Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 2/5 - 5 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Peygamberimiz Sünnetli mi Doğdu Yoksa sonrada Sünnet mi Edildi Hususunda
#1
RasitTunca-4 
Doğuştan Sünnetli Olmak - Peygamberimiz Sünnetli mi Doğdu Yoksa sonrada Sünnet mi Edildi Hususunda

Esselamü aleyküm ve rahmetullah. Sorunuz, Hz. Peygamber'in (s.a.v.) doğumundan sonraki günlerde gerçekleşen "sünnet" (hitan) olayı ve ardından yapılan uygulamalarla ilgilidir. Bu konu, klasik İslam kaynaklarında, özellikle de "Siyer" (Peygamber'in hayatı) ve "Delailü'n-Nübüvve" (Peygamberlik delilleri) kitaplarında detaylıca ele alınmıştır.

Sorunuzu iki kısma ayırarak, hem ameliyenin (sünnet) kendisi hem de sonrasında salavat getirme hususunu kaynaklarıyla birlikte açıklayalım:
1. Hz. Peygamber'in (s.a.v.) Sünnet Olması (Hitan)

Hz. Muhammed'in (s.a.v.) sünnetli olarak doğduğu veya doğumundan sonraki günlerde sünnet edildiği yönünde iki ana görüş vardır. Sizin sorunuzda bahsettiğiniz "amel" (işlem) ikinci görüşü işaret etmektedir.

Görüş 1: Sünnetli Olarak Doğmuştur: Bu, daha yaygın ve kuvvetli olan görüştür. Birçok alim, O'nun (s.a.v.) birçok mucizevi özellikle birlikte, sünnetli olarak dünyaya geldiğini belirtir. Bu, peygamberlerin bir özelliği olarak kabul edilir.

Görüş 2: Doğumundan Sonra Sünnet Edilmiştir (Ameliyat): Sizin sorunuzda işaret ettiğiniz bu uygulamadır. Rivayetlere göre, O'nu (s.a.v.) doğumundan sonra dedesi Abdülmuttalib veya sütannesi Halime'nin yanında iken bakıcısı Şifa Hatun (veya başka bir ebe) sünnet etmiştir. Bu olayın, doğumunun yedinci gününde gerçekleştiği belirtilir.

Kaynaklar:
Bu konudaki rivayetler, temel siyer ve tarih kaynaklarında geçmektedir:

İbn-i Sa'd - "et-Tabakâtü'l-Kübrâ": Bu eserde, Hz. Peygamber'in (s.a.v.) sünnet olma hadisesi ve bunu Şifa Hatun'un gerçekleştirdiği zikredilir.

İbnü'l-Esir - "Üsdü'l-Ğabe": Şifa Hatun'un biyografisinde bu olaydan bahsedilir.

Diyarbekrî - "Tarihu'l-Hamîs"

Ali el-Kari - "Cem'ü'l-Vesâil fî Şerhi'ş-Şemâil": Bu eserde, sünnet olayı ve ardından söylenen sözler aktarılır.

2. Sünnet Ameliyesinden Sonra Salavat Getirilmesi Hususu

Bu kısım, özellikle bazı tasavvufi ve kültürel kaynaklarda yer alan bir uygulamadır. Klasik fıkıh kitaplarında "sünnet olduktan sonra şu salavat okunur" şeklinde doğrudan bir ibadet hükmü yoktur. Ancak, olayın anlatıldığı kaynaklarda, bu ameliyenin ardından söylenen sözler ve yapılan dualar nakledilmiştir.

Rivayetlere göre, sünnet işlemi gerçekleştikten sonra orada bulunanlar veya işlemi yapan kişi, Hz. Peygamber'e (s.a.v.) dua ve salat ü selam getirmişlerdir. Bu, o anın bereketi ve kutsiyeti nedeniyle yapılan bir davranış olarak aktarılır.

Örnek Bir Rivayet:
Ali el-Kari'nin "Cem'ü'l-Vesâil" adlı eserinde, sünnet işlemini gerçekleştiren Şifa Hatun'un, olaydan sonra şöyle dediği nakledilir:
"Yüce Allah'ım! Bu mübarek çocuğu, kitabınla âmil, helalinden rızıklandırılan ve haramı terk eden bir kul eyle. Onu İslam ile şerefli kıl ve güzel bir şekilde büyüt."

Bu ve benzeri rivayetlerde doğrudan "Allahümme salli ala Muhammed" şeklinde bir ifade geçmese de, genel olarak dua ve salat mânasını içermektedir. Zaman içinde, bu kutlu olayı anan Müslümanlar, hem sünnet olan çocuk için hem de Hz. Peygamber'e (s.a.v.) olan sevgi ve bağlılığın bir ifadesi olarak salavat-ı şerife getirmeyi güzel bir adet haline getirmişlerdir.
Sonuç ve Değerlendirme

Tarihi Bir Rivayet: Hz. Peygamber'in (s.a.v.) doğumundan sonra sünnet edilmesi, güvenilir siyer kaynaklarında geçen tarihi bir rivayettir. Ancak, bunun bir "farz" veya "vacip" ibadet hükmüyle doğrudan bir ilişkisi yoktur.

Salavat Getirme: Sünnet ameliyesinden hemen sonra belli bir formda salavat getirildiğine dair kesin ve mütevatir bir sünnet yoktur. Ancak, olayın anlatıldığı kaynaklarda genel duaların yapıldığı belirtilmiştir.

Güzel Bir Adet (Müstehap): Günümüzde, bu tarihi ve kutlu olaya atfen, sünnet merasimlerinde veya bir çocuk sünnet edildiğinde Kuran okumak, dua etmek ve salavat getirmek İslam kültüründe yerleşmiş, güzel (müstehap) ve sevaplı bir adettir. Bu uygulama, hem çocuk için bereket ve şifa dilemek hem de Hz. Peygamber'e (s.a.v.) olan bağlılığı ifade etmek anlamına gelir.

Özetle: "Sünnet ameliyesinden sonra salavat getirilir" hükmü, doğrudan Kuran veya kesin bir sünnetle sabit olmamakla birlikte, tarihi bir rivayete dayanan, sevap kazanma niyetiyle yapılan ve İslami gelenekte kök salmış güzel bir uygulamadır.

3. Doğuştan Sünnetli Doğmak Ne Kadar Yaygındır?

Görülme Sıklığı

Peygamber sünneti, yani sadece sünnet dersinin eksik olduğu durum,tıbbi açıdan nadir görülen bir durumdur. Dünya genelinde yapılan çeşitli çalışmalar ve vaka raporları bu durumun oldukça düşük bir sıklıkta ortaya çıktığını göstermektedir.

Tıbbi literatürde, doğuştan sünnetli doğan bebeklerin sayısı tam olarak belirlenememiştir, çünkü bu durum genellikle başka tıbbi komplikasyonlara yol açmadığı için raporlanma oranı düşüktür.

Genel olarak doğuştan sünnetli doğma durumu, her 200.000 ila 300.000 doğumda bir görülmektedir. Bu durum, normal popülasyonda oldukça ender karşılaşılan bir anomalidir ve çoğu vaka herhangi bir sağlık sorunu yaratmadığı için tıbbi müdahale gerektirmez.



Allah (c.c.) en doğrusunu bilir.

Rasit Tunca&DS

Schrems, 13.11.2025





Signing of RasitTunca

Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca
Smileys-2
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
RasitTunca-4 Her Sünnet Olan Bir Amel işlendiktan sonra Bir Kere Salavat Getirmek Hususunda RasitTunca 0 43 11-13-2025, 03:20 PM
Son Yorum: RasitTunca
RasitTunca-1 Türk'lerde ki el öpmek büyüklerin elini öpmek sünnet midir yoksa sadece bir adet mi RasitTunca 0 991 06-08-2023, 04:52 PM
Son Yorum: RasitTunca

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi