Yeşilköy'e kadar geldikleri ve ani bir baskınla İstanbul'un tamamını ele geçirebilme ihtimalleri göz ardı edilemeyeceği düşünülmüştür. Ancak durum Osmanlı Devleti'nin I.Dünya Savaşı'na girmesiyle değişti. Savaşın başlamasını müteakip 5 Kasım 1914 günü, İngiltere Bakanlar Kurulu hem Osmanlı Devletine resmen savaş ilânı hem de Kıbrıs'ı ilhak kararı almıştır.
Kabine toplantısında alınan kararda Osmanlı Devleti ile İngiltere arasında başlayan savaş nedeniyle 1878 Berlin Antlaşması'nın geçerliliği kalmadığı belirtilmiş ve "Yukarıda belirtilen tarihten itibaren Kıbrıs adası ilhak edilecek ve Majestelerinin mülkünün bir parçası haline gelecektir. Bu kararnâme, 1914 Kabinesinin Kıbrıs'ı ilhak kararı adını taşıyacaktır." denilmiştir. Bu karar tek taraflı idi, 1878 Berlin Antlaşması'na ve uluslararası hukuka aykırı, yasa dışı bir karardı. 1914 ilhakı ile beliren bu yeni durum karşısında İngiliz uyruğu (tebaası) olmak istemeyen bir kısım Türk, Kıbrıs'tan ayrılarak "ana vatan" Türkiye'ye göç etmiştir. Böylece 1878'de başlayan nüfus dengesindeki bozulma 1914'te daha büyük göçlerle devam etmiştir.
Tunus'un Fransa tarafından işgali (1881)
Borçların ödenemez hale gelmesi ve Borçlar İdaresi'nin (Düyun-u Umumiye) kurulması (1881)
Yunanistan'ın Teselya'yı ilhakı (1881)
Mısır'ın İngiltere tarafından işgali (1882)
Somali'nin İngiltere tarafından işgali (1884)
Habeş Eyaletinin İtalya tarafından işgali (1885)
Şarki Rumeli'nin Bulgaristan tarafından ilhakı (1885)
Makedonya'da tedhiş hareketleri
Ermeni isyanları (1891-1895)
Berlin Antlaşması, Doğu Anadolu'daki Ermenilerin Rus himayesine yönelmelerine engel olmak amacıyla, Osmanlı İmparatorluğu'ndan bu bölgedeki Ermenilerin durumunu düzeltmeye yönelik bir dizi reform yapmasını talep etti. Abdülhamid yönetiminin bu reformları ertelemesi ve bölgedeki Kürt aşiretlerini muhtemel bir Ermeni isyanına karşı silahlandırma yoluna gitmesi üzerine Ermeniler arasında devrimci ve milliyetçi örgütler güç kazandı. 1887'de Maraş'a bağlı Zeytun'da, 1891'de ise Siirt'e yakın Sason'da Ermeni devrimci örgütlerince desteklenen direniş hareketleri başlatıldı. 1895'te bu olayların ülke çapında bir ihtilale dönüşmesi olasılığının doğması ve İstanbul'da Ermeni örgütlerinin Kumkapı'da Batı kamuoyunu etkilemeye yönelik bir ayaklanma düzenlemesi üzerine Kâmil Paşa hükümeti tarafından Anadolu'da Ermeni topluluklarına yönelik sert bastırma tedbirleri alındı. IV. Ordu Komutanı Müşir Zeki Paşa, Ermeni isyanını bastırmakla görevlendirildi. Doğuda Kürt aşiret reisleri Hamidiye Alayları adı altında düzensiz milis birliklerinde örgütlendi. 1895 yazında tüm Anadolu taşrasında gerçekleşen kanlı olaylar Batı kamuoyunda genellikle Hamidiye katliamları olarak adlandırıldı ve liberal Avrupa basınında Abdülhamid aleyhine şiddetli bir kampanya başlatılmasına sebep oldu.[kaynak belirtilmeli]
Yunanistan ile savaş (1897)
Girit'e özerklik verilmesi (1898 )
Kuveyt'in özerklik kazanması (1899)
Suudi Arabistan'ın kurulması (1902)
Yemen İsyanı (1905)
İkinci Meşrutiyet (1908 )
Bulgaristan'ın bağımsızlığını ilan etmesi (1908 )
Avusturya'nın Bosna-Hersek'i ilhak etmesi (1908 )
1908'de Bosna-Hersek'in Avusturya-Macaristan tarafından ilhak edilmesiyle patlak veren I. Dünya Savaşı'na kadar giden süreçte II. Meşrutiyet nedeniyle Osmanlı yönetimi etkisiz kalmış, Avusturya'nın Bosna-Hersek'i ilhak ettiği gün, karışıklıktan yararlanan Bulgaristan tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etti. Osmanlı Devleti ise, hukuken olmasa bile fillen bu oldu bittiği kabullenmek zorunda kaldı.
Girit'in Yunanistan'a katılma kararı (1908 )
Girit'in Yunanistan'a katılma kararı (1908 )
Tedbirler
II. Abdülhamid devrinde Osmanlı Devleti'nin sınırları
II. Abdülhamid Meclis'i kapatarak yönetimi kendi eline aldıktan sonra Osmanlı tarihinde ilk defa geniş kapsamlı bir polis ve istihbarat örgütü kurdu. 1880 yılında Yıldız İstihbarat Teşkilatını kurdu[9]. Çok sayıda hafiyeden oluşan bu örgütün amacı Abdülhamid'in siyasi rakipleri hakkında bilgi toplamak ve Abdülhamid'e karşı hazırlanan darbe veya ayaklanma girişimlerini önlemekti. Hafiyeler sadece kendi başlarına bilgi toplamakla kalmıyor, halk arasında çok sayıda kişiye maaş bağlayarak geniş bir istihbarat ağı oluşturuyorlardı. Jurnalci adı verilen bu kişiler Abdülhamid yönetimine karşı olabilecek faaliyetleri bildiriyorlar, böylece her türlü hareketin önü önceden kesilmiş oluyordu.[10]
Abdülhamid'in dönemi bazı uzmanlarca Osmanlı Devleti'nin ömrünü 30-40 yıl daha uzatmış olduğu ileri sürülmüştür:
Düvel-i Muazzama'nın bu meclisin açılmasını demokrasi ve insan hakları için değil, kendi adamları olan milletvekilleri eliyle iç idareye daha rahat karışabilmek için istediği öne sürülmüştür.[kaynak belirtilmeli]
İcrayı baskı altında tutan bir meclis vardı.[kaynak belirtilmeli]
Azınlık milletvekilleri, her bir grup arkasına bir Avrupa Devletini alarak, üyesi olduğu bağımsız devletler kararı çıkarmak için uğraşmaktaydılar. Girit, Teselya ve Yanya'nın Yunanistan'a bırakılması gerektiğini ifade eden vekiller çıkmıştır.[kaynak belirtilmeli]
II. Abdülhamid, 13 Şubat 1878'de Meclisi tatil etti. Durumdan rahatsız olan İngiltere, V. Murat'ı Padişah, Mithat Paşa'yı sadrazam başbakan yapmak için Genç Osmanlılardan Ali Suavi'yi tahrik ederek tarihe Çırağan Baskını olarak geçen başarısız darbeyi yaşattı. 23 ihtilalcinin ölümü ile sonuçlanan bu sonuçsuz darbe, II. Abdülhamid'in hafiye denilen gizli teşkilatını kurarak daha sıkı idareyi ele almasına mecbur etti
İkinci Meşrutiyet
II. Abdülhamid
Abdülhamid’in örfi yönetimine karşı muhalefet de giderek güçlendi. 1889'da İttihat ve Terakki Cemiyeti kuruldu. 1908'de İttihat ve Terakki yanlısı bazı subaylar Manastır ve Selanik kentlerinde ayaklandılar. Bu baskıların üzerine, Abdülhamid 24 Temmuz 1908'de anayasayı yeniden yürürlüğe koymak zorunda kaldı ve II. Meşrutiyet ilan edildi. Yapılan seçimlerle oluşturulan yeni meclis 17 Aralık 1908'de açıldı. Ancak artan huzursuzluklar ve İttihat ve Terakki karşıtlarının baskıları sonucunda, 13 Nisan 1909'da İstanbul’da ayaklanma çıktı. Rumi takvimle 31 Mart günü patlak verdiği için bu ayaklanma 31 Mart Olayı olarak bilinir. Selanik'te kurulan Hareket Ordusu 23-24 Nisan gecesi İstanbul'a girerek ayaklanmayı bastırdı.
İkinci Meşrutiyet dönemi ağırlıklı olarak İttihat ve Terakki hükumetlerinin yönetiminde geçti. Devlet yönetiminde İttihat önderleri Enver Paşa, Talat Paşa ve Cemal Paşa etkili oldular. Bu dönemde Osmanlı Devleti, Trablusgarp, I. ve II. Balkan Savaşları ve I. Dünya savaşlarına girdi. I. Dünya Savaşı'nın hemen ardından VI. Mehmet, İtilaf Devletleri’nin baskısıyla 21 Aralık 1918'de parlamentoyu kapattı.
31 Mart Ayaklanması ve Tahttan İndirilişi
Ana madde: 31 Mart Ayaklanması
12 Nisan'ı 13 Nisan'a bağlayan gece, Taksim Kışlası'ndaki Avcı Taburu'na bağlı askerler subaylarına karşı ayaklanarak kendilerine önderlik eden din adamlarının peşinde Heyet-i Mebusan'ın önünde toplandılar ve ülkenin şeriata göre yönetilmesini istediler. Hüseyin Hilmi Paşa hükumeti ayaklanmacılarla uzlaşma yolunu seçti ve hükumet üyeleri tek tek istifa etti.
Ayaklanma Heyet-i Mebusan üzerinde de etkili oldu. O gün İttihat ve Terakki üyesi mebuslar, can güvenlikleri olmadığı için meclise gitmediler. Bazıları İstanbul'dan uzaklaşırken, bazıları da kent içinde gizlendi. Bu arada ayaklanmacılar İttihatçı subaylarla mebusları buldukları yerde öldürüyorlardı. Hükümetin ve meclisin etkisiz kalmasıyla, II. Abdülhamid yeniden duruma egemen oldu. Ayaklanmayı başlatan muhalefet ise, herhangi bir programdan yoksun olduğundan önderliği elde edemedi.
İttihat ve Terakki asıl güç merkezi olan Selanik'teki 3. Ordu'yu harekete geçirdi. Böylece ayaklanmayı bastırmak üzere Hareket Ordusu kuruldu.Ayaklanmacılar 23 Nisan'ı 24 Nisan'a bağlayan gece İstanbul'a girmeye başlayan Hareket Ordusu'na başarısız bir direniş çabasından sonra teslim oldular. Heyet-i Mebusan ve Heyet-i Ayan da bir gece önce Yeşilköy'de toplanarak Hareket Ordusu'nun girişiminin meşruluğunu onaylamışlardı.
Alatini Köşkü (Selanik, sürgün edilen Abdülhamid'in kaldığı köşk)
Ayaklanmanın bastırılmasından sonra sıkıyönetim ilan edildi ve ayaklanmacıların önderleri divanıharpte yargılanarak ölüm cezasına çarptırıldılar. Muhalefet hareketi önemli kayıplara uğradı. Ama en önemli gelişme, Meclis-i Umumi Milli adı altında birlikte toplanan Heyet-i Mebusan ve Heyet-i Ayan'ın 27 Nisan'da II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesini, yerine V. Mehmed'in geçirilmesini kararlaştırmasıydı. Ayrıca II. Abdülhamid'in İstanbul'da kalması da sakıncalı bulunarak Selanik'te oturması uygun görüldü. Divanıharp II. Abdülhamid'i yargılamak istediyse de, yeni kurulan Hüseyin Hilmi Paşa hükümeti bunu kabul etmedi.
3 yıl Selanik'teki Alatini Köşkü'nde ev hapsinde tutulduktan sonra 1912'de İstanbul'daki Beylerbeyi Sarayı'na getirildi. 10 Şubat 1918'de İstanbul'da vefat etti. Mezarı, büyük babası için Divanyolu'nda yaptırılmış Sultan II. Mahmut Türbesi'nde bulunmaktadır.
Şahsiyeti
Şehzade Abdülhamid, 1868
Fiziksel görünümü ve kişiliği
Sultan Abdülhamid uzunca boylu, esmerce tenli, uzunca burunlu, ela gözlü, hafif kıvırcık sakallı idi. Zeka ve hafızasının güçlü olduğu, açık bir tarzda konuştuğu, kendisine anlatılanları uzun müddet sabırla dinlediği söylenen,[11] Sultan Abdülhamid oldukça dindar bir insandı. Kızı Ayşe Sultan babasının dindarlığını şöyle anlatmıştır:
“ Babam doğru ve tam dinî itikada sahip bir Müslümandan başka biri değildir. Beş vakit namazını kılar, Kur'ân-ı Kerîm okurdu. Daima camilere devam ettiğini, Ramazanlarda Süleymaniye Camii'nde namaz kıldığını, o zamanlar camide açılan sergilerden alışveriş ettiğini hikâye tarzında anlatırdı. Babam herkesin namaz kılmasını, camilere devam edilmesini çok isterdi. Sarayın husus'i bahçesinde beş vakit Ezân-ı Muhammedi okunurdu. Babamın bir sözü vardı: "Din ve fen" derdi. "Bu ikisine de itikat etmek caiz" olduğunu söylerdi.[12] ”
Günde muntazam 15-16 saat çalıştığı söylenmektedir. Çalışma saatleri dışında hobi olarak marangozlukla uğraştı. Gençliğinde binicilik, yüzme, atıcılık, güreş gibi sporlar yaptı. Tiyatro ve operaya ilgi duyardı. Yıldız Sarayı'nda yaptırdığı tiyatroda çeşitli oyun ve operaları hususi olarak getirtir ve ailesiyle birlikte seyrederdi.
Kitap koleksiyonu
II. Abdülhamid (1908 )
Abdülhamid matbaa ve yayın işlerine çok meraklıydı. Modern matbaa makinelerini Türkiye'ye getirtip kaliteli divan eserleri bastırdı. Mesela Cem Sultan Divanı'nı bastırıp bazı nüshalarını İngiltere'ye, Almanya'ya ve Amerika'ya gönderten Sultan Abdülhamid dedektif romanlarına ve seyahatnamelere çok meraklı bir padişahtı. Abdülhamid'in iki ile beş bin adet arasında olduğu rivayet edilen bir polisiye roman koleksiyonu vardı ve bunların birçoğu Yıldız yağması sırasında ortadan kayboldu. Sherlock Holmes'un bütün maceralarını eksiksiz olarak Osmanlıcaya tercüme ettirmişti.[13]
Sultan Abdülhamid Yıldız Sarayı'nda çok büyük bir kütüphane kurdurtmuştu. Bu kütüphane 4 bölümden oluşmaktaydı.Bunlar arasında; t-yabancı dillerde Türkiye ile ilgili yazılmış eserler: bunların içerisinde elyazması pek çok kitap vardır. Bunlar özel olarak tercüme ettirilerek telif hakkı ödenmiş kitaplardır. Dolayısıyla bunları basmak ve dağıtmak yasaktı ve tek nüshadırlar. Gazeteler: kütüphane, Avrupa'da çıkan bütün önemli gazetelere aboneydi. Dolayısıyla son derece zengin bir süreli yayın koleksiyonu mevcuttu. roman ve hikayeler: 6 bin kadar kitap özel olarak saray için çevrilmişti. Bu romanlar haremde de okunur ve elden ele gezer, sonra kütüphaneye teslim edilirdi. Mesela Carmen Silva'nın bütün eserleri mevcuttu. Kütüphanenin bir de Arapça ve Farsça eserleri içeren kısmı vardı ama bu kısım diğerlerine nazaran fakirdi. Coğrafya ve seyahatnameler: Yıldız Sarayı'na kapanmış bir hayat süren Abdülhamid'in dünyayı bu eserler sayesinde tanıdığı ve takip ettiği söylenir.
Hamidiye katliamları nedeniyle II. Abdülhamid'in "Kızıl Sultan" olarak tanımlandığı Le Rire dergisinin kapağı.[14]
Hakkındaki görüşler
II. Abdülhamid'i "Ermeni Kasabı" olarak niteleyen bir Fransız karikatürü.
Özellikle Ermeni isyanını bastırırken kullandığı tedbirler nedeniyle batılı tarihçiler ve muhalifleri tarafından "kızıl sultan" diye anılmıştır.[15] Öte yandan, taraftarları onu "ulu hakan" gibi yüceltici lakaplarla anarlar. Abdülhamid, baskıcı rejimi, azınlıklara karşı uyguladığı sert siyaset ve muhafazakârlığı nedeniyle, günümüzde hâlâ onu destekleyen genellikle sağ siyasi çevreler ile eleştiren sol çevreler arasında bir tartışma odağı olmaya devam etmektedir.
Önceleri İttihat ve Terakki Fırkası içinde Sultan Abdülhamid'e karşı olan Filozof Rıza Tevfik ve Süleyman Nazif sonradan duymuş oldukları pişmanlıklarını şiirleri ile dile getirmişlerdir.
Ahmet Rıza Bey'den Talat Paşa ve Eyüp Sabri Akgöl'e:Ayıp, ayıp. Bu adam 32 sene Hakan ve Halife idi. Sultan Hamid için şu söylenen, yazılan, çizilenlerin büyük kısmının yalan ve iftira olduğunu bildiğimiz halde, nasıl tahammül edip imkân veriyoruz? Bu iftira selinin yarınki muhatapları da bizler olacağız.
Kızıl Sultan iddiası, Albert Vandal adlı bir Fransız yazar tarafından ortaya atılmıştı. Atılış sebebi, Abdülhamid'in Ermeni isyanlarını bastırtmış olmasıdır. Başta İngiltere ve Fransa olmak üzere Avrupa kamuoyunda Abdülhamid'in kan dökücü bir padişah olduğu propagandası başlatıldı.[16]
Padişahım gelmemişken yâda biz,
İşte geldik senden istimdada biz,
Öldürürler başlasak feryada biz,
Hasret olduk eski istibdada biz
–Süleyman Nazif
"Abdülhamid'in idare tarzı azami müsamahadır."
–Mustafa Kemal Atatürk[17]
"Dünyâda 100 gram akıl varsa, bunun 90 gramı Abdülhamîd Han'da, 5 gramı bende, kalan 5 gramı da diğer dünyâ siyâsîlerindedir"
–Alman Milli Birliğinin kurulmasını gerçekleştiren meşhur Alman devlet adamı, 'Prens Bismarck[18]
Projeleri
Gerçekleştirdiği projeler
Ordu'nun Modernleştirilmesi ve Donanmanın Durumu:
1879'da Osmanlı İmparatorluğu'nun hezimetiyle sonuçlanan 93 Harbi'nden sonra, Sultan II. Abdülhamid Rus Yayılmacılığı'na karşı Osmanlı Ordusu'nun modernleşmesi gerektiğine karar verdi ve bu yayılmacılıktan etkilenen diğer ülke olan Almanya ile işbirliğine karar verdi. Aralarında sonradan Müşir rütbesi verilecek olan Baron Von der Goltz komutasında bir Alman askeri heyeti İstanbul'a geldi. Von der Goltz, askeri okullarda köklü reformlar gerçekleştirip genç subayların yetiştirilmesi için önkoşulları oluşturdu. Ancak bununla birlikte Von der Goltz, Türk generallerinin günümüze kadar dayanan, herkesten daha modern yöntemlerle eğitilmiş olma ve en yeni askeri teknolojileri takip etme bilincinin temel taşını oluşturdu. Mamafih, Prusya geleneğinin bir diğer temeli olan askerlerin sivil siyasete karışmama prensibini aşılamakta başarılı olamadığı Bâb-ı Âli Baskını ile ortaya çıktı.
II. Abdülhamid devri demiryolları
II. Abdülhamid döneminde, borçların artmaması, genel durum vb. (ki gemiler hep borçlarla alınıyordu.) sebepler yüzünden Osmanlı donanmasının gücü azaldı. Osmanlı Donanması Haliç Tersanesi'nde kalmıştır. Bu dönemde dünyada ilk kez Osmanlı tarafından denenen Abdülhamid ve Abdülmecid zırhlı denizaltıları denemelerde başarılı olmuştur. Ayrıca, ilk deniz müzesi de bu dönemde açıldı. (1897)[19] Ancak, çeşitli sebeplerden dolayı Osmanlı Devleti denizaltı yarışına I. Dünya Savaşı'nda elinde tek denizaltı bile olmadan devam etmiştir. En uzun süre Bahriye Nazırlığı yapan Hasan Hüsnü Paşa döneme damga vurmuştur.[20]
Ordunun von der Goltz tarafından yeniden yapılandırılmasıyla birlikte Osmanlılar, Krupp ve Mauser gibi Alman şirketlerine ilk kapsamlı silah siparişlerini verdiler. Von der Goltz, Almanya'nın ve Osmanlı Devleti'nin Doğu'daki nüfuzunu garantilemek için Bağdat tren yolunun inşa edilmesini de destekledi. Bu fikir, yeni pazarlar bulmak için tren yollarının yapılmasını destekleyen Alman ekonomisinin çıkarlarıyla da örtüşüyordu. 1888 yılında Sultan II. Abdülhamid, Bağdat tren hattı inşası lisansını, Alman Bankası Deutsche Bank tarafından yönetilen bir Alman konsorsiyumuna verdi.
Osmanlı Ordusunun modern silahlar kullanmaya başlaması, 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı'nda hemen semeresini gösterdi. Osmanlı Ordularının Atina'yı tekrar ele geçirmelerine ancak Rus Çarı II. Nikolay'ın Sultan II. Abdülhamid'e haber göndererek, eğer derhal ateşkes sağlanmazsa Rus Ordularının Erzurum'a hücum edeceğini bildirmesi engel oldu.
Eğitim
İlk kız okulları II. Abdülhamid zamanında açılmıştır. Nitekim bilgili bir kişi olan Abdüllatif Suphi Paşa'nın ilk defa bir kız sanat okulu açma teşebbüsünde tereddüt geçirmesi ve titizlenmesi üzerine Abdülhamid, Sen mektebi aç, ben arkandayım, diyerek açıktan destek vermiş ve çevresini, daima kızların okuması için ilk adımları atmaya teşvik etmiştir.
Osmanlı tarihinin en canlı eğitim hamlesi, Abdülhamid dönemine rastlar. Tahta geçtiği yıl 250 olan rüştiye sayısı 1909'da 900'e, 6 olan idadi sayısı 109'a çıkmıştır. 1877'de İstanbul'da sadece 200 tane modern ilkokul varken 1905'te 9 bine çıkmıştı.[21]
Abdülhamid döneminde yapılan Haydarpaşa Garı.
Ulaşım
Abdülhamid dönemimde yapılan Şam (Dimeşk) Garı.
Büyük ölçüde gerçekleşen projelerden birisi Hicaz Demiryolu'dur. Bu proje Almanların finanse edip Haydarpaşa-Ankara arasında gerçekleştirdikleri Bağdat Demiryolu'nun aksine, finansmanıyla, inşaatıyla, tasarımıyla, İslam aleminden toplanan bağışlarla tamamen yerli bir girişimin eseridir. Sirkeci ve Haydarpaşa garları Abdülhamid'in yaptırdığı önemli binalardır. Haydarpaşa Garı'nın yapımına 30 Mayıs 1906'da başlanmıştır.
Abdülhamid döneminde yapılan Sirkeci Garı.
II. Abdülhamid zamanında bütün Anadolu'yu baştan başa dolaşacak bir karayolu ağının (şose şebekesinin) projelendirilip tatbikata geçirildiği çeşitli kaynaklarda belirtilmektedir. 1869 yılında getirilen bir sistemle halkın kara yollarının yapımına katılması sağlanmıştı. Buna göre 16-60 yaş arası erkek nüfus ile her hanenin sahip olduğu yük ve araba hayvanları senede 4 gün yol inşaatında çalışacaktı. Bu sayede inşaatın hızla bitirilmesi sağlanmıştır. Gümüşhane-Bayburt-Erzurum-Doğubeyazıt-İran kara yolu (1879) haricinde 12 bin kilometrelik bir güzergâha sahip Samsun-Bağdat şosesi 1895 yılına kadar tamamlanmıştı. Açılan yollar Samsun'a göçü başlatmış ve bu şehrin önemli ölçüde büyümesi Abdülhamid döneminde olmuştur.[22] Bursa için de durum böyledir. Hem şehir içi, hem de şehirler arası yollarla Bursa, yeniden bölgenin önemli bir karayolu kavşağı haline gelmiştir.
İletişim
İlk olarak 1877'de Posta Telgraf Teşkilatı konuya daha etkenlik kazandırmak amacı ile aynı isimle bakanlık haline getirildi. Ayrıca 27 Haziran 1900'de Posta Telgraf Teşkilatında ilk defa bir "havale kalemi" devreye sokulmuş, 30 Mayıs 1901'de Şehir Postaları kurulmuş, 30 Ağustos 1901'de ise postaların yerine daha hızlı ulaşabilmesi için demiryolları (o zamanki adı Şark Şimendiferleri) şirketiyle özel bir anlaşma yapılmıştır. Telefon ise Avrupa'da kullanılmaya başlandığı tarihten (1876) sadece 5 yıl sonra, yani 1881'de İstanbul'a getirilmiş ve sınırlı da olsa istifadeye sunulmuştur. Telgraf hatları döşenmesine onun zamanında hız verilmiş, hatta bu hatların her birinde meteorolojik gözlemler yapılması için talimat verilmiştir. Böylece telgraf hatlarının yaygınlaşmasıyla birlikte, hatların ulaştığı noktalardaki hava durumunun merkeze bildirilmesi imkân dahiline girmekte, böylece bu çabalar çağdaş 'hava durumu' raporlarımızın başlangıcını oluşturmaktadır.[23]
Sağlık
1899 yılında, halen faaliyette olan Şişli Etfal Hastanesi'ni kurdu.
Sosyal yardımlaşma
25 Mart 1906 tarihli fermanıyla Okmeydanı'ndaki Darülaceze'yi kurdurmuştur.
Gerçekleştiremediği projeleri
II. Abdülhamid 20. yüzyılın başlarında İstanbul'da Haliç'e, dahası Boğaziçi'ne birer köprü yaptırmayı düşündü, bunun için projeler hazırlattı. Ferdinand Arnodin (1845-1924) adlı Fransız mimarın 1900 tarihinde bir, Boğaziçi Demiryolu Kumpanyası'nın iki Boğaz köprüsü projesi, gerçekleştirilememiş olsa da, en azından belgeleri, çizimleri, resimleri bulunmaktadır.[24][25]
Gerçekleşemeyen ama projesi çizdirilen, fizibilitesi çıkartılan ve ihalesi yapılarak inşasına başlanan projelerden birisi de Yemen Demiryolu'dur. Raporu 1898'de o zamanlar Yemen Valisi olan (sonradan Sadrazam olan) Hüseyin Hilmi Paşa vermiş ve 1913 yılında inşasına başlanmıştır. Ancak İtalyan kuvvetlerinin Yemen'deki Cibana limanını topa tutmasıyla çalışmalar durmuş ve proje iptal edilmiştir.[26]
Döneminde yapılan mimari eserler
Kültür, sanat ve mimari gibi konulara önem veren bir padişah olan Abdülhamid döneminde, özellikle yabancı mimarların faaliyetleri göze çarpar. II. Abdülhamid'in padişahlığı döneminde yerli ve yabancı mimarların yaptıkları mimari çalışmalardan bazıları şunlardı;
II. Abdülhamid Döneminde Sosyal, Kültürel ve Ekonomik Gelişmeler
[gizle]
Gelişmeler Tarih
Mülkiye(Siyasal Bilgiler), Fakülte düzeyine getirilerek açıldı
Memurlara sicil tutulmaya başlandı
Eski Eserler Müzesi açıldı
Hukuk Fakültesi açıldı
Muhasebat Divanı(Sayıştay) kuruldu
Güzel Sanatlar Fakültesi açıldı
Ticaret Fakültesi açıldı
Yüksek Mühendislik Fakültesi açıldı
Dârülmuallimât(Kız Öğretmen Okulu) açıldı
Terkos Suyu hizmete girdi
Bütün yurtta İdadiler (Lise) açılmaya başlandı
Ziraat Bankası kuruldu
Bursa'da İpekhane açıldı
Halkalı Ziraat ve Veterinerlik Fakülteleri açıldı
Bursa Demiryolu hizmete girdi
Aşiret Okulu açıldı
Bütün yurtta Rüşdiyeler (Ortaokul) açılmaya başlandı
Kudüs Demiryolu hizmete girdi
Ankara Demiryolu hizmete girdi
Kağıt Fabrikası kuruldu
Kadıköy Gazhanesi kuruldu
Beyrut'ta liman ve rıhtım inşa edildi
Osmanlı Sigorta Şirketi kuruldu
Kadıköy Su Tesisatı hizmete girdi
Selanik-Manastır Demiryolu hizmete girdi
Şam Demiryolu hizmete girdi
Eskişehir-Kütahya Demiryolu hizmete girdi
Galata Rıhtımı inşa edildi
Beyrut Demiryolu hizmete girdi
Darülaceze(Kimsesizler yurdu) hizmete girdi
Mum Fabrikası kuruldu
Afyon-Konya Demiryolu hizmete girdi
Sakız Adası'nda Liman ve Rıhtım inşa edildi
İstanbul-Selanik Demiryolu hizmete girdi
Tuna Nehri'nde Demirkapı Kanalı açıldı
Şam-Halep Demiryolu hizmete girdi
Şişli Etfal Hastanesi hizmete girdi
Hicaz Telgraf hattı kuruldu
Hama Demiryolu hizmete girdi
Basra-Hindistan Telgraf hattı Beyoğlu'na bağlandı
Hamidiye Suyu hizmete girdi
Selanik'te Liman ve Rıhtım inşa edildi
Haydarpaşa Liman ve Rıhtımı inşa edildi
Maden Fakültesi açıldı
Şam Tıp Fakültesi açıldı
Haydarpaşa Askeri Tıp Fakültesi açıldı
Trablus-Bingazi Telgraf hattı kuruldu
Konya Ereğlisi'nde demiryolu hizmete girdi
Trablus Telsiz İstasyonu kuruldu
Bütün yurtta Telsiz İstasyonları kuruldu
Medine Telgraf Hattı kuruldu
Şam'da Elektrikli tramvay hizmete girdi
Hicaz Demiryolu hizmete girdi. 27 Ağustos'ta İstanbul'dan kalkan tren, 3 gün sonra Medine'ye ulaştı
1876
1879
1879
Popüler kültürdeki yeri
II. Abdülhamid adına yaptırılmış Kahramanmaraş Abdülhamid Han Cami
Necip Fazıl'ın Ulu Hakan II. Abdülhamid Han adlı bir eseri bulunmaktadır.
Okay Tiryakioğlu'nun Abdülhamid adlı bir eseri bulunmaktadır.
Gazi Kadın/Nene Hatun (1973) filminde Ali Poyrazoğlu tarafından canlandırıldı.[27]
Ferzan Özpetek'in yönettiği, 1999 yapımı Harem Suare filmi II. Abdülhamid'in son dönemlerini anlatmaktadır. Sultanı Haluk Bilginer oynamıştır.[28]
Abdülhamid Düşerken (2002) filminde Çetin Öner tarafından canlandırıldı.[29]
II. Abdülhamid'in Sultan Hasan olarak geçtiği ve Ömer Şerif tarafından canlandırıldığı 1986 tarihli bir televizyon yapımı bulunmaktadır.
atv'de yayınlanan Elveda Rumeli isimli TV dizisinde Tuna Orhan tarafından canlandırılmıştır.
TRT yapımı 7 bölümden oluşan II. Abdülhamid belgeseli vardır. Abdülhamid'in tahta çıkışından, tahttan indrilmesine ve ölümüne kadar geçen süredeki sosyal ve siyasi gelişmeleri anlatmaktadır. Yapımcılığını Abdurrahman Demirel, yönetmenliğini Salih Özderya üstlenmiştir. https://www.trt.net.tr/trtsales/pdf/ottomans.pdf
Mustafa Armağan'ın Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı adlı iki ciltlik bir eseri bulunmaktadır.
TRT'de yayınlanan Çırağan Baskını adlı dizide Burç Kümbetlioğlu tarafından canlandırılmıştır.
TRT' nin yeni dizilerinden Filinta' daki padişah karakterinin esinlendiği 3 padişahtan biridir:Abdülmecid,Abdülaziz,Abdülhamid.
Ailesi
Eşleri
Kızı Ayşe Sultan'a göre, babası II. Abdülhamid'in 13 eşi olmuştur.[30] Kabul gören diğer kaynaklara göre ise, bu sayı 16'dır.[31]
Kadın Efendileri
Nazik-eda Baş Kadın Efendi
Bedr-i Felek Baş Kadın Efendi
Safi-naz Nur-efzun İkinci Kadın Efendi
Bidar İkinci Kadın Efendi
Dilpesend Üçüncü Kadın Efendi
Mezide Mestan Üçüncü Kadın Efendi
Emsal-i Nur Üçüncü Kadın Efendi
Ayşe Dest-i Zer Müşfika (Kayıhan) Dördüncü Kadın Efendi
İkballeri
Saz-kar Hanımefendi: Baş İkbal
Peyveste Hanımefendi: İkinci İkbal
Fatma Pesend Hanımefendi: Üçüncü İkbal
Behice (Maan) Hanımefendi: Dördüncü İkbal
Saliha Naciye Hanımefendi: Dördüncü İkbal
Gözdeler
Dürdane Hanım: Baş Gözde
Calibos Hanım: 2. Gözde
Nazlıyar Hanım: 3. Gözde
Erkek çocukları
Mehmet Selim Efendi, Bedr-i Felek Kadın Efendi'nin oğlu
Ahmet Nuri Efendi
Mehmed Abdülkadir Efendi
Mehmed Burhaneddin Efendi
Abdürrahim Hayri Efendi Peyveste Hanımefendi'nin oğlu
Ahmed Nureddin Efendi
Mehmet Bedrettin Efendi
Mehmet Abid Efendi, Saliha Naciye Hanımefendi'nin oğlu
Kız çocukları
Refia Sultan
Ayşe Sultan, Ayşe Dest-i Zer Müşfika (Kayıhan) Kadın Efendi'nin kızı
Şadiye Sultan
Naile Sultan
Fatma Naime Sultan
Zekiye Sultan
Ulviye Sultan
Hatice Sultan, Fatma Pesend Hanımefendi'nin kızı
Aliye Sultan (y.1900). Bebekken ölmüştür.
Cemile Sultan (y.1900). Bebekken ölmüştür.
Saliha Sultan
Söylediği Bazı Sözler
Göreceksiniz yüzbaşım; İttihatçılar Turancılık gayretiyle hem Rusya hemde İngiltere ile savaşa girse Allah göstermesin bu devletin parçalandığına şahit olacağız.
33 sene devletim ve milletim için çalıştım. Elimden geldiği kadar hizmet ettim. Hâkimim Allah, bunu muhakeme edecek ise Resulullah’tır. Bu memleketi nasıl bulduysam öyle teslim ediyorum. Hiç kimseye bir karış toprak vermedim. Hizmetimi ancak Allah’ın takdirine bırakıyorum. Ne çare ki düşmanlarım bütün hizmetime kara çarşaf örmek istediler ve muvaffak da oldular.
Filistin’i satın almak isteyen Yahudileri kapımdan kovduğum için Allah’a şükrediyorum.
Defol ey sefil!
(Yahudiler İçin Toprak Satın Almak İsteyen Emanuel Karasoya’ya Cevabı)
Biz bu sahalardan çekilelim, emin olun ki buralar daimi karışık ve iğtişaş (özü kaybettirilmek istenen) sahalar haline gelecektir.
Beni evhamlı sanıyorlardı hayır! Ben sadece gafil değildim, o kadar.
Kırk yıl şu devletlerin birbirine düşmesini bekledim. Onlar birbirlerine düştü, şimdi ben tahtta değilim.
Tarih değil, hatalar tekerrür ediyor!
Düşmanın kurtuluş reçetesi öldürmek içindir. Esaretin bir çeşidi de borçlandırmadır.
Millet birbirini kırıp geçireceğine bırakın beni öldürsün.
Savaş yalnız sınırlarda olmaz. Savaş bir milletin topyekün ateşe girmesidir. Eğer bu bütünlük sağlanmamışsa zafer tesadüfi, yenilgi kaderdir.
Ben bir karış dahi olsa vatan toprağını satmam, zira bu vatan bana değil milletime aittir. Milletim de bu toprakları ancak aldığı fiyata verir. Çünkü bu topraklar kanla alınmıştır, kanla verilir!
(Filistin’in kendilerine satılması karşılığında Osmanlı’nın bütün borçlarını tasfiye etmeyi taahhüt eden Yahudilerin önderi Theodore Herzl’a.)
Bizi yükselten dinimize karşı duyduğumuz büyük aşktır.
İcabı halinde donanmayı kaybetmemek için canımı vermeye hazırım.
Ha kendi evlatlarım, ha millet farkı yoktur.
Ben Bizans İmparatoru Konstantin’den daha az haysiyetli değilim. Biraderim hazretlerine (V. Mehmet Reşat) bağlılığımı arzediniz. İstanbul’dan çıkmam! Kendisinin de çıkmamasını atalarımızın şerefi adına istirham ederim!
(Çanakkale Savaşı sırasında her ihtimale karşı saltanatı Eskişehir’e taşımaya hazırlanan ve Abdülhamit’i İstanbul’da bırakmayıp yanında götürmek isteyen Sultan V. Mehmet Reşat’a, Başmabeyinci Tevfik Paşa aracılığıyla gönderdiği cevap.)[1]
Cevizin kabuğunu kırıp özüne inmeyen, cevizin hepsini kabuk zanneder.
Ben de bir silah alır, askerle beraber müdafaada bulunurum; ölürsem şehid olurum, ben zaten ölmüş bir adamım…
Allah bu hallere sebeb olanları kahhâr ismiyle kahretsin. Şimdi devlet ne hale geldi
Padişah, İttihatçılar için şöyle diyordu: “Devleti on sene idare edebilirlerse ‘bir asır idare edebildik’ diye sevinsinler”
Hakkında Söylenen Sözler
Bu hain herif (II.Abdülhamid), istese, bir anda her şeyi yapar; memleketi bahtiyar eder; etrafındaki alçakları dağıtır; hem memleket, millet bahtiyar olur, hem kendisi diyordum. Fakat bu adamın senelerden beri kan içmeye alışmış olduğunu ve insanın itiyadından vazgeçemeyeceğini düşündükçe, şahsına karşı fevkalade bir adavet (hissediyor) ve herhalde bunun vücudunun ortadan kalkmasının en selim bir çare olacağını düşünüyordum.[2] –Enver Paşa
Babam doğru ve tam dinî itikada sahip bir Müslümandan başka biri değildir. Beş vakit namazını kılar, Kur’ân-ı Kerîm okurdu. Daima camilere devam ettiğini, Ramazanlarda Süleymaniye Camii’nde namaz kıldığını, o zamanlar camide açılan sergilerden alışveriş ettiğini hikâye tarzında anlatırdı. Babam herkesin namaz kılmasını, camilere devam edilmesini çok isterdi. Sarayın husus’i bahçesinde beş vakit Ezân-ı Muhammedi okunurdu. Babamın bir sözü vardı: “Din ve fen,” derdi. “Bu ikisine de itikat etmek caiz” olduğunu söylerdi. -Ayşe Sultan
Abdülhamit’i anlamak herşeyi anlamak olacaktır! -Necip Fazıl
100 gram aklın 90 gramı Abdulhamid Han’da, 5 gramı bende, 5 gramı da diğer siyasilerdedir! -Otto von Bismarck
Sen bir anne gibi tuttun ufukları -Sezai Karakoç
Abdülhamit devrinin her yirmidört saati bin muamma ile doludur. -Nizamettin Nazif Tepedelenlioğlu
İlk şaşırmak ilk adımda başladı diyorum. Daire-i hususiye bu mu idi? -Halid Ziya Uşaklıgil
Çok hassasiyetli, azametli idi. Hiç şüphesiz şahsen merhametli idi. -Fethi Okyar
Bize ümmetin günahını kendinde bulmak, kendinde yenmek,kendisiyle fenaya erdirmek isteyen ruh dünyasının kahramanları lazımdır. -Nurettin Topçu
II.Abdülhamit, meziyet ve kusurları ile son imparatordu. Ondan sonra Osmanlı tahtının bir pırıltısı ve ağırlığı kalmamıştı. -Turgut Özakman (Diriliş/Çanakkale 1915’ten)
Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak, halbuki biz sussak tarih susmayacak, tarih sussa, hakikat susmayacak. -Sezai Karakoç
Dünyanın son hükümdarı, son evrensel imparator II. Abdülhamit Han’dır. -İlber Ortaylı
Sen değil naşın hükümdar olsa elyakdır bize/Dönsün etsin taht-ı Osmaniye tabutun cülus -Ahmet Rasim
Abdülhamid’in yönetim tarzı azami müsamahadır -Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Padişah Abdülhamit sayesinde Batı âlemi, bilhassa Dışişleri teşkilatları; Halifeye, İslâm âleminin Papası gözüyle bakıyorlardı. Onun bu sıfatla kullanabileceği nüfuzdan çekiniyorlar, hattâ korkuyorlardı. -Wanbery
Abdülhamit devrinin her 24 saati bin muamma ile doludur. -Nizamettin Nazif Tepedelenlioğlu
Abdülhamid’i kötülemek cehalettir. -Ali Rıza Alp
Sultan Abdülhamid’i tahttan indiren İttihatçılardan, Tal’at, Enver, Cemal Paşalar da dahil olmak üzere bir kısmı Abdülhamid Han’ı anlayamadıklarını itiraf etmişler ve yaptıklarından pişman olduklarını her vesileyle ifade etmişlerdir. Bunlardan, Filozof Rıza Tevfik, “Sultan Abdülhamid’in Ruhaniyetinden İstimdat” isimli şiirinde hislerini şöyle dile getirmiştir:
“Tarihler ismini andığı zaman,
Sana hak verecek, hey koca sultan;
Bizdik utanmadan iftira atan,
Asrın en siyasî padişahına!”
Divane sen değil, meğer bizmişiz!
Bir çürük ipliğe hülya dizmişiz!
Sâde deli değil, edepsizmişiz!
Tükürdük atalar kıblegâhına”
Şöyle diyor Yahya Kemal:
“Ey şehryâr-ı â’tıfet-âsâr-ı muhterem
Ey Tâc-dâr-ı mâ’delet-efkâr-ı zu’1-kerem
Sensin, o pâdşâh-ı dil-âgâh-ı pür-himem
Kim vasf-ı Hazretin’de senin her ne söylesem
Abradır ey Halîfe-i pür-lutf-u mâ’delet”
Allahım helal etmiyorum!
Şahsımı değil, milletimi bu hale getirenlere, hakkımı helal etmiyorum!
Beni, benim için lif lif yolsalar, cımbız cımbız zerrelerimi koparsalar, sarayımı yaksalar, hanümanımı, hanedanımı söndürseler, çoluğumu gözümün önünde parçalasalar helal ederdim de Sevgili’nin (SalAllahu Aleyhi ve Sellem) yolunda yürüdüğüm için beni bu hale getiren ve milletimi ateşe atan insanlara hakkımı helal etmem!
Allahım! Mukaddes isimlerine kurban olduğum Allahım!
Ya Âdil!
Bana “Kızıl Sultan” adını takan ve devrilmem için ellerinden geleni yapan Ermenileri, şimdi beni devirenlere parçalatıyorsun!
Bu cellatları da, kim bilir, kimlere parçalatacaksın?..
Fakat yâ Rahman!..
Adaletinle tecelli edersen hepimiz kül oluruz!
Bize acı!
Resûlünün, Sevgilinin, Kainatın Efendisinin nurunu kaydeder gibi olduğu için bu hale gelen millete, rahmetinle, fazlınla, lütfunla tecelli et!
Yâ Kâdir!
Kundaktaki yavruyu gagasına almış, kaçıran leş kuşunu düşürüp çocuğu kurtarmak ancak senin kudretine sığabilir. Leş kuşlarının gagasında kundak çocuğuna dönen milletimi kurtar Allahım!
Ya Ma’bud !..
Ömrümde tek vakit farz namazı kaçırdığımı hatırlamıyorum!
Ama tek vakit namazım olduğunu iddiaya da nefsimde kuvvet bulamıyorum!..
Huzurunda eğileceğime kaskatı kalıyorum ve duada ruh teslim edeceğime yatağımda kıvranıyorum! Sana kulluk gösteremeyen bu kulunu affet Allahım!Eğer, yılları tesbih dizisince süren hükümdarlığımda Seni bir kere anabildim, Resûlüne bir an bağlanabildimse, duamı, o bir kere ve bir an yüzü suyu hürmetine kabul et!
Yâ Sübhan!
Şu titrek elleri, Kıyamet gününde sana “Ümmetim, ümmetim!” diye yalvaracak olan Habibinin eteğinde, şimdi “Milletim, milletim!”diye dilenen bu ihtiyarın duasını geri çevirme! Milletimi evvelâ “Ba’sü ba’de’l-mevtsiz” bir ölümle yok etmeye götüren sahte kurtarıcılar ve sahte kurtuluşlardan kurtar; ve ona bir gün gelecek kurtarıcıları, gerçek kurtuluşu nasib eyle!..
Benim artık bu dünya gözüyle görebileceğim hiçbir saadet ümidim kalmadı.
Bari felâketi olsun bana daha fazla gösterme Allahım!
Ayakta duramaz, haldeyim!
Vadem ne gün dolacak Allahım?..
Kaynakça
Ottoman flag alternative 2.svg Osmanlı İmparatorluğu portali
^ Makedonya'dan Ortaasya'ya ENVER PAŞA 1908-1914 cilt:2, Şevket Süreyya Aydemir, Remzi Kitabevi, 9.b., Mart 2005, ISBN 975-14-0396-0, s:80. Not: Hicri takvime göre 16 Şaban 1258 doğumlu olduğu belirtilmektedir.
^ Yüzüncü yılında II. meşrutiyet, Asım Öz, Pınar Yayınları, 2008, ISBN 975-35-2115-4
^ Palmer, Alan (1993). Bir Çöküşün Yeni Tarihi. İstanbul: Sabah Kitapları. s. sf. 159-160. ISBN 975-7339-00-8.
^ Karal, Enver Ziya. Osmanlı Tarihi. s. c. VII s.366.
^ "Kanun-i Esasi". 24 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi.
^ Bulgarian Horrors and the Question of the East, W.E. Gladstone, 1876, s.61-62.(Orijinal metnin pdf versiyonu)
^ Osmanlı Devleti'nde Dış Borç ve Borçlanma
^ Bahdıroğlu, Yavuz. "II. Abdülhamit" (Türkçe). Resimli Osmanlı Tarihi yıl = 2009. Nesil Yayıncılık. s. 470, 471. ISBN 978-975-269-299-2.
^ "Darbeler ve sıkıyönetimler gizli servisi de vurdu". 10 Ağustos 2007. 22 Kasım 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi.
^ Tektaş, Nazım (2006). "II. Abdülhamit" (Türkçe). Saraydan Sürgüne Osmanlı Tarihi. Çatı Yayıncılık. s. 588-626.
^ Belgesel Yayımcı: kultur.gov.tr]
^ Ayşe Osmanoğlu, Babam Sultan Abdülhamid (Hatıralarım), 3. baskı, Ankara 1986, Selçuk Yayınları, s. 24-25.
^ "II. Abdülhamid'in çevirttiği polisiye romanlar", Müteferrika, Sayı: 28, Kış 2005-2, s. 25-34.
^ II. Abdülhamid'in "Kızıl Sultan" olarak tanımlandığı Le Rire dergisinin kapağı, The Red Sultan, “Le Rire”, Sayı:134, Paris, 29 Mayıs 1897.
^ Roy, Gilles; Abdul-Hamid, le sultan rouge; 1936
^ Armağan, Mustafa. "Abdülhamid hakkında yanlış bildiğimiz 10 şey". .zaman.com.tr. 1 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2010-04-29.
^ Mustafa Armağan, Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı (5 Nisan 2007). "Atatürk'e Göre II.Abdülhamid Han". delinetciler.org. 25 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi.
^ Bedrettin Keleştimur (14 Aralık 2009). "Prens Bismark Diyor Ki!" (Türkçe). günışığı. Erişim tarihi: 31 Ekim 2011.
^ "Deniz Müzesi". Hayat Tarih Mecmuası: 42-49. 1966.
^ Vakkasoğlu, Vehbi (1999) (Türkçe). Osmanlı İnsanı. Nesil Yayıncılık. s. 114.
^ Armağan, Mustafa. "Abdülhamid hakkında yanlış bildiğimiz 10 şey". .mustafaarmagan.com.tr. 20 Aralık 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2010-04-29.
^ Talay, age, s. 304 vd
^ Talay, age, s. 410.
^ Hayrı Mutluçağ, "Boğaziçi köprüsünün yapılması yolunda ilk çabalar". Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, Sayı: 4, Ocak 1968, s. 32-33 (3 adet resim ve çizim, 3 adet de belge mevcut).
^ Aydın Ta-lay, Eserleri ve Hizmetleriyle Sultan Abdülhamid, İstanbul 1991, Risale Yayınları, s. 309.
^ Ufuk Gülsoy, "Yemen Demiryolu projesi", Tarih ve Medeniyet, Sayı: 41, Ağustos 1997, s. 44-49.
^ Gazi Kadın/Nene Hatun Başrollerinde Türkan Şoray ve Kadir İnanır'ın oynadığı filmin konusu 93 harbinde geçen bir aşk ve kahramanlık öyküsü
^ Harem Suare, Sinema.com
^ Abdulhamit Düşerken, Sinema.com
^ Osmanoğlu, Ayşe, Babam Sultan Abdülhamid, Selis Yayınları, s.278.
^ Osmanlı padişahlarının eşleri, Sabah.com.tr
Necip Fazıl Kısakürek
(Ulu Hakan II.Abdülhamid Han)
Etiketler : Sultan, II Abdülhamit Han, Kimdir ,Osmanli,padişah,Osmanlı,I. Meşrutiyet,
Fransız Hekimi Rene Theophile Hyacinthe Laennec Kimdir?
René-Théophile-Hyacinthe Laennec (17 Şubat 1781 - 13 Ağustos 1826), Fransız hekim, steteskopun muciti.
Rene Laennec, 1816 yılının bir günü Paris sokaklarında dolaşırken iki çocuk görmüştür. Çocuklardan biri tahta bir sopanın ucuna kulağını dayamış, diğer çocuğunda tahtanın diğer ucuna iğneyle vurduğunu görmüştür. Daha sonra Laennec, kağıdı rulo yapıp iple bağlamış ve bunu hastanın göğsüne dayadığında kalp atışlarını duyabildiğini fark etmiştir. Bu alete Yunancada göğüs anlamına gelen "stethos" sözcüğünden gelen stetoskop adı verilmiştir.
Fransız hekimi (Quimper, 1781-Kerlouanec, 1826).
Nantes hastanelerinde başhekimlik yapan amcasının yanında yetişen Rene Theophile Hyacinthe Laennec, aynı kentte tıp öğrenimine başladı. 1800’de öğrenimini sürdürmek amacıyla gittiği Paris’te Corvisart’ın (1755-1821) öğrencisi oldu; 1802’de hekimlik ve cerrahi alanında iki ödül aldı. 1804’te tıp öğrenimini tamamladıktan sonra çok başanlı bir meslek yaşamı oldu. Önce Beaujon Hastanesi hekimi olan Laennec 1806’da atandığı Necker Hastanesi’nde kendini pratisyen hekimliğe ve patolojik anatomi araştırmalarına verdi. 1805’ten sonra köpek kistinin yapısını ortaya çıkardı. Ama özellikle solunum yolları hastalıklarıyla ilgilendi ve 1815’te titizlikle sürdürdüğü gözlemlerinden elde ettiği sonuçları öğrencilerine aktarmaya başladı.
Özellikle göğüs boşluğu bölgesi organlarının dinlenmesini sağlayan stetoskopu buldu: 1817’den başlayarak üstünde çalıştığı bu dinleme yönteminil819’da Traite de l’auscultation mediate (Dolaylı Dinleme İnceleme Kitabı) adlı yapıtında ayrıntılı biçimde ele aldı. Yapıtının ilk baskısında, parmakla vurma ve dinleme yoluyla bulduğu bütün belirtilerin dökümünü yaptı. Algılanan her tür sesi ayrıştırarak inceledi ve günümüzde hâlâ kullanılmakta olan terimlerle belirledi. Ama ikinci baskısında, tek tek tanımladığı hastalıklar üstüne çalışmalarını yoğunlaştırdı ve bu tanımlama düzeni daha sonra tıp bilimi için bir örnek oluşturdu.
Laennec’in tanımladığı en önemli akciğer hastalığı, kendisinin de yakalandığı verem oldu, basil kökenini bilmediği bu hastalığı öbür solunum yolları hastalıklarından belirgin bir biçimde ayırdı.1822’de College de France’da tıp kürsüsüne getirilen, 1823’deyse Paris Tıp Fakültesi’ne profesör olarak atanan ve Krallık Tıp Akademisi üyesi olan Laennec 45 yaşındayken akciğer vereminden öldü.
AUF DEUTSCH
René Théophile Hyacinthe Laënnec
René Théophile Hyacinthe Laënnec
Stethoskop von René Laënnec, ca. 1820. Science Museum London.
Detailzeichnungen Stethoskop
René Théophile Hyacinthe Laënnec (* 17. Februar 1781 in Quimper; † 13. August 1826 in Kerlouarnec (Finistère)) war französischer Mediziner und Erfinder des Stethoskops.
Laënnec studierte in den Hospitälern in Nantes und war ab 1799 Wundarzt bei der Westarmee. Er studierte dann weiter unter Jean-Nicolas Corvisart in Paris und wurde 1816 Arzt am Hospital Necker zu Paris. Hier sammelte er seine Beobachtungen zur Auskultation mit dem von ihm erfundenen Stethoskop an Lungen- und Herzkrankheiten, die er 1819 und später (1826) in seinem Werk Traité de l’auscultation médiate (Paris 1819, 2 Bände; 4. Auflage von Andral, 1836, 3 Bände; deutsch von Meißner, Leipzig 1822) veröffentlichte.
1823 wurde er Professor am Collège de France und im folgenden Jahr Professor der medizinischen Klinik. Laënnec hat neben Leopold Auenbrugger, dem Entdecker der Perkussion, den Grund zu der exakten physikalischen Diagnostik der Krankheiten der Brustorgane gelegt und dadurch die Fortschritte der Medizin auf diesem Gebiet angebahnt.
Laënnec starb 1826 im Alter von erst 45 Jahren an Tuberkulose.
1868 wurde ihm in seinem Geburtsort ein Standbild errichtet.
Neben der Erfindung des Stethoskops ist Laënnec für die erstmalige Beschreibung und zunächst falsche Klassifizierung (als bösartige Neubildung) der Leberzirrhose bekannt.
Angela Merkel Kimdir?
Angela Dorothea Merkel (d. 17 Temmuz 1954, Hamburg), Almanya başbakanı. Merkel Alman Parlamentosuna Mecklenburg-Vorpommern'den 22 Kasım 2005 tarihinde Almanya Başbakanlığı'na seçilmiştir. 10 Nisan 2000'den bu yana da Hristiyan Demokrat Birliği'nin CDU federal başkanlığını yürütmektedir. 2002'den 2005 yılına kadar CDU-CSU parlamento parti grubunun kadın başkanı idi. 2005-2009 yılları arasında Büyük Koalisyon'u kardeş parti Hristiyan Sosyal Birliği (CSU) ve Alman Sosyal Demokrat Partisi (SPD) ile yönetmiştir. 2009 yılından itibaren de Liberal Demokrat Parti ve CSU ile oluşturulmuş olan koalisyonun başbakanıdır.
Merkel, Almanya'nın 1871 yılında modern bir devlet olmasından bu yana Almanya'yı yöneten ve yeniden birleştiren ilk kadın şansölyedir. O ayrıca II. Dünya Savaşı'ndan beri Alman şansölyesi olan en genç kişidir.
Lutheran bir papazın kızı olarak dünyaya gelmiştir. Merkel'in baba tarafından dedesi Ludwig Kasner, Polonyalı kökenlidir ve Posen'de (şimdi Poznan)[1] Polonyalı kökenli bir Alman vatandaşıydı[2]. Ailenin orijinal soyadı olan Kazmierczak, 1930 yılında Kasner olarak Almancalaştırılmış halde değişmiştir.[3][4]
Okulda akıcı Rusça konuşmayı öğrendi ve matematikteki yeterliliğinde ödül aldı.
Angela Merkel Templin'de eğitim gördü ve 1973'den 1978'e kadar Leipzig Üniversitesi'nde fizik okudu. 1978 ile 1990 yılları arasında Berlin-Adlershof Bilimler Akademisi Fizik Kimya Merkez Enstitüsü'nde okudu. Kuantum kimyası üzerine tez için bir doktora (Dr. rer. Nat.) kazandıktan sonra araştırmacı olarak çalıştı ve birçok makale yayınladı.
22 Kasım 2005 tarihinde, Merkel Almanya Başbakanı SPD ile bir koalisyon sonuçlanan bir çıkmazda seçilmesinin ardından görevi üstlendi. Angela Merkel büyük bir çoğunluğu ile 2009 yılında yeniden başbakan seçildi ve FDP ile bir hükümet koalisyonu kurmayı başardı.
Özel hayatı
Merkel 1977 yılından, boşandığı 1982 yılına kadar fizikçi Ulrich Merkel ile evliydi. 1998 yılından beri Berlin kimya profesörü Joachim Sauer'le ikinci evliliğini sürdürmektedir ve hiç çocuk sahibi olmamıştır, Sauer'in ise iki yetişkin erkek çocuğu bulunmaktadır. Merkel aynı zamanda İngilizce bilmektedir.
..............................
AUF DEUTSCH
Angela Merkel
Angela Dorothea Merkel (* 17. Juli 1954 in Hamburg als Angela Dorothea Kasner)[1] ist eine deutsche Politikerin (CDU) und seit dem 22. November 2005 Bundeskanzlerin der Bundesrepublik Deutschland.
Bei der Bundestagswahl am 2. Dezember 1990 errang Merkel, die in der DDR aufgewachsen und als Physikerin wissenschaftlich tätig war, erstmals ein Bundestagsmandat; in allen darauffolgenden sechs Bundestagswahlen wurde sie in ihrem Wahlkreis in Vorpommern direkt gewählt.[2] Von 1991 bis 1994 war Merkel Bundesministerin für Frauen und Jugend im Kabinett Kohl IV und von 1994 bis 1998 Bundesministerin für Umwelt, Naturschutz und Reaktorsicherheit im Kabinett Kohl V. Von 1998 bis 2000 amtierte sie als Generalsekretärin der CDU und ist seit dem 10. April 2000 deren Bundesvorsitzende.
Nach einem 2005 gegen Gerhard Schröder beschlossenen Misstrauensvotum wurden vorgezogene Bundestagswahlen abgehalten und Merkel zur neuen Bundeskanzlerin gewählt. Sie regierte seitdem zweimal in einer Großen Koalition aus SPD und Union (2005 bis 2009 und seit 2013) und einmal in einer bürgerlich-liberalen Koalition mit der FDP (2009 bis 2013).
Leben
Elternhaus und frühe Kindheit (1954–1960)
Angela Merkel wurde in Hamburg-Barmbek-Nord als erstes Kind des evangelischen Theologen Horst Kasner (1926–2011) und seiner Frau Herlind Kasner, geb. Jentzsch (* 8. Juli 1928 ), geboren. Horst Kasner hatte ab 1948 an den Universitäten Heidelberg und Hamburg sowie an der Kirchlichen Hochschule Bethel in Bielefeld Theologie studiert. Seine Frau war Lehrerin für Latein und Englisch.
Noch 1954, einige Wochen nach der Geburt der Tochter, siedelte die Familie von Hamburg in die DDR über. Für die Evangelische Kirche in Berlin-Brandenburg trat Horst Kasner im Dorf Quitzow (heute ein Ortsteil von Perleberg) eine Pfarrstelle an. Angela Merkel ist ebenfalls evangelisch.
1957 wechselte Kasner dauerhaft nach Templin, um sich am Aufbau einer innerkirchlichen Weiterbildungsstelle zu beteiligen. Dort wuchs Angela Merkel auf. Sie besuchte weder Kinderkrippe noch Hort, da ihrer Mutter die Tätigkeit im DDR-Schuldienst verwehrt wurde und sie deshalb Hausfrau war. Am 7. Juli 1957 wurde Angelas Bruder Marcus, am 19. August 1964 ihre Schwester Irene geboren.
In Polen erregte 2013 die Entdeckung ihrer polnischen Wurzeln Aufmerksamkeit : Ihr Großvater, der Polizeibeamte Ludwig Kasner, hatte als Ludwig Kazmierczak in Posen gelebt und war später nach Berlin übergesiedelt.[3]
Schulzeit (1961–1973)
1961 wurde Angela Kasner an der Polytechnischen Oberschule (POS) in Templin eingeschult.
Als Schulkind und Jugendliche wird sie von Lehrern und Mitschülern als eher unauffällig und als sozial gut integriert beschrieben. Auffallend waren ihre herausragenden schulischen Leistungen, insbesondere in Russisch und Mathematik. Sie gewann Russisch-Olympiaden bis hin zur DDR-Ebene.[4] Sie nahm nicht an der in der DDR üblichen Jugendweihe ihres Jahrgangs teil und wurde stattdessen am 3. Mai 1970 in der St.-Maria-Magdalenen-Kirche in Templin konfirmiert. In ihrer Schulzeit war sie Mitglied der Pionierorganisation Ernst Thälmann und später der Freien Deutschen Jugend (FDJ).[5] 1973 legte sie an der Erweiterten Oberschule (EOS) in Templin mit einem Notendurchschnitt von 1,0 das Abitur ab.
Studium in Leipzig (1973–1978 )
Kasner hatte sich bereits während ihrer Schulzeit für das Studium der Physik an der damaligen Karl-Marx-Universität entschieden und begann 1973 ihr Studium in Leipzig. Sie gehörte nicht zu den opponierenden Kräften innerhalb der DDR, berichtet aber, in diesen Jahren den Autor Reiner Kunze getroffen zu haben, den sie als ihren Lieblingsschriftsteller bezeichnet. 1977 heiratete sie den Physikstudenten Ulrich Merkel, die Ehe wurde 1982 geschieden.
Angela Merkels Diplomarbeit aus dem Juni 1978 mit dem Titel Der Einfluß der räumlichen Korrelation auf die Reaktionsgeschwindigkeit bei bimolekularen Elementarreaktionen in dichten Medien[6] wurde mit „sehr gut“ bewertet. Die Arbeit war gleichzeitig auch ein Beitrag zum Forschungsthema Statistische und Chemische Physik von Systemen der Isotopen- und Strahlenforschung im Bereich statistische und physikalische Chemie am Zentralinstitut für Isotopen- und Strahlenforschung der Akademie der Wissenschaften der DDR (AdW).[7]
Arbeit an der Akademie der Wissenschaften der DDR (1978–1989)
Nachdem 1978 eine Bewerbung an der Technischen Hochschule Ilmenau gescheitert war, ging Merkel mit ihrem Mann nach Ost-Berlin. Hier nahm sie eine Stelle am Zentralinstitut für physikalische Chemie (ZIPC) der Akademie der Wissenschaften der DDR in Berlin-Adlershof an.[7] 1986 konnte sie für mehrere Tage in die Bundesrepublik reisen. Auch nahm sie im ukrainischen Donezk an einem mehrwöchigen, russischen Sprachkurs teil.[8]
Am Zentralinstitut arbeiteten rund 650 Personen, davon etwa 350 Wissenschaftler. Merkel arbeitete in der Abteilung Theoretische Chemie.
Am 8. Januar 1986 reichte sie ihre Dissertation Untersuchung des Mechanismus von Zerfallsreaktionen mit einfachem Bindungsbruch und Berechnung ihrer Geschwindigkeitskonstanten auf der Grundlage quantenchemischer und statistischer Methoden ein.[9] Die Arbeit wurde mit „sehr gut“ (magna cum laude, siehe Promotionsbewertungen) bewertet.[10][11] Nach der damaligen Promotionsordnung musste dem Antrag auf Promotion der Nachweis beigefügt werden, dass die während des Studiums erworbenen Kenntnisse des Marxismus-Leninismus („ML“) wesentlich vertieft und erweitert worden waren.[12] Merkel fertigte zum Nachweis eine schriftliche Arbeit mit dem Titel „Was ist sozialistische Lebensweise?“[13] an, die mit „genügend“ (rite) bewertet wurde.[10][14] Doktorvater war der Leiter der Abteilung Theoretische Chemie am ZIPC Lutz Zülicke. Nach der Promotion zum Doktor der Naturwissenschaften (Dr. rer. nat.) wechselte Merkel innerhalb des Instituts in den Bereich Analytische Chemie, in dem Klaus Ulbricht ihr Abteilungsleiter wurde.
Merkel war weder Mitglied der SED noch einer der Blockparteien. Sie war nicht in der zivilen oder der kirchlichen Opposition aktiv. Während ihrer Tätigkeit für die Akademie der Wissenschaften engagierte sie sich in ihrer FDJ-Gruppe. Nach eigenen Angaben war Merkel dort als Kulturreferentin tätig. Zeitzeugen, die der Merkel-Biograf Gerd Langguth befragt hat, sprachen davon, sie sei für „Agitation und Propaganda“ zuständig gewesen.[15]
Demokratischer Aufbruch (1989–1990)
Während der Wende in der DDR im Herbst 1989 zeichnete sich ab, dass sich im Osten Deutschlands neue, demokratische Parteistrukturen herausbilden würden. Die Macht der SED über den Staat bröckelte, am 4. November 1989 fand die Alexanderplatz-Demonstration „gegen Gewalt und für verfassungsmäßige Rechte, Presse-, Meinungs- und Versammlungsfreiheit“ statt. Etwa einen Monat später begann Merkel beim neu gegründeten Demokratischen Aufbruch (DA) zu arbeiten, zunächst im Dezember 1989 unentgeltlich als provisorische Systemadministratorin, ab Februar 1990 dann hauptberuflich als Sachbearbeiterin in der persönlichen Arbeitsumgebung des Vorsitzenden Wolfgang Schnur in der Ost-Berliner Geschäftsstelle. Später folgten der Entwurf von Flugblättern, die Ernennung zur Pressesprecherin durch ihren Entdecker[16] Schnur und die Mitgliedschaft im Vorstand des DA.
Laut Merkels Biograf Gerd Langguth haben sich viele ihrer Freunde und Bekannten aus den 1970er und den 1980er Jahren irritiert darüber geäußert, dass sie letztendlich CDU-Politikerin wurde, da sie eine weltanschauliche Nähe zu den Grünen vermuteten.[17]
Der Demokratische Aufbruch schwankte zunächst noch stark in den politischen Perspektiven und galt eine Zeitlang wie die anderen Vereinigungen der Bürgerbewegung (Neues Forum, Demokratie Jetzt) prinzipiell als links. Bald brach sich aber eine Haltung Bahn, die den Sozialismus grundsätzlich ablehnte. Dies verstärkte sich, als Anfang 1990 konservative westdeutsche Politiker auf die erste demokratische Volkskammerwahl am 18. März 1990 hinarbeiteten und Volker Rühe als Generalsekretär der westdeutschen CDU am 5. Februar 1990 das Wahlbündnis Allianz für Deutschland begründete. Der DA nahm darin als neu gegründete Bürgerbewegung eine Schlüsselstellung ein : Helmut Kohl, der damalige Bundeskanzler und CDU-Vorsitzende, wollte nicht allein auf die Ost-CDU (die als Blockpartei vorbelastet war) oder die der CSU nahestehende Deutsche Soziale Union (DSU) setzen.
Das Ansehen des DA wurde erheblich geschädigt, als wenige Tage vor der Volkskammer-Wahl bekannt wurde, dass Schnur von 1965 bis 1989 für das Ministerium für Staatssicherheit (MfS) tätig gewesen war. Merkel leitete die Pressekonferenz, auf der der DA-Vorstand seine Betroffenheit darüber äußerte.
Allianz für Deutschland (1990)
Die erste freie Volkskammerwahl am 18. März 1990 endete für Merkels Demokratischen Aufbruch (DA) mit einem 0,9-Prozent-Desaster. Dank der unerwarteten 41 Prozent für den Bündnispartner Ost-CDU wurde die gemeinsame Allianz für Deutschland jedoch faktischer Wahlsieger. Unter dem CDU-Spitzenkandidaten Lothar de Maizière entstand innerhalb der folgenden Wochen eine Koalition, bestehend aus der Allianz, den Sozialdemokraten und den Liberalen. Am 12. April wählten die Volkskammerabgeordneten dieser Koalitionspartner Lothar de Maizière zum neuen Ministerpräsidenten der DDR. In der Regierung de Maizières erhielt Rainer Eppelmann mit dem Ressort Abrüstung und Verteidigung für den DA ein Ministeramt. Im Einklang mit der Koalitionsarithmetik, die bei der Verteilung weiterer Posten zu beachten war, wurde Merkel in der ersten und gleichzeitig letzten frei gewählten Regierung der DDR stellvertretende Regierungssprecherin.
In den Wochen nach der Volkskammerwahl rückte überraschend schnell die Frage der Deutschen Wiedervereinigung in den politischen Mittelpunkt. Merkel begleitete viele vorbereitende Gespräche, z. B. diejenigen zum Staatsvertrag über die Schaffung einer Währungs-, Wirtschafts- und Sozialunion, der am 18. Mai 1990 in Bonn unterzeichnet wurde. Maßgeblicher Verhandlungsleiter auf Seite der DDR war der parlamentarische Staatssekretär beim Ministerpräsidenten der DDR, Günther Krause, der in den nächsten Monaten ein wichtiger Förderer von Merkel wurde. Am 31. August 1990 wurde schließlich in Bonn von Krause und dem Innenminister der Bundesrepublik, Wolfgang Schäuble, der Einigungsvertrag unterschrieben. Merkel begleitete Delegationen um Lothar de Maizière auf Auslandsreisen und war auch beim Abschluss des Zwei-plus-Vier-Vertrages am 12. September 1990 in Moskau anwesend
Beitritt zur CDU (1990)
Das schlechte Abschneiden des Demokratischen Aufbruchs bei der Volkskammerwahl und die Entwicklung der nächsten Monate nötigten zu einer Anlehnung des DA an die CDU, die von Merkel mitgetragen wurde. Am 4. August 1990 stimmte auf einem Sonderparteitag des DA eine Mehrheit für einen Beitritt zur westdeutschen CDU nach vorhergehender Fusion mit der Ost-CDU. Merkel war eine von drei Delegierten, die der DA zum Vereinigungsparteitag der CDU in Hamburg am 1. und 2. Oktober 1990 schickte. In einer Rede stellte sie sich dort als ehemalige „Pressesprecherin des Demokratischen Aufbruchs“ und als Mitarbeiterin de Maizières vor. Am Vorabend dieses 38. CDU-Bundesparteitages kam es zu einem ersten von Merkel initiierten persönlichen Gespräch mit Kohl.
Nach der Wiedervereinigung am 3. Oktober 1990 erhielt Merkel die Planstelle einer Ministerialrätin (A 16) im Bundespresse- und Informationsamt (BPA). Eine Rückkehr an das Institut, an dem sie zwölf Jahre gearbeitet hatte, wäre nicht opportun gewesen, da im Einigungsvertrag die Abwicklung der Akademie der Wissenschaften festgeschrieben worden war. So wurden ihr Forschungsinstitut und alle anderen grundlegend umstrukturiert, neu eingegliedert oder teilweise aufgelöst, nur die Gelehrtengesellschaft wurde als Leibniz-Sozietät der Wissenschaften zu Berlin fortgeführt, neu gegründet wurde 1992/1993 die Berlin-Brandenburgische Akademie der Wissenschaften. Merkel bewarb sich daher mit der gesicherten beruflichen Position im BPA im Rücken um ein Bundestagsmandat. Durch die Vermittlung von Günther Krause, der in Mecklenburg-Vorpommern CDU-Landesvorsitzender war, trat sie im Bundestagswahlkreis Stralsund – Rügen – Grimmen als Direktkandidatin an. Ihre Nominierung erfolgte in der Kaserne Prora auf Rügen.[18] Gleichzeitig wurde sie auf Platz 6 der Landesliste als Listenkandidatin gesetzt.
Bundesministerin für Frauen und Jugend (1991–1994)
Bei der ersten gesamtdeutschen Bundestagswahl am 2. Dezember 1990 gewann Merkel ihren neuen Wahlkreis mit 48,5 Prozent der abgegebenen Erststimmen. Mit der konstituierenden Sitzung am 20. Dezember 1990 wurde sie Abgeordnete des Deutschen Bundestages.
Der Wahlsieger Kohl, der sie im November 1990 nochmals zu einem Gespräch ins Kanzleramt nach Bonn eingeladen hatte, nominierte sie überraschend für ein Ministeramt in seinem Kabinett. Das alte Bundesministerium für Jugend, Familie, Frauen und Gesundheit wurde dreigeteilt in das Bundesministerium für Gesundheit (Gerda Hasselfeldt), das Bundesministerium für Familie und Senioren (Hannelore Rönsch) und das Bundesministerium für Frauen und Jugend (Angela Merkel). Merkel erhielt ein kleines Restministerium mit wenig Kompetenzen. Sie wurde am 18. Januar 1991 als Ministerin vereidigt. Als parlamentarischen Staatssekretär wählte sie Peter Hintze. Als beamteter Staatssekretär folgte später noch Willi Hausmann.
Merkel war aufgrund ihrer Vergangenheit als Bürgerin der DDR wenig vertraut mit den Gebräuchen in der Union. Ihr schneller Quereinstieg gründete sich ausschließlich auf die Gunst des Bundeskanzlers („Kohls Mädchen“), während ihre späteren Konkurrenten in Karrierenetzwerken wie dem Andenpakt zusammengeschlossen waren, gegen die sie zunächst keine eigene Hausmacht geltend machen konnte. Daher bemühte sie sich im November 1991 um den CDU-Landesvorsitz in Brandenburg, musste jedoch eine Abstimmungsniederlage gegen Ulf Fink hinnehmen. Im Dezember 1991 wurde sie auf dem CDU-Bundesparteitag in Dresden zur stellvertretenden Bundesvorsitzenden und damit in das Amt gewählt, das vor ihr Lothar de Maizière innegehabt hatte. Von 1992 bis 1993 saß sie darüber hinaus dem Evangelischen Arbeitskreis (EAK) der Unionsparteien vor. Nach dem politischen Rückzug de Maizières und nachdem Günther Krause als Bundesverkehrsminister durch umstrittene Vergaben von Lizenzen für Autobahnraststätten in die Medien gekommen war, besaß sie eine der wenigen unbelasteten Ostbiografien innerhalb der CDU. Im Juni 1993 nahm sie die Chance wahr, ihre Macht in der Partei auszubauen, indem sie Krause nach seinem politischen Rückzug als CDU-Landesvorsitzende von Mecklenburg-Vorpommern nachfolgte.
Bundesumweltministerin (1994–1998 )
Merkel erreichte bei der Bundestagswahl am 16. Oktober 1994 in ihrem Wahlkreis 48,6 Prozent der Erststimmen und wurde im Kabinett Kohl überraschend Bundesministerin für Umwelt, Naturschutz und Reaktorsicherheit.[19]
Ihr Amtsvorgänger war der auch außerhalb der Union anerkannte Klaus Töpfer. Dessen umweltpolitische Positionen und Forderungen stießen jedoch innerhalb des Wirtschaftsflügels der CDU und insbesondere beim Koalitionspartner FDP auf zunehmenden Widerstand. Die Vereidigung Merkels am 17. November 1994 und der Wechsel Töpfers an die Spitze des Bundesministeriums für Raumordnung, Bauwesen und Städtebau kann parteipolitisch als Töpfers Entmachtung betrachtet werden. Merkel entließ drei Monate nach Amtsantritt Töpfers langjährigen beamteten Staatssekretär Clemens Stroetmann und ersetzte ihn durch Erhard Jauck.
CDU-Generalsekretärin (1998–2000)
Die Bundestagswahl am 27. September 1998 endete für die Union und ihren Kanzlerkandidaten Kohl mit einem Debakel. CDU und CSU erzielten mit 35,2 Prozent das schlechteste Ergebnis seit 1949 – erstmals wurde eine amtierende Bundesregierung abgewählt. Merkels Erststimmenanteil sank um 11 Prozentpunkte auf 37,3 Prozent.
Wolfgang Schäuble, Kohls „ewiger Kronprinz“, hatte seit 1996/97 immer wieder die Frage aufgeworfen, welcher CDU-Spitzenpolitiker als Kanzlerkandidat zur Bundestagswahl antreten solle. Bereits vor der Wahl des Kandidaten hatte er in Interviews Kritik daran erkennen lassen, dass Kohl erneut antrat. Er hatte sich gegen Kohl, den „ewigen Kanzler“, aber nicht durchsetzen können. Auf dem CDU-Bundesparteitag in Bonn am 7. November 1998 wurde Schäuble jetzt zum neuen Bundesvorsitzenden gewählt. Auf seinen Vorschlag wurde Merkel Generalsekretärin der CDU. Damit gewann sie eine der Positionen, die in der Arbeit der CDU in ihrer neuen Rolle als Oppositionspartei noch am interessantesten waren. Kohl wurde Ehrenvorsitzender der CDU mit Sitz in deren Präsidium und Bundesvorstand.
Die CDU schaffte in den folgenden Monaten bei Landtagswahlen einige gute Ergebnisse und im Juni 1999 bei der Europawahl zusammen mit der CSU überragende 48,7 Prozent (1994 : 38,8 Prozent). Hatte sich schon in der Ära Kohl die Tendenz gezeigt, dass die deutschen Wähler die auf Bundesebene in der Opposition befindlichen Parteien bei anderen Wahlen stärkten, wurde jetzt die neue Oppositionspartei CDU gestützt und damit auch deren Generalsekretärin Merkel.
CDU-Spendenaffäre (1999)
Im November 1999 wurde die CDU-Spendenaffäre öffentlich. Der CDU-Ehrenvorsitzende Helmut Kohl gab in einem ZDF-Interview am 16. Dezember 1999 bekannt, dass er während seiner Zeit als Bundeskanzler unter Bruch des Parteispendengesetzes Millionenbeträge entgegengenommen hatte. Kohl weigerte sich, den oder die Geldgeber zu nennen, da er ihnen sein Ehrenwort gegeben habe. Merkel veröffentlichte am 22. Dezember 1999 einen Gastbeitrag[20] in der Frankfurter Allgemeinen Zeitung, in dem sie Kohls Haltung kritisierte und die Partei zur Abnabelung aufforderte :
„Die Partei muss also laufen lernen, muss sich zutrauen, in Zukunft auch ohne ihr altes Schlachtross, wie Helmut Kohl sich oft selbst gerne genannt hat, den Kampf mit dem politischen Gegner aufzunehmen. Sie muss sich wie jemand in der Pubertät von zu Hause lösen, eigene Wege gehen.“
Diese offene Kritik gegen Kohl, die bis dahin von der Parteiführung ungehört war, war nicht mit dem Parteivorsitzenden Schäuble abgesprochen, der Merkel daraufhin „eigentlich entlassen“ wollte; unter Funktionären wurde sie als „Vatermörderin“ und „Nestbeschmutzerin“ bezeichnet, erhielt aber auch viel Zuspruch für ihren riskanten Schritt, unter anderem von Christian Wulff. Da Schäuble ihr in der Sache Recht gab und Merkel, als unbelastet geltend, einen Neuanfang glaubwürdig vertreten konnte, beließ er sie im Amt.[21]
Am 18. Januar 2000 wurde Kohl vom CDU-Präsidium und vom Bundesvorstand der CDU aufgefordert, seinen Ehrenvorsitz bis zur Nennung der Spender ruhen zu lassen. Kohl reagierte mit seinem Rücktritt vom Ehrenvorsitz. Inzwischen hatte er mit Schäuble eine teilweise öffentlich geführte Auseinandersetzung begonnen.[22] Auch Schäuble selbst war inzwischen durch die Parteispendenaffäre angeschlagen : Er gab am 10. Januar 2000 in einem ARD-Interview zu, eine Spende des Rüstungslobbyisten Karlheinz Schreiber entgegengenommen zu haben, obwohl er dies im Bundestag am 2. Dezember 1999 bestritten hatte. Als Brigitte Baumeister, zur fraglichen Zeit Schatzmeisterin der CDU, in Aussagen zu den Details der Geldübergabe Schäuble widersprach, war dieser als CDU-Bundesvorsitzender nicht mehr zu halten.
CDU-Vorsitzende (seit 2000)
Am 16. Februar 2000 erklärte Schäuble vor der CDU/CSU-Bundestagsfraktion seinen Rücktritt als Partei- und Fraktionsvorsitzender. In den darauf folgenden Wochen war die Partei führungslos, Angela Merkel befand sich als Generalsekretärin in einer Schlüsselposition. In dieser Zeit fanden neun sogenannte „Regionalkonferenzen“ statt. Sie waren ursprünglich angesetzt worden, um die CDU-Spendenaffäre mit der Parteibasis zu diskutieren und aufzuarbeiten. Auf diesen lokalen Parteiversammlungen formierte sich Unterstützung für Merkel als Schäuble-Nachfolgerin. Ihr später Quereinstieg kam ihr nun zugute : Sie galt in der Öffentlichkeit und bei der Basis als in der Parteispendenangelegenheit unbelastet. Frühzeitig sprach sich der niedersächsische Oppositionsführer Christian Wulff für Merkel aus. Volker Rühe, Friedrich Merz und Edmund Stoiber dagegen sollen ihrer Kandidatur kritisch gegenübergestanden haben.[23]
Am 10. April 2000 wurde Angela Merkel auf dem CDU-Bundesparteitag in Essen mit 897 von 935 gültigen Stimmen zur neuen CDU-Bundesvorsitzenden gewählt. Neuer CDU-Generalsekretär wurde, auf Merkels Vorschlag, Ruprecht Polenz. Den Vorsitz der CDU/CSU-Bundestagsfraktion übernahm Friedrich Merz. Das neue Führungstrio erlebte am 14. Juli eine erste herbe politische Niederlage : Obwohl die rot-grüne Bundesregierung nicht über die notwendige Mehrheit im Bundesrat verfügte, war es ihr gelungen, in der Abstimmung über die geplante Steuerreform einige Bundesländer mit CDU-Regierungsbeteiligung auf ihre Seite zu ziehen. Bereits im November 2000 trennte sich Angela Merkel von dem in den Medien als moderat beurteilten Generalsekretär Ruprecht Polenz. Als seinen Nachfolger wählte sie den aggressiver auftretenden Laurenz Meyer, der wie Polenz Bundestagsabgeordneter aus Nordrhein-Westfalen war.
Die Jahre 2000 und 2001 bescherten der CDU unter Merkel – auch als Folge der Spendenaffäre – keine großen Landtagswahlerfolge. Die rot-grüne Bundesregierung schien dagegen Tritt gefasst zu haben. Die Positionierung für die Bundestagswahl im September 2002 begann : Friedrich Merz hatte sich selbst bereits im Februar 2001 als Kandidat für das Amt des Bundeskanzlers ins Gespräch gebracht. Damit war die Diskussion um die Kandidatenfrage – in den Medien häufig als „K-Frage“ bezeichnet – eingeläutet. Angela Merkels Bereitschaft zur Kandidatur war bekannt. Sie verfügte in den Spitzen der Partei jedoch über wenig Rückhalt, da viele CDU-Ministerpräsidenten und Landesvorsitzende den bayerischen Ministerpräsidenten und CSU-Vorsitzenden Edmund Stoiber favorisierten. Im Dezember 2001 war auf dem Bundesparteitag in Dresden eine Entscheidung vermieden worden, diese sollte am 11. Januar 2002 auf einer Sitzung von CDU-Präsidium und Bundesvorstand in Magdeburg fallen. Merkel ging der unmittelbaren Konfrontation mit Stoiber jedoch aus dem Weg : Im Vorfeld hatte sie ihn zum „Wolfratshauser Frühstück“ zu Hause besucht, bei dem sie ihm ihren Verzicht zu seinen Gunsten mitteilte. Angela Merkels Rückzug diente dabei auch dem eigenen Machterhalt, eine deutliche Abstimmungsniederlage gegen Stoiber hätte als Misstrauensvotum gegen ihre Person aufgefasst werden und eine Diskussion um den Parteivorsitz aufkommen lassen können.
Oppositionsführerin (2002–2005)
2002
Die Bundestagswahl am 22. September 2002 endete mit einer knappen Wiederwahl der rot-grünen Regierungskoalition unter Gerhard Schröder und Joschka Fischer. Angela Merkel hatte die erfolglose Stoiber-Kandidatur loyal mitgetragen. Zu Schröders Wahlsieg hatte auch dessen schnelle Reaktion auf das damalige Jahrhunderthochwasser beigetragen, als noch wichtiger wird indes seine ablehnende Haltung zum Irakkrieg betrachtet. Dem „Nein“ der amtierenden Bundesregierung stand ein Bekenntnis Merkels zu George W. Bushs Konfrontationskurs – von ihr damals als „Drohkulisse“ bezeichnet – gegenüber.
Unmittelbar nach der verlorenen Bundestagswahl beanspruchte Angela Merkel den CDU/CSU-Fraktionsvorsitz im Bundestag, das bisherige Amt von Friedrich Merz. Sie wollte der Regierung Schröder im Parlament als Oppositionsführerin gegenübertreten. Merz war nicht bereit, seine Position aufzugeben, und äußerte seinerseits Kritik an Merkel. Auf der entscheidenden CDU-Präsidiumssitzung soll das Votum Stoibers zugunsten Merkels den Ausschlag gegeben haben. Das Verhältnis zwischen Merkel und Merz galt bereits vorher als konfliktbelastete Konkurrenzkonstellation.
Bei der ersten Wiederwahl als Parteivorsitzende auf dem Bundesparteitag in Hannover am 11. November 2002 wurde Merkel mit 93,6 Prozent der Stimmen wiedergewählt und seitdem sechsmal. Ihr bislang bestes Ergebnis erreichte Merkel 2012 in Hannover mit 97,94 Prozent der Stimmen,[24] 2014 erhielt sie in Köln 96,72 Prozent.[25]
2003
Das Jahr 2003 brachte der CDU und ihrer Vorsitzenden Erfolge bei den Landtagswahlen in Hessen und Niedersachsen. Die stärker werdende Präsenz der CDU im Bundesrat ermöglichte Angela Merkel schließlich ein Mitregieren aus der Opposition heraus. Die CDU trug die Agenda 2010 der rot-grünen Bundesregierung mit und stimmte, nachdem sie im Vermittlungsausschuss noch weiter gehende Forderungen durchgesetzt hatte, den Gesetzesänderungen in Bundestag und Bundesrat zu. So war sie vor allem bei der Formulierung der zum 1. Januar 2004 wirksam gewordenen Gesundheitsreform und des Vierten Gesetzes für moderne Dienstleistungen am Arbeitsmarkt (Hartz IV) eingebunden. Im Fall des Bundestagsabgeordneten Martin Hohmann, dessen Thesen zum „jüdischen Tätervolk“ scharf kritisiert wurden, zeigte sich Merkel jedoch wenig entschlussfreudig : Der erste Fraktionsausschluss eines Unionsabgeordneten in der Geschichte des Deutschen Bundestages, im November 2003, erfolgte erst nach längerer Bedenkzeit und unter öffentlichem Druck.
2004
Am 6. Februar 2004 trat der politisch angeschlagene Bundeskanzler Gerhard Schröder als SPD-Vorsitzender zurück, sein Nachfolger wurde Franz Müntefering. Im gleichen Monat gelang der CDU ein deutlicher Sieg bei der Wahl zur Hamburgischen Bürgerschaft. Angela Merkel bereiste im Februar drei Tage lang die Türkei. Dort setzte sie sich für das Modell der „privilegierten Partnerschaft“ ein, als Alternative zu der von der Bundesregierung angestrebten Vollmitgliedschaft in der Europäischen Union.
In einer Rede vom 20. November 2004 äußerte sich Angela Merkel mit den Worten „Die multikulturelle Gesellschaft ist gescheitert“ zur innenpolitischen Lage Deutschlands im Hinblick auf die Integrationsproblematik der muslimischen (vorwiegend türkischen) Bevölkerung. Dabei brachte Angela Merkel erneut den Begriff der deutschen Leitkultur in die Diskussion und kritisierte vor allem den aus ihrer Sicht mangelnden Integrationswillen der Muslime.
Das Ende der Amtszeit von Bundespräsident Johannes Rau bedeutete die Neubesetzung des formal höchsten politischen Amtes in der Bundesrepublik Deutschland. Wolfgang Schäuble hatte sich früh als Kandidat ins Gespräch gebracht und konnte auf Unterstützung innerhalb von CDU und CSU hoffen. Innerparteiliche Gegenspieler Angela Merkels wie Roland Koch und Friedrich Merz favorisierten Schäuble, ebenso wie Edmund Stoiber (CSU). Horst Köhler galt als Merkels Kandidat, und sein Wahlerfolg in der Bundesversammlung am 23. Mai 2004 wurde allgemein als ein weiterer Ausbau ihrer Machtposition gewertet.
Vorgezogene Bundestagswahl 2005
Die Landtagswahl in Nordrhein-Westfalen am 22. Mai 2005 brachte der SPD eine schwere Wahlniederlage, die eine Serie von Landtagswahlniederlagen der Jahre 2003 und 2004 fortsetzte. Als politisch-medialen Befreiungsschlag kündigten eine halbe Stunde nach Schließung der Wahllokale zuerst SPD-Parteichef Franz Müntefering und kurze Zeit darauf Bundeskanzler Gerhard Schröder an, eine vorgezogene Neuwahl des Bundestages für den Herbst 2005 anzustreben.
Am 30. Mai bestimmten die Parteipräsidien von CDU und CSU in einer gemeinsamen Sitzung Angela Merkel zur Kanzlerkandidatin der Unionsparteien. Ihre Rolle war unumstritten, die innerparteilichen Gegenspieler marginalisiert. Merkels Schattenkabinett wurde angesichts der angestrebten Koalition mit der FDP als „Kompetenzteam“ vorgestellt. Insbesondere Paul Kirchhof und sein „Kirchhof-Modell“ (zur Besteuerung von Einkommen) sowie die CDU-Vorstellungen zur Krankenversicherung („Kopfpauschale“) galten später als „schwer vermittelbar“ und mitverantwortlich für ein unbefriedigendes Wahlergebnis.
Bei der Bundestagswahl am 18. September 2005 erreichten CDU/CSU mit der Spitzenkandidatin Angela Merkel 35,2 Prozent (2002 : 38,5) vor der SPD mit 34,2 Prozent. Damit blieb die Union deutlich hinter ihren Prognosen zurück und konnte ihr Wahlziel, die absolute Mehrheit der Bundestagsmandate für CDU/CSU und FDP, nicht erreichen. Ihren eigenen Wahlkreis 15 (Stralsund, Landkreis Nordvorpommern und Landkreis Rügen) gewann Angela Merkel mit 41,3 Prozent der Erststimmen. Neben der Union mussten aber auch die Sozialdemokraten deutliche Stimmeneinbußen hinnehmen, so dass die bisherige Regierungskoalition aus SPD und Grünen ihre Parlamentsmehrheit verlor.
Bundeskanzlerin (seit 2005)
Bundeskanzlerin in der Großen Koalition (2005–2009)
Koalitionsverhandlungen
In einer Fernsehdiskussion am Wahlabend, der so genannten „Elefantenrunde“, beanspruchte Gerhard Schröder trotz der eingebüßten Mehrheit von Rot-Grün überraschend die Regierungsbildung für sich – in einer Form, die heftige Diskussionen auslöste und die er selbst später als „suboptimal“ bezeichnete. Die nächsten Tage waren im politischen Berlin von der Frage bestimmt, ob der SPD, als im Bundestag größter Einzelfraktion einer Partei, oder der CDU/CSU, als größter Fraktionsgemeinschaft, das Amt des Bundeskanzlers – in einer wie auch immer gearteten Koalitionsregierung – gebühre.
Am 20. September wurde Angela Merkel von der erstmals nach der Wahl zusammengetretenen Unions-Bundestagsfraktion in geheimer Wahl mit 219 von 222 Stimmen zur Fraktionsvorsitzenden wiedergewählt. Nach dem enttäuschenden Bundestagswahlergebnis war dies ein wichtiges Vertrauensvotum und Rückhalt für bevorstehende Koalitionsgespräche. Die Öffentlichkeit erlebte in den 14 Tagen bis zu einer notwendigen Nachwahl im Wahlkreis 160 (Dresden I) Gespräche Angela Merkels und Edmund Stoibers mit Bündnis 90/Die Grünen zwecks Sondierung einer möglichen schwarz-gelb-grünen „Jamaika-Koalition“ zusammen mit der FDP. Erst nach der Entscheidung in Dresden begannen die Gespräche mit der SPD zur Bildung einer Großen Koalition. Am 10. Oktober veröffentlichten SPD, CDU und CSU eine gemeinsame Vereinbarung, die die geplante Wahl von Angela Merkel zur Bundeskanzlerin durch den 16. Deutschen Bundestag beinhaltete. Am 12. November stellte sie nach fünfwöchigen Verhandlungen der CDU/CSU mit der SPD den Koalitionsvertrag vor.
Am 22. November 2005 wurde Angela Merkel mit 397 der 611 gültigen Stimmen (Gegenstimmen : 202; Enthaltungen : 12) der Abgeordneten des 16. Deutschen Bundestages zur Bundeskanzlerin der Bundesrepublik Deutschland gewählt. Dies waren 51 Stimmen weniger, als die Koalitionsparteien Mandate besaßen. Nach sieben männlichen Amtsvorgängern ist Angela Merkel die erste Frau im Amt des deutschen Bundeskanzlers, die erste Bundeskanzlerin. Gleichzeitig war sie mit 51 Jahren die jüngste Amtsinhaberin. Ebenfalls ist sie die erste Person aus den neuen Bundesländern und die erste Naturwissenschaftlerin, die dieses Amt bekleidet.
Regierungsbildung
Siehe auch : Personalfindungsprozess vor Beginn der Legislaturperiode
Noch vor Beginn der Legislaturperiode verzichtete Merkels langjähriger Konkurrent Edmund Stoiber überraschend auf das für ihn vorgesehene Amt des Wirtschaftsministers, nach eigenem Bekunden wegen Franz Münteferings Rückzug vom Parteivorsitz der SPD.
In die Vertrauens- und Schlüsselstellung als Leiter des Bundeskanzleramtes berief Angela Merkel Thomas de Maizière, Cousin des letzten DDR-Ministerpräsidenten Lothar de Maizière.
Erste Hälfte der Amtsperiode
Zu Beginn der Amtsperiode traten Merkel und ihr Kabinett weder außen- noch innenpolitisch in besonderem Maße in Erscheinung. Lediglich Merkels Minister sorgten für einige Schlagzeilen, die sich aber mehr auf Kompetenzfragen oder die langfristige Ausrichtung der Regierungsarbeit als auf konkrete Sachfragen bezogen.
Ende März 2006 legte Merkel ein Acht-Punkte-Programm für die zweite „Etappe“ der Legislaturperiode vor. Darin wurden geplante Anstrengungen in den Bereichen Föderalismusreform, Bürokratieabbau, Forschung und Innovation, Energiepolitik, Haushalts- und Finanzpolitik, Familienpolitik, Arbeitsmarktpolitik und insbesondere Gesundheitsreform skizziert.
Ungeachtet des Fehlens nötiger einschneidender Reformen stieß Merkels eher sachlicher Regierungsstil[26] anfangs in der Bevölkerung, unter den Führungskräften der Wirtschaft und im Ausland überwiegend auf Zustimmung.
Am 27. November 2006 wurde sie auf dem Bundesparteitag der CDU mit 93 Prozent der Stimmen erneut zur Bundesvorsitzenden der Partei gewählt.
Merkel sorgte für einen kleineren außenpolitischen Eklat, als sie am 23. September 2007 den Dalai Lama Tendzin Gyatsho im Berliner Bundeskanzleramt empfing. Das Treffen mit dem geistlichen Oberhaupt der Tibeter war von ihr als „privater Gedankenaustausch“ mit einem religiösen Führer bezeichnet worden und sollte nicht als politische Stellungnahme zu den Autonomiebestrebungen Tibets verstanden werden. Trotzdem zeigte sich die Volksrepublik China verstimmt und sagte mit dem Hinweis auf „technische Probleme“ mehrere offizielle Termine auf ministerieller Ebene ab. Merkels außenpolitischer Berater Christoph Heusgen konnte die Wogen wieder glätten, indem er dem chinesischen Botschafter Ma Canrong versicherte, dass Deutschland seine China-Politik nicht ändern werde und die territoriale Integrität Chinas außer Frage stehe.[27][28]
EU-Ratspräsidentschaft 2007
→ Hauptartikel : Deutsche EU-Ratspräsidentschaft 2007
Vertreten durch Angela Merkel und den Bundesaußenminister Frank-Walter Steinmeier hatte die Bundesrepublik Deutschland vom 1. Januar bis 30. Juni 2007 den Vorsitz im Rat der Europäischen Union inne. Der Vorsitz wurde turnusmäßig im Rahmen der Dreier-Präsidentschaft mit Portugal und Slowenien wahrgenommen.
Als wesentliche Bestandteile der politischen Agenda nannte Merkel unter anderem den Europäischen Verfassungsvertrag, die „Klima- und Energiepolitik“, die „Vertiefung der transatlantischen Wirtschaftspartnerschaft“ und eine „Nachbarschaftspolitik für die Schwarzmeerregion und Zentralasien“.[29]
Merkel drängte darauf, dass der Bezug auf Gott und den christlichen Glauben in der EU-Verfassung verankert wird.[30] Letztlich konnte sich diese Forderung, die unter anderem auch aus Polen, Irland und Italien erhoben wurde, nicht durchsetzen – im Vertrag von Lissabon wird nur auf das „kulturelle, religiöse und humanistische Erbe Europas“ Bezug genommen.
Zweite Hälfte der Amtsperiode
Finanzkrise und Reaktionen
Im Herbst 2008 wurde – unter anderem durch die Insolvenz zahlreicher großer Finanzinstitute – das historische Ausmaß der 2007 einsetzenden Finanzkrise deutlich. Die IKB, einige deutsche Landesbanken und auch private Institute mussten Abschreibungen in erheblicher Höhe vornehmen. Der Deutsche Bundestag reagierte im August zunächst mit dem Risikobegrenzungsgesetz, die BaFin untersagte bestimmte Leerverkäufe.
Am 8. Oktober 2008 gab die Regierung Merkel eine Garantieerklärung für die Spareinlagen in Deutschland ab. Diese Garantie galt für jedes Institut und für jeden Sparer eines Institutes, das Teil der deutschen Einlagensicherung ist.[31] Zuvor hatte Merkel noch die irische Regierung wegen einer eigenen Staatsgarantie scharf kritisiert, die sich allerdings allein auf einheimische Banken bezog. Merkels Vorgehen wurde von anderen europäischen Finanzministern als nationaler Alleingang kritisiert, von der EU-Kommission jedoch als nicht wettbewerbsverzerrend und damit unproblematisch eingestuft.[32] Die am 5. November 2008 und am 12. Januar 2009 beschlossenen Konjunkturpakete trug Angela Merkel als Kanzlerin mit. Sie sah dies als Chance, gestärkt aus der Finanz- und Wirtschaftskrise hervorzugehen. Als Bundeskanzlerin setzte sie außerdem zusammen mit der SPD die Einführung der Umweltprämie zum 14. Januar 2009 trotz starker Kritik aus der Opposition durch. Damit wurde Käufern eines Neuwagens bei gleichzeitiger Verschrottung ihres mindestens 9 Jahre alten PKWs eine vom Staat gezahlte Prämie in Höhe von 2500 Euro gewährt. Dies sollte die durch die Weltwirtschaftskrise unter Druck geratene Automobilindustrie stützen.[33] Dem angeschlagenen Autobauer Opel sagte Merkel Ende März 2009 ihre Unterstützung bei der Suche nach einem Investor und staatliche Bürgschaften in Aussicht, lehnt es aber ab, Teile von Opel zu verstaatlichen. Beim geplanten Verkauf von Opel im Sommer 2009 plädierte Merkel für den Autozulieferer Magna als zukünftigen Eigentümer.[34]
Im April 2008 hatte Angela Merkel in ihrer Funktion als Kanzlerin den Bankier Josef Ackermann, damals Vorstandsvorsitzender der Deutschen Bank, und 20 bis 30 weitere Personen zu seinem 60. Geburtstagsessen eingeladen und musste daraufhin – nach einem Urteil des Oberverwaltungsgerichts Berlin-Brandenburg (OVG) aus dem Jahre 2012 – die Liste der geladenen Gäste veröffentlichen lassen. Es wurde unter anderem kritisiert, Merkel habe Politik und Lobby-Interessen miteinander vermischt.[35]
Weitere Politikfelder
Nach der Wahl Barack Obamas zum Präsidenten der Vereinigten Staaten von Amerika gratulierte Merkel ihm zu seinem „historischen Sieg“.[36] Bei ihren ersten Treffen betonten beide ihre gemeinsame Linie zum Beispiel in den Fragen der Erderwärmung oder der Atompolitik des Iran. Eine der wenigen Unstimmigkeiten betraf die Aufnahme von Häftlingen aus dem amerikanischen Gefangenenlager der Guantanamo Bay Naval Base. Obama drängte auf eine schnelle Entscheidung Merkels.[37] Bei den Beratungen zum Beitritt weiterer Länder, wie der Balkanstaaten, zur EU stieß Merkels konservativer Kurs bei der Außenministerkonferenz in Frauenberg im März 2009 auf Kritik. Der Regierungspartner SPD warf ihr vor, dass ihr Programm im Widerspruch zum Europawahlprogramm der CDU stehe.[38] Nach dem Amoklauf in Winnenden vom 11. März 2009 sprach sich die Bundeskanzlerin für stärkere Kontrollen von Waffenbesitzern aus. Außerdem müsse versucht werden, Waffen für Kinder und Jugendliche unzugänglich aufzubewahren.[39]
Wahlkampf 2009
Während des im Vorfeld zur Bundestagswahl im September 2009 geführten Wahlkampfes wurde Merkel in der Öffentlichkeit und auch von Teilen der CDU/CSU oft vorgeworfen, zu wenig Parteiprofil zu zeigen. So wurde zum Beispiel kritisiert, dass sie ihr Konzept zur Bekämpfung der Weltwirtschaftskrise nicht klar formulierte. Merkel selbst dementierte diese Vorwürfe. Die Oppositionsparteien übten außerdem Kritik am Verhalten Angela Merkels in der Frage eines Fernsehduells der Spitzenkandidaten aller Parteien. Nach dem Spitzenduell der Kanzlerkandidaten von SPD und CDU sagten beide, Merkel und Steinmeier, ihren Auftritt in einer solchen Runde ab. Im Wahlkampf forderte Merkel eine Senkung des Eingangssteuersatzes bei der Einkommenssteuer in zwei Schritten und den vollen Erhalt des Ehegattensplittings. Die Bundeskanzlerin lehnte weiter einen flächendeckenden Mindestlohn ab und trat dafür ein, die Laufzeiten der Kernkraftwerke in Deutschland zu verlängern.
Bundeskanzlerin der Schwarz-Gelben Koalition (2009–2013)
Bundestagswahl 2009
Am 27. September 2009 fand die Wahl zum 17. Deutschen Bundestag statt. Die Unionsparteien und die FDP erreichten dabei zusammen die notwendige Mehrheit für die von beiden Seiten angestrebte Bildung einer schwarz-gelben Koalition.[40] Allerdings verloren beide Unionsparteien Stimmen und mussten ihr jeweils schlechtestes Ergebnis nach der ersten Bundestagswahl 1949 hinnehmen.[41] Merkel selbst siegte im Wahlkreis 15 (Stralsund – Nordvorpommern – Rügen) mit 49,3 Prozent der Erststimmen und erreichte damit einen Zuwachs von 8 Prozentpunkten gegenüber der vorangegangenen Bundestagswahl.[42][43][44]
Regierungsbildung
Nachdem sich die Koalitionsparteien auf einen Koalitionsvertrag geeinigt und ihn unterzeichnet hatten, wurde Angela Merkel am 28. Oktober 2009 mit 323 von insgesamt 612 abgegebenen Stimmen erneut zur Bundeskanzlerin gewählt; dies waren neun Stimmen weniger, als die Koalition aus CDU/CSU und FDP innehatte; anschließend wurden auch die neuen Minister in Merkels Kabinett ernannt.[45] Am 10. November 2009 gab Merkel ihre Regierungserklärung für die neue Legislaturperiode ab, in der sie die Überwindung der Folgen der Wirtschaftskrise in den Mittelpunkt stellte.
Chronik der Amtsperiode
Die Koalition konnte zunächst nicht recht Fuß fassen, so dass der öffentliche Eindruck von der Regierungsarbeit zunehmend litt. So beschränkte sich die Koalition, die angetreten war, das Steuersystem zu vereinfachen, mit dem „Wachstumsbeschleunigungsgesetz“ zunächst auf leichte steuerliche Entlastungen in verschiedenen Bereichen und das Einführen einer „Hotelsteuer“ (die Mehrwertsteuer für Hotelübernachtungen wurde von 19 auf 7 Prozent gesenkt).[46] Gerade im ersten Jahr fand die Koalition nicht zu einem harmonischen Handeln zusammen, was in wechselseitigen Beschimpfungen über die Presse gipfelte. Erst gegen Ende des Jahres 2010 wurde die Zusammenarbeit in der Regierung als gut rezipiert.[47]
Die Folgen der Wirtschafts- und Bankenkrise sowie die zunehmenden Probleme in der Eurozone nahmen einen breiten Raum im Handeln der Koalition ein. Im Mai 2010 beschlossen die Regierungs-Chefs der 17 Euro-Länder auf einem EU-Ratstreffen in großer Hast den ersten Euro-Rettungsschirm : Griechenland (ein Land mit etwa 10 Millionen Einwohnern) erhielt einen unbesicherten Kredit von 80 Milliarden Euro, um eine kurz bevorstehende Staatspleite abzuwenden. Der Bundestag segnete den deutschen Anteil im Währungsunion-Finanzstabilitätsgesetz ab. Mehrere massive Aufstockungen der deutschen Haftung für Schulden anderer Euro-Länder – ein Verstoß gegen die No-Bailout-Klausel – folgten (siehe Eurokrise, griechische Finanzkrise).
Die Arbeitslosenzahl sank im Herbst 2010 auf unter 3 Millionen.[48]
Verteidigungsminister Karl-Theodor zu Guttenberg (CSU) stieß im Frühjahr 2010 eine Debatte zu einer Bundeswehrreform an, die eine maximale Truppenstärke von 185.000 Soldaten vorsah. In der CDU und CSU gab es zunächst große Bedenken, dennoch konnte auf Parteitagen im Herbst 2010 eine breite Zustimmung erzielt werden. Der Deutsche Bundestag beschloss am 24. März 2011 mit den Stimmen der Union, FDP, SPD und den Grünen die Aussetzung der seit 55 Jahren bestehenden Wehrpflicht, so dass die Bundeswehr ab dem 1. Juli 2011 eine Berufsarmee wurde (auch ‚Freiwilligenarmee‘ genannt).[49][50]
Im Zuge einer Plagiatsaffäre um seine Doktorarbeit erklärte zu Guttenberg, bis dahin beliebtester Minister ihres Kabinetts, unter öffentlichem und politischem Druck am 1. März 2011 seinen Rücktritt von sämtlichen bundespolitischen Ämtern.[51] Merkels Äußerung, sie habe Guttenberg „nicht als wissenschaftlichen Assistenten“ bestellt und seine Arbeit als Minister sei „hervorragend“,[52] verstärkte den Unmut an Universitäten und bei Akademikern über den Umgang mit der Affäre, die diese Äußerung als Geringschätzung oder Relativierung von wissenschaftlichen Standards aufnahmen.[53][54]
Im Oktober 2010 verlängerte die Bundesregierung die Laufzeiten aller 17 damals aktiven deutschen Atomkraftwerke und rückte damit vom so genannten Atomkonsens (2000/2002) der rot-grünen Regierung Schröder ab. Die sieben vor 1980 in Betrieb gegangenen deutschen Atomkraftwerke erhielten Strommengen für zusätzliche acht Betriebsjahre; die übrigen zehn erhielten Strommengen für zusätzliche 14 Betriebsjahre.[55]
Im März 2011 – wenige Tage nach dem Beginn der Nuklearkatastrophe von Fukushima in Japan – beschloss Merkel einen deutlichen Wechsel ihrer Atompolitik bzw. Energiepolitik. Zunächst verkündete die Bundesregierung ein dreimonatiges Atom-Moratorium für die sieben ältesten deutschen Atomkraftwerke sowie für das Kernkraftwerk Krümmel; kurz darauf setzte sie zwei Expertenkommissionen ein, um ihren beschleunigten Atomausstieg zu rechtfertigen bzw. legitimieren.
Am 6. Juni 2011 beschloss das Kabinett Merkel II das Aus für acht Kernkraftwerke und einen stufenweisen Atomausstieg Deutschlands bis 2022.[56][57]
Dieser energische Kurswechsel brachte Merkel viel innerparteiliche Kritik ein, vor allem aus dem konservativen Flügel der Union.[58][59] Umweltschutzorganisationen und die oppositionellen Grünen kritisierten den Atomausstieg als nicht ausreichend,[60] dennoch nahm Angela Merkel mit dem Atomausstieg die Bundesregierung wie die sie tragenden Parteien aus der direkten Kritik und konnte auf eine breite Zustimmung aus der Bevölkerung bauen.[61]
Angela Merkel auf dem Kongress der Europäischen Volkspartei 2012
Im Mai 2012 erregte es großes Aufsehen, als Merkel überraschend die Entlassung von Bundesumweltminister Norbert Röttgen herbeiführte. Ihre Entscheidung verkündete sie drei Tage nach Röttgens Landtagswahl-Niederlage als Spitzenkandidat der NRW-CDU gegen die amtierende NRW-Ministerpräsidentin Hannelore Kraft. Noch vor der Wahl hatte Merkel wiederholt Norbert Röttgen gelobt.
Im Zusammenhang mit der Eurokrise beschloss der Bundestag am 13. Juni 2013 ein Gesetz zur Etablierung eines einheitlichen Bankenaufsichtsmechanismuses, welcher auch eine Rekapitalisierung von finanziell in Schwierigkeiten geratenen Banken mit Geldern aus dem Europäischen Stabilitätsmechanismus (ESM) erlaubt, welcher bis dahin nur Hilfszahlungen an Staaten erlaubte.[62] Mit der regulären Bundestagswahl am 22. September 2013 verlor die Union ihren Koalitionspartner FDP, erreichte mit 41,5 Prozent jedoch das beste Zweitstimmenergebnis seit der Bundestagswahl 1990 und verpasste eine absolute Mehrheit nur knapp.
Die Telefonnummer der Bundeskanzlerin (geschwärzt) auf einem Auszug aus einer geheimen NSA-Datei
Nachdem im Zuge der Überwachungs- und Spionageaffäre 2013 Hinweise darüber bekannt geworden waren, dass das CDU-Mobiltelefon der Bundeskanzlerin über Jahre hinweg durch den US-Geheimdienst NSA abgehört worden sein könnte, forderte Merkel am 23. Oktober 2013 in einem persönlichen Telefonat mit US-Präsident Obama eine umfassende Aufklärung der Vorwürfe und eine Beantwortung einer bereits vor Monaten gestellten Anfrage der deutschen Bundesregierung. Eine Sprecherin des Nationalen Sicherheitsrates der Vereinigten Staaten erklärte hierzu, dass der Präsident der Kanzlerin versichert habe, „dass die Vereinigten Staaten ihre Kommunikation nicht überwachen und auch nicht überwachen werden.“ Die Sprecherin beantwortete dabei trotz gezielter Nachfrage aber nicht, ob dies auch für die Vergangenheit gilt.[63][64][65][66] Laut dem Journalisten Sidney Blumenthal, der auch als Berater von US-Präsident Bill Clinton und der US-Außenministerin Hillary Clinton tätig war, überwachten die Vereinigten Staaten wiederholt Gespräche von Angela Merkel mit Finanzminister Wolfgang Schäuble und von Merkel und Schäuble mit Gerhard Schindler und Generalmajor Norbert Stier, Präsident und Vizepräsident des Bundesnachrichtendienstes. So wurde am 6. Mai 2012 eine von Schäuble angesetzte „sichere“ Telefonkonferenz mit Merkel zur Wahl François Hollandes zum französischen Präsidenten und zum Ergebnis der Landtagswahl in Schleswig-Holstein abgehört. In dem Gespräch schlug Schäuble unter anderem vor, vorgezogene Bundestagswahlen in Erwägung zu ziehen, um einem möglichen Linkstrend und somit einem drohenden Verlust der Regierungsmehrheit vorzubeugen. Schäuble berichtete auch zu Informationen des Bundesamtes für Verfassungsschutz über das Erstarken rechtsextremer Parteien in Frankreich und Griechenland sowie rechtsextremer paramilitärischer Gruppen in Schweden, Deutschland, Belgien und den Niederlanden, während sich Merkel besorgt über Beziehungen der CSU zu Rechtsextremisten in Deutschland und Österreich äußerte. Bei Gesprächen im Juli, August und September 2012 ging es um die Eurokrise und um anstehende Wahlen in den Niederlanden und Italien.[67]
Kurz vor Beginn des Brüsseler EU-Gipfels vom 24. bis 25. Oktober 2013, bei dem die verdichteten Hinweise auf eine Spionage der Vereinigten Staaten gegen befreundete europäische Länder ausführlich erörtert wurden, obwohl dieses Thema auf der Tagesordnung nicht angekündigt war, sagte Merkel : „Das Ausspähen unter Freunden, das geht gar nicht. Wir sind Verbündete, aber so ein Bündnis kann nur auf Vertrauen aufgebaut sein.“[68] Am selben Tag berichtete die New York Times, dass ein Auftrag zum Lauschangriff auf das Telefon Merkels in die Regierungszeit von US-Präsident George W. Bush zurückreiche und dass die US-Sicherheitsberaterin Susan E. Rice beteuert habe, der gegenwärtige US-Präsident Obama hätte von dieser Sache nichts gewusst.[69] Der Spiegel berichtete am 26. Oktober 2013, dass Merkels Mobiltelefon offenbar seit mehr als zehn Jahren überwacht werde und dass in der Botschaft der Vereinigten Staaten in Berlin Mitarbeiter der NSA und der CIA mittels moderner Hochleistungsantennen die Kommunikation im Regierungsviertel illegal abhören würden.[70][71] Dabei seien nicht nur Verbindungsdaten der Gesprächspartner, sondern auch Inhalte von einzelnen Gesprächen aufgezeichnet worden.[72] Am 27. Oktober 2013 wurde unter Berufung auf einen hohen NSA-Mitarbeiter berichtet, dass NSA-Chef Keith B. Alexander den US-Präsidenten 2010 persönlich über die Abhöraktion gegen Merkel informiert habe und dass nicht bloß ihr CDU-Mobiltelefon belauscht wurde, sondern auch ein angeblich abhörsicheres Handy der Bundeskanzlerin.[73] Obama habe die Maßnahmen seinerzeit nicht nur weiterlaufen lassen, sondern auch darauf gedrängt, das neue Kanzler-Handy zu knacken.[74][75] Am 30. Oktober 2013 berichtete die New York Times unter Berufung auf einen früheren Geheimdienstmitarbeiter, dass die NSA in Deutschland jede erreichbare Telefonnummer „aufsauge“; auch ranghohe Beamte und die Chefs der Oppositionsparteien seien Spionageziele. Für die Berichte der NSA hätten sich das Außenministerium, das Finanzministerium, andere Geheimdienste der Vereinigten Staaten sowie der Nationale Sicherheitsrat bei Präsident Obama interessiert. Obamas Sicherheitsberater hätten nach den ihnen regelmäßig vorgelegten Berichten kaum übersehen können, dass internationale Politiker wie Merkel ausgespäht würden.[76][77] Der Start der Abhöraktion der Vereinigten Staaten gegen Deutschland sei 2002 erfolgt und hätte sich vor allem gegen den damaligen Bundeskanzler Gerhard Schröder gerichtet, weil dessen Ablehnung des Irakkrieges und dessen „Nähe“ zum russischen Präsidenten Putin bei den Vereinigten Staaten die Frage aufgeworfen hätte, ob ihm noch getraut werden könne.[78] Dass NSA-Chef Alexander mit Obama über eine Merkel betreffende Operation je gesprochen habe, wurde von der NSA allerdings umgehend dementiert.[79] Gestützt auf US-Regierungskreise brachte das Wall Street Journal am 27. Oktober 2013 die Version, dass das NSA-Abhörprogramm gegen Merkel und die Spitzenpolitiker anderer Nationen gestoppt worden sei, als eine Überprüfung durch die US-Regierung dem US-Präsidenten im Sommer 2013 die Existenz dieser Geheimdienstoperationen offenbart habe.[80] Mit dem Blick auf die Ausspähungen, die die Vereinigten Staaten offenbar auch gegen andere Nationen sowie gegen die Vereinten Nationen, die Europäische Union, den Internationalen Währungsfonds und die Weltbank gerichtet hatten, ließen Dilma Rousseff, die Präsidentin Brasiliens, und Bundeskanzlerin Merkel eine Resolution der Vereinten Nationen vorbereiten, die den Internationalen Pakt über bürgerliche und politische Rechte ergänzen soll und alle Staaten auffordert, Gesetzgebung und Praxis bei Überwachungsaktionen im Ausland auf den Prüfstand zu stellen. Der am 1. November 2013 beim UN-Menschenrechtsausschuss eingereichte, die USA konkret nicht nennende Textentwurf einer Resolution wurde nach mehrwöchiger Beratung auf Drängen der USA und anderer Staaten abgeschwächt und von der Vollversammlung der Vereinten Nationen am 26. November 2013 einstimmig beschlossen.[81][82][83][84]
Bundeskanzlerin in der Großen Koalition (seit 2013)
Angela Merkel beim Abschluss des Thüringer Landtagswahlkampfes 2014
Bundestagswahl 2013
Am 22. September 2013 fand die Wahl zum 18. Deutschen Bundestag statt. Während die Unionsparteien mit 41,5 Prozent das beste Zweitstimmenergebnis seit 1990 erhielten, schaffte der bisherige Koalitionspartner, die FDP, den Wiedereinzug in den Bundestag mit 4,8 Prozent erstmals seit 1949 nicht. Merkel selbst siegte im Wahlkreis 15 (Stralsund – Nordvorpommern – Rügen) mit 56,2 Prozent der Erststimmen und erreichte damit einen Zuwachs von 6,9 Prozentpunkten gegenüber der vorangegangenen Bundestagswahl.
Angela Merkel im Deutschen Bundestag, 2014
Regierungsbildung
→ Hauptartikel : Kabinett Merkel III
Nachdem sich die Koalitionsparteien auf einen Koalitionsvertrag geeinigt und ihn unterzeichnet hatten, wurde Angela Merkel am 17. Dezember mit 462 von insgesamt 621 abgegebenen Stimmen erneut zur Bundeskanzlerin gewählt; dies sind 42 Stimmen weniger, als die Koalition aus CDU/CSU und SPD innehat; anschließend wurden auch die neuen Minister in Merkels Kabinett ernannt.
Angela Merkel ist die erste Person an der Spitze der deutschen Regierung, die in der Bundesrepublik (1954) geboren wurde. Ihr Vorgänger Gerhard Schröder wurde im NS-Reich (1944), dessen Vorgänger Helmut Kohl in der Weimarer Republik geboren (1930). Seit dem 26. März 2014, als der estnische Premierminister Andrus Ansip zurücktrat, ist Merkel die am längsten amtierende Regierungschefin der Europäischen Union.
Politische Positionen
Angela Merkel und der Präsident der Europäischen Kommission José Manuel Durão Barroso vor dem Brandenburger Tor, 25. März 2007
Außenpolitik
Siehe auch : Liste der Auslandsreisen von Bundeskanzlerin Angela Merkel
Angela Merkel mit US-Präsident Barack Obama, dessen Frau sowie Joachim Sauer beim Staatsempfang in Baden-Baden, 3. April 2009
Die Zukunft der Europäischen Union
Während eines EU-Gipfels in Brüssel am 7. November 2012 warb Bundeskanzlerin Angela Merkel für die Vereinigten Staaten von Europa : „Ich bin dafür, dass die Kommission eines Tages so etwas wie eine europäische Regierung ist“.[85] 2005 äußerte Merkel – unter anderem bei einem Besuch in Istanbul –, sie favorisiere eine „privilegierte Partnerschaft“ der Türkei statt einer Vollmitgliedschaft in der EU.
Militärische Konfliktlösung
Im Vorfeld des Irakkriegs bekundete Angela Merkel ihre Sympathien für die Irak-Politik der USA und die „Koalition der Willigen“. Sie kritisierte als deutsche Oppositionsführerin vom Boden der USA aus die Außenpolitik der Bundesregierung, was ihr scharfen Widerspruch aus Berlin einbrachte. Der SPD-Fraktionsvorsitzende Franz Müntefering beurteilte Merkels Äußerung als „Bückling gegenüber der US-Administration“.
In einer Rede im Deutschen Bundestag am 19. März 2003 erklärte Merkel die Unterstützung der Union für das Ultimatum an Saddam Hussein als „letzte Chance des Friedens“ und forderte die Bundesregierung auf, dies ebenso zu tun, um „den Krieg im Irak wirklich zu verhindern“.
Angela Merkels Grundhaltung zu militärischen Konfliktlösungen beschreibt sie in Veröffentlichungen aus dieser Zeit. Als „Ultima Ratio“ akzeptierte Merkel beispielsweise das NATO-Engagement im Kosovokrieg (1999) und stellt historische Vergleiche zur deutschen Geschichte an :
„Ein Blick zurück in unsere eigene Geschichte mahnt dazu, den Frieden als wertvolles Gut zu erhalten und alles zu tun, um kriegerische Auseinandersetzungen zu vermeiden. […] Ein Blick in die gleiche Geschichte mahnt aber auch, dass ein falsch verstandener, radikaler Pazifismus ins Verhängnis führen kann und der Einsatz von Gewalt – trotz des damit einhergehenden Leides – in letzter Konsequenz unausweichlich sein kann, um noch größeres Übel zu verhindern. Auch die jüngere europäische Geschichte zeigt, dass Krieg im Umgang mit Diktatoren zur ‚ultima ratio‘ werden kann. […] Beim Kosovo-Krieg hat eine ‚coalition of the willing‘ durch den Einsatz von Gewalt noch größeres Leid […] verhindert.“
Bezüglich des Abzugs der Atomwaffen in Deutschland besteht Merkel darauf, dass die Verhandlungen über den Abzug der Raketen gemeinsam mit den anderen Nato-Ländern und keinesfalls im Alleingang durchgeführt werden.[86]
Integrationspolitik
Nachdem der türkische Ministerpräsident Recep (:::) Erdoğan bei einem Deutschland-Besuch im Februar 2008 die Türken in Deutschland vor einer Assimilation gewarnt hatte, kritisierte sie dessen „Integrationsverständnis“.[87] Merkel lehnt die Trennung von muslimischen Jungen und Mädchen im Sportunterricht ab, da dies das „völlig falsche integrationspolitische Signal“ und das Gegenteil von Integration sei.[88] Des Weiteren ist sie gegen die Doppelte Staatsbürgerschaft.[89]
2010 sagte sie, dass man Migranten nicht nur fördern sondern auch fordern müsse.[90]
„Der Ansatz für Multikulti ist gescheitert, absolut gescheitert!“
– Angela Merkel 2010 auf dem Deutschlandtag der Jungen Union
Muslime in Deutschland
Bei einem Besuch des türkischen Ministerpräidenten Ahmet Davutoğlu im Berliner Kanzleramt sagte sie : "Der frühere Bundespräsident Christian Wulff hat gesagt : Der Islam gehört zu Deutschland. Und das ist so. Dieser Meinung bin ich auch."[91]
Anlässlich des islamischen Fastenmonats Ramadan im Jahre 2015 hat Angela Merkel zu gegenseitiger Wertschätzung der Religionen aufgerufen. Bei einem Empfang in Berlin bekräftigte sie zudem : "Es ist offenkundig, dass der Islam inzwischen unzweifelhaft zu Deutschland gehört."[92]
Vor Vertretern verschiedener Glaubensrichtungen verwies sie auf die weltweiten Gewalttaten im Namen einer Religion - zu oft leider im Namen des Islams. Doch jede Ausgrenzung von Muslimen in Deutschland, jeder Generalverdacht verbiete sich, sagte Merkel. Die allermeisten Muslime seien rechtschaffene und verfassungstreue Bürgerinnen und Bürger.[93]
Nahost-Politik
Merkel hat sich bisher zurückhaltend zu einer deutschen Beteiligung an einer Friedenstruppe der Vereinten Nationen im Südlibanon zur Befriedung des Israel-Libanon-Konflikts geäußert. Israels Premier Olmert plädierte für die Beteiligung deutscher Soldaten. „Ich habe Kanzlerin Angela Merkel mitgeteilt, dass wir absolut kein Problem haben mit deutschen Soldaten im Südlibanon“, sagte er der Süddeutschen Zeitung. Zurzeit gebe es keine Nation, die sich Israel gegenüber freundschaftlicher verhalte als Deutschland.[94]
Am 18. März 2008 hielt Merkel in Israel vor der Knesset eine Rede, die sie auf Hebräisch begann.[95][96] Sie betonte die historische Verantwortung Deutschlands für Israel; die Sicherheit des jüdischen Staates sei Teil der deutschen Staatsräson und niemals verhandelbar. Merkel war die erste ausländische Regierungschefin, die von der Knesset zu einer Rede eingeladen worden war.
Bei einem Telefonat mit dem israelischen Ministerpräsidenten Benjamin Netanjahu im Jahr 2011 sagte Merkel, ihr fehle „jegliches Verständnis“ für die Genehmigung eines Siedlungsausbau in Ost-Jerusalem durch die israelische Regierung.[97]
Syrien-Politik
Zum Bürgerkrieg in Syrien forderte Merkel im Dezember 2011 ein Urteil des UN-Sicherheitsrates gegen den syrischen Staatspräsidenten Baschar al-Assad und stellte sich auf die Seite der Opposition.[98] Im TV-Duell erklärte sie jedoch Deutschland werde sich nicht an einem Militärschlag gegen Syrien beteiligen.[99] Merkel will eine gemeinsame Haltung mit der Europäischen Union finden.[100]
Weißrussland
Bei einem Treffen mit dem damaligen italienischen Ministerpräsidenten Silvio Berlusconi sagte Merkel, sie und Berlusconi wären sich einig, dass angesichts der Situation in Weißrussland leider wieder darüber gesprochen werden müsse, Sanktionen aufleben zu lassen, die sie eigentlich schon verlassen hätten. Sie sähe die Entwicklung in Weißrussland mit großer Sorge, im Besonderen auch den Umgang mit der Opposition.[101]
Ukraine
Siehe auch : Krieg in der Ukraine seit 2014
Angela Merkel, der ukrainische Präsident Petro Poroschenko und der russische Präsident Wladimir Putin am 6. Juni 2014 in der Normandie (auf Einladung des französischen Präsidenten François Hollande) bei der Erinnerungsfeier des „D-days“
Sie engagierte sich im Rahmen des sogenannten Normandie-Formats „Merkel-Hollande-Poroschenko-Putin“ mehrfach stundenlang bei der Konfliktlösung zwischen den pro-russischen bzw. kontra-russischen Kräften der Ostukraine, besonders beim Zustandekommen zweier Waffenstillstandsabkommen in der weißrussischen Hauptstadt Minsk, (siehe auch Minsk II).
Militärische Intervention in Libyen
Angela Merkel beim Gipfeltreffen im Elysee-Palast in Paris am 19. März 2011
Im Vorfeld der militärischen Intervention in Libyen im Frühjahr 2011 zeigte sich Merkel überrascht darüber, „mit welcher Schnelligkeit bestimmte Fragen ins Auge gefasst werden“ und kritisierte, dass es eine „Reihe von französischen Aktivitäten“ gegeben hätte, die „erst sehr kurzfristig“ bekannt geworden seien. Gaddafi führe ohne Zweifel Krieg gegen die eigene Bevölkerung. Man müsse aber „sehr aufpassen, dass wir nichts beginnen, was wir nicht zu Ende bringen können.“ Überrascht zeigte sie sich auch darüber, dass Frankreich den Nationalen Übergangsrat als libysche Regierung anerkannt hatte. Es handele sich dabei um keine Anerkennung im Sinne des Völkerrechts.[102]
Verhältnis zu den Vereinigten Staaten
Merkel ist Mitglied der Atlantik-Brücke,[103] welche sich für intensive Beziehungen zwischen Deutschland und den Vereinigten Staaten einsetzt.
Wirtschafts- und Sozialpolitik
Merkel versuchte sich Ende 2000 mit der Formulierung einer „Neuen Sozialen Marktwirtschaft“ zu profilieren. Der Titel greift den etablierten Begriff der Sozialen Marktwirtschaft auf. Unter den unscharfen Thesen, deren konkrete Umsetzung im Vagen bleibt, finden sich auch Positionen, die bereits im Schröder-Blair-Papier aus dem Jahr 1999 auftauchten. Eine CDU-Präsidiumskommission unter Merkels Vorsitz erarbeitete bis zum 27. August 2001 ein Diskussionspapier, das im Dezember 2001 auf dem Bundesparteitag der CDU in Dresden verabschiedet und somit Teil der CDU-Programmatik wurde.
Merkel und Barroso in Meise (Belgien), 15. September 2010
Eurokrise
Im Zuge der Finanzkrise ab 2007 kam es zur Eurokrise, die Merkel mit ihrer Politik zu lösen versuchte. Sie bekräftigte immer wieder, dass der Euro eine starke Währung sei und suchte die Unterstützung von Frankreichs Präsidenten Hollande.[104][105]
Merkel tritt für einen strikten Sparkurs ein, der von einigen Kritikern wie dem Internationalen Währungsfonds als wachstumshemmend und krisenverschärfend betrachtet wird.[106] Im Februar 2010 schloss Merkel Finanzhilfen für Griechenland ausdrücklich aus,[107][108][109] erteilte jedoch bereits zwei Monate später ihre Zustimmung für das erste deutsche Hilfspaket für Griechenland in Höhe von 17 Milliarden Euro.[110] Ende 2012 sagte sie, dass sie sich einen weiteren Schuldenschnitt für Griechenland im Jahr 2014 vorstellen könne.[111] Sie stimmte 2010 sowohl für die provisorische EFSF als auch 2012 für den ESM mit dem Ziel der Stabilisierung des Euros. Sie befürwortet den Aufkauf von Staatsanleihen von Krisenstaaten durch die Europäische Zentralbank, der zum Ziel hat, die Kreditaufnahme für die Krisenstaaten zu erleichtern.[112] Merkel lehnt nach eigenem Bekunden EU-Anleihen, die der gemeinschaftlichen Schuldenaufnahme in der EU oder dem Euro-Währungsraum dienen könnten, ab.[113]
Sozialausgaben
Auf dem Weltwirtschaftsforum in Davos, 2013, begann Kanzlerin Merkel eine Serie von viel beachteten internationalen Statements, die allesamt zum Inhalt hatten, dass Europa nur 7 % der Weltbevölkerung stellt, und nur 25 % des weltweiten Bruttosozialprodukts, aber für fast 50 % der weltweiten Sozialleistungen aufkommt.[114]
Seit diesem Statement in Davos wurde dieses Argument ein wiederkehrender Bestandteil ihrer wichtigsten Reden.[115]
Die internationale Finanzpresse, unter anderem der Londoner Economist sagte, wenn Merkels Vision pragmatisch ist, so sei auch ihr Plan zu deren Implementierung. Die Vision kann in drei Statistiken, einige wenige Karten und Fakten auf einer DIN-A-4-Seite zusammengefasst werden. Die Zahlen sind 7 %, 25 % und 50 %. Wenn Europa wettbewerbsfähig bleiben will, könne es sich schlicht nicht leisten, weiter so großzügig zu sein.[116] Der Economist verglich dabei Merkels Verwendung dieser Zahlen mit der britischen Premierministerin Margaret Thatcher, die zu gegebener Zeit Passagen von Friedrich Hayeks “Der Weg zur Knechtschaft” aus ihrer Handtasche zog.[116]
In ähnlichem Sinn äußerte sich auch die Financial Times, die hervorhob, dass Merkel einen eindeutigen Bezug zwischen den Sozialleistungen und der mangelnden Wettbewerbsfähigkeit herstellt.[117][118]
Familienpolitik
Als Bundesministerin für Frauen und Jugend sah sich Angela Merkel in den neuen Bundesländern mit einer dramatisch gesunkenen Frauenerwerbsquote und, damit einhergehend, mit einem Einbruch der Geburtenrate konfrontiert. Hinzu kam die unterschiedliche Rechtslage zum Schwangerschaftsabbruch in Ost und West, die laut Einigungsvertrag von einer späteren gemeinsamen Regelung abgelöst werden sollte. Einen politischen Schwerpunkt während ihrer Amtszeit bildete daher die Neuregelung des § 218 und die Einführung einer faktischen Fristenlösung mit Beratungspflicht im gesamten Bundesgebiet. Der Verbesserung der beruflichen Situation von Frauen sollte das Gleichberechtigungsgesetz (1993/94) dienen. Als im Rückblick größten Erfolg ihrer Amtszeit bewertet Merkel die von ihr betriebene Änderung des Kinder- und Jugendhilfegesetzes. Diese Novellierung brachte den formellen Rechtsanspruch auf einen Kindergartenplatz für Kinder ab drei Jahren.
Zur Diskussion um die Beschneidung aus religiösen Gründen und den Schutz der Unversehrtheit von Kindern positionierte sich Merkel im Juli 2012 : „Ich will nicht, dass Deutschland das einzige Land auf der Welt ist, in dem Juden nicht ihre Riten ausüben können. Wir machen uns ja sonst zur Komikernation.“[119]
Merkel sprach sich gegen die steuerliche Gleichstellung von homosexuellen Paaren aus und erklärte, sie wolle die Privilegierung der Ehe erhalten.[120]
Energie- und Umweltpolitik
Im April 1995 war Merkel als deutsche Umweltministerin Gastgeberin der ersten UN-Klimakonferenz (COP-1) in Berlin. Mit dem Berliner Mandat kam es zu einem Abschluss, der einen Einstieg in die internationale Reduzierung von Treibhausgasen bilden sollte. 1997 bei den nachfolgenden Verhandlungen zum Kyoto-Protokoll setzte sich Merkel für vergleichsweise hohe Reduktionsziele ein. Eine Initiative zur Eindämmung des Sommersmogs in Deutschland scheiterte im Mai 1995 innerhalb des Kabinetts und wurde später nur in sehr abgeschwächter Form umgesetzt. Angela Merkel galt bis 2010 als Befürworterin der zivilen Nutzung von Kernenergie, der Stromgewinnung in Kernkraftwerken. In ihrem Amt war sie auch für die Abwicklung von Atommülltransporten zuständig. Im Mai 1998 wurden Überschreitungen der Grenzwerte bei Castor-Transporten nach Frankreich bekannt. Aus der Opposition wurde Merkels Rücktritt wegen der Verletzung der ministeriellen Aufsichtspflicht gefordert. Die Ministerin konnte jedoch darauf verweisen, dass wichtige Kompetenzen und Verantwortlichkeiten auch bei den Bundesländern und der Atomwirtschaft lagen. In Merkels Amtszeit fällt das Kreislaufwirtschaftsgesetz zur Vermeidung und Verwertung von Abfällen. In öffentlichen Äußerungen des Jahres 1997 findet sich auch die Forderung nach einer jährlich steigenden Abgabe auf Energieträger wie Öl, Gas und Strom (Ökosteuer).
Zwischenzeitlich erwarb sich Merkel in den Jahren 2006/07 den Ruf als „Klimakanzlerin“, dank ihres Engagements für Klimaziele auf europäischer und internationaler Ebene, während der Stellenwert der Klimapolitik seither wieder sank. So nahm sie etwa beim UN-Klimagipfel in New York im September 2014 nicht mehr teil und besuchte stattdessen eine Tagung des Bundesverbands der Deutschen Industrie. Auch klimapolitische Initiativen sind noch nicht konkret geplant.[121]
Von Kritikern wird Merkel vorgeworfen, Zusagen zu den von den Stromverbrauchern zu tragenden Kosten der von ihr maßgeblich beeinflussten Energiewende nicht eingehalten zu haben. Entgegen Ihrer Aussage in einer Regierungserklärung in 2011, wonach die von allen Energieverbrauchern zu tragende EEG-Umlage nicht über die Größenordnung von 3,5 ct/kWh steigen soll, ist diese Umlage mit Ausnahme eines geringen Rückgangs von 2014 auf 2015 in jedem Jahr angestiegen und beträgt derzeit (2016) 6,354 ct/kWh.[122]
Asylpolitik
In der Flüchtlingskrise 2015 findet Merkels Entscheidung vom 4. September 2015, in Absprache mit den Regierungschefs von Österreich und Ungarn den an der österreichisch-ungarischen Grenze und in Budapest festsitzenden Flüchtlingen vor allem aus Syrien und Afghanistan die Einreise nach Deutschland ohne Registrierung durch Ungarn und damit entgegen dem Dublin-Abkommen zu gestatten,[123][124][125] großes Echo in den Medien und der Öffentlichkeit innerhalb und außerhalb Deutschlands. Zugleich unterstreicht Merkel die Bedeutung einer einheitlichen europäischen Flüchtlings- und Asylpolitik.
Zu den erklärten Eckpunkten ihrer diesbezüglichen Politik gehören eine hohe Priorität für die Integration von Anfang an, schnellere Asylverfahren mit beschleunigter Abschiebung von allein aus wirtschaftlicher Not kommenden Menschen, klare Regeln und keine Toleranz für Parallelgesellschaften sowie eine konsequente Verfolgung fremdenfeindlicher Angriffe.[126] Sie äußerte : „Wenn Europa in der Flüchtlingsfrage versagt, dann ginge ein entscheidender Gründungsimpuls eines geeinten Europas verloren. Nämlich die enge Verbindung mit den universellen Menschenrechten, die Europa von Anfang an bestimmt hat und die auch weiter gelten muss.“[127] Zudem vertritt sie den Standpunkt, dass der aktuelle Zustrom der Migranten „mehr Chancen als Risiken“ für Deutschland biete, wenn die Integration gelinge.[128] In einem Interview sagte sie am 11. September 2015 unter anderem : „Das Grundrecht auf Asyl für politisch Verfolgte kennt keine Obergrenze; das gilt auch für die Flüchtlinge, die aus der Hölle eines Bürgerkriegs zu uns kommen.“[129] Großes Medienecho[130] fand ihr Satz :
„Wenn wir jetzt anfangen, uns noch entschuldigen zu müssen dafür, dass wir in Notsituationen ein freundliches Gesicht zeigen, dann ist das nicht mein Land.[131]“
Der ehemalige Bundesinnenminister Hans-Peter Friedrich (CSU),[132] der bayrische Finanzminister Markus Söder und andere CSU-Politiker kritisieren die Asylpolitik Merkels.[133][134] In einer CDU/CSU-Fraktionssitzung, in der sich Merkel drei Stunden lang Kritik aus der Fraktion anhören musste, sagte sie :
„Ist mir egal, ob ich schuld am Zustrom der Flüchtlinge bin, nun sind sie halt da.[135]“
Angesichts der großen Anzahl von Flüchtlingen erreichte die Zustimmung der Bundesbürger für Merkel im Oktober 2015 einen neuen Tiefpunkt. Mit der Arbeit der Bundeskanzlerin waren laut ARD-Deutschlandtrend nur noch 54 Prozent der Befragten zufrieden, das waren neun Prozent weniger als im Vormonat, zudem handelte es sich um den schlechtesten Wert seit Dezember 2011.[136]
Am 13. Dezember 2015 formulierte in Karlsruhe ein Parteitag der CDU in einem Leitantrag einen Kompromiss, in dem einerseits Merkels Asylpolitik, insbesondere die konsequente Ablehnung von Obergrenzen, mit großer Mehrheit unterstützt wurde, andererseits das Ziel festgeschrieben wurde, „die Zahl der Flüchtlinge spürbar zu reduzieren“. Diese Formulierung fand am folgenden Tag in einer Gastrede auch die Billigung des Hauptbefürworters der „Kontingente“, des CSU-Parteivorsitzenden Horst Seehofer.[137]
Merkel bestätigte nochmals ihren Satz „Wir schaffen das“ und ergänzte „Ich kann das sagen, weil es zur Identität unseres Landes gehört“.
Am 16. Dezember unterstützte sie vor dem Bundestag in Berlin in einer Regierungserklärung zur Asylpolitik die Absicht der EU, ihre Außengrenzen, auch bei gegenteiliger Meinung der betroffenen Länder, verstärkt durch EU-eigene Organisationen wie Frontex zu schützen.[138]
Öffentliche Wahrnehmung
Öffentlichkeitsarbeit
Seit dem 8. Juni 2006 wendet sich Merkel als erstes Regierungsoberhaupt weltweit per Video-Podcast an die Öffentlichkeit.[139] Sie nutzt dieses Medium wöchentlich (samstags), um den Bürgern die Politik der jeweiligen Regierungskoalition zu vermitteln.
Zunächst wurde der Podcast für etwa 6500 Euro pro Episode vom Merkel-Biografen Wolfgang Stock produziert. Nach Kritik am Stil der Videobotschaft wurde die Produktion neu ausgeschrieben. Den Zuschlag erhielt die Evisco AG aus München. Da mit Jürgen Hausmann einer der Vorstände der Evisco AG ein Schwiegersohn des damaligen bayerischen Ministerpräsidenten Edmund Stoiber ist, wurden in den Medien Zweifel am ordnungsgemäßen Ablauf des Ausschreibungsverfahrens laut. Das ausschreibende Bundespresseamt wies die Vorwürfe zurück.[140][141]
Merkel als Satireobjekt
Bereits während Merkels Amtszeit als Bundeskanzlerin wird ihre Person verschiedentlich zum Zwecke der Satire parodiert. Internationale Bekanntheit erlangte in diesem Zusammenhang Tracey Ullman mit ihren Sketchen in der von der BBC ausgestrahlten Tracey Ullman's Show.[142]
Familie
Während ihres Physikstudiums in Leipzig lernte Angela Kasner im Jahr 1974 bei einem Jugendaustausch mit Physikstudenten in Moskau und Leningrad ihren ersten Ehemann, den aus dem thüringischen Cossengrün stammenden Physikstudenten Ulrich Merkel, kennen.[143] Am 3. September 1977 wurden die beiden in Templin kirchlich getraut. 1981 trennte sich das Paar und die kinderlose Ehe wurde 1982 in Ost-Berlin geschieden.
Im Jahr 1984[144] lernte Merkel an der Akademie der Wissenschaften der DDR in Berlin-Adlershof den Quantenchemiker Joachim Sauer kennen, den sie am 30. Dezember 1998 heiratete. Das Ehepaar hat keine gemeinsamen Kinder, Sauer brachte aber zwei Söhne aus erster Ehe mit in die Partnerschaft.
Auszeichnungen und Ehrungen
Staatliche Orden
Merkel mit US-Präsident Barack Obama bei der Verleihung der Presidential Medal of Freedom, 2011
Großkreuz des Verdienstordens der Italienischen Republik, verliehen am 21. März 2006
König-Abdulaziz-Orden, der höchste Orden Saudi-Arabiens für ausländische Regierungschefs, erhalten im Jahr 2007
Großkreuz des norwegischen Verdienstordens, erhalten am 15. Oktober 2007
Großkreuz des Verdienstordens der Bundesrepublik Deutschland, erhalten von Bundespräsident Horst Köhler am 11. Januar 2008
Großkreuz des Ordens El Sol del Perú, verliehen vom peruanischen Präsidenten Alan García am 17. Mai 2008[145]
Großkreuz des Ordens des Infanten Dom Henrique, verliehen vom portugiesischen Präsidenten Aníbal Cavaco Silva am 2. März 2009[146]
Orden „Stara Planina“, der höchste bulgarische Orden, erhalten am 11. Oktober 2010
Presidential Medal of Freedom, die gleichrangig mit der Congressional Gold Medal höchste zivile Auszeichnung der Vereinigten Staaten von Amerika, erhalten von Präsident Barack Obama am 7. Juni 2011[147][148]
„Ehrenmedaille des Präsidenten“, höchste Auszeichnung Israels (2014), erhalten von Präsident Schimon Peres am 25. Februar 2014[149]
Großes Goldenes Ehrenzeichen am Bande für Verdienste um die Republik Österreich, verliehen am 27. August 2015 vom österreichischen Bundeskanzler Werner Faymann[150]
Privatrechtliche Auszeichnungen
Barroso, Sarkozy und Merkel, 2011
Leo-Baeck-Preis des Zentralrats der Juden in Deutschland im Jahr 2007[151]
World Statesman Award der Appeal of Conscience Foundation, verliehen im Jahr 2007 für ihr bisheriges Lebenswerk[152]
Europe Award of Merit-Medaille der B’nai B’rith, erhalten am 11. März 2008 für ihr Engagement im Kampf gegen den Antisemitismus und Rassismus[153]
Karlspreis, erhalten am 1. Mai 2008 „für ihre Verdienste um die Weiterentwicklung der Europäischen Union“. Die Laudatio hielt der französische Staatspräsident Nicolas Sarkozy.[154]
Eric-M.-Warburg-Preis der Atlantik-Brücke, verliehen am 25. Juni 2009 in der Library of Congress in Washington, D.C.[155]
Deutscher Medienpreis 2009, ausgezeichnet am 9. Februar 2010 in Baden-Baden. Die Jury begründete ihre Entscheidung damit, dass „im Mittelpunkt ihres politischen Denkens und Handelns … stets der Mensch [stehe]. Die Würde und die Rechte des Individuums leiten Angela Merkel bei ihren politischen Entscheidungen, die geprägt sind von Berechenbarkeit und Verlässlichkeit“. Weiter verfolge die Kanzlerin einen Kurs, „der die Partnerschaft in den Vordergrund stellt, ohne dass sie die manchmal notwendige Konfrontation scheut“.[156]
Leo-Baeck-Medaille, erhalten am 21. September 2010 in New York für ihr Engagement für die Aussöhnung zwischen Juden und Deutschen[157]
Kaiser-Otto-Preis, erhalten am 24. August 2011 in Magdeburg für Verdienste um die europäische Vereinigung
Preis für Verständigung und Toleranz des Jüdischen Museums Berlin, erhalten am 24. Oktober 2011 in Berlin
Heinz-Galinski-Preis (28. November 2012)[158]
Indira-Gandhi-Friedenspreis 2013[159]
Abraham-Geiger-Preis, 2015[160]
Ehrendoktorwürden
Merkel bei der Verleihung der Ehrendoktorwürde der Fakultät für Physik und Geowissenschaften der Universität Leipzig, 3. Juni 2008
Ehrendoktorwürde in Philosophie der Hebräischen Universität Jerusalem, verliehen im Jahr 2007
Ehrendoktorwürde der Universität Leipzig, verliehen am 3. Juni 2008 durch die Fakultät für Physik und Geowissenschaften „für ihre Verdienste um das Fachgebiet Physik und seine Reputation bei ihrem Einsatz für den Schutz der Umwelt, der Demokratie und der Menschenrechte“. Die Laudatio hielt Javier Solana.[161]
Ehrendoktorwürde der Technischen Universität Breslau, verliehen am 24. September 2008 für ihre Verdienste um die Annäherung zwischen Deutschland und Polen[162]
Ehrendoktorwürde der New School, verliehen am 19. Februar 2009. Die Laudatio hielt Fritz Stern.[163][164]
Ehrendoktorwürde der Universität Bern, verliehen am 5. Dezember 2009 durch den Senat und die Universitätsleitung bei deren 175. Stiftungsfeier für ihren Einsatz für das öffentliche Wohl und den Klimaschutz sowie für ihre Verdienste um die europäische Integration, die Pflege des jüdisch-christlichen Dialogs und ihr Engagement für die Anliegen der Frauen[165]
Ehrendoktorwürde der Universität Russe in Bulgarien, erhalten am 11. Oktober 2010[166]
Ehrendoktorwürde der Babeș-Bolyai-Universität, erhalten am 12. Oktober 2010 in Klausenburg/Cluj (Rumänien) für „ihre Verdienste um Europa und ihren Beitrag zur Lösung der Globalisierungs-Probleme“[167]
Ehrendoktorwürde der Ewha Frauenuniversität, erhalten am 11. November 2010 in Seoul[168]
Ehrendoktorwürde der Universität Tel Aviv, verliehen am 1. Februar 2011[169]
Ehrendoktorwürde der Radboud-Universität Nijmegen, verliehen am 23. Mai 2013[170]
Ehrendoktorwürde der Comenius-Universität Bratislava, verliehen am 20. Oktober 2014[171]
Ehrendoktorwürde der Universität Szeged, verliehen am 2. Februar 2015[115]
Sonstige
Am 3. November 2009 hielt Merkel eine Rede vor beiden Häusern des US-Kongresses. Diese Anerkennung ist bislang nur wenigen US-Präsidenten und ausländischen Gästen zuteilgeworden.[172]
In den Rankings des US-Wirtschaftsmagazins Forbes hat Merkel während ihrer Kanzlerschaft häufig hohe Positionen erreicht. In den Jahren 2006 bis 2009 und seit 2011 steht sie in der Liste der 100 mächtigsten Frauen der Welt auf dem ersten Platz.[173] Auf der Liste der mächtigsten Personen der Welt rangierte sie im Jahr 2012 hinter Barack Obama auf Platz 2.[174] Es ist der höchste Rang, den jemals eine Frau in dieser Liste erreicht hat.[175] 2013 lag sie hinter Papst Franziskus auf dem 5. Platz und 2015 hinter Wladimir Putin und vor Barack Obama auf Platz 2.[176] Für das US-Nachrichtenmagazin Time gehörte sie bisher (Stand : 2015) siebenmal zu den 100 Personen, die die Welt am meisten prägten, nämlich 2006, 2007, 2009, 2011, 2012, 2014 und 2015.[177]
Am 9. Dezember 2015 kürte sie Time zur Person of the Year, der ersten Deutschen mit dieser Würdigung seit Willy Brandt 1970.[178] Auf dem Titelbild der Zeitschrift wurde sie als „Chancellor of the Free World“ (Kanzlerin der Freien Welt) bezeichnet.
Am 16. Februar 2008 wurde sie zum Ehrenmitglied von Energie Cottbus ernannt.
Am 2. Juni 2011 wurde im Rahmen ihres Besuchs in Singapur eine Orchideen-Züchtung der Gattung Dendrobium auf den Namen „Dendrobium Angela Merkel“ getauft.
Am 27. Februar 2014 hielt Merkel auf Einladung des britischen Parlaments eine Rede vor dessen beiden Kammern,[179] eine seit 1939 praktizierte Ehrung, die als einzigen Deutschen vor ihr nur Willy Brandt im Jahre 1970, Richard von Weizsäcker im Jahre 1986 und Benedikt XVI. im Jahre 2010 zuteilwurde.[180]
Benennungen von Kindern
Im Zuge der größeren Zahl an Flüchtlingen, welche in die Bundesrepublik nach Schutz suchen kommt es auch zu Geburten von Kindern von Flüchtlingen. In mehreren Fällen ist es dabei bereits vorgekommen, dass Eltern aus Dankbarkeit für das Engagement Angela Merkels in der Flüchtlingssache das Kind nach ihr benannten. So heißt ein neugeborenes Kind eines syrischen Paares mit Vornamen Angela Merkel.[181] Nach einer wissenschaftlichen Mitarbeiterin des namenskundlichen Instituts in Leipzig sei diese Form der Verehrung in vielen Kulturen üblich, in Deutschland ist die Benennung nach Politikern jedoch unüblich.[182]
In der Popkultur
Angela Merkel formt die so genannte Merkel-Raute
Merkel-Raute
→ Hauptartikel : Merkel-Raute
Merkel ist für eine stereotype Geste bekannt, bei der sie ihre Hände mit der Innenfläche so vor dem Bauch hält, dass die Daumen und Zeigefinger sich an den Spitzen berühren. Dadurch bildet sich die Form einer Raute, was in der Presse als Merkel-Raute kolportiert wurde.[183] Zur Bundestagswahl 2013 nutzte die CDU im Rahmen einer Personalisierungsstrategie die für die Kanzlerin typische Geste der Merkelraute und bildete sie auf einem Riesenplakat in Berlin ab.[184] Kritiker bezeichneten diese Strategie als einen sonst nur in diktatorischen Regimen üblichen Personenkult.[185]
Deutschlandkette
→ Hauptartikel : Deutschlandkette
Als Deutschlandkette wurde eine Halskette bekannt, die die deutsche Bundeskanzlerin Angela Merkel am 1. September 2013 beim TV-Duell anlässlich der Bundestagswahl 2013 trug.
Merkozy
→ Hauptartikel : Merkozy
Merkozy (auch : Sarkel bzw. Sarkokel) ist ein von den Medien kreiertes Kofferwort und Akronym aus dem Namen von Angela Merkel und dem des damaligen französischen Staatspräsidenten Nicolas Sarkozy. Mit der Ablösung Sarkozys durch François Hollande wurde der Begriff 2012 durch Merkhollande (auch Merkollande) ersetzt.
Merkelphone
Ein vom Bundesamt für Sicherheit in der Informationstechnik zugelassenes abhörsicheres Mobiltelefon wird in der Öffentlichkeit häufig unter der Bezeichnung Merkelphone geführt.[186]
Veröffentlichungen
In unruhiger Zeit. Reden und Aufsätze aus drei Jahren deutscher Einheit. Parerga, Düsseldorf/Bonn 1994, ISBN 3-9803042-4-8.
Das vereinte Deutschland in der Europäischen Union, neue Chancen für Frauen und Jugendliche. Köllen, Bonn 1994, ISBN 3-88579-153-6.
mit Hartmut Graßl : Ist unser Klima noch zu retten? Konrad-Adenauer-Stiftung, Sankt Augustin 1995, ISBN 3-930163-86-1.
(Hrsg.) : Wissenschaftliche Politikberatung für die Umwelt : Stationen, Leistungen, Anforderungen und Erfahrungen. Analytica, Berlin 1997, ISBN 3-929342-27-8.
Der Preis des Überlebens. Gedanken und Gespräche über zukünftige Aufgaben der Umweltpolitik. Deutsche Verlags-Anstalt, Stuttgart 1997, ISBN 3-421-05113-5.
mit August Oetker, Hubert Peter Johann : Umwelt und Wirtschaft. Konrad-Adenauer-Stiftung, Sankt Augustin 1998, ISBN 3-931575-92-6.
(Hrsg.) : Europa und die deutsche Einheit. Zehn Jahre Wiedervereinigung : Bilanz und Ausblick. Herder, Freiburg/Basel/Wien 2000, ISBN 3-451-20140-2.
Mein Weg. Angela Merkel im Gespräch mit Hugo Müller-Vogg. Hoffmann und Campe, Hamburg 2004, ISBN 3-455-09417-1; aktualisierte Ausgabe : Mein Weg. Ein Gespräch mit Hugo Müller-Vogg. ebd., 2005, ISBN 3-455-09538-0.
(Hrsg.) : Dialog über Deutschlands Zukunft. Murmann Verlag, Hamburg 2012, ISBN 978-3-86774-187-3.
Literatur
Evelyn Roll : Das Mädchen und die Macht. Angela Merkels demokratischer Aufbruch. Rowohlt, Berlin 2001, ISBN 978-3-87134-429-9.
Jacqueline Boysen : Angela Merkel. Eine Karriere. 2. Auflage. Ullstein, Berlin 2005, ISBN 978-3-548-36832-0.
Wolfgang Stock : Angela Merkel. Eine politische Biographie. Olzog, Neuauflage, München 2005, ISBN 978-3-7892-8168-6.[187]
Gerd Langguth : Angela Merkel. Aufstieg zur Macht. Biografie. 2. Auflage. Deutscher Taschenbuch Verlag, München 2007, ISBN 978-3-423-34414-2.
Margaret Heckel : So regiert die Kanzlerin. Eine Reportage. Piper, München 2009, ISBN 978-3-492-05331-0.
Volker Resing : Angela Merkel. Die Protestantin. Ein Porträt. St.-Benno-Verlag, Leipzig 2009, ISBN 978-3-7462-2648-4.
Helmut Müller-Enbergs : Merkel, Angela. In : Wer war wer in der DDR? 5. Ausgabe. Band 2, Ch. Links, Berlin 2010, ISBN 978-3-86153-561-4.
Cora Stephan : Angela Merkel. Ein Irrtum. Knaus, München 2011, ISBN 978-3-8135-0416-3.
Gertrud Höhler : Die Patin. Wie Angela Merkel Deutschland umbaut. Orell Füssli, Zürich 2012, ISBN 978-3-280-05480-2.
Stefan Kornelius : Angela Merkel. Die Kanzlerin und ihre Welt. Hoffmann und Campe, Hamburg 2013, ISBN 978-3-455-50291-6.
Nikolaus Blome : Angela Merkel – Die Zauderkünstlerin. Pantheon, München 2013, ISBN 978-3-570-55201-8.
Ralph Bollmann : Die Deutsche : Angela Merkel und wir. Klett-Cotta, Stuttgart 2013, ISBN 978-3-608-94750-2.
Stephan Hebel : Mutter Blamage – Warum die Nation Angela Merkel und ihre Politik nicht braucht. Westend, Frankfurt am Main 2013, ISBN 978-3-86489-021-5.[188]
Günther Lachmann, Ralf Georg Reuth : Das erste Leben der Angela M. Piper, München 2013, ISBN 978-3-492-05581-9.
Uwe-Karsten Heye, Hugo Müller-Vogg : Steinbrück oder Merkel? Deutschland hat die Wahl. Quadriga, Berlin 2013, ISBN 978-3-86995-056-3.
Judy Dempsey : Das Phänomen Merkel – Deutschlands Macht und Möglichkeiten. Edition Körber-Stiftung, Hamburg 2013, ISBN 978-3-89684-097-4.
Dirk Kurbjuweit : Alternativlos – Merkel, die Deutschen und das Ende der Politik. Hanser, München, 2014, ISBN 978-3-446-24620-1.
Angela Merkel im Munzinger-Archiv (Artikelanfang frei abrufbar)
---------------------------------
-------------------------------
Kaynaklar :
^ Stefan Kornelius (10 September 2013). "Six things you didn't know about Angela Merkel". The Guardian. 10 September 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi : 29 October 2013.
^ Kornelius, Stefan (March 2013) (de). Angela Merkel : Die Kanzlerin und ihre Welt. Hoffmann und Campe. s. 7. ISBN 978-3455502916.
^ "The German chancellor's Polish roots". Deutsche Welle. 27 March 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi.
^ "Merkel hat polnische Wurzeln [Merkel has Polish roots]". Süddeutsche Zeitung. 13 March 2013. 17 March 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi.
Die Aussprache des Namens Angela mit Betonung auf der ersten Silbe ist viel häufiger als mit Betonung auf der zweiten Silbe (außer in Österreich, siehe Duden online). Merkel bevorzugt jedoch die Betonung auf der zweiten Silbe, siehe Gerd Langguth : Angela Merkel. DTV, München 2005, ISBN 3-423-24485-2, S. 50.
Siehe die Mitgliederlisten des Deutschen Bundestages für die 18. Wahlperiode (ab 2013) (56,2 %), 17. Wahlperiode (ab 2009) (49,3 %), 16. Wahlperiode (ab 2005) (41,3 %), 15. Wahlperiode (ab 2002) (41,6 %), 14. Wahlperiode (ab 1998 ) (37,3 %), 13. Wahlperiode (ab 1994) (48,6 %), 12. Wahlperiode (ab 1990) (48,5 %).
Polnische Erregung über Angela Merkels Herkunft. In : Die Welt, 16. März 2013.
Merkels Lehrerin – „Ich kann ja nichts dafür, wenn die so gut ist“. In : cicero.de. 24. Januar 2013, abgerufen am 6. November 2015.
Alexander Osang : Die Schläferin. In : Der Spiegel. Nr. 46, 2009, S. 57–69 (9. November 2009, online).
Caroline Elz : Wer hier studiert, wird Bundeskanzler(in) – Berühmte Leipziger Studenten. Universität Leipzig, 8. Dezember 2011, archiviert vom Original am 20. Februar 2012, abgerufen am 18. Mai 2012.
Bundeskanzlerin | Biografie. Presse- und Informationsamt der Bundesregierung, abgerufen am 18. Mai 2012.
Thüringer Allgemeine, Wie Angela Merkel beinahe Thüringerin wurde, 17.07.2014 http : //www.thueringer-allgemeine.de/web/zgt/politik/detail/-/specific/Wie-Angela-Merkel-beinahe-Thueringerin-wurde-387147233 .
Untersuchung des Mechanismus von Zerfallsreaktionen mit einfachem Bindungsbruch und Berechnung ihrer Geschwindigkeitskonstanten auf der Grundlage quantenchemischer und statistischer Methoden. Dissertation zur Erlangung des akademischen Grades Doktor eines Wissenschaftszweiges (Dr. rer. nat.); Diplom-Physikerin Angela Merkel geboren am 17. Juli 1954; eingereicht bei der Akademie der Wissenschaften der DDR Forschungsbereich Chemie, Zentralinstitut für physikalische Chemie; Berlin, den 8. Januar 1986.
Merkels Promotionsnoten : Glänzend in Physik, mäßig in der Ideologie. In : Spiegel Online. 31. Januar 2010, abgerufen am 6. November 2015.
Ulrich Schnabel : Physik : Von der Physik siegen lernen. In : zeit.de. 14. Juli 2005, abgerufen am 6. November 2015.
Doktor eines Wissenschaftszweiges – Promotionsordnung A (21. Januar 1969). documentArchiv.de, abgerufen am 18. Mai 2012.
Gerd Langguth : Angela Merkel. Aufstieg zur Macht. Biografie. Deutscher Taschenbuch Verlag, 2. Auflage, München 2007, ISBN 978-3-423-34414-2, S. 116; Mein Weg. Angela Merkel im Gespräch mit Hugo Müller-Vogg. Hoffmann und Campe, Hamburg 2005, ISBN 3-455-09538-0, S. 62.
§ 10 Abs. 2 und 3 DDR-Promotionsordnung A. documentarchiv.de, abgerufen am 18. Mai 2012 : „(2) Die Bewertung der Teilgebiete (Arbeit, Nachweis der marxistisch-leninistischen Kenntnisse, Verteidigung) sind in einem Prädikat zusammenzufassen, das in der Promotionsurkunde auszuweisen ist. (3) Erreicht der Kandidat in allen Teilgebieten die Bewertung ‚sehr gut‘, kann unter Berücksichtigung seiner Persönlichkeit das Prädikat ‚ausgezeichnet‘ (summa cum laude) erteilt werden.“
Ralf Georg Reuth : Angela Merkels zweierlei Welten. Welt am Sonntag, 19. Juni 2005, abgerufen am 18. Mai 2012.
Sebastian Fischer : Verschollen daheim, Der Spiegel. 30. Dezember 2010. Abgerufen am 18. Mai 2012.
Ralf Georg Reuth : Angela Merkels zweierlei Welten. In : Die Welt, 19. Juni 2005.
Stefan Wolter : Auf Rügen wird das Monster am Meer saniert In : Der Tagesspiegel, 10. August 2014.
Siehe zu Kohls politischem Kalkül dabei Hans-Peter Schwarz : Helmut Kohl : Eine politische Biographie. 2. Auflage. DVA, München 2012, S. 382, 760.
Angela Merkel : Die von Helmut Kohl eingeräumten Vorgänge haben der Partei Schaden zugefügt. In : Frankfurter Allgemeine Zeitung, 22. Dezember 1999, zitiert in : Deutsche Geschichte in Dokumenten und Bildern. Abgerufen am 22. Juli 2015.
Hans Peter Schütz : Wolfgang Schäuble. Zwei Leben. Droemer, München 2012, S. 98–101.
Herfried Münkler : „Enkel“ und „Kronprinzen“ – Nachfolgesemantiken der Politik. In : André Kaiser, Thomas Zittel (Hrsg.) : Demokratietheorie und Demokratieentwicklung. Festschrift für Peter Graf Kielmannsegg. VS Verlag für Sozialwissenschaften, Wiesbaden 2004, S. 299–316, hier S. 310 f.
Rühe war 1989–1992 CDU-Generalsekretär und 1992–1998 Bundesminister der Verteidigung. Merz war seit Oktober 1998 stellvertretender Vorsitzender der CDU/CSU-Bundestagsfraktion. Stoiber war seit 1993 bayerischer Ministerpräsident und CSU-Vorsitzender.
Parteivorsitz : Rekordergebnis – CDU wählt Merkel mit 97,94 Prozent. In : Welt.de, 4. Dezember 2012.
Alle Ergebnisse bis 2014 : Parteitag in Köln : CDU bestätigt Merkel mit 96 Prozent als Chefin. In : Spiegel Online, 9. Dezember 2014.
Nico Grasselt, Karl-Rudolf Korte : Führung in Politik und Wirtschaft. Instrumente, Stile und Techniken. VS Verlag für Sozialwissenschaften, Wiesbaden 2007, S. 180–183.
FAZ.net : Deutsch-chinesische Beziehen : Peking zeigt Merkel die kalte Schulter. 24. September 2007.
Spiegel Online : Außenminister-Gespräch : Peking versetzt Steinmeier. 24. September 2007.
Bundespresseamt : Rede von Bundeskanzlerin Angela Merkel im Europäischen Parlament. 17. Januar 2007.
Spiegel Online : EU-Verfassung : Kanzlerin fordert Gottesbezug. 25. Mai 2006.
Regierung gibt Garantie für Spareinlagen. manager-magazin, abgerufen am 6. Januar 2013.
Deutsche Garantie für Spareinlagen in der Kritik (Memento vom 7. Oktober 2008 im Internet Archive) in der Netzeitung, 6. Oktober 2008.
p2news.com : Kabinett beschließt Abwrackprämie. 27. Januar 2009.
welt.de : Merkel favorisiert Opel-Übernahme durch Magna. 28. August 2009.
Merkel muss Ackermann-Gästeliste veröffentlichen, DIE ZEIT online 20. März 2012
bundesregierung.de : Merkel gratuliert Obama zum Wahlsieg (Memento vom 14. November 2013 im Internet Archive). 5. November 2008.
Merkel besucht Obama. auf : Zeit.de, 15. Juni 2009, abgerufen am 31. Oktober 2015.
google.com/hostednews : Merkels Erweiterungskurs stößt im In- und Ausland auf Kritik (Memento vom 1. April 2009 im Internet Archive).
Merkel will mehr Waffenkontrollen. auf : faz.de, 15. März 2009, abgerufen am 31. Oktober 2015.
Union und FDP wollen rasch Regierung bilden (Memento vom 1. Oktober 2009 im Internet Archive) auf stern.de
Bundeswahlleiter : Ergebnisse der Bundestagswahlen 1949 bis 2005
Merkel verteidigt Wahlkreis und gewinnt Stimmen Offenbach Post, 27. September 2009, abgerufen am 31. Oktober 2015.
Merkel gewinnt im eigenen Wahlkreis (Memento vom 1. Oktober 2009 im Internet Archive)
Angela Merkels Duellant auf : Süddeutsche Zeitung, 17. Mai 2010, abgerufen am 31. Oktober 2015.
Spiegel Online : Dämpfer bei Kanzlerwahl : Schwarz-Gelb verweigert Merkel volle Stimmenzahl. 28. Oktober 2009.
Wachstumsbeschleunigungsgesetz : Hotel-Mehrwertsteuer sorgt für Ärger. Zeit Online, 21. November 2009, abgerufen am 18. Mai 2012.
Ralf Neukirch, Merlind Theile : Vier Wochen Frieden. In : Der Spiegel. Nr. 29, 2010, S. 22–23 (19. Juli 2010, online).
Arbeitsmarkt : Arbeitslosigkeit 2011 meist unter drei Millionen. Focus Online, 27. Oktober 2010, abgerufen am 18. Mai 2012.
Politik kompakt – Bundestag beschließt Aussetzung der Wehrpflicht. Süddeutsche Zeitung, 24. März 2011, abgerufen am 18. Mai 2012.
de Maizière : Bundeswehr ist eine Freiwilligenarmee. Interview mit : Thomas de Maizière. Presse- und Informationsamt der Bundesregierung, 17. Juli 2011, archiviert vom Original am 23. Juli 2011, abgerufen am 18. Mai 2012.
Plagiatsvorwürfe bringen das Idol Karl-Theodor zu Guttenberg ins Wanken. Neue Osnabrücker Zeitung, 17. Februar 2011, abgerufen am 18. Mai 2012.
Plagiat-Affäre Merkel : Als Minister ist Guttenberg hervorragend. FAZ.NET, 21. Februar 2011, abgerufen am 18. Mai 2012.
«Ich schäme mich nicht nur heimlich» auf : news.de, 27. Februar 2011, abgerufen am 31. Oktober 2015.
Alle wundern sich über Merkel www.fr-online.de 28. Februar 2011.
Deutscher Bundestag : „Laufzeitverlängerung von Atomkraftwerken zugestimmt“. Dort Links zu den beiden Änderungen des Atomgesetzes (17/3051, 17/3052), die Errichtung eines Energie- und Klimafonds (17/3053) sowie das Kernbrennstoffsteuergesetz (17/3054)
Gesetzespaket zur Energiewende – Kabinett beschließt Atomausstieg bis 2022. In : sueddeutsche.de. 6. Juni 2011, abgerufen am 5. November 2015.
Bundesregierung – Regierungserklärung von Bundeskanzlerin Angela Merkel zur Energiepolitik „Der Weg zur Energie der Zukunft“ (Mitschrift). In : bundesregierung.de. 9. Juni 2011, abgerufen am 5. November 2015.
Altkanzler : Kohl distanziert sich von Merkels Atomkurs. In : Focus Online. 21. April 2011, abgerufen am 5. November 2015.
Jutta Kramm : Merkels Atomausstieg mit Restrisiken. In : berliner-zeitung.de. 10. Juni 2011, abgerufen am 5. November 2015.
Merkels Atomausstieg auf dem Prüfstand. In : dw-world.de. 1. Juni 2011, abgerufen am 5. November 2015.
„ARD-Deutschlandtrend“ (Memento vom 14. Mai 2012 im Internet Archive) (PDF; 382 kB) Ergebnisbericht von Infratest Dimap vom April 2011.
Hans-Jürgen Leersch : Deutscher Bundestag – Bundestag stimmt für Übertragung der Bankenaufsicht. In : bundestag.de. 12. Juni 2013, abgerufen am 5. November 2015.
Jacob Appelbaum, Holger Stark, Marcel Rosenbach, Jörg Schindler : Kanzler-Handy im US-Visier? Merkel beschwert sich bei Obama. Artikel vom 23. Oktober 2013 im Portal spiegel.de, abgerufen am 23. Oktober 2013.
Christian Tretbar : Kanzlerin konfrontiert US-Präsident Obama : Merkels Handy durch amerikanische Geheimdienste überwacht? Artikel vom 23. Oktober 2013 im Portal tagesspiegel.de, abgerufen am 23. Oktober 2013.
Readout of the President's Phone Call with Chancellor Merkel of Germany, Presseerklärung des Weißen Hauses vom 23. Oktober 2013 zum Telefongespräch zwischen US-Präsident Obama und Bundeskanzlerin Merkel am 23. Oktober 2013, abgerufen im Portal whitehouse.gov am 23. Oktober 2013.
Ian Traynor, Philip Oltermann, Paul Lewis : US may have monitored Merkel's phone, says German government. Artikel vom 23. Oktober 2013 im Portal theguardian.com, abgerufen am 23. Oktober 2013.
"Hillary Clinton-Sidney Blumenthal Intel : 2013-0330.zip". Sidney Blumenthal, 5. April 2013, abgerufen am 29. Januar 2014.
Abhöraffäre um Merkels Handy : Spähvorwürfe überschatten EU-Gipfel, Artikel vom 24. Oktober 2013 im Portal faz.net, abgerufen am 29. Oktober 2013.
David E. Sanger, Mark Mazzetti : Allegation of U.S. Spying on Merkel Puts Obama at Crossroads. Artikel vom 24. Oktober 2013 im Portal nytimes.com, abgerufen am 26. Oktober 2013.
NSA-Überwachung : Merkels Handy steht seit 2002 auf US-Abhörliste. Artikel vom 26. Oktober 2013 im Portal spiegel.de, abgerufen am 26. Oktober 2013.
Ausspäh-Affäre : Die Spionage-Botschaft. Artikel vom 26. Oktober 2013 im Portal faz.net, abgerufen am 26. Oktober 2013.
Merkel-Überwachung : NSA zeichnete offenbar einzelne Gespräche der Kanzlerin mit. Artikel vom 29. Oktober 2013 im Portal spiegel.de, abgerufen am 29. Oktober 2013.
Lauschangriff auf die Kanzlerin : Obama war angeblich über die Abhöraktion im Bilde. Artikel vom 27. Oktober 2013 im Portal tagesspiegel.de, abgerufen am 27. Oktober 2013.
Wusste der US-Präsident seit Jahren vom Abhören des Merkel-Handys? „Wer ist diese Deutsche?“ – Obama selbst soll seine Hacker losgeschickt haben. Artikel vom 27. Oktober 2013 im Portal focus.de, abgerufen am 27. Oktober 2013.
Michael Backhaus, Kayhan Özgenc : Obama wollte alles über Merkel wissen. Artikel vom 27. Oktober 2013 im Portal bild.de, abgerufen am 27. Oktober 2013.
NSA-Spähaktion in Deutschland : „Sie saugen jede Nummer auf, die sie können“. Artikel vom 31. Oktober 2013 im Portal sueddeutsche.de, abgerufen am 31. Oktober 2013.
Bundesregierung, Opposition und hohe Beamte : NSA „saugt jede Telefonnummer auf“. Artikel vom 31. Oktober 2013 im Portal n-tv.de, abgerufen am 31. Oktober 2013.
Ausspäh-Affäre : Obama wusste angeblich von Abhöraktionen. Artikel vom 27. Oktober 2013 im Portal faz.net, abgerufen am 27. Oktober 2013.
NSA dementiert : Obama sprach mit NSA-Chef Alexander nie über Merkel-Ausspähung. Artikel vom 27. Oktober 2013 im Portal focus.de, abgerufen am 27. Oktober 2013.
Siobhan Gorman, Adam Entous : Obama Unaware as U.S. Spied on World Leaders : Officials. Artikel vom 27. Oktober 2013 im Portal stream.wsj.com, abgerufen am 28. Oktober 2013.
Matthias Rüb : Spionage-Affäre : Merkel und Rousseff bereiten UN-Resolution gegen Amerika vor. Artikel vom 27. Oktober 2013 im Portal faz.net, abgerufen am 27. Oktober 2013.
NSA-Affäre : Deutschland will mit Brasilien Internetspionage bekämpfen. Artikel vom 26. Oktober 2013 im Portal zeit.de, abgerufen am 1. November 2013.
Abhörskandal : Deutschland reicht Resolution gegen Spionage ein. Artikel vom 1. November 2013 im Portal handelsblatt.com, abgerufen am 1. November 2013.
Resolution der UN-Vollversammlung : „Online gleiche Rechte wie offline“. (Memento vom 27. März 2014 im Internet Archive). Artikel vom 26. November 2013 im Portal tagesschau.de, abgerufen am 5. Februar 2014.
Merkel wirbt für Vereinigte Staaten von Europa Hamburger Abendblatt, 7. November 2012, abgerufen am 31. Oktober 2015
Westerwelle will Abzug aller US-Atomraketen. In : Handelsblatt, 24. Oktober 2009 (online)
Spiegel Online : Integrationsdebatte : Merkel knöpft sich Erdogan vor. 11. Februar 2008.
Die Welt : Merkel ist gegen getrennte Sportstunden für Muslime
Merkel bekräftigt Nein zu doppelter Staatsangehörigkeit auf : Süddeutsche Zeitung, 28. Mai 2013, abgerufen am 31. Oktober 2015.
spiegel.de 16. September 2010 : Integration : Merkel erklärt Multikulti für gescheitert
Spiegel Online : Kanzlerin Merkel : "Der Islam gehört zu Deutschland", vom 12. Januar 2015, abgerufen am 9. Januar 2016
"Für Merkel gehört der Islam offenkundig zu Deutschland", in : Die Zeit, vom 1. Juli 2015, abgerufen am 9. Januar 2016
„Islam gehört unzweifelhaft zu Deutschland“, in : Handelsblatt, vom 1. Juli 2015, abgerufen am 9. Januar 2016
Süddeutsche Zeitung : Israels Premier – „Niemand kann uns stoppen“. 3. August 2006.
Frankfurter Allgemeine Zeitung : Dokumentation : Die Rede der Kanzlerin vor der Knesset. 18. März 2008.
Frankfurter Allgemeine Zeitung : Kanzlerin vor der Knesset – Merkel : Wir sind mit Israel auf immer verbunden. 18. März 2008.
Siedlungsbau in Jerusalem : Merkel wirft Israel Provokation vor; In : Spiegel Online; 30. September 2011, abgerufen am 21. Februar 2013.
Aufstand in Syrien : Merkel fordert Urteil gegen Assad. Spiegel Online. 17. Dezember 2011. Abgerufen am 11. März 2013.
Merkel : Keine deutsche Beteiligung an Militärschlag in Syrien auf : Die Zeit, 1. September 2013, abgerufen am 31. Oktober 2015.
Merkel verweigert USA die Unterstützung. In : welt.de. 7. September 2013, abgerufen am 5. November 2015.
Merkel droht Weißrussland mit Sanktionen auf : Süddeutsche Zeitung, 12. Januar 2011, abgerufen am 31. Oktober 2015.
Libyen : Merkel bremst Sarkozys Bomber-Pläne. Zeit Online, 11. März 2011, abgerufen am 18. Mai 2012.
Eveline Y. Metzen, Geschäftsführerin der Atlantik-Brücke im Interview mit TV Berlin, ab 6 : 35 min vom 4. Mai 2011 (Memento vom 18. März 2015 im Internet Archive)
Angela Merkel : „Der Euro wird stark bleiben“ auf : Webseite der CDU, 24. April 2013, abgerufen am 31. Oktober 2015.
Peter Riesbeck : Eurokrise : Was Merkel und Hollande trennt. In : fr-online.de. 30. Juli 2012, abgerufen am 5. November 2015.
IWF warnt Merkel vor zu striktem Sparkurs Handelsblatt, 3. Juni 2013, abgerufen am 31. Oktober 2015.
Griechenland : Ein Fass ohne Boden – keine Hilfe, Münchner Merkur, 28. Februar 2010, abgerufen am 31. Oktober 2015.
Merkel will den Griechen keine Hilfe anbieten. In : welt.de. 3. März 2010, abgerufen am 5. November 2015.
FAZ.NET : Merkel : Griechenland braucht keine Hilfe. In : FAZ.net. 21. März 2010, abgerufen am 5. November 2015.
Angela Merkel sagt Griechenland Hilfe zu. In : abendblatt.de. 26. April 2010, abgerufen am 5. November 2015.
FAZ.net / Reuters : Merkel : Schuldenschnitt in einigen Jahren denkbar. In : FAZ.net. 2. Dezember 2012, abgerufen am 5. November 2015.
Merkel spricht Bundesbankchef „volle Unterstützung“ aus. In : welt.de. 5. September 2012, abgerufen am 5. November 2015.
Merkel zur Schuldenpolitik : „Keine Euro-Bonds, solange ich lebe“. In : Spiegel Online. 26. Juni 2012, abgerufen am 5. November 2015.
Rede von Bundeskanzlerin Merkel beim Jahrestreffen 2013 des World Economic Forum Die Bundesregierung, 24. Januar 2013, abgerufen am 1. November 2015.
unter anderem bei der Verleihung der Ehrendoktorwürde an der Universität Szeged in Ungarn, siehe : Rede von Bundeskanzlerin Merkel anlässlich der Verleihung der Ehrendoktorwürde der Universität Szeged Die Bundesregierung 2. Februar 2015, abgerufen am 1. November 2015.
The Merkel plan auf : The Economist, 15. Juni 2013, abgerufen am 1. November 2015.
Merkel warns on cost of Welfare auf Financial Times (kostenpflichtiger Zugang)
Der Wirtschaftswissenschaftler Arno Tausch von der Corvinus University in Budapest, hat zwischenzeitlich in einem Paper für das Social Science Research Network in New York behauptet, dass basierend auf den Daten über die globalen Sozialschutzausgaben in 169 Staaten der ILO in Genf sowie der Weltbank über das Bruttonationaleinkommen (GNI) gemessen in Kaufkraftparitäten für Merkels Aussage überhaupt gar keine Grundlage bestünde. Nach Tausch würden die 27 der 28 EU-Staaten mit kompletten Daten nur 33 % der weltweiten Sozialausgaben tätigen, während die 13 nicht-EU-Mitgliedsländer der OECD, unter ihnen die reichen angelsächsischen überseeischen Demokratien und Japan, 40 % der weltweiten Sozialschutzausgaben tätigen, die BRICS-Staaten 18 % und der Rest der 9 %. Irland, Ungarn, Luxemburg und Litauen brauchen nach dieser Studie weniger als 2 % ihres BIP, um 1 % der Bevölkerung aus der Armut zu heben, während in Deutschland mehr als 3 % des BIP verwendet werden, um 1 % der Bevölkerung aus der Armut zu heben, und in Griechenland mehr als 6 %. Statt europäische Sozialleistungen zu kürzen, sollte Deutschland sein eigenes Sozialsystem besser zur Armutsbekämpfung gestalten, und ansonsten vom erfolgreichen de-facto-Keynesianismus in den überseeischen angelsächsischen Demokratien lernen. Vgl. Tausch, Arno, Wo Frau Kanzlerin Angela Merkel Irrt : Der Sozialschutz in Der Welt, Der Anteil Europas Und Die Beurteilung Seiner Effizienz (Where Chancellor Angela Merkel Got it Wrong : Social Protection in the World, Europe’s Share in it and the Assessment of its Efficiency) (September 4, 2015). Bei Social Science Research Network online 4. September 2015, abgerufen am 1. November 2015.
online Merkel will Beschneidungen billigen auf : Focus, 16. Juli 2012, abgerufen am 1. November 2015.
Vor CDU-Parteitag : Merkel rät von steuerlicher Gleichstellung der Homo-Ehe ab auf : Spiegel online, 1. Dezember 2012, abgerufen am 1. November 2015.
Antwort der Bundesregierung auf die Kleine Anfrage der Abgeordneten Annalena Baerbock, Bärbel Höhn, Jürgen Trittin, weiterer Abgeordneter und der Fraktion BÜNDNIS 90/DIE GRÜNEN – Drucksache 18/2290 – Klimaaußenpolitik der Bundesregierung mit Blick auf die VN-Klimakonferenz im Jahr 2015 in Paris
EEG : Merkels gebrochenes Versprechen. In : Die Zeit. 27. Mai 2014, abgerufen am 9. Januar 2016 (de-de).
Bundeskanzler Werner Faymann : Zustimmung zur Weiterreise von Flüchtlingen aus Ungarn nach Österreich und Deutschland Facebbook-Blog Feymanns, 4. September 2015, abgerufen 28. Oktober 2015.
Tausende Flüchtlinge aus Ungarn erreichen Österreich, Reuters, 5. September 2015, abgerufen 28. Oktober 2015.
Kanzlerin in der Flüchtlingskrise : Angela Merkel und die Kunst der Normalität, Günter Bannas in FAZ online vom 20. September 2015, abgerufen 28. Oktober 2015.
Armin Käfer : Flüchtlingspolitik : Merkel will Vorbild sein. Stuttgarter Zeitung, 9. September 2015, abgerufen am 9. September 2015.
Merkel : Wenn wir versagen, ist Europa verloren. Merkur.de, 9. September 2015, abgerufen am 9. September 2015.
Merkel in der Generaldebatte : „Integration der Flüchtlinge hat Priorität“. n-tv, 9. September 2015, abgerufen am 9. September 2015.
Rheinische Post online 11. September 2015 : Merkel : Asyl kennt keine Grenze, abgerufen am 1. November 2015.
Presse zu Flüchtlings-Aussage : „Merkel riskiert nicht weniger als ihre Kanzlerschaft“. Stern, abgerufen am 16. September 2015.
FAZ.net 15. September 2015 / Günter Bannas : Das Gegenteil einer Entschuldigung.
Interview in der PNP Passauer Neue Presse 11. September 2015 : Ex-Innenminister : „Wir haben die Kontrolle verloren“
spiegel.de 11. September 2015 : Streit in der Union : CSU keilt gegen Merkels Flüchtlingspolitik
FAZ.net 12. September 2015 / Reinhard Müller : Deutschland darf sich nicht auflösen
Robin Alexander : Die Union verweigert Merkel die Gefolgschaft. In : welt.de. 27. September 2015, abgerufen am 2. Oktober 2015.
ARD-Deutschlandtrend, 1. Oktober 2015 : „Deutsche besorgt über Flüchtlinge“
Karlsruher Erklärung : CDU feiert Merkel für Flüchtlingskompromiss wz.de, 14. Dezember 2015, angerufen am 16. Dezember 2015
Merkel für europäischen Grenzschutz – Opposition fürchtet Abschottung Deutschlandfunk.de, 16. Dezember 2015, abgerufen am 16. Dezember 2015
Bundespresseamt : Video-Podcast auf bundeskanzlerin.de
Focus : Merkel-Podcast : Auftrag für Stoibers Schwiegersohn. 10. August 2006.
ORF : Angela Merkels Videoblog neu vergeben. 10. August 2006.
Rolling Stone : Grandiose Comedy : Tracey Ullman parodiert Bundeskanzlerin Angela Merkel. 21. Januar 2016.
Verena Köttker : Eines Tages zog sie aus. Interview mit Ulrich Merkel. Focus Online, 5. Juli 2004, abgerufen am 18. Mai 2012.
Angela Merkel (geb. Kasner) auf Konrad Adenauer Stiftung, abgerufen am 1. November 2015.
Presidente García y Canciller Merkel ratifican voluntad para impulsar relaciones bilaterales. In : Boletín de la Embajada del Perú en Alemania. Embajada del Perú en la República Federal de Alemania, 3. Juni 2008, abgerufen am 18. Mai 2012 (PDF; 339 kB, spanisch).
Cidadãos Nacionais com Ordens Portuguesas – Página Oficial das Ordens Honoríficas Portuguesas
Remarks by the President Honoring the Recipients of the 2010 Medal of Freedom. The Whitehouse : Rede von Barack Obama vom 15. Februar 2011.
Ehrung im Juni : Obama überreicht Merkel Freiheitsmedaille, Der Spiegel, 4. April 2010.
Kanzlerin Merkel erhält Ehrenmedaille des Präsidenten. In : haGalil.com, 21. Februar 2014.
Werner Faymann : „Dank für konstruktive Zusammenarbeit zwischen Deutschland und Österreich“ Bundeskanzleramt Österreich, 27. August 2015, abgerufen am 1. November 2015.
Zentralrat der Juden in Deutschland : Laudatio von Wolf Biermann und Rede von Merkel anlässlich der Verleihung des Leo-Baeck-Preises
Die Tageszeitung : Ehrungen die die Welt nicht braucht : Merkel wird „World Statesman“. 26. September 2007.
Bundesregierung : B’nai B’rith Europe Award of Merit für Bundeskanzlerin Merkel 11. März (2008 )
Aufzeichnung der Verleihung des Karlspreises 2008 auf der Website des WDR, gesehen 17. Juni 2012.
Verleihung des Eric-M.-Warburg-Preis. abgerufen am 12. Juli 2012 (PDF; 1,7 MB)
Angela Merkel wird ausgezeichnet. Meldung vom 22. Januar 2010 auf stern.de
Merkel für deutsch-jüdische Aussöhnung ausgezeichnet. morgenpost.de, 22. September 2010, abgerufen am 18. Mai 2012.
„Eure Rede aber sei ja, ja, nein, nein“ domradio.de, 28. November 2012, abgerufen am 1. November 2015.
sapo.pt : Prémio da Paz Indira Gandhi foi para...Merkel, 19. November 2013 (portugiesisch), abgerufen am 20. November 2013.
Merkel mit Abraham-Geiger-Preis für Verdienste um Judentum ausgezeichnet. Domradio, 3. Dezember 2015, abgerufen am 3. Dezember 2015.
Council of the European Union : Laudatio by EU High Representative Javier Solana at the occasion of the honorary doctorate for Dr Angela Merkel. 3. Juni 2008 (PDF; 126 kB)
Merkel erhält in Breslau Ehrendoktorwürde „Für ihre Verdienste um die Annäherung zwischen Deutschland und Polen“. Frankfurter Allgemeine Zeitung, 25. September 2008, abgerufen am 18. Mai 2012.
Nils Minkmar : Ehrendoktorwürde für Merkel; Ein historischer Moment. In : faz.net. FAZ, 20. Februar 2009, abgerufen am 13. Januar 2011.
Bundeskanzlerin erhält Ehrendoktorwürde. Bundesregierung, 19. Februar 2009, archiviert vom Original am 14. November 2013, abgerufen am 17. Juli 2012.
Dies academicus – Eine Kanzlerin für gutes Klima. Universität Bern, 5. Dezember 2009, abgerufen am 18. Mai 2012.
Bundeskanzlerin | Rede von Bundeskanzlerin Angela Merkel anlässlich der Verleihung der Ehrendoktorwürde der Angel-Kanchev-Universität Ruse. Presse- und Informationsamt der Bundesregierung, archiviert vom Original am 14. Oktober 2010, abgerufen am 18. Mai 2012.
Merkel : Rumänien muss Reformen fortsetzen auf Focus online, 13. Oktober 2010, abgerufen am 2. November 2015
Merkel in Seoul zu Gipfelgesprächen der G-20 eingetroffen (Memento vom 3. Februar 2012 im Internet Archive) Stern online vom 11. November 2010.
Nahost-Frieden : Merkel warnt Israel vor Stillstand. spiegel.de, 1. Februar 2011, abgerufen am 18. Mai 2012.
Angela Merkel empfing Ehrendoktorwürde (Memento vom 3. November 2013 im Internet Archive), abgerufen am 23. Mai 2013.
Ehrendoktorwürde für Bundeskanzlerin Angela Merkel. Konrad Adenauer Stiftung, 20. Oktober 2014, abgerufen am 27. Dezember 2014.
Angela Merkel : We Have No Time to Lose. In : Spiegel Online, 4. November 2009, abgerufen am 12. Januar 2013.
The 100 Most Powerful Women. In : Forbes Magazine, 19. August 2009 (englisch); Forbes-Liste : Merkel zum dritten Mal zur wichtigsten Frau gewählt. In : Spiegel Online, 22. Mai 2013, abgerufen am 3. November 2015; Forbes-Liste 2015 : Angela Merkel bleibt die mächtigste Frau der Welt, rp-online.de, Meldung vom 29. Mai 2014.
Merkel goes second in Forbes’ list, behind obvious Obama. In : Deutsche Welle, 6. Dezember 2012, abgerufen am 28. Dezember 2012 (englisch).
Profile Angela Merkel. Forbes, abgerufen am 9. März 2013 (englisch).
Forbes-Magazine : Mächtigster Mensch der Welt – Angela Merkel auf Platz zwei. In : Welt.de, 5. November 2015.
Michael Elliott : Angela Merkel. In : Time.com, 8. Mai 2006; Henry Kissinger : The TIME 100 – Angela Merkel. In : Time.com, 3. Mai 2007; Michael Elliott : Angela Merkel. In : Time.com, 30. April 2009; Christine Lagarde : Angela Merkel. Consensus Builder. In : Time.com, 21. April 2011; Michael Schuman : Angela Merkel. Chancellor. In : Time.com, 18. April 2012; Jürgen Klinsmann : Angela Merkel. In : Time.com, 23. April 2014; Petro Poroschenko : Angela Merkel. In : Time.com, 16. April 2015.
Karl Vick : Person of the Year. Chancellor of the Free World. In : Time.com, 9. Dezember 2015 (englisch).
Merkel wirbt bei Briten für Europa (Memento vom 18. März 2015 im Internet Archive). Artikel vom 27. Februar 2014 im Portal tagesschau.de, abgerufen am 27. Februar 2014.
Ed Lowther : Merkel’s UK speech : The exclusive club she is joining. Artikel vom 27. Februar 2014 im Portal bbc.com, abgerufen am 27. Februar 2014.
Fabienne Piepiora : Syrisches Flüchtlingspaar nennt Tochter Angela Merkel. Artikel vom 12. Januar 2016 im Portal Der Westen, abgerufen am 12. Januar 2016.
Unbekannter Autor : Kamerunerin benennt Sohn nach Kanzlerin "Christ Merkel". Artikel vom 4. Dezember 2015 im Portal Der Westen, abgerufen am 12. Januar 2016.
Eckhard Fuhr : Was ist das Geheimnis der Merkel-Raute?. Die Welt. 17. Dezember 2012. Abgerufen am 6. September 2013.
Philipp Wittrock : Wahlkampf : Riesenplakat der CDU zeigt Hände mit Merkel-Raute. Spiegel Online. 2. September 2013. Abgerufen am 6. September 2013.
Katja Petrovic : Außenspiegel Bundestag : Personenkult um Merkel. Spiegel Online. 6. September 2013. Abgerufen am 18. Dezember 2013.
Hochsicherheitshandy der Telekom erhält BSI-Zulassung. Deutsche Telekom. 9. September 2013. Abgerufen am 10. September 2013.
Ralf Georg Reuth : Angela Merkels zweierlei Welten, Welt am Sonntag, 19. Juni 2005.
Stephan Hebel : Die zwei Gesichter der Angela M., Frankfurter Rundschau, 21. Februar 2013.
Etiketler : Angela Merkel Kimdir?,Angela, Merkel, Kimdir?,Dorothea,Almanya,detutchland,deutsches,Hamburg,1954,Almanya Başbakanlığı,2005,CDU,Lutheran bir papazın kızı,Ludwig Kasner,Polonyalı,şansölye,Alman şansölyesi,deutsche Politikerin (CDU),2005 Bundeskanzlerin, der ,Bundesrepublik, Deutschland,
![[Resim: Angela%20Merkel%20Red%20Dress-2020.jpg]](https://efsane1turk.net/EfsaneUploads2/Angela%20Merkel%20Red%20Dress-2020.jpg)
Ayça Bingöl Kimdir? Biyografisi
Ayça Bingöl (d. 16 Ocak 1975, İstanbul), Türk oyuncu.
Doğum 16 Ocak 1975 (41 yaşında)
İstanbul, Türkiye
Uyruk Türk
Evlilik(ler)i Ali Altuğ (e. 2001)
Meslek(ler) Oyuncu, seslendirme sanatçısı
Köken Türk
Etkin yıllar 1996-günümüz
Afife Tiyatro Ödülleri
En İyi Kadın Oyuncu
2008 Bana Bir Picasso Gerek
Ödüller
Tiyatro Tiyatro Ödülleri
En İyi Kadın Oyuncu
2008 Bana Bir Picasso Gerek (Duru Tiyatro) Antalya Televizyon Ödülleri
En İyi Dram Kadın Oyuncu Sadri Alışık Ödülleri
En İyi Kadın Oyuncu
2008 Bana Bir Picasso Gerek (Duru Tiyatro)
1975 yılında İstanbul'da doğdu. 1998 yılında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü`nden mezun olan Bingöl, 1996 yılında Dormen Tiyatrosu'nda profesyonel oyunculuğa başladı. 1998 - 2000 yılları arasında da konuk oyuncu olarak Tiyatro Fora`da oynadı. Reklam filmleri, sinema ve dizilerde rol alan, ayrıca seslendirme sanatçılığı yapan Bingöl, Yeditepe Oyuncuları kadrosunda bulundu. 2007 - 2008 sezonunda Bana Bir Picasso Gerek adlı oyun ile Duru Tiyatro topluluğuna katıldı.
Kariyeri
1998 yılında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü`nden mezun olan Bingöl, 1996 yılında Dormen Tiyatrosu'nda profesyonel oyunculuğa başlamış, 1998-2000 yılları arasında da konuk oyuncu olarak Tiyatro Fora'da oynamıştır. Reklam filmleri, sinema ve dizilerde rol alan, ayrıca seslendirme sanatçılığı yapan Bingöl, Yeditepe Oyuncuları kadrosunda bulunmuştur. 2007-2008 sezonunda Bana Bir Picasso Gerek adlı oyun ile Duru Tiyatro topluluğuna katılmıştır. 2008-2009 sezonunda Tiyatro Stüdyosunda Nehrin Solgun Yüzü adlı oyunda rol almıştır
Oyunculuk (Film)
1999 Sır Dosyası
2000 Gözlük
2006 Tramvay Seval
2009 Sonsuz Aylin
Melekler ve Kumarbazlar
Oyunculuk (Televizyon)
2000 Evdeki Yabancı
2002 Anne Babamla Evlensene
2004 Yadigar
2006 Taşların Sırrı
2007 Hayat Kavgam
2007 Bıçak Sırtı
2008 İki Aile Füsun
2009 Küçük Kadınlar
2009 Samanyolu
2010 Öyle Bir Geçer Zaman ki Cemile
2011 Öyle Bir Geçer Zaman ki Cemile
Rol aldığı tiyatro oyunları
Şölen : Moira Buffini - Tiyatro Stüdyosu
Nehrin Solgun Yüzü : Nick Stafford - Tiyatro Stüdyosu
Bana Bir Picasso Gerek : Jeffrey Hatcher - Duru Tiyatro
Paramparça : Turgut Özakman - Yeditepe Oyuncuları
Tıpkı Sen Tıpkı Ben : Haluk Işık - Yeditepe Oyuncuları
Klakson, Borazan ve Bırtlar : Dario Fo - Tiyatro Fora
Bugün Git Yarın Gel : Dormen Tiyatrosu
Yukarıda Biri mi Var : Dormen Tiyatrosu
Zafer Madalyası : Dormen Tiyatrosu
Olacak Şey Değil : Dormen Tiyatrosu
Kare As : Dormen Tiyatrosu
Oyun Karıştı : Dormen Tiyatrosu
Seslendirme Çalışmaları
Crysis 2 (Video Oyunu) - Tara Strickland
Yüzüklerin Efendisi - Arwen (Liv Tyler)
Lost - Kate (TNT için seslendirildi)
Buz Devri 3 - Ellie
Buz Devri 2 - Ellie
Madagaskar - Gloria
Orman Çetesi - Gladys
Kayıp Balık Nemo - Peach
Kahraman İnekler
Beowulf Angelina Jolie
Taking Lives (Hayatın Benim) Angelina Jolie
28 Week Later (28 Hafta Sonra) - Rose Byrne
Peter Pan - Wendy
Red Kit:Batiya Hucum - Miss Littletown
Define Gezegeni
Kazara Zengin (Mr. Deeds) - Babe Bennett (Winona Ryder)
Sahip olduğu ödüller
6.Tiyatro Tiyatro Ödülleri: Yılın Kadın Oyuncusu, Bana Bir Picasso Gerek - Duru Tiyatro 2008.
Afife Tiyatro Ödülleri: Yılın en başarılı kadın oyuncusu, Bana Bir Picasso Gerek - Duru Tiyatro 2008.
Sadri Alışık Ödülleri: Yılın en iyi kadın tiyatro oyuncusu, Bana Bir Picasso Gerek - Duru Tiyatro 2008.
16. Çırağan Lions Ödülleri: Yılın en iyi kadın oyuncusu, Nehrin Solgun Yüzü - Tiyatro Stüdyosu 2009.
Etiketler : Ayça Bingöl ,Kimdir?,Biyografisi,hayat hikayesi,oynadigi filimlker,diziler,cemile,cemiiile,cemreler,ilk cmre, erken gelen, cemreler,cemre havaya, düsdü,Öyle Bir Geçer Zaman ki,Rihanna, cemile rihanna,erkenci cemile rihanna,
RAŞiT TUNCA
BAŞAĞAÇLI RAŞiT TUNCA


FORUMUMUZDA
Dini Bilgiler...
Kültürel Bilgiler...
PNG&JPG&GiF Resimler...
Biyografiler...
Tasavvufi Vaaz Sohbetler...
Peygamberler Tarihi...
Siyeri Nebi
PSP&PSD Grafik
ALLAH
BAYRAK

Radyo Karoglan
Foruma Misafir Olarak Gir
Forumda Neler Var


GALATASARAY
FENERBAHÇE
BEŞiKTAŞ
TRABZONSPOR
MiLLi TAKIM
ETKiNLiKLERiMiZ